İnsanlık tarihinin en başarılı tablosu olarak kabul edilen Mona Lisa hakkında, şimdiye kadar o kadar çok şey yazılıp çizildi ki, hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğunu artık ayırt edemez olduk. Birçok insan ise tabloya bakınca hiçbir gizem, şifre göremediğini, kadının elinin yüzünün gayet normal olduğunu söylüyor. Gerçekten de ilk bakışta tablo gayet sıradan bir portre olarak görünüyor. Ama detaylarına girince yok artık diyeceğiniz şeyler öğreniyorsunuz. Paratic.com okurları için hazırladığımız bu yazıda, ünlü Mona Lisa tablosu hakkında muhtemelen daha önce hiç duymadığınız, ilginç bilgilere yer vereceğiz. Ama öncesinde tablonun tarihçesinden kısaca bahsedelim.
Mona Lisa, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dehası olarak bilinen, zekası ve yetenekleriyle çağları aşan çalışmalara imza atan, ünlü bilim adamı Leonardo da Vinci tarafından resmedilmiştir. Leonardo da Vinci; ressam, astronom, matematikçi, mimar, mühendis, heykeltıraş ve müzisyen gibi birçok sıfata sahiptir. Bir insan aynı anda bu kadar çok şeye ilgi duyup, hepsinde de başarılı olunca haliyle namı asırlar sonrasına kadar uzanıyor. Ancak Leonardo da Vinci, aynı anda birçok şeye ilgi duyduğu için, elindeki işlerin çoğunu yarım bırakmış. Tamamlanması yıllar süren Mona Lisa tablosunun da hala yarım olduğuna dair iddialar bulunuyor.
Leonardo da Vinci’nin 1503 yılında yapmaya başladığı Mona Lisa tablosu, İtalyancada La Gioconda, Fransızcada La Joconde olarak ifade ediliyor. Altın oran kullanılarak yapılan, yağlı boya bir portre olan Mona Lisa tablosu hakkında hala çözülmemiş sırlar bulunuyor. Kaşlarından gülümsemesine, elinin şekline, dudak kenarındaki kıvrıma kadar her şeyi ayrı gizem olan bir tablo. Şimdi Leonardo da Vinci’nin gizemlerle dolu ünlü tablosu Mona Lisa hakkında, daha önce hiç duymadığınız 26 ilginç bilgi paylaşacağız. Böylelikle tablonun ortaya çıkış sebebini, tarihini ve genel özelliklerini de öğrenmiş olacaksınız.
1 Mona Lisa Tablosu Ne Zaman Yapıldı?
Leonardo da Vinci’nin birçok alana aynı anda ilgi duyduğundan az önce bahsetmiştik. Sanırım halk arasında tez canlı denilen bir mizaca sahipti. Hal böyle olunca daha elindeki işi bitirmeden, bir başka işe koyulması gayet olağan karşılanmalıdır. Mona Lisa tablosunu yapmaya 1503 veya 1504 yıllarında başladığı biliniyor. Tabloyu tamamlaması ise 4 yıl sürdü. Ancak dönemin önemli ressam ve sanat tarihçilerinden Giorgio Vasari’nin, Leo için kullandığı şu söz akılları karıştırmaya yetiyor; “Tablo üzerinde dört yıl oyalandı ve tabloyu bitirmedi.” Yani Mona Lisa tablosu esasında yarım kalmış bir tablo olabilir.
2 Mona Lisa Adının Anlamı
Mona Lisa, Madonna Lisa’nın kısaltması olarak biliniyor. Tablonun isminin nasıl kullanıldığına dair de birçok rivayet var. Kimileri Leydim Lisa olarak çevirirken kimisi Benim Kadınım Lisa olarak kullanıyor.
