Zenginlerin Kaderine Terk Ettiği 10 Malikane

Günümüzün mimarisi hakkında fikir sahibi olmak için fazla bir şey yapmamıza gerek yok aslında, değil mi? Etrafımıza şöyle bir göz gezdirmemiz yeterli. Yan yana dizilmiş yüksek binalar, hücreleri andıran karanlık odalar, kişilikten yoksun renksiz apartmanlar. Zaten bu binaları görmememiz neredeyse imkansız, çünkü insanlar boş bir alan gördükleri yere adeta birer mantar gibi çoğalan bu binaları, oldukça kısa bir sürede inşa ediyorlar. Gerçi talep bu kadar fazla olunca, yatırımcıların da yapacak pek bir şeyi kalmıyor.

Çoğu kişi tamir yaparak zamanını ve parasını harcamayacağı, restore gerektiren eski evleri artık istemiyor. Bunun yerine insanlar, modern yapıya uygun, satın alıp hemen içinde yaşamaya başlayabileceği apartman dairelerinden alıp hayatını devam ettiriyor. Peki, bu binalar ne zamana kadar mantar gibi üremeye devam edecekler, dünyamız üzerinde bunca ağırlığı daha ne kadar taşıyabilir? Birbirinin aynısı bu yepyeni evlerden alan o kadar çok kişi var ki, yakında nefes almak için bile bina olmayan boş bir alan bulamayacağız gibi görünüyor.

Tabi, inşaatlar yalnızca boş alanlarda ortaya çıkmıyor. Eski tarihi konakları, kocaman muhteşem malikaneleri yakıp yıkarak, onların yerine gıcır gıcır binalar yapmak da bazılarının emellerine hizmet ediyor. Sadece ayrıcalıklı ve küçük bir kesim yıkılan evleri umursuyor ve eski, karakterli, güzel konaklardan vazgeçmiyor. Geniş ferah odaları, sıcacık bir havası olan, güzel bahçelerinde muhabbet edebileceğiniz evler, hala bir takım insanların gözde yaşam alanlarından. Ancak, tarihi içinde barındıran, geçmişimizden izler taşıyan bu konaklar, yine de yıkılmaya devam edecek gibi görünüyor. Zira önünde sonunda çok parası olmayan insanlar, günün birinde menfaatini düşünmek zorunda kaldığında, duygusallığı bırakıp eski güzel evlerini satmaya karar veriyorlar. Aşağıdaki yazımızda sizlerle, kaderine haline terk edilmiş harikulade malikaneleri paylaşıyoruz. Bir zamanlar içi hayat dolu olan bu evler, bakalım şu an ne durumda?

İşte karşınızda zenginlerin sahip olduğu talihsiz malikaneler:

10 Alan King Malikanesi – King’s Point/New York

İlk olarak 1926 yılında, ünlü yazar Oscar Hammerstein tarafından alınan konak, New York şehrinde bulunmaktadır. Daha sonra ev sahipliğini ünlü komedyen Alan King’in yaptığı Tudor tarzındaki ev; bir yüzme havuzu, tenis kortu ve kendi plajına sahipti. Fakat bu harika konak 2004 yılında John Kean tarafından 12 milyon dolara satın alındı. John Kean’in ne iş yaptığı herkesçe malum. Evin yerle bir edilerek yerine yeni ve görülmeye değer bir yapı inşa edileceği bilgisi, insanları şaşırtmadı.

9 Coca-Cola Malikanesi – Delray Beach/ Florida

Coca Cola’nın mirasçıları tarafından alınan ev, hala inşa aşamasındayken sahiplerinin evi isteme konusunda karar değiştirmesi üzerine kaderine terk edildi. Okyanus manzaralı güzel konak %90 oranında tamamlanmışken, Mark Pulte tarafından satın alındı. Ancak, imarcı Pulte’de 16 milyon dolara satın aldığı muhteşem yalıyı yerle bir ederek; yerine, satışa çıkarılacak 3 tane okyanusa sıfır ev inşa etmeye karar verdi.

8 Land’s End – Great Neck/Long Island

Yaklaşık 500 metrekare büyüklüğünde olup, Fitzgerald ve eşi Zelda’nın yaşadığı ev 7 yatak odasına sahip, muhteşem bir malikane. F. Scott Fitzgerald’ın ünlü romanı Muhteşem Gatsby’nin yazıldığı ev olarak bilinen, Long Island’ın Great Neck bölgesinde bulunan konak için 2011 yılında yıkım kararı alındı. Bu karar, romanın hayranları ve tarihi evleri yıkılmasına karşı çıkanlar için üzücü bir haber oldu. Ancak edinilen bilgiye göre, malikaneyi alan imarcı bu kadar büyük bir alanda yapılacak inşa işinin altından kalkamadı. Finansal açıdan oldukça zorlanan imarcının yapısı, herkes için tam anlamıyla bir hayal kırıklığı oldu.

7 Dragon Head Malikanesi – Southampton/New York

Gotik tarzda yapılan evler, günümüzde sevilen evlerden değil. Dragon Head de gotik mimarisi olan, iç karartıcı ve korkutucu derecede heybetli olan bir yapıydı. İrili ufaklı birçok kuleye sahip şato görünümlü konak, Calvin Klein tarafından 30 milyon dolara satın alındı. Ünlü tasarımcı, malikaneyi restore etmenin yerine, Dragon Head’i yıkarak kendisi ve ailesi için yeniden bir ev inşa etti. Klein tarafından yapılan modern ev eski konağın aksine daha küçük, sevimli ve çevre dostu bir yapı olma özelliğindedir.

