Zamanda yolculuğun olup olmadığı, her daim akılları kurcalamıştır. Nitekim geleceğe gidip torunlarımızla tanışmak isteyebileceğimiz gibi, geçmişe gidip atalarımızın yaşantısını tanıklık etmek, zaman yolculuğunun en cezbedici noktalarını oluşturur. Tabii mevzu bahis böylesine ilgi çekici ve eyleme dökülmesi imkansız bir konu olunca da devreye hayal gücünün girmesi kaçınılmaz bir süreç halini alır. Hayal gücünü, kanlı canlı resmeden en önemli bileşenin sinema olduğunu varsayarsak, zamanda yolculuk temasının sıklıkla karşımıza çıkması da karşı konulamaz bir gerçeğe bürünmektedir.
Sinema tarihi boyunca defalarca kez işlenen, ancak her defasında bambaşka bir lezzet sunmayı başaran zamanda yolculuk teması, hep farklı anlatılarla karşımıza geldi. Zaman zaman duygusal normlarda, zamansa zamansa distopik bir duruşla arz-ı endam eden bu tema, her defasında ise izleyenin hayal gücünü top noktasına çıkarmayı başardı. Biz de bu vesileyle, zamanda yolculuk temasını merkezine yerleştiren en iyi filmleri sizler için listeledik. Uçsuz bucaksız bir maceraya atılmak ve hayal gücünün doruklarına ulaşmak isteyenler için en iyi zamanda yolculuk filmleri!
20 13 Going on 30 (Keşke 30 Olsam – 2004)
Hiç olduğunuzdan büyük bir yaşta olmayı dilediniz mi? İtiraf etmek gerekirse, çocukken hepimiz büyümek ve ergenlik evresini yok saymayı fazlasıyla dilemişizdir. İşte, 13 Going on 30 tam olarak bu konuya odaklanan ve 13 yaşındaki bir kız çocuğunun, bir sabah 30 yaşında uyanmasını konu almaktadır. Zamanda yolculuk temasının enteresan örneklerinden biri olan film, tek isteği çarçabuk büyümek olan bir kız çocuğunun dileğinin gerçeğe dönüşmesini konu alır.
Doğum günü partisinde, hoşlandığı Matt tarafından dalgaya alınması sonucu fazlasıyla incinen Jenna, beklenmedik bir şekilde kendisini bir anda 30 yaşında bulur. Artık o küçük kız çocuğu değildir, mükemmel bir hayatı, işi, evi vardır; daha da önemlisi güzelliği ile büyüleyen bir kadın olmuştur. Ancak aradan geçen yıllar, onun çocukluk günlerinin es geçilmesi, Jenna’yı başka bir sorunsalın içine bırakır. Bu dakikadan itibaren Jenna’nın farklılaşan ruh haline odaklanan film, bir yandan neşe saçmayı başarırken, bir yandan da düşündürmeyi ihmal etmemektedir. Jennifer Garner, Mark Ruffalo, Judy Greer‘in başrolleri paylaştığı filmin yönetmenliğini ise Garry Winnick üstlenmektedir.
19 Zaman Makinesi 1973 (2014)
Zamanda yolculuk filmleri ülkemizde neden çekilmiyor diye şikayet edenlerden misiniz? O zaman Zaman Makinesi 1973, tam size göre bir seyirlik! Şımarık bir genç olarak yetişen Tolga, babasından miras olarak kalan tek varlığın Anadol STC 16 olduğunu öğrenince çılgına döner. En başta babasına fazlasıyla sitem eden Tolga, bu nedenle arabaya atlar ve gaza bastıkça basar. Ancak o hızlandıkça araba bir anda havalanır ve geçmişe doğru bir yolculuğa çıkar. Tolga uyandığında fark eder ki 1973 yılına gelmiştir.
Çünkü babasının ona bıraktığı Anadol STC 16 esasen bir zaman makinesidir. İçinde bulunduğu durumu anlamlandırma konusunda güçlük çeken Tolga, sonrasında ortama ayak uydurur ve dönemin retro yapısına kendisine bırakır. Bu macera, bir yandan 73 yılının büyülü atmosferini yansıtırken, bir yandan da Tolga’ya beklenmedik bir hayat dersi verecektir. Aram Gülyüz’ün yönetmenliğinde çekilen filmin başrollerinde ise doğal komik olarak lanse edebileceğimiz Gürgen Öz ve son dönemin yükselen yıldızlarından Seda Bakan yer alıyor.
