Avrupa sinemasının ilk kez soyunan kadını olmuş Hedy Lamarr. Ve 1933 yapımı Ecstasy isimli filmdeki çıplak görüntüleriyle, bütün dikkatleri üzerine çekmiş. Zarafeti ve çekiciliğiyle Audrey Hepburn, Marilyn Monroe gibi Hollywood’un en güzel yıldızlarından biri olarak gösterilen Hedy Lamarr, oyunculuğu ve kusursuz görünüşünün dışında herkes tarafından bilinmeyen bir özelliğiyle daha tarihe adını yazdırmış.
Çünkü o günümüz Wi-Fi, GSM ve GPS teknolojilerinin geliştirilmesindeki kilit rolü oynamış. Şaşırdınız, değil mi? Ama durun, daha yeni başlıyoruz. Nitekim az sonra öğreneceklerinizden sonra “yok artık” gibi yorumlar yapacak ve Hedy Lamarr’ın nasıl etkileyici bir kişilik olduğunu çok daha iyi anlayacaksınız.
Hedy Lamarr Kimdir? Kısaca Bilgi
Hollywood’un en güzel yıldızlarından bir tanesi hiç şüphesiz Hedy Lamarr. Zarafeti, çekiciliği ve yeteneği ile bir döneme damgasını vurmuş aktris, gerçekten tanrıça olarak tanımlanabilecek bir kadın. Peki, ünlü ismin hakkında oyunculuğu ve güzelliği dışında ne biliyorsunuz?
Mesela; onun Nazilere yakın olan Yahudi kocasını nasıl terk ettiğini ya da bugünün Wi-Fi, CDMA ve Bluetooth teknolojilerinin temelini nasıl attığını daha önce hiç duymuş muydunuz? Gelin, büyüleyici güzelliğinin yanı sıra zekasıyla da tarihe adını yazdıran Hedy Lamarr kimdir aşağıda detaylı bir şekilde inceleyelim.
Hedy Lamarr’ın Hayatı
Güzel oyuncu, 9 Kasım 1914’te o zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na ait olan Viyana’da Hedwig Eva Maria Kiesler adıyla dünyaya gelmiş. Annesi Budapeşte doğumlu Gertrud Kiesler (Lichtwitz) ile Lviv’li babası Emil Kiesler’in tek çocukları olan Hedy Lamarr, her iki taraftan da Yahudi kökenliymiş. Sıradan bir çocukluk hayatı geçiren Hedy Lamarr’ı akranlarından ayıran tek farkı ise sinemaya olan tutkusuymuş.
Genç kızlık döneminde okulu bırakıp oyuncu olmak için çalışmalarına başlayan Hedy Lamarr, ilk kez 17 yaşındayken İngilizce’ye “Gold on the Street” adıyla çevrilen Alman yapımı bir filmde oynamış. Ve hem güzelliği hem isteği hem de yeteneği sayesinde, 1931 yılında 3 filmde daha yer almış. Ancak Hedy Lamarr, çıplak sahnelerinin de bulunduğu 1932 yapımı Ekstase (Ecstasy) filmi ile dünya çapında tanınır hale gelmiş.
Hedy Lamarr’ın Çocukluğu;
Yani oyuncunun bütün güzelliğini gözler önüne serdiği bu film, hayatının dönüm noktası olmuş. Filmdeki sahneler o kadar çok ses getirmiş ki, bugün hepimiz için gayet sıradan olan görüntüler, o zaman Amerikan hükümeti tarafından yasaklanmış. Artık ünlü bir oyuncu olan Hedy Lamarr, sansasyonel filminden kısa süre sonra Adolf Hitler için silah tüccarlığı yapan Yahudi Friedrich MandI ile evlenmiş.
1933 yılında evlendiği kocası Avrupa’nın en zengin, en güçlü adamlarından biriymiş ve Ekstase filminin bütün kopyalarını toplatıp yaktırmak için epey uğraşmış. Ancak kopyalar çoktan pek çok farklı ülkeye dağıtıldığı için faşist Hitler için çalışan MandI pek bir şey yapamamış. Çıplaklığı ile şöhret olan Hedy Lamarr, Hollywood’da dönemin en büyük medya şirketi Metro-Goldwyn-Mayer mogulu Louis B. Mayer’in ve diğer pek çok film yapımcısının dikkatini çekmeyi başarmış.
