Bir işe girmek için okul sıralarında yıllarca dirsek çürüttünüz. Güzel bir iş bulabilmek, hayalini kurduğunuz kariyere ulaşabilmek için yıllar boyunca çalışıp çabaladınız. Peki, ya sonra ne oldu? Mülakatlara katıldınız ve size dibine kadar saçma gelen sorular yüzünden istediğiniz işleri alamadınız. Her defasında “biz size döneceğiz” cümlesini duydunuz ve ne yazık ki her defasında aynı olumsuz yanıtla karşılaştınız. Peki, neden? CV’niz başvurduğunuz işlere gayet uygun olmasına rağmen, neden hiçbir zaman o istediğiniz ve umduğunuz yanıtı duyamadınız? Neden midenize kramplar girmesine, heyecandan geceler boyunca uyuyamamanıza neden olan iş görüşmelerinden bir türlü istediğiniz sonucu alamadınız? Size göre saçmalığın daniskası olan o mülakat soruları yüzünden olabilir mi? Görüşmelerdeki başarısızlığınız acaba o işinizle ilgili belki tek bir sorunun bile olmadığı mülakat içeriği yüzünden mi?
Öyle ya da böyle! İş görüşmelerinde sorulan soruları ne kadar saçma ya da gereksiz bulsanız da, sonuçlar hep aynı kalıyor. Yani istediğiniz işi alabilmek için saçma ya da gayet akıllıca olan o sorulara uygun yanıtları vermeniz gerekiyor. Çünkü ancak bu şekilde rakiplerinizin önüne geçerek istediğiniz işi alabiliyorsunuz. Zira gerçek şu ki mülakatlar çoğunlukla yetenekli adayların göz ardı edildiği, sadece soruları ustalıkla cevaplamayı bilen adayların öne çıkabildiği görüşmeler. İşte bu nedenle sizin de öne çıkmayı öğrenmeniz, bir anlamda köprüyü geçene kadar “dayı” demeniz gerektiğini anlamanız lazım.
Evet, iş görüşmeleri. En yetenekli, en bilgili adaylar için bile stres düzeyinin tavan yapmasına neden olan o malum iş görüşmeleri. Biliyorsunuz ki, daha önce sizlerle iş görüşmesinde reddedilmenizin acı ama gerçek nedenleri hakkında detaylıca konuşmuştuk. İşte şimdi de iş görüşmelerinde sorulan sorular ve bu sorulara nasıl cevap verilmesi gerektiği hakkında konuşacağız. Çünkü pek çok yeni mezun ya da işsiz hayalini kurduğu kariyere mülakatlarda istediği başarıyı yakalayamadığı için ulaşıyor. Aranızda da böyle kişiler olduğunu düşünerek, bundan sonra katılacağınız iş görüşmelerinde şansın size dönmesi için öğrenmeniz gereken şeyler olduğunu söylemek istiyorum. Kısacası; iş görüşmesine katılacağınızı düşünerek endişelenmeyi bırakmanız gerektiğiniz söylüyorum. Neden, biliyor musunuz? Çünkü bugün belki daha önce karşılaştığınız belki de karşılaşmak üzere olduğunuz mülakat sorularına nasıl cevap vermeniz gerektiğini detaylı olarak öğreneceksiniz.
Yani artık ellerinizin terlemesine, kalp atışlarınızın hızlanmasına, sesinizin titreyeceği korkusu yaşamanıza ve tüm bunların sonucunda reddedileceğinizi düşünmenize gerek yok. Yapmanız gereken tek şey aşağıdaki soruları ve cevapları kendinize göre uyarlayarak bunlara çalışmak olacak. Nitekim bu sorular içerisinde hem klişe olanlar hem de insan kaynakları uzmanlarının tuzak niteliğinde kullandıkları yer alıyor. Yani emin olun; hepsi olmasa bile katılacağınız mülakatlarda aşağıdaki listenin birçoğuyla karşılaşacaksınız. İşte bunlara gerçekten çalışıp, gereken diğer hazırlıklarınızı da yaptıktan sonra önünüzde işi alamamanız için pek bir engel kalmaz. Sizin de amacınız mülakatlardan başarıyla geçmekse, o zaman ilk sorula birlikte listemizi inceleyeme başlayalım diyorum.