18 Safety Not Guaranteed (Zaman Yolcuları – 2012)
İzleyeni, zamanda yolculuk konusunda teşvik eden ve herkesi bu maceraperest duygunun tam ortasına bırakan Safety Not Guaranteed, eğlenceli ve bir o kadar da dram sosu yüksek olan anlatısıyla öne çıkıyor. Kenneth isimli nevi şahsına münhasır bir adam, günün birinde gazeteye “Zaman yolcuğu yapacak eş aranıyor” başlıklı bir ilan verir. Seattle’da bir dergide çalışan üç uçarı muhabirde, bu ilanın peşine düşer. Bunun neticesinde Kenneth’in bulmak için yola çıkan üç muhabir, zamanda yolculuk yapmak için hazırlanan Kenneth’ten ilginç bir haber çıkarmayı amaçlar.
Ancak Darrius’un Kenneth ile arasında oluşan bağ ve tam bu süre zarfı içerisinde zamanda yolculuk konusunun anbean revaçta olması, hikâyeyi bambaşka bir boyuta taşıyacaktır. Amerikan bağımsız sinemasının son dönemdeki özgün örneklerinden olan Safety Not Guaranteed, Little Miss Sunshine’ın yapımcılarının elinden çıkma bir film. Başrollerini Aubrey Plaza, Jake Johnson, Mark Duplass gibi oyuncuların paylaştığı filmin yönetmenliğini ise Colin Trevorrow üstleniyor.
17 Click (Kumanda – 2006)
Size verilen bir kumanda ile hayatı ve zamanı dilediğiniz gibi yönlendirmeyi ister miydiniz? Tek tuşla harikalar yaratabilen bir film olma özelliği taşıyan Click, zaman kavramını tiye almasıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Sıradan bir aile babası olan Michael Newman, işten eve-evden işe hayat süren bir işkoliktir. Esasen, gündelik dertlerinin de pek üstesinden gelemez. Ancak günün birinde eline geçen bir kumanda, onun hayatının bambaşka bir noktaya evrilmesine olanak sağlayacaktır.
Çünkü bahsi geçen kumanda, zamanı durdurmayı, hatta ve hatta zamanı Michael’ın oyuncağı yapmaya yarayacak bir alettir. Bu dakikadan itibaren eğlencesini doruk seviyesine çıkaran Click, buna rağmen finalinde de izleyenlerini büyük bir hüznün ortasına bırakmayı ihmal etmez. Amerikan komedi sinemasının en başarılı isimlerinden olan Adam Sandler‘ın başrolde harikalar yarattığı Click’in yönetmenliğini ise Frank Coraci üstlenmektedir. Eğer ki zamanın bu sıra dışı tanımlamasıyla kahkahalara boğulmak istiyorsanız, bu çıtır çerez mahiyetindeki filmi kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
16 Toki o kakeru shojo (2006)
O zaman biraz da anime dünyasına doğru bir yolculuğa çıkalım. Bir manga uyarlaması olan ve izleyenlerine doyumsuz dakikalar vadeden film, zamanda yolculuk temalı filmlerin en sıra dışılarından biri olarak öne çıkmaktadır. Makoto isimli genç bir kız, günün birinde kimya laboratuarında çalışırken, üzerine düşen bir nesne sonucu beklenmedik bir yeteneğe sahip olur. Bu yetenek zamanda yolculuk yapabilme yetisidir.
Makoto’nun bu özelliği keşfetmesiyle birlikte, kendisini maceradan maceraya sürüklemesi de kaçınılmaz bir süreç halini alır. Ancak, en başta ona fazlasıyla eğlenceli gelen bu olay, giderek hayatını bir çıkmaza doğru sürükler. Bu dakikadan itibaren yakın arkadaşları, Chiaki ve Kousuke’den yardım talep eden Makoto için, her şey asıl şimdi başlıyordur. Japon animeleri içerisindeki en leziz seyirliklerden biri olan Toki o kakeru shojo, bir an olsun sıkmayan aksine büyüsüne ortak anlatısıyla da fark yaratmayı başaran bir iş olarak hafızlarda yer etmektedir.