Hedy Lamarr ve Çocukları;
İşte bu dönemler, eşi sayesinde aralarında askerlerin ve silah tüccarlarının bulunduğu bir sürü yemekli toplantıya katılmış Hedy Lamarrr. Genellikle silah teknolojisi üzerine açılan konular, güzel kadını sıkmak yerine onun ilgisini çekiyormuş. Sayısal zekası güçlü olan oyuncu Nazi iş adamlarıyla konuşuyor, tartışıyor ve silah teknolojisinin ayrıntılarını öğreniyormuş.
O zamanlar, eşinden Almanlar’ın uzaktan kumandalı torpido yapmaya çalıştıklarını öğrenmiş ve ilgisini çeken konuyla daha yakından ilgilenmeye başlamış. Fakat eşinin baskıcı tavırları ve Nazilere olan yakınlığından öyle çok usanmış ki bir kaçış planı hazırlamaya karar vermiş.
Hedy Lamarr’ın 2 Çocuğunun Babası Olan Eşi John Loder;
1937 yılında yanına bütün mücevherlerini de almış, eşine uyku ilacı vermiş ve hizmetçisinin kılığına girerek bir daha geri dönmemek üzere evini terk etmiş. İlk olarak Londra’ya kaçan cesur kadın, yıllar önce ilgisini çektiği Louis Burt Mayer’in yanına Hollywood’a geçmiş.
Ve Mayer onu çıplaklığı ve orgazm olduğu sahneleri ile hatırlasa da güzel oyuncuya adını Hedy Lamarr olarak değiştirmesini teklif etmiş. Yani güzel kadını, cinsel bir obje olarak göstermek istememiş. Amerikan sinemasındaki ilk çıkışını 1938 yapımı Algiers isimli filmdeki Gaby rolüyle yapmış. Daha sonra Lady of the Tropics, White Cargo, I Take This Woman, Come Live With Me gibi filmlerde yer almış.
Hedy Lamarr’ın 2 Yıl Evli Kaldığı Son Eşi Lewis J. Boies;
1930 ile 1950 yılları arasında 20’yı aşkın filmde yer alan Lamarr, I. Dünya Savaşı’ndan sonra popülerliğini kaybetmeye başlatmış. Ve son olarak; 1958 yapımı The Female Animal isimli filmde oynamış. 1967 yılında Ecstasy and Me: My Life as a Woman adıyla bir otobiyografi kitabı yayımlatan Hedy Lamarr, kitabının ahlaksız, karalayıcı, müstehcen ve kurmaca bilgilerle dolu olduğu yönünde yorumlarla eleştirilmiş. Hatta daha sonra kitabındaki bazı bölümler nedeniyle mahkemeye çıkmış.
1966 yılında Macy’s isimli mağazadan hırsızlık yaptığı gerekçesiyle tutuklanmış ancak daha sonra suçsuz bulunarak salıverilmiş. Hayatının son yıllarında Orlando, Florida’da izole edilmiş bir yerde küçük evinde yaşayan Hedy Lamarr, o yıllar medyadan olabildiğince uzak durmuş. 1997 yılında Elektriğin Öncüleri Vakfı tarafından Elektronik Öncüsü Ödülü’ne layık görülen güzel oyuncu, 2000 yılında mütevazı evinde hayata veda etmiş.
Hedy Lamarr’ın Mucit Kişiliği: Hollywood Yıldızı Neyi İcat Etti?
Sinema eleştirmenleri tarafından dünyanın en güzel kadını olarak nitelendirilen Lamarr, bu dönemlerde setlerden arta kalan zamanında onunla tamamen alakasızmış gibi görünen bir buluş üzerinde çalışmaktaymış. Terk ettiği eşi sayesinde tanıştığı silah teknolojilerine yönelen Lamarr, Nazilerden nefret ettiği ve müttefiklere yardım etmek istediği için hedefi değiştirilemeyecek torpidolar üretmek istiyormuş.