Karşınızda hazırlığınızı akıllıca yaptığınızda rakip adaylar arasından bir adım öne çıkmanızı sağlayacak sorular ve yanıtları:
Ne İçersiniz?
İş görüşmesi yapanların çoğunun adaylar hakkında fikir edinmek için kullandığı sorulardan biridir bu. Genellikle görüşmenin ilk aşamasında sorulan bu soru, basit bir “ne içersiniz”den çok daha fazlasını ifade etmektedir. Yani aslında görüşmeci burada misafirperverliğinden değil de sizi tanımak için bu soruyu sormaktadır. Bu nedenle de size böyle bir soru sorulduğunda nasıl cevap vereceğinizi bilmelisiniz. Diğer bir deyişle; misafirliğe gitmiş gibi “varsa bir çay alırım” gibi yanıtlar vermekten kaçınmalısınız. Bunun yerine; daha akıllıca cevaplar vermelisiniz. Çünkü karşınızdaki kişi vereceğiniz cevaba göre hanenize artı ya da eksi bir puan ekleyecektir.
İlk kez gittiğiniz bir ortamda nasıl davrandığınız, iletişiminizin ne kadar güçlü olduğu gibi konularda kendinizi kanıtlamanız gereken bu soruyu öz güveninizi göstererek yanıtlamalısınız. Ayrıca yanıt verirken kullandığınız üsluba da dikkat etmelisiniz. Mesela; mülakata yönetici pozisyonu için katıldınız. Kahve, çay ya da su gibi net cevaplar vermeniz, pozisyonuna uygun olduğunuzu düşündürebilir. Ancak daha çok esneklik gerektiren bir pozisyon için başvuru yaptıysanız, bu net cevabınız karşı tarafta olumsuz etki uyandırabilir. İşte tüm bu faktörleri hesaba katarak, ne içeceğinizi öyle söylemelisiniz. Böylelikle görüşmenin ilk aşamasında karşı taraf üzerinde olumlu etki yaratmayı başarabilirsiniz.
Burayı Kolay Bulabildiniz mi?
Tıpkı “ne içersiniz” sorusu gibi şirketi kolaylıkla bulup bulmadığınız hakkındaki sorular da hakkınızda fikir edinmek için kullanılanlar arasındadır. Mesela; “burayı kolay bulabildiniz mi” sorusuna evet ya da hayır gibi kısa cevaplar vermeniz, karşı tarafa ayrıntıcı biri olmadığınız veya iletişiminizin çok güçlü olmadığı gibi izlenimler verebilir. Bunun yerine, küçük bir açıklamayla birlikte soruyu yanıtlamanız karşı taraf üzerinde çok daha olumlu bir etki yaratacaktır. Örneğin; “evet, internet sitenizde yer alan adres bilgisi sayesinde rahatlıkla buldum” gibi yanıtlar verebilirsiniz.
Bu yanıtlarla karşı tarafa araştırmayı sevdiğinizin ve şirketle gerçekten ilgilendiğinizin sinyallerini verebilirsiniz. Soruyu yanıtlarken daha çok detaya girmeniz de ayrıntıyı sevdiğiniz, sosyal yönden yetenekli olduğunuz gibi çağrışımlar yaratabilir. Diğer taraftan, şirkete zor bulmuş olsanız bile bu durumdan bahsetmemenin yararınıza olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Kaybolduğunuz, yol çalışması yüzünden neredeyse geç kalacağınız, lastiğinizin patlamış olması, civarda birbirine benzeyen çok fazla binanın bulunması gibi negatif şeylerden konuşmamalısınız. Yoksa daha görüşmenin başında kırmızı kalem yiyebilirsiniz.