15 Bill & Ted’s Excellent Adventure (Bill ve Ted’in Mükemmel Macerası – 1989)
Zamanda yolculuk temasının en eşsiz örneklerinden biri olan ve izleyeni adıyla müsemma bir şekilde doyumsuz bir maceraya çıkaran Bill & Ted’s Excellent Adventure, eğlence ve tarihin harikulade bir birleşimi olarak öne çıkıyor. Bill ve Ted, müziğe tutku duyan iki yakın arkadaştır. Ancak tutkularını birlikte gerçekleştirmek için önlerindeki tek engel derslerdir. Nitekim yakın zamanda gerçekleşecek tarih sınavından kalırlarsa, Ted’in askeri okula gönderilmesi gündemdedir.
Tam da bu süre zarfı içerisinde tanıştıkları Rufus isimli bir adam, onlara zamanda yolculuk yapabilmelerinin mümkün olduğundan bahseder. Bu iki kafadarın aklından ise tek bir şey geçmektedir; zamanda bir yolculuğa çıkmak ve Abraham Lincoln, Socrates gibi figürlerle tanışıp, tarih dersinden geçmek. Bu dakikadan itibaren büyüsünü doruk noktasına çıkarmayı başaran film, izleyenlerine doyumsuz kahkahalar vadetmektedir. Keanu Reeves ve Alex Winter‘in başrolleri paylaştığı bu sıra dışı filmin yönetmenliğin ise, Stephen Herek üstlenmektedir.
14 A.R.O.G. (2008)
Cem Yılmaz sinemasının en önemli güldürülerinden biri olarak ne çıkan A.R.O.G. bir yandan da zamanda yolculuk temasını merkezine yerleştirerek, izleyenlerine bambaşka bir lezzet sunmayı başarıyor. Arif, G.O.R.A.’da yaşadığı maceradan sonra dünyaya dönmüş, eşi Ceku ile mutlu mesut bir hayat sürmeye başlamıştır. Tam da bu süre zarfı içerisinde geçmişten gelen eski düşman Komutan Logar’ın Arif’e dostane yaklaşımı, esasen karakterimizi büyük bir karmaşaya sürükleyecektir.
Keza Komutan Logar, Arif’i tam tamına 1 milyon yıl öncesine göndererek, dünyada Ceku’yu elde etmenin planlarını yapmaktadır. Tabii her türlü halı, kilim, travelın adresi Arif Işık’ın yılmaya hiç mi hiç niyeti yoktur. Onun taş devrinden, günümüze ulaşmak için verdiği eğlenceli anlatı ise, günümüz Türk sinemasının en eğlenceli anlarını da beraberinde getirmektedir. Cem Yılmaz’ın Ali Taner Baltacı ile birlikte yönettiği filmin başrollerini ise Cem Yılmaz, Ozan Güven, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Nil Karaibrahimgil gibi isimler paylaşmaktadır.
13 The Time Machine (Zaman Makinesi – 1960)
Türünün öncü örneklerinden olan The Time Machine, zamanda yolculuk temasını ilk işleyen filmlerden olmasının yanı sıra, bunu vuruculuğu ile süsleyen bir yapım. George isimli bir mucit, kendi icat ettiği makine sayesinde zamanda yolculuk yapmaya başlamıştır. Bulunduğu 1899 yılından, 802701 yılına giden George, burada insanoğlunun büyük bir savaşın içinde olduğunu görür. Düşman kutuplar olarak ikiye bölünen dünya, eski barışçıl günlerinden oldukça uzaktadır.
Geldiği bu tarihte, kendisini oradan oraya sürüklenerek bulan George, izleyenlerini de macerasına ortak etmeyi es geçmez. Bilim-kurgu soslu bir macera filmi olan ve distopik anlatım tarzıyla da takdir toplayan The Time Machine, özenle yazılmış senaryosuyla ile zamanda yolculuk temasının da en çok ses getiren işlerinden biri olarak anılmaktadır. Dönemin teknolojik şartlarına rağmen üst düzey görselliği ile şaşırtan filmin yönetmenliğini George Pal üstlenirken, başrollerinde ise Rod Taylor, Alan Young, Yvette Mimieux gibi isimler yer almaktadır.
