Ünlü Mimarlar Tarafından Tasarlanmış En Dikkat Çekici 6 Otel

Tatilinizi geçirmeyi planladığınız otellerin içerisinde bulunan olanaklar kadar, dış görünüşleri de oldukça önemlidir. Dünyanın dört bir yanında bulunan birçok otelin kendisine has iç ve dış tasarımları vardır. Bazıları yelken şeklindedir, bazıları ise farklı tarzlarda karşımıza çıkabilir. Elbette ki bu farklı tasarımları genellikle dünyanın lüks otelleri ve dünyanın en pahalı otel süitleri gibi eşsiz mekanlarda görmekteyiz.

Fakat eğer tam bir tasarım aşığıysanız ya da mimariye karşı bir merakınız varsa, zaten muhtemelen tatiliniz için bu ünlü yapılardan birini seçmişsinizdir. Ancak her zaman bir sonraki tatiliniz için aynı gezi rehberi ile yetinmek zorunda değilsiniz. Dünyanın bazı ünlü mimarları, kendi otel tasarımlarını hayata geçirmeye çalışmışlar ya da kendi yapılarını bir otele dönüştürmüşlerdir. Yani, bu otellerde konakladığınızda mimarların kişiliğini görebilecek ve buralara hayran kalacaksınız.

İşte karşınızda ünlü mimarlar tarafından tasarlanan en iyi oteller:

6 Park Inn Hotel

Frank Lloyd Wright, belki de dünya çapında en çok tanınan Amerikalı mimardır ve uzun kariyeri boyunca birçok otelin tasarımını gerçekleştirmiştir. 1910 yılında açılışı yapılan Park Inn Hotel, Mason City’deki işlevini halen daha sürdürmektedir. Dünyanın en eski otelleri arasında yer almasa da köklü bir tarihe sahiptir. 27 odalı bu butik otele geçtiğimiz günlerde 20 milyon dolarlık detaylı bir restorasyon yapıldı. Eski şöhretini devam ettirirken yerden ısıtmalı zemin ile banyolar, geniş odalar, etkileyici teras ve lobi; bu şık yapının modern bir otele dönüşmesini sağladı.

5 Hotel Le Corbusier

İsviçreli mimar Le Corbusier, Marsilya’da Unité D’habitation adında kendi kendisine yeten ve dikey bir şehri andıran yapıyı tasarlamıştır. Bu yapının İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’daki konut krizini çözmeye yardımcı olacağını düşünmüştür. Mimarın bu Brutalist yapısı, tasarımı ile dünya çapında iyi ya da kötü toplu konut komplekslerini etkilemiştir. Günümüzde binden fazla konuta ev sahipliği yapan bu yapıda, bir de 22 odalı otel bulunmaktadır. Otelin en uç odası kabine benzemekte olup, ortak bir banyosu bulunmaktadır. İçerisi ise şık mobilyalarla döşenmiştir ve gecelik fiyatı 79 Euro’dur.

4 Hotel Lautner

Yüzyılın ortası modern tarzın hayranı olanlar, California’da bulunan ve şehrin mimarisinin izlerini taşıyan Palm Springs otele akın etmektedir. Bu bölge içerisinde yüzyıl ortasının tarzını yansıtan birçok otel bulunmasına rağmen, Hotel Lautner; Desert Hot Springs yakınındaki mimari meraklılarının yer ayırtmak isteyecekleri tek yapıdır. Frank Lloyd Wright’ın öğrencisi John Lautner tarafından tasarlanan küçük, dört bölmeli otel; 1947 yılında geniş planlı bir toplu konut prototipi olarak inşa edildi. 2011 yılında, 213 metrekarelik zarif bir tesis halini almıştır.

3 Langham

Chicago, mimari meraklıları tarafından halihazırda en çok ziyaret edilen şehirlerden bir tanesidir. Langham, burayı ziyarete gelen insanlar içinse mükemmel bir tesistir. Gökdelen tasarımındaki bu lüks otel, Miles Van Der Rohe tarafından tasarlanmıştır. Michigan Gölü’nün kıyısında 1973 yılında inşası gerçekleşen bu yapı başlangıçta ofislere ev sahipliği yapmış olsa da sonradan 316 odalı lüks bir otel haline getirilmiştir.

2 Hotel Marques de Riscal

Frank Genhry imzası taşıyan ve üzeri ilginç bir tasarım ile kaplanan Hotel Marques de Riscal, İspanya’nın Basque bölgesinde Elciego’da bulunmaktadır. 43 odalı bu yapı, seçici ve lükse düşkün ziyaretçiler için tasarlanmıştır. Burada konaklayan misafirler benzersiz görünümüyle büyülenmelerinin yanı sıra, şaraphane ve Michelin yıldızlı restoranıyla da bu otelden oldukça memnun ayrılacaklardır.

1 Villa San Michele

Rönesans mimarisi tam da sizin tarzınıza hitap ediyorsa, Floransa’daki Villa San Michele otelini kesinlikle ziyaret etmek isteyeceksiniz. Bu yapı, başlangıçta 15. yüzyıla ait bir manastırdı ve dış cephesi Michekangelo tarafından tasarlanmıştı. Bu butik otelin bahçe terası, şehrin kuşbakışı görünümünü ziyaretçilerine sunmaktadır ve Telegraph gazetesi bu manzarayı “aşırı romantik” olarak deklare etmiştir.

Otelin olanaklarıyla sınırlı kalmayıp mimari yapısıyla da ilgili olanlar için, ünlü mimarlar tarafından tasarlanmış olan bu oteller tam bir cennet niteliği taşımaktadır. Dünyanın dört bir yerinde konumlandırılmış tarihin en iyi ve en ünlü mimarlarının imzasını taşıyan bu en oteller hakkındaki düşünce ve yorumlarınızı bizlerle paylaşırsanız, seviniriz.