Bana Biraz Kendinizden Bahseder misiniz?
İşte karşı tarafın hakkınızda olumlu değerlendirme yapması için en büyük fırsatlardan biri. Bu nedenle “bana biraz kendinizden bahseder misiniz” sorusuna dikkatlice cevap vermelisiniz. Yeri gelmişken, tıpkı diğer sorular gibi bu soruya da önceden hazırlanmış olmanız gerektiğini hatırlatmak isterim. Hatta bu sorunun yanıtına diğerlerinden daha çok özen gösterebilirsiniz. Nasıl yanıt vereceğiniz konusunda kendinizden emin olmak için defalarca deneme yapmalı, görüşme sırasında kem küm etmemek için bu soruya iyi hazırlanmalısınız. Ya da burada CV’nizi baştan sona anlatmamalı, mülakatların özgeçmişinizde yazdıklarınızı okumanız için yapılmadığını bilmelisiniz.
İlginizi Çekebilir:
“Bana Biraz Kendinizden Bahseder misiniz?” Sorusu Nasıl Cevaplanır?
Daha önce yapmış olduğunuz hazırlıklara bağlı kalarak soruyu yanıtlamalı, “kendime güvenirim, başarılı biriyim, şuralarda şuralarda çalıştım” gibi safsatalara konuşmanızda yer vermemelisiniz. Bu nedenle, doğru cümleleri kullanarak kendinizi doğru bir şekilde anlatabilmelisiniz. Anlattıklarınızın başvurduğunuz işle ne kadar uyuştuğuna dikkat etmeli, karşı tarafın asıl öğrenmek istediği şeyin bu olduğunu bilmelisiniz. Aynı zamanda kendinizi ifade ediş tarzını ve iletişim yeteneğiniz de burada etkili olmaktadır. Klişe laflar kullanmaktan kaçınarak, özgün bir şekilde kendinizi ifade edebilirseniz, bu sorudan da artı bir puan alabilirsiniz demektir.
Maaş Beklentiniz Nedir?
Özellikle de yeni mezunlar için zor bir soru olan maaş beklentisi konusunda da hazırlıklı olmalısınız. Bunun için de yapmanız gereken şey detaylı bir piyasa araştırmasıdır. Yani başvurduğunuz pozisyonda çalışan kişilerin ortalama ne kadar maaş aldıklarını araştırmalı ve aynı zamanda işe alınırsanız bünyesinde çalışacağınız şirketin olanaklarını düşünmelisiniz. Mesela; piyasadan daha yüksek maaşlar veren bir şirkete başvurduysanız, maaş beklentisi konusunda ortalamadan biraz daha yüksek rakam verebilirsiniz. Bu konuda konuşmanın profesyonellik olduğunu bilerek hareket edin ve soruya çekimser yanıt vermekten kaçının. Sonuçta; kimse kimsenin hayrına çalışmıyor, öyle değil mi? İşte bunun farkında olarak karşı tarafa beklentinizi söyleyin. Tabii, maaş konusunu açan kişinin karşı taraf olmasına da dikkat edin. Bu konunun görüşmenin seyrine göre mülakatın son aşamalarında dile getirilmesine hazırlıklı olun. Sabırsız davranarak “ne kadar ücret alacağım” gibi sorularla karşı taraf üzerinde negatif etki yaratmamalısınız.
Kendinizi Tek Kelimeyle Nasıl Tanımlarsınız?