12 The Time Traveler’s Wife (Zaman Yolcusunun Karısı – 2009)
Audrey Niffenegger’ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan The Time Traveler’s Wife, merkezine aldığı zaman yolculuğu temasına ek olarak vadettiği büyük aşkıyla da tadından yenmez bir seyirliğe dönüşüyor. Henry, küçük yaşta geçirdiği bir kaza sonucu zamanda yolculuk yapmaya başlar. Nitekim bu dakikadan sonra kendisine zaman yolcusu demeye de başlayan Henry, bu süre zarfı içerisinde Clare ile tanışır. Ancak Henry’nin 20’li yaşlarındayken karşısına çıkan Clare, bu gizemli adamı çok iyi tanımaktadır. Çünkü Henry, zamanda yolculuk yaparak, küçük yaşlardan itibaren Clare’i ziyaret etmiş ve günün birinde tanışacaklarından bahsetmiştir.
Bu dakikadan itibaren Clare ile büyük bir aşka yelken açan Henry, zamanda yolculuk yapmaya devam etmiş, bir yandan da sevdiği kadınla mutluluğunu evlilik ile taçlandırmıştır. Ancak onun isteği dışında gelişen zaman yolculukları, bu ikinin başına beklenmedik de problemler açacaktır. Bir kitap uyarlaması olmasından ötürü, derinlikli karakterleriyle dikkat çeken film, aynı zamanda vurucu anlatısıyla da dikkatleri üzerinde toplamayı başarıyor. Başından sonuna dek zevkle izlenen bir film olma özelliği taşıyan The Time Traveler’s Wife’in yönetmenliğini Robert Schwentke üstlenirken, başrollerde ise güzeller güzeli Rachel McAdams ve yakışıklı oyuncu Eric Bana karşımıza çıkıyor.
11 Timecrimes (Suç Zamanı – 2007)
Oldukça enteresan bir olay örgüsü etrafına kurulu, sert ve şaşırtıcı bir film olma özelliği taşıyan Timecrimes, başından sonuna dek seyir zevkini diri tutan gizemli yapısıyla fark yaratıyor. Hector, eşiyle birlikte yeni taşındığı evde mutlu mesut bir hayat sürmenin planını yapar. Ancak günün birinde camdan dışarıyı seyrederken, ormanda tek başına duran çıplak bir kadın görür. Fark ettirmeden bu kadının yanına gittiğinde ise, esrarengiz bir adam bu kadını bıçaklar.
Tam bu süre zarfı içerisinde bu adamdan kaçmaya çalışan Hector, bilinmedik bir yere saklanır. Ancak onun girdiği bu yer, Hector’u zamanda geriye götürür. Artık Hector, içinden çıkılması pek de mümkün olmayan bir serüvenin tam ortasındandır. Bu dakikadan itibaren heyecan dozajını anbean yükseltmeyi başaran Timecrimes, izleyicisi ile kurduğu sıkı bağ sayesinde muazzam bir seyirlik haline dönüşmeyi de başarmaktadır. Yönetmenliğini Nacho Vigalondo’nun üstlendiği bu tuhaf filmin başrollerinde ise Karra Elejalde, Candela Fernandez, Bárbara Goenaga yer almaktadır.
10 Primer (Kapsül – 2004)
2004 yılında Sundance Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü ile dönen ve o günden sonra da adını sinemaseverlere duyurmaya başaran Primer, zaman yolcuğunu merkezine yerleştiren, sürükleyici ve bir o kadar da gizemli bir anlatıyı huzurlarımıza getiriyor. İki genç mühendis, gizli yürüttükleri bir proje neticesinde, çok ilginç bir buluşa imza atar. Onlar, istemeden de olsa, zaman makinesini icat etmişlerdir ve bu yolla geçmişe yolculuk yapabileceklerdir.
Bu dakikadan itibaren birbirinden daha hevesli ve meraklı iki mühendisin, zaman ile olan sınavına tanıklık ettiren film, karmaşık senaryosuna rağmen izleyicisine harikulade bir seyirlik sunmayı başarıyor. Yönetmen Shane Carruth’un 7.000 dolar gibi oldukça düşük bir bütçeye mal ettiği film, aynı zamanda kendisinin senarist ve başrol olarak karşımıza çıkmasına da olanak sağlıyor. Enteresan bir zamanda yolculuk filmi olan Primer, aynı zamanda dikkat çeken sinematografisiyle de ayakları yere sağlam basan bir film olma özelliği taşıyor.