6 Dean Gardens – Johns Creek/Georgia

Medya dünyasının ünlü isimlerinden biri olan Tyler Perry birçok eve, ultra lüks arabalara ve hatta kendisine ait bir adaya sahip. Dear Gardens konağı da bu büyük servetin parçalarından yalnızca bir tanesi. Perry, 2010 yılında 7 milyon dolara aldığı malikaneyi hiçbir zaman kendi evi olarak kullanmadı. Nihayetinde ünlünün 2014 yılında satışa çıkardığı ev, Lennar Homes adlı bir gayrimenkul şirketi tarafından alındı. Son olarak edinilen bilgilere göre, yatırımcının evi ve çevresindeki bahçeleri yok edip, araziyi oturmaya uygun elverişli alanlara dönüştüreceği söyleniyor.

5 Sagaponack Malikanesi – Sagaponack/New York

Bir milyarder olan yatırımcı David Tepper tarafından 43 milyon dolara satın alınan konak, New York’ta bulunuyor. Böyle güzel konağa 43 milyon dolar harcamak, elbette ünlü adam için çok da önemli değil. Yatırımcı Sagaponack Malikanesi’nde oturmayı tercih etmedi. Bunun yerine 6 tarafı da deniz manzaralı, bir tenis kortuna ve ısıtmalı bir havuza sahip olan bu görkemli konağı yıkmaya karar verdi. Nihai olarak, David Tepper bu güzel manzaralı alanı kendisi için bir ev inşa ettirerek değerlendirdi.

4 Chetwode Malikanesi – Newport/Rhode Island

Eskiden, ünlülerin ve zenginlerin gözde mekanlarından olan Rhode Island’da bulunan Chetwolde Malikanesi’nin görünüşü Fransız şatolarını andırıyor. Rhode Island’da bu malikaneye benzeyen birçok gösterişli ve büyük evler vardı. Ancak bu lüks konakların varlığını idame ettirebilmek çok pahalıya mal oluyordu ve böylece malikaneler birer birer yıkılarak yerlerine daha küçük ve kullanışlı evler yapıldı. 1903 yılında inşa edilen Chetwode Malikanesi de 1973 yılında yıkılarak, yerini ortak hakimiyetli dairelere bıraktı.

3 Theda Bara’s Home – Cincinnati/Ohio

Cincinnati Ohio’lu olan sessiz film yıldızı Theda Bara, Hollywood’da bulunan malikanesinin aynısından, memleketine de yaptırmak istemiş. Böylece bu göz alıcı konak inşa edilmiş. 12 yatak odalı beyaz malikane, Cincinnati’nin bir sembolü haline gelmiş. Hatta, Xavier Üniversitesi Theda Bara’nın evini eğitim programları ve bazı sosyal katılımlar için satın almış. Ancak 2011 yılında, birçok benzer tarihi binanın kaderi olduğu gibi, güzel malikane hakkında da yıkılma kararı alınmış. Evin arsası da dahil olmak üzere yeniden düzenlenmesi yapılacak yeni plan hakkında ise henüz bir açıklama yapılmadı.

2 Astor House – New York City

Astor House New York kent simgelerinden biri olup, zamanında altın çağını yaşamış olan bir otel ismidir. Astor House 1836 yılında ünlü bir milyoner olan John Jacob Astor inşa ettirmiştir. O zamana kadar yapılmış tüm otellerden daha lüks olmasının yanında, insanlar tarafından da en çok beğenilen otel olmuştur. Fakat bu büyüleyici mimari de diğer eski binalar gibi, zamana karşı yenik düşmüş. Yenilenmesi ise her geçen gün biraz daha zorlaşmıştır. Bu nedenle, harika yapı inşasından tam 70 yıl sonra yıkılarak, Astor House ismi yalnızca akıllarda kalan tarihi bir simgeye dönüşmüştür.

1 Ira Gershwin’s Home – Beverly Hills/California

Beverly Hills’e hakim olan ”al ve yık” trendinin kurbanların bir diğeri de Kaliforniya’da bulunan Ira Gershwin’in evi. Bestekar, evi satın aldığında kendi zevkine göre restore ettirerek; burayı 5 yatak odası, 6 banyosu ve bir yüzme havuzu olan bir malikane haline getirdi. Ünlü bestecinin müzik çalışmalarını yaptığı evde, Hollywood’dan çok sayıda seçkin insanın katıldığı partiler de veriliyordu. Fakat bu asırlar önceydi ve modası geçmiş bu mimarinin sonu da diğerleri gibi yıkılmak oldu.

Servete eş değer maliyetlerle yaptırılan eski malikanelerin kötü kaderlerine birlikte göz attık. Aslında bu süreç sadece yurtdışında gözlenmiyor. Ülkemizde bu furyaya katılan yerler arasında. Belediyelerin yıkılamaz emri verdiği eski lüks malikane ya da konaklar, sabotaja kurban giderek tahrip edilip, yıkılması sağlanıyor. Siz bu acı durum hakkında ne düşünüyorsunuz?