Başarı için 30’lu Yaşlarda Kazanmanız Gereken 10 Yeni Alışkanlık

30’lu yaşlar herkes için farklı anlamlar taşımaktadır. Kimi için bu yaşlar bir depresyon sebebi olurken, kiminin de hayatına çeki düzen vermesini sağlar. Kimi hala evlenemediği için kendini “evde kalmış” hissederken, kimi de genç yaşta evlenip çoluk çocuğa karıştığı için bir anlamda pişmanlık yaşar. Kiminin tek derdi çok geç olmadan daha iyi bir kariyer yapmak olur, kimi ise her şeyi bir kenara bırakıp hayatını yaşamaya başlar. Kısacası insanların 30 yaşa bakış açısı oldukça farklılık göstermektedir. Bu yaşlar bazıları için bir kabus, bazıları içinse hayatın en güzel dönemlerinden biri olur. Tabii burada kişinin hayattaki duruşu etkili olmaktadır. Yani her şeye karşı olumsuz bir açıdan bakan kişiler 30 yaşı “yolun yarısı” olarak görürken, hayattaki duruşu pozitif olanlarsa bu yaşları “altın çağları” olarak görürler. Nitekim 30’lu yaşlar iyi değerlendirildiği zaman, kişinin zirveye ulaşabileceği en uygun dönem olacaktır. Peki, neden?

Çünkü 30’unuza geldiğinizde birçok bakımdan kendinizi geliştirmiş ve hayattaki amacınızı belirlemiş olursunuz. Eğitim hayatınızı tamamlamış, eğer şanslıysanız bay ya da bayan doğrunuzu bulmuş, evinizi almış, işinizi kurmuş ya da ne iş yapacağınıza karar vermiş olursunuz. Kısacası bu yaşlarda pek çok bakımdan yeterli olgunluğa erişmişsinizdir. Paranızı nasıl yönetmeniz gerektiğini öğrenmiş, etrafınızdaki gereksiz insanları hayatınızdan çıkarmış ve hem somut hem de soyut anlamda yolu yarılamışsınızdır. Sonuçta bundan sonra başarılı olmak sizin için çok daha kolaydır.

Şimdiye kadar edindiğiniz tecrübeler sayesinde deneyim kazanmış ve olabilecekleri çok daha doğru bir şekilde tahmin etmeye başlamışsınızdır. Hani derler ya, senin benim gibi olman için en az 40 fırın ekmek yemen lazım diye, işte siz o ekmeğin en az 20 fırınını yemişsinizdir. Sonuçta bu yaşlarınızın kıymetini bilirseniz, hayat boyu sürecek bir mutluluğa da ulaşmış olursunuz. Bugün sizlere yardımcı olmak amacıyla 30’lu yaşlarda edinmeniz gereken yeni alışkanlıklardan oluşan bir liste hazırladık.

İşte sizi başarılı bir hayata kavuşturacak 30 ve üzeri yaş alışkanlıkları:

Kendinizi Daha Çok Sevin!

30’lu yaşlara geldiniz diye kendinizi yaşlı ve işe yaramaz hissetmeyin. Çünkü hayatınızın ilk yarısının boşa geçtiğini düşünüp vah ederseniz, büyük ihtimalle diğer yarısını da pişmanlıkla geçirmiş olursunuz. Eğer gerçekten mutlu olmak istiyorsanız, kendinizi daha çok sevin. Kariyerinizi, cüzdanınızı, çocuklarınızı, eşinizi, ailenizi değil de en çok kendinizi sevin. Çünkü ancak bu şekilde etrafınızdaki insanları mutlu edebilirsiniz. Yeteneklerinizle övünün, kendinize ne kadar güzel olduğunuzu ve şimdiye kadar ne kadar çok şey başardığınızı hatırlatın. Çevrenizde olumsuz düşünen insanlara yer vermeyin ve size iyi hissettiren kişilerle vakit geçirin.

Kişisel Hayatınızı Gözden Geçirin!