9 Time After Time (Zaman Zaman İçinde – 1979)
Adıyla müsemma bir şekilde, zaman ve kişilerin birbiri içine girdiği Time After Time, türünün özgün örneklerinden biri olmasının yanı sıra, maceraperestlerin de kaçırmaması gereken türde bir iş. Doktor H.G. Wells, gerçek kimliğinden bihaber olduğu Karındeşen Jack’e kendi yaptığı zaman makinesini tanıtır. Ancak Jack, Wells’in bu masumane tavrını suiistimal ederek, polislerden kaçmak adına zaman makinesini kullanır ve 1979 yılına gider.
Wells ise çok geçmeden bu gerçeği anlar ve insanlığın ferah içerisinde yaşadığı 1979 yılına doğru bir yolculuğa çıkar. Ve burada fark eder ki, zaman makinesinin kötü niyetli insanların eline geçmesi, fazlasıyla tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu dakikadan itibaren anlatısını nevi şahsına münhasır bir kovalamaca içersine yerleştiren film, düşmeyen heyecan dozajı ile farklı bir anlatı vaat etmeyi başarıyor. Başrollerini Malcolm McDowell, David Warner, Mary Steenburgen gibi isimlerin paylaştığı filmin yönetmenliğini ise Nicholas Meyer üstlenmektedir.
8 Frequently Asked Questions About Time Travel (Zaman Yolculuğu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular – 2009)
Fütursuzca gülmeye ve sürükleyici bir hikayeye tanıklık etmeye hazır mısınız? Henüz ismiyle dahi ilginç bir anlatı vaat edeceğinin sinyallerini veren Frequently Asked Questions About Time Travel, bir an olsun düşmeyen temposu ve anbean artan eğlencesiyle fark yaratmayı başarıyor. Loser olarak tanımlayabileceğimiz üç yakın arkadaşın, bir barda eğlenmek için dışarı çıktıkları gece, esasen onları içinden çıkılmaz bir maceranın tam ortasına bırakacaktır. Çünkü tuvalete her gittiklerinde, zamanda yolculuk yapan ve yaptıkları bu yolculuk neticesinde tarifi mümkünsüz hadiselerle karşılan bu üç arkadaş, içinde bulundukları durumdan kurtulmaya çalışsalar da, bu fazlasıyla zorlayıcı bir süreci de beraberinde getirecektir.
Zamanda yolculuğun bir an olsun kesilmediği ve karakterlerimizin günümüze dönmek için fazlasıyla emek harcadıkları film olarak da hatırlanan Frequently Asked Questions About Time Travel, finale kadar izleyenlerini tebessümle getirmeyi başarıyor ve eğlencesini had safhada yaşatmayı ihmal etmiyor. Gareth Carrivick’in yönetmenliğini üstlendiği bilim-kurgu türündeki maceranın başrollerini ise Chris O’Dowd, Marc Wootton, Dean Lennox Kelly paylaşmaktadır.
7 Butterfly Effect (Kelebek Etkisi – 2004)
Milenyum sonrası ortaya çıkan en vurucu filmlerden biri olan ve karanlık atmosferi ile izleyeni büyüsüne ortak eden Butterfly Effect, zamanda yolculuk temasını sevenlerin de kaçırmaması gereken türde bir iş. Çocukluk yıllarında birçok psikolojik travma yaşamış olan Evan, bunun neticesinde sağlıklı bir birey olma şansını da kaybetmiştir. Ancak günün birinde tesadüf eseri, geçmişe yolculuk edebildiğini fark etmesi, ona geçmişini de değiştirebilme imkanını altın tepside sunar.
Bu dakikadan itibaren geçmişe yolculuk yapmaya başlayan ve çocukluğunun kötü izlerini silmek adına çaba sarf eden Evan, kendisini içinden çıkılması zor ve fazlasıyla meşakkatli bir macera içerisinde bulur. Özellikle vuruculuğunu anbean hissettiren ve dokunaklı yapısıyla muadillerinden ayrılan Butterfly Effect, bilim kurgu ve gerilim ögelerini başarıyla harmanlamasıyla seyir zevkini yukarılara doğru taşıyan bir yapım. Yönetmenliğini Eric Bress ve J. Mackye Gruber’un üstlendiği filmin başrollerini ise, Ashton Kutcher, Amy Smart, Elden Henson gibi isimler paylaşmaktadır.