3 Tablonun Boyutu
Hakkında her geçen gün yeni bir söylenti duyduğumuz, anlata anlata bitirilemeyen tabloyu eminim gözünüzde devleştirmişsinizdir. Şimdi sizi hayal kırıklığına uğratacak bir bilgi geliyor: Mona Lisa tablosunun gerçek boyutu 77 cm X 53 cm’dir. Bu kadar övülen, her noktası ayrı bir gizem olan tablo için, küçücük bir şeymiş yahu dediğinizi duyar gibiyim.
4 O Kadın Kim?
Leonardo da Vinci’nin resmettiği Mona Lisa tablosundaki oturmuş kadının kim olduğu yönünde türlü türlü rivayetler var. Geneli, o kadının kim olduğunun asla bilinmediğini ve bir sır olarak kalacağını söylese de sergilendiği müzede Francesco del Giocondo’nun karısı, Lisa Gherardini Portresi ismiyle yer alıyor. Yani en genel ve kabul görmüş olan bilgi, tablodaki kadının Fransız bir tüccarın karısı olduğu yönünde. Tablodaki kadının kim olduğuna dair çıkan diğer ihtimaller arasında tablonun ressamı Da Vinci’nin annesi Catesine Buti del Vacca de olması da yer alıyor. Bunlardan başka; Meryem Ana, İtalyan Medici ailesinin bir kızı, Milano düşesi İsabella of Aragon, Leo’nun ilgi duyduğu bir erkek çocuk, Cecilia Gallerani ve Costanza d’Avalos (La Giocondo) gibi isimler de yer alıyor. Son olarak tablodaki kadının aslında Leonardo da Vinci’nin kendisi olduğu yönünde çıkan söylentiler de var.
5 Tablo Şu An Nerede?
Gizemlerle dolu Mona Lisa tablosu şu anda, Fransa’nın başkenti Paris’te yer alan Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir. Fransız İhtilali’nden sonra buraya taşınan tablo, birkaç kez farklı saraylara götürülse de sonra yeniden Louvre Müzesi’ne getirilmiştir. Fransız devrimine kadar gezindiği yerler arasında, Napolyon’un metresi Josephine’nin yatak odası bile var. Müzede 6 binden fazla sanat eseri olmasına rağmen, gelen ziyaretçilerin neredeyse tamamı Mona Lisa’yı görmek istiyormuş. Louvre Müzesi’ne ise her yıl 6 milyondan fazla kişi gelmektedir. Tablonun kendine ait bir odası bulunuyor ve yılda sadece bir kez bakım için bu odadan çıkarılıyormuş. 3 kat camın arkasında, 20 derece sıcaklıkta muhafaza edilen tablonun temizlik yapılacağı gün ise müzenin en az ziyaretçi alan ve sakin günü oluyor.
6 Tablonun Konusu
Tabloda oturmuş ve ellerini birbirine bağlamış bir kadın tasvir edilmektedir. Ancak bu alelade bir portre değil elbette. Leo’nun resmettiği kadın aslında bir piramiti oluşturuyor. Kadının ellerinin kıvrımı aslında piramitin köşesiymiş. Tablodaki ışık yansımalarına bakıldığında, alt zeminde geometrik bir çizimin olduğu da anlaşılıyor aslında. O dönemde oturmuş bir kadın portresi yaygın olmadığı için hemen dikkat çeken tabloda çok fazla detay var. Örneğin; kadının kaşlarının olmaması, yüzündeki ifade, ellerini tutuş şekli vs. Bu ayrıntılara birazdan sırasıyla değineceğiz.
7 Mona Lisa’nın Kaşları Neden Yok?
Evet tabloya baktığınızda, Mona Lisa’nın kaş ve kirpiklerinin olmadığı ilk bakışta fark ediliyor. Bu konu hakkında da oldukça fazla efsane ve rivayet bulunuyor. Bunlardan ilki tablonun yapıldığı Rönesans döneminde, kadınların kaşlarını tamamen alma modası vardı. Yazar Chuck Palahniuk’a göre ise aslında tablo ilk yapıldığında kadının kaşları vardı. Ancak temizliği sırasında kullanılan yanlış bir malzeme, kaşların silinmesine sebep oldu.