Zira o yıllarda torpidolar tek bir frekans aracılığıyla kontrol edilmekteymiş ve tespit edilenler anında etkisiz hale getirilebiliyormuş. Komşusu George Antheil’in teknik desteğini de alan Hedy Lamarr, Thomas Edison kadar büyük bir mucit olamasa bile delikli kağıt rulolara kaydedilen notalara göre müzik çalan piyanoların çalışma prensibinden faydalanmaya karar vermiş. Buradan yola çıkan ikili “frekans atlamalı yayılı spektrum” teknolojisini geliştirerek, 1942 yılında icatlarının patentini almışlar.
Ancak buluşları Amerikan donanmasının ilgisini çekmemiş. İkilininkine benzeyen bir sistem, 1957 yılında başkaları tarafından transistör kullanılarak yapılmış. Ama Amerika Birleşik Devletleri, bu teknolojiyi 1962 Küba Füze Krizi’ne kadar göz ardı etmiş. O tarihte kullanıldığındaysa, süresi geçen patent yüzünden, ikiliye ücret ödenmemiş. Lamarr ile Antheil’in buluşu daha sonra farklı amaçlarla kullanılıp, geliştirilmiş. Ve güzeller güzeli Hollywood oyuncusu Lamarr ile komşusu buluşlarıyla, bugün tüm dünyanın kullandığı, Wi-Fi, GSM ve GPS teknolojilerinin temelini atmış olmuş. Fakat iletişimin kaderini değiştiren Lamarr, buluşundan tek bir kuruş bile kazanamadan 2000 yılında Florida’daki gösterişsiz evinde hayata veda etmiş.
Hedy Lamarr Filmleri
İlk olarak 1930 yılında Geld auf der Straße isimli Alman yapımı filmde oynayan Hedy Lamarr, 1931 yılında orijinal isimleri Sturm im Wasserglas, Die Koffer des Herrn O.F. ve Man braucht kein Geld olan 3 filmde daha yer almış. Sonrasında ise ona şöhretin kapılarını açacak Ekstase isimli filmde yer almış.
Bu filmiyle dünya çapında şöhret kazanan güzel kadın, çıplaklığı ve sadece yüzünün göründüğü orgazm sahneleri ile tartışma konusu olmuş. Sansasyonel filminin ardından ilk evliliğini yapan Hedy Lamarr, eşinin isteği üzerine sinemaya ara vermiş. Ancak daha sonra Hollywood’a kaçarak bir yıldız olmuş. 1938’den 1958’e kadar 25 filmde oynamış ve dünyanın en güzel kadını olarak nitelendirilmiş. İşte o filmlerden birkaç tanesi:
Algiers – 1938
Hollywood’daki ilk filmidir. Efsanevi Gaby rolüyle insanların hayranlığını kazanmış, başrolleri de Charles Boyer ve Sigrid Gurie ile paylaşmıştır. John Cromwell’in yönettiği, John Howard Lawson’un yazdığı filmde Hedy Lamarr, Pepe’nin kalbini çalan güzel Gaby’i canlandırmıştır.
White Cargo – 1942
Leon Gordon tarafından yazılıp, Richard Thorpe tarafından yönetilen filmde Hedy Lamarr, Walter Pidgeon ile başrol paylaşmıştır. Yerli bir kadın olan Tondeloya (Lamarr) ile iki beyaz adam arasındaki ilişkinin konu alındığı filmde, Lamarr baş döndürücü güzelliğiyle izleyenleri mest etmiştir.
The Female Animal – 1958
Hedy Lamarr’ın oynadığı son filmidir. Hery Keller tarafından yönetilmiş, Albert Zugsmith tarafından yapılmıştır. 82 dakikalık The Female Animal’da güzel oyuncu Vanessa Windsor karakterine hayat vermiştir. Orta yaşlı olan Vanessa, filmde birlikte olduğu sevgilisi ile kızı arasında yaşananlara tanık olduktan sonra kendini öldürmüştür.
Ne diyorsunuz? 1940’lı ve 50’li yıllarda sinemaya damgasını vuran kusursuz güzellikteki Hedy Lamarr, sizce de sıra dışı bir hayat hikayesine sahip değil mi? Cüretkarlığı, savaş teknolojilerine olan ilgisi, kocasından kaçış hikayesi ve sahne ışıklarından sonra mütevazı evinde son nefesini vermesi ile o, diğer Hollywood yıldızlarından büyük farklarla ayrılmıyor mu?
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