6 12 Monkeys (12 Maymun – 1995)
Sinema tarihinin kültleri arasında sayabileceğimiz 12 Monkeys, zaman yolculuğu ile yoğrulmuş, distopik bir anlatı olarak huzurlarımıza gelmektedir. Tüm dünyayı esir almış bir virüs, insanlığın soyunu tüketmek üzeredir. Bu virüsü yenmek adına kurdukları merkezde çalışmalar sürdüren bir grup bilim adamı, zamanda geriye gidebilecekleri bir makine icat ederler. Amaç oldukça basittir; geçmişe giderek, virüsü ortaya çıkmadan yok etmek!
Bu ulvi görev için ise, eski mahkum James Cole seçilir. Artık James, içinden çıkılması pek de mümkün olmayan, sürükleyici ve bir o kadar da düşündürücü bir maceranın tam ortasındandır. Karanlık ve bir o kadar da büyüleyici bir film olma özelliği taşıyan 12 Monkeys, enteresan zaman yolculuğu temalı filmlerden biri olarak da belirir. Yönetmenliğini Terry Gilliam’ın üstlendiği, Bruce Willis, Brad Pitt, Madeleine Stoweve Christopher Plummer’ın paylaştığı film, aynı zamanda tarihin de en iyi bilim-kurgularından biri olarak anılmaktadır.
5 Deja Vu (2007)
Aksiyon sinemasının medarı iftiharı konumundaki oyuncularından olan Denzel Washington’ın başrolünde yer aldığı Deja Vu, akıl bulmacaları etrafına örülü, sürükleyici bir film olarak huzurlarımıza geliyor. Ajan Carlin, New Orleans’ta meydana gelen bir patlamadan sonra, kariyerinin en ilginç soruşturması için görev başındadır. Zamanda geriye giderek, olayların akışına müdahale etmeye çalışacak olan Carlin, kendisini bir anda zihin duvarları etrafına örülü bir maceranın tam ortasında bulur.
İnsanların geçmişine ve böylelikle de geleceğine temas edebilen Deja Vu, özgün yapısıyla izleyenlerini büyülerken; heyecanından zerre ödün vermemeyi de başarmaktadır. Ajan Carlin’in girdiği bu riskli ama bir o kadar da merak uyandıran maceranın sürükleyiciliği ise takdire şayan bir anlatıyı karşımıza getirmektedir. Yönetmenliğini Tony Scott’ın üstlendiği film, yalnızca Denzel Washington filmografisinin değil, aynı zamanda 2000’lerin de en özel işlerinden biri olarak öne çıkıyor.
4 About Time (Zamanda Aşk – 2013)
Merkezine aldığı zamanda yolculuk temasını, benzersiz bir aşk hikayesi ile süsleyen Zamanda Aşk, neşe saçan anlatısıyla da fark yaratan bir film. Tim, 20’li yaşlarının başında ve yeni bir hayat kurmak için çaba sarf eden bir gençtir. Bu süre zarfı içerisinde, aile erkelerine has olan bir özelliği keşfeder; geçmişe yolculuk yapabilmek. Tim’in, bu özelliği ile tanıştığı sırada hayatına giren Mary ise, oldukça güzel ancak elde edilmesi de zor bir kadındır. Ne var ki Tim’in geçmişe yolculuk edebilme özelliği, onun Mary’i kendisine aşık etme konusunda fazlasıyla yardımcı olacaktır. Keza Tim, defalarca kez geçmişe yolculuk ederek Mary hakkında bilgi toplar, onun nelerden hoşlandığını öğrenir.
Böylelikle bu güzel kadını kendisine zamanla aşık etmeyi başaran Tim’in maceraları ise asla son bulmayacaktır. Nevi şahsına münhasır bir aşk hikayesi olan ve zamanda yolculuk teması ile de güldürmeyi başaran About Time, “Feel Good Movies” türünün de son yıllardaki en muazzam örneklerinden biri. Rachel McAdams’ın Domhnall Gleeson ile başrolleri paylaştığı filmin yönetmenliğini ise, Richard Curtis üstlenmektedir.