İşte dikkatlice cevaplanması gereken bir soru daha. Kendinizi tek, birkaç ya da 3 kelimeyle nasıl tanımlarsınız sorusuna vereceğiniz cevap işe alınıp alınmayacağınız üzerinde çok etkili. Bu nedenle, sayılı kelimelerinizi akıllıca seçmelisiniz. Bu kelimelerin başvurduğunuz pozisyonla örtüşüyor olmasına dikkat etmeli, reddedilmemek için mantıklı seçimler yapmalısınız. Mesela; bir yönetici pozisyonu için başvuruyorsanız, karşı tarafa aşırı duygusal olduğunuzu söylememelisiniz. Bu sırada yapmacıklıktan da kaçınmalısınız. Yani “başarılı, yaratıcı, vizyon sahibi, yenilikçi” gibi klişe sözcükleri kullanmak yerine daha farklı kellimeler seçmeli, bu özelliklerin sizi tanımladığını söylemek yerine onlara sahip olduğunuzu karşı tarafa göstermeyi denemelisiniz.
Sizi Neden İşe Alalım?
“Sizi neden işe alalım” sorusunu duyduğunuzda sizin de yüzünüzde bir gülümseme beliriyor olabilir. İçinizden “onu da mı ben söyleyeyim” gibi cümleler söylemek geliyor olabilir. Ama tabii ki bunu yapmayacaksınız. Bu soruya onları ikna edecek cümlelerle cevap vermeli ama klişe laflar söylemekten de kaçınmalısınız. Çok çalışkan olduğunuzu, bu işin tam da size göre olduğunu söylemek yerine daha yaratıcı cümleler kullanmalısınız. Çünkü görüşmeye katılan her aday hemen hemen aynı şeylerden bahsedecektir. Onlardan farklı olmak adına, bu soruya adamakıllı hazırlanmalı, güçlü olduğunuz yönleri öne çıkartarak, işi gerçekten istediğinizi karşı tarafa gösterebilmelisiniz. Şirketle ve şirketin kültürüyle ilgilendiğinizi karşı tarafa anlatabilmeli, kişisel hedeflerinizle şirket hedeflerinin uyumlu olduğundan bahsetmeli ve söylediklerinize ne kadar inandığınızı da belli etmelisiniz.
Neden Bizimle Çalışmak İstiyorsunuz?
Klişe soruların başında gelen mülakat sorularından bir diğeri de bu! Yani “neden bizimle çalışmak istiyorsunuz” Açıkçası bu soru da karşınızdaki kişiyi etkilemek için büyük bir fırsat. Çünkü vereceğiniz yanıt insan kaynakları uzmanlarının hakkınızda bir karar varmasında büyük oranda etkili olacak nitelikte. Bir önceki sorudaki gibi burada da klişe cevaplar vermekten kaçınmalısınız. Şirketi tanıdığınızı belli etmeli, geçmiş başarıları, hedefleri, şirketteki son gelişmelerle ilgilendiğinizi göstermeli ve yanıtlarınızda net olmaya çalışmalısınız. Bu konuda üstü kapalı konuşmanız ve ucu açık cevaplar vermeniz size pek bir şey kazandırmayacaktır. Bu yüzden karşı tarafa mülakata ne için geldiğinizi gösterebilmelisiniz. Hatta bu soruya cevap vermek için kendinizi bir yatırımcı olarak düşünebilirsiniz. Çuvalla paranız olsa neden o şirkete yatırım yapacağınızı düşünerek mülakatı yapan kişiyi etkileyecek cevaplar bulabilir ve bu noktadan konuşmayı devam ettirebilirsiniz.
5 Yıl Sonra Kendinizi Nerede Görüyorsunuz?
İşte bir klişe daha! Klişe olmasına klişe ama 5 yıl sonra kendinizi nerede gördüğünüz, mülakatın seyrini değiştirebilecek nitelikte. Bu nedenle soruya aslında burada öğrenilmek istenen şeyin, başvurduğunuz pozisyonla kişisel hedeflerinizin ne kadar örtüştüğü olduğunu bilerek cevap vermelisiniz. Yani soruyu nasıl cevaplayacağınızı hazırlarken, kariyer planlamanızla şirketin hedeflerinin ters düşmediğini göstermeye odaklanmalısınız.
