Toplum olarak damak zevkimize ne kadar düşkün olduğumuz ortada. Zeytinyağlılardan ızgaralara, kebaplardan tatlılara, hamur işlerinden mezelere varana kadar her zevke uygun yemek çeşidi bulmak mümkün! Fakat aralarında en çok tercih edilenler de et yemekleri. Izgarası, haşlaması, güveci, kebap çeşitleri ve dahasıyla et; sofralarımızın vazgeçilmezi. Ama bu durum ülkemize has bir özellik değil.
Özellikle de Asya toplumları et yemeklerine ağırlık veriyor. Tıpkı dünyanın en pahalı etiyle ünlü olan Japonya gibi. Gelişmiş ekonomisi ve ileri teknoloji ürünlerin yanı sıra pahalı gıdalarıyla bilinen Japonya, ünlü Kobe Eti ile sık sık gündeme geliyor. Peki, bu eti o kadar pahalı kılan şey ne? Gelin; özel olarak beslenip yetiştirilen Wagyu Sığırı‘ndan elde edilen etin özelliklerini birlikte inceleyelim.
İşte karşınızda dünyanın en pahalı bifteği olan Kobe bifteği:
Kobe Bifteği – Eti: Özellikleri
Kobe Eti ya da Kobe Bifteği, Japonya’nın Wagyu bölgesinde yetişen hayvanlarından elde ediliyor. Etin lezzeti ve ücretiyle tüm dünyanın dikkatini çekmesi ise gayet olağan. Çünkü bu hayvanlar, bildiğimiz yöntemlerden çok daha farklı yetiştiriliyor. Doğdukları günden kesim zamanına kadar hiçbir şekilde bağlanmayan hayvanlara günde üç öğün yemek veriliyor. Sonrasında da özel bir masaj uygulanıyor ve 20 litreye yakın arpa suyu içiriliyor. Masajın en ilgi çekici yönü ise bakıcıların ağızlarına doldurdukları şarap ya da birayı sığırların derisine püskürterek, hayvanı bu şekilde ovmaları.
Karanlık ve dar bir alanda, neredeyse hiç hareket ettirilmeden 2.5 yıl boyunca beslenen hayvanlar, tek kelimeyle dünyanın en pahalı etini vermeleri için el bebek gül bebek yetiştiriliyor. Sindirim sistemleri rahat olan hayvanların, kas dokuları çok fazla gelişmiyor çünkü yedikleri her şey yağa dönüşüyor. Ancak yapılan masaj sayesinde yağ dokusu etin içine nüfuz ettiriliyor ve etleri sinirsiz oluyor. Klasik müzik bile dinlettirildikleri söylenen sığırların bifteklerindeki yağ oranı, % 25 ila 50’ye kadar yükseliyor. En iyi Amerikan bifteğinde bu oranın % 8-10 olduğunu düşünürseniz, Kobe Eti’nin neden o kadar özel olduğunu da anlayabilirsiniz derim.
Old Homestead Steakhouse – Kobe Eti: 350 Dolar
Geleneksel zarafetle özdeşleşen Old Homestead Steakhouse, Manhattan’ın en trend mahallelerinden birinde eski mezbaha bölgesinin kalbinde yer alıyor. Old Homestead Steakhouse 100 yılı aşkın süredir New York’ta et tüketiminin nabzını tutuyor. Ayrıca mekan, 1868 yılından bu yana aynı yerde faaliyet gösterip ABD’nin en uzun süreli hizmet veren restoranları arasında. En önemli gıda grubu olan et konusunda uzmanlaşması ve biftekleri ile ünlenmesi de belirgin özelliği!
Devlet başkanları olsun, diğer ünlüler isimler olsun, önemli şahısların uğrak yeri durumundaki restoran, 350 dolara 340 gramlık Kobe Eti sunuyor. Bu et, dünyanın en pahalı bifteği olma özelliğine sahip. Old Homestead‘ın ortaklarından birisi bu özel yemek hakkında, “tadına bakılabilecek en iyi lezzet” diyerek tarif ediyor.
Sonuçta; eğer vejetaryen değilseniz bu lezzetin size müthiş bir deneyim sunacağı kesin. Zira tadına bakan hemen herkes, Kobe Bifteği’nin şimdiye dek yediği en güzel et olduğunu söylüyor.
kobe sığırını bir kere test etme şansım oldu, oldukça kaliteli bir lezzet. şöyle diyeyim insan kobe sığırından bir parça yedikten sonra et bilgisini sorguluyor, bugüne kadar yediklerim et ise bu ne diyor.
Diyosun
Sorgulamis olmalisiniz kobe nin disindaki et leri.sonuc?