Bu konuyu enine boyuna araştıran bir Fransız mühendis, farklı bir teknik kullanarak, aslında tablonun ilk çizildiğinde kadının kaşlarının olduğunu tespit etmiş. Peki ilk çizimde var olan kaş ve kirpikler daha sonra neden yok oldu? Ya da aslında gerçekten kaşları yok muydu? Fransız mühendis Pascal Cotte, Louvre Müzesi’nde, 3 yıl süren bir araştırma yaptı. Kızılötesi ışınlarla ve 240 megapixellik tarama ile yaptığı çalışmada, Mona Lisa’nın kaşlarının restorasyon sırasında silinmiş olabileceği sonucuna ulaştı. Tabloyu olduğundan 24 kat daha büyüterek yaptığı incelemede, en ufak bir tüy tanesi belirtisine rastlamadığını bildirdi.
Başka bir rivayete göre; Mona Lisa resmin yapıldığı dönemde 24 yaşındaydı. O sıralarda ise genç kadınların geçirdiği, kaş, kirpik ve hatta saçların bile dökülmesine sebep olan bir hastalık yaygındı. Aslında Mona Lisa’nın saçları da yoktu ve tablonun çizim sürecinde peruk takmak zorunda kalmıştı. Tabi bunlar doğruluğu tartışılır rivayetler, biz söyleyenlerin yalancısıyız.
Tablonun en çok tartışılan konularından biri olan kaş meselesine başka bir yorum ise Hulio Ermida adındaki bir jinekologdan geldi. Ermida’ya göre, Mona Lisa çirkin ve hasta bir kadındı. Geçirdiği sinirsel bir şok yüzünden de yüzündeki tüm tüyler dökülmüştü. Yine Ermida’nın başka bir bakış açısı ise Mona Lisa’nın yüzünde ölen çocuğunun acıları vardı. Yani geçirdiği buhran belki de bu acı olabilirdi.
8 Mona Lisa’nın Yüzündeki İfade
Tabloya şöyle bir dikkatlice baktığınızda, bu kadın gülüyor mu, üzgün mü, mutlu mu, mutsuz mu bir türlü kestiremiyorsunuz. Üzülmeyin sorun sizde değil, sorun Mona Lisa’nın ifadesiz bir kadın oluşunda. Zaten bu bilgi bilimsel araştırmalarla da doğrulanmış. Buna göre Mona Lisa; %83 mutlu, %6 korku içerisinde, %9 tiksinti duyuyor, %1 ise öfkeli. Amsterdam ve Illinois üniversiteleri tarafından, bilgisayarda duyuları tanımlama programı kullanarak hazırlanan çalışmaya göre Mona Lisa ifadesiz bir kadın. Çünkü verilen oranlar kadın acı mı çekiyor yoksa gülümsüyor mu kesin olarak anlaşılmıyor. Bazı sanat tarihçileri ise tablonun yapım aşamasında, kadının çok fazla sıkıldığını, bunun da yüzüne yansıdığını tahmin ediyor.
9 Gülümsemesinin Anlamı
Mona Lisa’nın yüzündeki ifadeleri orantısal olarak söyledik. Bunun büyük bölümünü ise mutlu ve gülümseyen bir ifade oluşturuyor. İnsan yani her şeye gülebilir, nesi araştırılır ki demeyin. Üşenmemişler kadının gülümsemesinin sırrını bile araştırmışlar. Buna göre Mona Lisa’nın gülüşü yeni doğum yapmış kadın gülümsemesiymiş. Bu sonuç ise Kanada Ulusal Araştırma Merkezindeki bilim adamları tarafından, renkli lazer cihazlarla yapılan bir tarama ile elde edilmiş. Bilim adamlarının tahminine göre bu tablo Mona Lisa’nın ikinci oğlu dünyaya geldikten sonra yapıldı. Tablo hakkında çıkan ve az önce değindiğimiz başka bir efsane ise ölen çocuğunun acılarını yansıttığı yönündeydi. Ahh Mona Lisa beynimizi yakacaksın!