İşe alındığınız takdirde şirketin kariyer planınıza neler katacağından bahsederek, bunun geleceğiniz hakkındaki planlara katkı sağlayacağından bahsedin. Mülakatı yapan kişiyi bu alanda ilerlemek istediğinize inandırmalı ve hedefleriniz konusunda ne kadar kararlı olduğunuzu belli etmelisiniz. Ki zaten bu soruya öncelikli olarak kendiniz için cevap vermelisiniz. Yani başvurduğunuz işin gelecekte de çalışmak istediğiniz alan mı yoksa sadece öylesine bir iş mi olduğunu düşünmelisiniz. İsterseniz, konu hakkında daha detaylı bilgiye “5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?” sorusu nasıl cevaplanır? başlıklı yazıdan ulaşabilirsiniz.
En Zayıf 3 Özelliğiniz Nedir?
İş görüşmelerinde dikkatle cevaplamanız gereken bir diğer soru da en zayıf özelliklerinizle ilgili. Çoğu aday bu soruya karşı tarafı etkileme amacıyla standart cevaplar verdiği için başarısız oluyor. Diğer bir deyişle, iş görüşmesi yapan kişilerin bu konuda uzman oldukları ve sıradan cevaplara alıştıkları unutuluyor. Bu nedenle “çok hırslıyım, istediğimi elde etmeden kendimi durduramıyorum” ya da “çok inatçıyım, yapmak istediğimi yapamamak beni tüketiyor” “aşırı mükemmeliyetçiyim” “tembel insanlara karşı hiç tahammülüm yok” gibi cevaplar vermekten kaçınmalısınız. Bunların yerine, gerçekten zayıf olduğunuz yönlerinizi söylemelisiniz. Emin olun, kendinizi tanıyor oluşunuz mülakatçıların gözünde sahte cevaplar vermenizden çok daha etkileyici olacaktır. Zayıf yönlerinizin farkında olduğunuzu söyler, bunlar geliştirmek için uğraştığınızı dile getirir ve söylediklerinizde dürüst olduğunuzu karşı tarafa gösterebilirseniz, en zayıf özellikleriniz konusunu da başarıyla halletmişsiniz demektir.
Başa Çıktığınız En Büyük Sorunlardan Birini ve Onu Nasıl Çözdüğünüzü Anlatır mısınız?
Evet, insan kaynakları uzmanlarının fazlasıyla kullandıkları ve kararlarını verilen yanıtlara göre belirledikleri sorulardan biri de bu. Yani size katıldığınız bir mülakat sırasında başa çıktığınız en büyük sorun ve ona nasıl çözüm getirdiğiniz sorulduğunda akıllıca cevap vermelisiniz. Çünkü bu soru aslında sizin sorunlara karşı bakış açınız, zorluklar karşısında ne kadar güçlü kalabildiğinizi ve çözüm üretme konusundaki yeteneğinizi ölçmek için soruluyor. Siz de bu noktaları düşünerek cevabınızı ona göre vermelisiniz. Şimdiye kadar çok büyük bir sorunla karşılaşmamış olabilirsiniz. Ya da yeni mezun olduğunuz için anlatabileceğiniz elle tutulur bir şey olmayabilir. Durum böyle olsa bile, dürüstlüğünüze güvenerek iş hayatında daha önce hiç böyle bir tecrübenizin olmadığını söyleyebilir, bunun yerine eğitim ya da özel hayatınızdaki problemlerden bahsedebilirsiniz. Zaten onların öğrenmek istediği şey de sorunlara karşı yaklaşımınız ve çözüm üretme konusunda ne kadar başarılı olduğunuzdur.
En Son İşinizden Ayrılma Nedeniniz?