Evet, hayallerinizi gerçekleştirmek için hiçbir zaman geç değildir biliyorum; ama istisnai durumları da hesaba katmak lazım. Mesela; 30’lu yaşlarındaysanız ve hala bekarsanız, evlenip çoluk çocuğa karışmayı düşünebilirsiniz. Tabii size gidin önünüze çıkan ilk adamla evlenin demiyorum, ama en azından bunun için çaba harcayın. Eğitim, kariyer derken yıllarca insan içine çıkmadınız. Arkadaşlarınız evlenip çoluk çocuğa karışırken, siz insanların yaşadığı bu mutluluğa sadece seyirci kaldınız. Ama artık yaşınızın ilerlediğini siz de hissediyorsunuz. Sonuçta biliyorsunuz ki insanlar istedikleri her yaşta çocuk sahibi olamıyorlar. Eminim siz de dünyanın en güzel duygularından biri olan anne baba olma şansını kaçırmak istemezsiniz.

İşinizi Sevip Sevmediğinize Karar Verin!

Gençliğin verdiği hırs, coşku ve enerjiyle şimdiye kadar sizin için uygun olmayan bir işte çalışmış olabilirsiniz. Ama artık 30’lu yaşlara geldiğinize göre, kendiniz için doğru olan işi yapmaya başlamalısınız. Mesela; sevmediğiniz bir işte çalışıyorsanız, başka alanlara yönelmeyi deneyin ya da her şeyi kenara bırakıp kendi işinizin patronu olun. Tutkularınızın peşinden gidin ve kalan zamanınızı en iyi şekilde geçirmek için çaba harcayın. Sonuçta, günün büyük bölümünü harcadığınız iş hayatında ne kadar mutlu olduğunuz, genel anlamdaki hayatınızı da etkileyecektir.

Kendinizi Başkalarıyla Kıyaslamayın!

Twitter, Facebook, Instagram, Tumblr… Artık sosyal medyanın da yardımıyla artık samimi olmadığımız insanların hayatlarını bile yakından takip edebiliyoruz. Kimin nerede ne yediğini, kimin kiminle birlikte olduğunu, kimin çocuğunun doğum gününe kaç kişi geldiğini, kimin Sevgililer Günü’nde ne hediye aldığını ve daha nicesini sosyal medya sayesinde öğrenebiliyoruz. İnsanlarda doğal olarak bir kıyaslama yapma ihtiyacı doğuyor. Şu şunu giymiş, şu şuraya gitmiş derken; insanlar sahip olduklarını unutarak başkalarının hayatlarına özenmeye başlıyor. İşte bunu yapmayın. Kendilerinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Emin olun ki herkes kendisinde olmayanı ister. Belki özendiğiniz o kişi de sizinki gibi bir hayatın hayalini kuruyordur.

Sahip Olduklarınızın Kıymetini Bilin!

Başka evler, başka arabalar, başka sevgililer, kısacası başka hayatlara değil; kendi hayatınıza odaklanın. Yaşadığınız hayatın ne kadar güzel olduğunun farkına varın. Sizi seven insanların, sağlığınızın, ailenizin, arkadaşlarınızın, işinizin, köpeğinizin kısacası hayatınızda ne varsa onun kıymetini bilin. Bir yerlerde sizin sahip olduklarınızın özlemini çeken insanlar olabileceğini aklınızdan hiç çıkarmayın.

Kendinizi Affedin!

30’lu yaşlara vardığınızda, arkanıza dönüp şöyle bir bakarsınız. Sizin için önemli olan ne kadar çok insanı ihmal ettiğinizi fark eder, kırıp döktüklerinizi düşünür, kaçırdığınız fırsatlar için dizlerinizi döver; yani bir anlamda sürekli kendinizi suçlarsınız. İşte bunu yapmamalısınız. Çünkü hatalarınızla yaşamak sizi başka bir hataya sürükleyecektir. Bu nedenle, kendinizi affetmeli ve yolunuza tamamen bağışlanmış olarak devam etmelisiniz.

Düzenli Spor Yapın!