10 Yüksek Kolesterolü Vardı
Az önce kaşları hakkında çıkan haberleri anlatırken, jinekolog Ermida’nın yaklaşımlarından bahsetmiştik. Doktor Ermida, Mona Lisa’nın yüzüne bakıldığında, birçok hastalığın tespitini yapabildiklerini söylemişti. Ermida ile aynı fikirde olan araştırmacılara göre de tablodaki yüz ifadesi kadının sağlık durumu hakkında pek çok bilgi veriyor. Palermo Üniversitesinden Vito Franco’ya göre ise Mona Lisa’nın yüksek kolesterolü vardı. Gözlerinin etrafında biriken yağ asitleri ve ksantelazma hastalığının bulguları da bunu doğrular nitelikteymiş.
11 Gözlerindeki Sır
Tablonun 500 yıldan fazla bir geçmişe sahip olduğu düşünüldüğünde, birçok ayrıntısını keşfetmek elbette imkansız. Geçen yıllar içerisinde renklerinin solması ve yıpranması tablonun orijinalinden çok daha farklı bir hale gelmesine neden olmuş. Ancak teknik aletlerle yapılan çalışmalar birçok konuya ışık tutuyor. Bunlardan biri de Mona Lisa’nın gözlerinde nelerin gizli olduğuna dair. İtalya Kültürel Miras Komitesi Başkanı Silvano Vincenti’ye göre; tablodaki kadının sağ göz bebeğine “l” ve “v”, sol göz bebeğinde ise “c” ve “b” harfleri gizli. “L” ve “v” harflerinin, Leonardo da Vinci’nin baş harfleri olduğu tahmin ediliyor.
12 Neden Balkon?
Mona Lisa’nın bitmek bilmeyen gizemlerinden biri de neden balkonda oturduğu konusu. Bu konuda pek araştırılmış bilgi yok. Sadece Leonardo’nun arkadaki manzarayı, perspektif olarak tabloya yansıtmak istediği ve bu nedenle çizim için balkonu seçtiği düşünülüyor.
13 Sigortalanmayan Tablo
İnsanlık tarihinin en başarılı ve en değerli eserinden bahsediyoruz, dolayısıyla paha biçilememesi de çok normal değil mi? İşte bu sebepten yani paha biçilemez olduğundan Mona Lisa tablosu hiçbir şekilde sigortalanamıyor.
14 1911 Yılında Çalınmıştı
Paris’te Louvre Müzesi’nde sergilenen Mona Lisa, 21 Ağustos 1911 sabahında yerinde yoktu. İlk başta müze çalışanları buna pek önem vermedi, yerinin değiştirilmiş olabileceğini filan düşündüler. Ancak polisin bir hafta süren araması sonucunda, müzenin ikinci katında tablonun çerçevesi bulundu. Çalındığı o dakikadan sonra anlaşılan tablonun arayışı ise bir hayli yoğun oldu. Gazeteler, sokak ilanları bu haberle yankılanıyordu. Ve muhtemelen o tarihe kadar birçok insan böyle bir tablonun varlığından bile haberdar değildi.
Çalınma olayı sayesinde tüm dünyada duyulan Mona Lisa tablosunu çalan şüpheliler arasında ünlü ressam Pablo Picasso bile vardı. Tam 27 ay sonra bir galeride satılmaya çalışılırken bulunan tablo, Vincenzo Peruggia adında bir İtalyan tarafından çalınmıştı. 20. yüzyılın en büyük soygunu olarak kabul edilen bu olay, müzenin eski çalışanı Peruggia tarafından yapıldı. Tabloyu 100 bin dolara satmaya çalışırken yakalanan Peruggia savunmasında; “Asıl hırsızlığın İtalyan ressamın tablosunun Fransa’da olmasıdır” sözlerini söyledi. Halbuki İtalyan ressam Leonardo da Vinci, Mona Lisa’yı zamanında Fransa Kralı Francis’e, 4000 altın karşılığında satmıştı.