Kelimelerinizi özenle seçerek yanıtlamanız gereken sorulardan bir tanesi de budur. Eski iş deneyimlerinizden bahsederken dikkat etmeniz gereken en önemli mevzu, ayrılma nedeninizi profesyonel bir dille anlatabilmenizdir. Tecrübeleriniz olumsuz olsa bile bunları dile getirmekten kaçınmalı, “maaş konusunda anlaşamadık, sürekli mesaiye kalıyordum, yöneticimiz adil değildi” gibi olumsuz şeyler söylememelisiniz. Bunun yerine çalışma etiğinizin uyuşmadığını, size vaat edilenle verilenler arasında büyük bir farklılık olduğunu belirterek bu konudaki profesyonelliğinizi göstermelisiniz. Sizden detaylı açıklama yapmanız istense bile, eski işinizden şikayet edermiş gibi bahsetmemeli, mülakatçının gözünde yanlış bir izlenim oluşturmamalısınız.
Para Kazanmaya Ne Zaman Başladınız?
Evet, katıldığınız iş görüşmelerinden başarılı sonuçlar almak için dikkat etmeniz gereken sorulardan bir diğeri de bu. Çünkü insan kaynakları uzmanları için ilk paranızı nerede ve nasıl kazandığınız fazlasıyla önem taşıyor. Anlayacağınız bu konuda anlatabileceğiniz bir şeyler varsa şanslısınız demektir. Mesela; üniversite yıllarında part time ya da dönemsel zamanlı işlerde çalıştıysanız karşı taraf üzerinde olumlu etki yaratabilirsiniz. Hele bir de bu işler alanınızla ilgiliyse o zaman işi almaya çok yakınsınız demektir. Öte yandan, alanınızdan daha farklı işlerde çalışmış olmanız da sizin adınıza gururla söyleyebileceğiniz şeylerdir. Nitekim bu şekilde farklı alanlarda da başarılı olduğunuzu karşı tarafa göstermiş olursunuz. Kısacası, ilk maaşlı işiniz hakkında sorulan bu tarz sorulara verebilecek güzel cevaplarınızın olması diğer adaylarla aranıza büyük bir fark koymanızı sağlayacaktır.
Gurur Duyduğunuz En Büyük Başarınız Nedir?
Sahiden, gurur duyduğunuz en büyük başarınız nedir? Daha önce hiç bu konuda düşünmüş müydünüz? Başvurduğunuz işe başvurabilmek için yıllarca dirsek çürütmenizi kast etmiyorum. Zaten emin olun ki mülakatçılar da bunun farkındalar. Onlar hem sizin başarıya karşı bakış açınızı, hem hikayenizi anlatış biçiminizi hem de bu başarınızın başvurduğunuz işle olan ilgisini ölçmek isteyeceklerdir. Yani anlatacağınız hikayeyi seçerken, ilgili pozisyona en uygun başarınızı anlatmaya çalışmalısınız. Mesela; bir yönetici pozisyonu için başvuru yapıyorsanız, liderlik özelliklerinizin ön plana çıktığı bir tecrübenizi anlatmanız hanenize artı puan eklenmesi için faydalı olacaktır.
En Güçlü 3 Özelliğiniz Nedir?
Tıpkı zayıf özellikleriniz gibi güçlü özelliklerinizle ilgili bir soruyla karşılaştığınızda da dikkatli olmalısınız. Sonuçta; iş görüşmesine katılma aşamasına geldiğinize göre güçlü özelliklerinizin farkında olmanız gerekiyor. Size sadece bunları düzgün bir dille ifade etmek kalıyor. Diğer bir deyişle, güçlü olduğunuz yönlerden bahsederken gereğinden fazla mütevazı ya da tam tersi ukalaca konuşmamalısınız. Sahip olduğunuz niteliklerin farkında olduğunuzu karşı tarafa da göstermeli, bunlarla gurur duyduğunuzu dile getirmeseniz bile bunu vücut dilinizle karşı tarafa belli etmelisiniz. Öz güveninizin büyük oranda etkili olacağı bu konuda güçlü özelliklerinizin başvurduğunuz pozisyonla örtüşmesi gerektiğini zaten artık anlamış olmalısınız. İşte tüm bu noktaların farkında olarak, en güçlü 3 özelliğiniz sorusunu cevaplarsanız, başarıya bir adım daha yaklaşmışsınız demektir.