30’lu yaşlarda edinmeniz ya da sürdürmeniz gereken bir diğer alışkanlık ise düzenli spor yapmak olmalıdır. Çünkü bu yaşlardan sonra metabolizmanız yavaşlar ve vücudunuzdaki kas oranı azalmaya başlar. Ayrıca artık çok daha kolay bir şekilde kilo alır, ama iş kilo vermeye geldiğinde ne yazık ki aynı kolaylığı yaşamazsınız. Tüm bu nedenlerden dolayı, spor yapmaya gereken önemi gösterdiğinizden emin olmalısınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız bile günde 1 saat yürümeyi alışkanlık haline getirebilir, bu şekilde hem fiziksel hem de zihinsel anlamda kendinizi çok daha zinde hissedebilirsiniz.

Annenizi ve Babanızı Daha Sık Arayın!

30’lu yaşlara geldiğinizde, vücudunuzda yaşanan değişimleri şaşkınlık içinde izler ve yavaş yavaş yaşlandığınızı hissedersiniz. Evet, yaşlanıyorsunuz belki; ama sadece kendinizi değil sizinle beraber yaşlananları da düşünmelisiniz. Tabii ki burada anneniz ve babanızdan ya da diğer aile büyüklerinizden bahsediyorum. Unutmayın ki hiç kimse sonsuza kadar yaşamayacak. Bir gün onları kaybedebileceğinizi düşünerek anne ve babanızı daha sık aramalı, onlara daha çok sevgi göstermelisiniz. Zaten emin olun, onların tek isteği de çocukları tarafından sevildiklerini hissetmek!

Sağlıklı Beslenmeye Başlayın!

Evet, belki 20’li yaşlarınızda fast food, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklar sizi çok fazla etkilemiyordu. Ancak 30’lu yaşlara geldiğinizde bunların etkilerini daha çok hissedersiniz. Sağlıksız beslendiğiniz için kilo almaya başlar, kendinizi yorgun hisseder, sık sık hastalanır ve bu durumdan daha pek çok şekilde etkilenirsiniz. İşte siz de 30’lu yaşlarınızdayken kendinizi 40 yaşındaymış gibi hissetmek istemiyorsanız, bir an önce sağlıklı beslenmeye başlamalısınız. Bunu sadece birkaç hafta ya da bir ay sürecek detokslar şeklinde değil, hayat boyu benimseyeceğiniz günlük alışkanlıklarızdan biri olarak düşünmelisiniz. Çünkü sağlıklı beslenmek size pek çok yönden fayda getirecek hem ruhsal hem de fiziksel açıdan mutlu olmanızı sağlayacaktır.

Eğlence Hayatına Tam Gaz Devam Edin!

Eğlence hayatının, sadece 20’li yaşlarda olanları ilgilendirdiğini düşünmeyin. 30’unuza geldiniz ya da geçtiniz diye tüm hayatınızın iş ve ev arasında geçeceği yanlışına kapılmayın. Yani siz siz olun, sakın ola kendinizi eğlenmekten mahrum bırakmayın. Elbette, size her gün gece kulüplerinde sabahlayın demiyorum. Eğlenmenin binbir farklı yolu var. Mesela eşinizle ya da sevgilinizle seyahat edebilir, çocuklarınızla oyunlar oynayabilirsiniz. Unutmayın ki insanlar sadece beden olarak yaşlanır. Ruhlar ise her zaman genç kalır! Tabii, ruhunuzu genç tutmayı becerebilirseniz!

Yolun yarısına geldikten sonra edinilecek yeni alışkanlıklar temel olarak bunlar. Siz de geri kalan hayatınızı mutlu ve başarılı olarak geçirmeyi hayal ediyorsanız, yukarıdaki önerileri dikkate almanızı öneririm. Sonuçta hayatınızda bir takım değişiklikler yapmak istiyorsanız, bunun için en uygun zaman içinde bulunduğunuz 30’lu yaşlardır. İşte bu nedenle siz de çok geç olmadan başarılı bir hayata doğru ilk adımlarınızı atın derim.