15 Boş Çerçevesi Bile Değerli
Mona Lisa tablosu çalındıktan sonra bir anda dünyada ünlü bir eser haline geldi. Birçok insan kim bu Mona Lisa, neden bu kadar değerli tarzında sorularla meraka kapıldı. Tablonun müzede olmadığı 27 ay boyunca boş çerçevesi bile ziyaretçi akınına uğradı. Dünyanın her yerinden gelen insanlar, Mona Lisa’nın boş çerçevesini görmek için izdiham yaşanacak kadar kalabalık oluşturuyordu. Tablonun çalındığı duyurulduktan sonraki ilk iki gün, müze önünde 100 bin kişinin sıra beklediği söyleniyor.
16 Altın Oran
Altın oran; sanatta, matematikte ve tüm kainatta kullanılan, bir bütünün parçaları arasında oluşan, geometrik ve sayısal oran bağıntısıdır. Kainatta her şeyde kullanılabilen bu oranın ilk olarak Eski Mısırlılar tarafından keşfedildiğine inanılıyor. Mona Lisa ise altın oran kullanılarak yapılan ilk tablodur. Rönesans yıllarında yapılan bu eserde, o zamana kadar hiç görülmeyen detaylar vardı. Örneğin tablonun hiçbir yerinde herhangi bir fırça darbesine rastlanmıyor. Altın oran kullanılarak yapılması ise en dikkat çekici yanı oldu. Tablonun boyutları altın oranı düşündüren ilk ayrıntıydı.
Kadının yüzünden yan tarafa doğru bir dikdörtgen çizildiğinde, ortaya altın oran ölçüleri çıkıyor. Bu dikdörtgen göz hizasında çizilip, bir çizgiyle ikiye ayrıldığında da altın orana ulaşılıyor. Leonardo da Vinci eserlerinin birçoğunda altın oranı kullanmıştı. O dönemde altın oranın Latincesini (Phi) kullanan ilk kişi de yine Leonardo olmuştur. Altın oran yani phi (fi) kullanılarak, birçok sanat eserinin kusursuz orantıda olması sağlanmıştır.
17 Dağınık Sanılan Saçları
Leonardo da Vinci hakikaten de adına yaraşır bir eser bırakmış geride. Çağların ötesine ulaşan Mona Lisa tablosunun her ayrıntısı merak konusu olmuş. Gün geçmiyor ki hakkında yeni bir spekülasyon, varsayım duymayalım. Kızılötesi yansıma tekniği kullanılarak yapılan araştırmaya göre, Mona Lisa’nın dağınık sanılan saçları aslında topluymuş. İlk bakışta yanlara doğru gelen saçın dağınık olduğu düşünülse de arka tarafta topuz şeklinde toplandığı tespit edilmiş.
18Tablodaki Kadına Aşık Adam
Ne kadar doğru bilinmez ama Mona Lisa tablosundaki kadına aşık ve bu aşk uğruna intihar eden bir adamın olduğu biliniyor. İsmi bilinmeyen bir aktör, tablodaki kadının aşkına daha fazla dayanamamış ve Paris’te bir otel odasının camından atlayarak intihar etmiş. İçinde yaşadığı ve büyüttüğü bu aşkı ise ardında bıraktığı nottan öğrenmişler.