Kendinizi Nasıl Motive Edersiniz?
Günümüzde başarının en önemli anahtarlarından birinin motivasyon olduğunu düşünürsek, böyle bir soruyla karşılaşmanın gayet normal olduğunu da rahatlıkla anlayabiliriz. Sonuçta; bütün şirketler mutlu ve motivasyonu yüksek çalışanları olsun isterler, öyle değil mi? İşte bu soru da sizin kendinizi motive etme konusunda ne kadar başarılı olduğunuzu anlamak ve motivasyona ne kadar ihtiyaç duyduğunuzu çözümlemek amacıyla sorulacaktır. Yani bu soruya “işe alınırsam beni motive edecek en önemli şey maaşımı alacağım gün olacaktır” gibi cevaplar vermemelisiniz. Şaka bir yana, kendinizi nasıl motive ettiğinize cevap olarak hedefinizi düşünmek, bir şeye ulaşmak için onun uğruna emek vermek gerektiğini bilmekle ilgili yanıtlar verebilirsiniz. İnandığınız bir amaç uğruna çalışmanın sizin için en büyük motivasyon kaynaklarından biri olduğunu söyleyebilir, daha önceki başarılarınızdan örnekler vererek sözlerinizi daha da etkileyici hale getirebilirsiniz.
Başkaları için Yanlış Sizin İçinse Doğru Olan Bir Şey Söyleyebilir misiniz?
Her ne kadar klişe olmasa da, önceden kendinizi hazırlamanız gereken sorulardan bir diğeri de bu. Sonuçta, mülakatlarını farklılaştıran ve adayları şaşırtacak nitelikte sorular soran sayısız şirket olduğunu biliyoruz. Bu nedenle; siz de her türlü soruya karşı hazırlıklı olmalısınız. Mesela; bunun gibi. Başkaları için yanlış sizin içinse doğru olan bir şeyden bahsetmenizi isteyen mülakatçılar, aslında bu soruyla sizin düşünce tarzınızı ve inandığınız şeyler konusunda ne kadar açık sözlü olduğunuzu ölçmek isterler. İşte bu nedenle; sizin için doğru olan şey konusunda çekimser davranmaktan kaçınmalı, doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi açık yüreklilikle sonuna kadar savunabilmelisiniz. Sonuçta; düşüncesini ifade etmekten çekinmeyen ve inandığı şeylerin peşinden giden çalışanlar pek çok yönetici için önemlidir. Tabii, inanılan şeyler şirket etiğine ters düşmediği sürece!
Gördüğünüz gibi, iş görüşmelerindeki sorular hakkında dikkat etmeniz gereken bir sürü önemli nokta var. Belki de daha önceki girişimleriniz bu noktaların farkında olmadığınız için başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ama artık başarılı bir iş görüşmesi yapmak için mülakatlarda yöneltilen sorulara nasıl cevaplar vermeniz gerektiğini biliyorsunuz. Sonuçta bundan sonra karşılaşacağınız sorular yukarıdakilerden farklı olsalar bile yanıt vermenin mantığını bildiğiniz için doğru ifadeler kullanabileceksiniz. Ne diyorsunuz? Sizce de bu bilgilerle istediğiniz işi alma ihtimaliniz çok yüksek görünmüyor mu? Eğer şimdiden kendinizi diğer adaylardan bir adım önde hissediyorsanız, öğrendiklerinizin etkisini çoktan görmeye başlamışsınız demektir.