3 Midnight in Paris (Paris’te Gece Yarısı – 2011)
Sinema tarihinin en üretken yönetmenlerinden olan ve aynı zamanda uçarı kimliği ile tanınan Woody Allen’ın 2000’li yıllardan sonra çektiği en eşsiz filmlerden olan Midnight in Paris, bir yandan tarihin tozlu sayfalarına doğru bir yolculuğa çıkarken, bir yandan da izleyenlerine doyumsuz bir eğlence vaat etmeyi es geçmiyor. Yazar Gil, nişanlısı ve onun ailesi birlikte Paris’e doğru bir seyahate çıkar. Bu ailevi ortamdan bunaldığında, kendisini Paris sokaklarına atmayı yeğleyen Gil, farkında olmadan kendisini uçsuz bucaksız bir maceranın tam ortasında bulur. Doğaüstü bir hadise sonucu bir anda 1920’lerin Paris’ine ışınlanan Gil, elitizmin tam merkezindedir artık.
Burada kimler kimler yok ki; Salvador Dali, Ernest Hemingway ve daha niceleri… Bu dakikadan itibaren Gil’in çıktığı bu macera vesilesiyle büyülemeyi başaran film, bir yandan da Paris’in eşsiz görüntülerine hayran bırakmayı da ihmal etmemektedir. Aşk ve eğlencenin had safhada yaşandığı, aynı zamanda sürreal bir macera olarak da nitelendirebileceğimiz Midnigt in Paris, şüphesiz Woody Allen filmografisinin de en özel işlerinden biri. Başrollerini Owen Wilson, Rachel McAdams, Marion Cotillard gibi başarılı oyuncuların paylaştığı film, özgün anlatısıyla da fark yaratmaktadır.
2 Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü – 1993)
Sinema dünyasının gülen adamı olarak da bilinen Bill Murray’in başrolünde yer aldığı Grundhog Day, 2 Şubat gününe tıkanıp kalmış bir spikerin hikayesini konu almaktadır. Phil, geleneksel Groundhog Day günü için Punxsutawney kasabasının yolunu tutar. Yalnızca görevini ifa etmek için geldiği bu kasaba ise, onun kabusu olacak ve Phil’in maceradan maceraya sürüklenmesine neden olacaktır. Çünkü Phil, bir sabah uyandığında aslında düne uyandığını fark edecek ve bunun kısır bir döngüye dönüştüğü gerçeği ile yüzleşecektir.
Phil artık yalnızca 2 Şubat sabahına uyanmaktadır. Bu durum, en başta onun canını fazlasıyla sıksa da, sevdiği kadını tekrar tekrar kendisine aşık etme fikri, onun içinde bulunduğu bu kaotik durumdan dahi eğlence çıkarmasının önünü açar. Bill Murray’in başından sonuna dek oyunculuk dersi verdiği ve gülen yüzüyle kendisine hayran bıraktığı Groundhog Day, dünya sinemasının da en eğlenceli filmlerinden biri olarak anılmaktadır.
1 Back To The Future Trilogy (Geleceğe Dönüş Serisi)
Eğri oturalım, doğru konuşalım. Zamanda yolculuk teması dendiği zaman, akıllara ilk olarak Back To The Future gelmektedir. Mart McFly ve Profesör Brown’ın DeLorean ile atıldıkları maceralar, pek de öyle hafızlardan silinecek anlar değil. Keza Back To The Future için, türünün de açık ara en iyisi yakıştırmasını yapmak mümkün. 1985-1990 yılları arasında üç film olarak huzurlarımıza gelen Back To The Future Trilogy, Profesör Brown’ın icadı olan zaman makinesi DeLorean’i kullanan Marty McFly aracılığıyla, izleyenlerini maceradan maceraya sürükler. Marty tüm bu süre zarfı içerisinde, geçmişe giderek anne ve babasının tanışmasına hatta evlenmesine vesile olur.
Geleceğe giderek, 2015 senesinin ne denli ütopik bir dünya olacağına tanıklık eder. Yetmez Western günlerine de bulaşarak, kovboyların tam ortasında kalır. Ancak her filmde değişmeyen bir şey vardır ki o da; Marty ve Profesör Brown’ın zedelenemez dostluğu. Her koşulda arkadaşlık dersi veren ve DeLorean vesilesiyle izleyicilerini maceradan maceraya sürükleyen bu ikili hiç şüphesiz, Back To The Future efsanesini yaratan en önemli yapı taşı olarak belirmektedir. Michael J. Fox ve Christopher Lloyd’un başrolleri üstlendiği serinin yaratıcısı ve yönetmeni olarak ise usta sinemacı Robert Zemeckis belirmektedir.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