19 Sfumato Tekniği Nedir?
Sfumatonun kelime anlamı; duman gibi havaya karışmak ve yok olmak demektir. Sanatta ise Rönesans döneminde kullanılan bir resim tekniğini ifade eder. Şöyle açıklayacak olursak; tablodaki yağlı boyanın renk ve tonlarının, neredeyse fark edilmeyecek bir geçişte olmasıdır. Yani tıpkı dumanın havada yayılması gibi. Renk tonları birbiri arasında yumuşak bir geçiş halindedir. Aslında sfumato, Leonardo’nun kendi bulduğu özel tekniktir. Bu nedenle yaptığı ilk resimlerden itibaren bu tekniği kullanmıştır. Bilinen en başarılı sfumato eseri ise kuşkusuz ki Mona Lisa tablosudur.
20 Nereleri Gezmemiş ki?
Leonardo’nun tabloyu yaptığı 4 yıl boyunca yanından ayırmadığı biliniyor. Tablo tamamlandıktan sonraki yıllarda da yine bu alışkanlığını devam ettirmiş. Önce Fransa kralına satılmış, daha sonra Paris, Fontainbleau, Versailles gibi yerlerde ve saraylarda konuk olmuş. Fransa’nın en uzun süre tahtta kalan kralı 14. Ludwig’in koleksiyonunda bir süre yer aldıktan sonra, Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenmeye başlamış. Tam artık kendine yakışır güvenli bir yer buldu derken, Napolyon tarafından müzeden alınarak evinin yatak odasına konulmuş. Ancak Napolyon’un dönemi sona erince, tablo yeniden Louvre’nin yolunu tutmuş. Hırsızlık olayına maruz kalıp, 2 yıldan fazla bir süre müze dışında kalmış ve Allah bilir nerelerde saklanmış. Çalındıktan 27 ay sonra Floransa’da bulunan tablo, tekrardan Louvre Müzesi’ne getirilmiş.
21 Arka Plandaki Uzay Mekiği
Tablo hakkında çıkan varsayımların, söylentilerin ucu bucağı yok demiştik. Resmin içerisinde bir uzay mekiği olduğunu söylesem? Bunu görebilmeniz için tabloyu simetrik şekilde yan yana getirmek gerekiyor. Tam ortada ise uzay mekiğine benzeyen bir şekil oluşuyor. Tablonun en aşağısından yukarıya doğru mekik veya rozet şeklinde bir cismin ilerlediğini, sonrasında da atmosfere doğru yol aldığını görüyoruz.
22 Mona Lisa Hakkında Yazılmış Kitaplar
Dünyanın en ünlü tablosu olan Mona Lisa hakkında şimdiye kadar yazılmış birçok kitap bulunuyor. Bunlardan bazıları; Mona Lisa Tebessümü (Aldous Huxley), Mona Lisa’dan Gizlenmek (Hüseyin Doğan), Mona Lisa Kaçırıldı (Darian Leader), Mona Lisa’yı Takip (Tricia Goyer – Mike Yorkey), Matematik ve Mona Lisa (Bülent Atalay), Kayıp Mona Lisa (Şebnem Pişkin), Ben, Mona Lisa (Jeanne Kalogridis) ve en ünlüsü Dan Brown tarafından kaleme alınan Da Vinci Şifresi isimli kitaplardır. Bu kitabın incelemesine en iyi polisiye kitaplar yazımızda yer vermiştik.
23 Mona Lisa Hakkında Yapılmış Filmler
Mona Lisa hakkında yazılmış kitap olur da filmi yapılmaz mı? Öncelikle şunu söylemeliyim ki adında Mona Lisa olan her film, bizim sırlarla dolu Mona Lisamız ile ilgili değil. Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosu ile ilgili yapılmış bazı sinema filmleri arasında; Dan Brown’un romanından uyarlanan 2006 yapımı Da Vinci Şifresi (The Da Vinci Code) ile 2012 yapımı Eksik Parça: Mona Lisa, Hırsızı, Gerçek Öykü (The Missing Piece: Mona Lisa, Her Thief, the True Story) adlı filmler yer alıyor.
24 Gizli Darth Vader
Sıra dışı kişiliği ve üstün yetenekleriyle bilinen Leonardo da Vinci, çizimlerinin çoğunu aynada gördüğü gibi defterine aktarıyordu. Mona Lisa’yı da bu yansıma metodu ile yaptığı yönünde bazı ip uçları bulunuyor. Buna göre tabloya çok dikkatli bakıldığında, aslında Mona Lisa’nın yalnız olmadığını söyleyebiliriz. Sanat uzmanlarının yaptığı araştırmaya göre, Mona Lisa tablosunda gizli olan yüz, Yıldız Savaşları filmindeki Darth Vader’a benziyor.
25 Başına Gelmeyen Kalmamış
1911 yılında çalındıktan sonra yüksek güvenlik önlemi alınmasına rağmen, zavallı Mona Lisa başka bir talihsiz olay yaşamış. 1956 yılında tablonun üzerine asit ve taş atılmış. Bununla bitti mi sandınız? Yıllar içerisinde tabloya çay, kahve, kupa gibi daha birçok şey fırlatılmış. Bunun üzerine kurşun geçirmez bir cam ile korunmasına karar verilmiş. Şu anda Louvre Müzesi’nde yer alan tablonun başına, umarız bundan sonra başka hiçbir kötü olay gelmez.
26 Mona Lisa Tablosunun Kopyaları
Mona Lisa bugüne kadar birçok ressam tarafından yapılmıştır. Bunlardan bazıları orijinaliyle alakasız olurken, bazıları tıpatıp aynısıdır. Yapılan kopyalarından en ünlüsü, Leonardo’nun öğrencisi tarafından resmedilen ve İspanya’daki Prado Ulusal Müzesi’nde uzun yıllardır sergilenen tablodur. Orijinalinden bile daha iyi korunan eser, daha sonra Louvre Müzesi’ne taşındı. Tablonun varlığı ise tamamen tesadüfen fark edilmiş. Leonardo da Vinci ile ilgili yapılacak sergide, müze yetkilileri büyük bir araştırma içine girmiş ve tesadüfen Prado’daki tabloyu bulmuş. Tablonun ise 17. yüzyıldan beri İspanya’da olduğu tahmin ediliyor.
Dünyanın en ünlü ve gizemli tablosu Mona Lisa hakkında birbirinden enteresan bilgileri sizlerle paylaştık. Kadıncağızın gülüşünden tutun da göz kenarındaki çizgiye kadar her şey ayrı bir araştırma konusu olmuş. 16. yüzyılda yapılmış bir yağlı boya portresinden çok daha öte olan Mona Lisa, insanlık tarihinin en başarılı sanat eseri olarak nitelendiriliyor. Şimdiye kadar bilim adamları ve sanat tarihçileri tablo hakkında akla gelmeyecek araştırmalar yapmış. Tahmin ediyoruz ki her geçen gün yenileri eklenen bu araştırmalar, önümüzdeki yüzyıllarda da devam edecek.
Lanet olsun bok tan şeyler
çok fazla abartımış bir eser,bu yabancılar elindeki değerleri işte böyle sunuyor
ya ben bu monalizanin siirini ogrenmek için heyejanlaniyorum. ben monalizanin remini çooooook ama çoook yakindan gordum monalizanin arkasinda Şeytana benzeyen bir Şey war ya ben onu çozemedim ama arastirijam. sizde arasdirmaya dewam edin. asla wazgeçmeyin.
Yazi cok hoş olmuş, tablo nun gerçek ismi monna lisa ( benim kadınım) dir bu arada,
valla korktum zaten korkuyordum bu sefer altıma sıçtım sjjsjsjjsjjsjs
Tüm bilgiler yanlış. Nhwhshshsshshsbsbxbbxbshxhs
Çok teşekkürler gerçekten çok yardımcı oldunuz
Çok bilgili
Ben de
Lan korktum yeminle .