Birçok yerde karşımıza çıkan, tıpkı cömertlikle savurganlık gibi genellikle karıştırılan tutumlu-cimri sorunsalından bahsediyorum. Ve daha önce bu konu üzerinde düşünüp düşünmediğinizi merak ediyorum. Mesela; “cimri değil tutumlu ol” benzeri önerileri duyduğunuzda, sizin aklınızdan da “cimri değil de tutumlu olabilmek için acaba ne yapmalıyım” gibi düşünceler geçiyor mu? Etrafınızdaki “eli sıkı” diyebileceğiniz insanlara baktığınızda tutumlu mu yoksa cimri mi olduklarına rahatlıkla karar verebiliyor musunuz? Veya para yönetim şeklinizi düşündüğünüzde kendinize net bir biçimde tutumlu ya da cimri diyebiliyor musunuz?
Büyük ihtimalle, hayır! Siz de bu iki kavram arasında kafa karışıklığı yaşıyor, elinizi cebinize attığınızda “veya atmadığınızda” bunun tutumluluğunuzu mu yoksa cimriliğinizi mi yansıttığından emin olamıyorsunuz. İhtiyaçlarınızı karşılarken paranız konusunda nasıl hareket etmeniz gerektiğine karar veremiyor, bazen tutumlu olmanın size pahalıya patladığı gerçeğini göremiyorsunuz. Zira kendinizi aradaki sınırı kaçırmaktan alıkoyamıyor, çoğu zaman tutumlu olayım derken cimriliğe doğru kayıyorsunuz. Şayet bu dediklerimde kendinizi az biraz da olsa bulduysanız ya da insanlara sürekli “ben cimri değilim sadece tutumluyum” açıklaması yapmak zorunda kalıyorsanız, o zaman aşağıdaki başlıklara göz atmalısınız derim. Çünkü hemen şimdi tutumlu olmakla cimrilik arasındaki ince farklardan bahsedeceğiz.
Cimri Her Şeyi Elde Etmek İster, Tutumlu ise Bilinçli Bir Şekilde Sahip Olur!
Cimrilikle tutumluluk arasındaki farkları mı merak ediyorsunuz, o zaman insanların alım şeklini düşünmelisiniz. Çünkü cimriler hemen her şeye sahip olmak isterken, tutumlular sadece ihtiyacı olan şeylerle yetinirler. Bu durumu şöyle de düşünebilirsiniz; açık büfeden yemek alan insanlar gibi! Hani bazıları tabağını bir insan evladının yiyebileceğinden çok daha fazlasıyla doldurmaya çalışır ya! İşte aynen öyle bir durum. O yemeği asla bitiremeyeceğini bilseler bile açgözlülüklerine engel olamazlar çünkü! Midelerini tıka basa doldurur, o doymak bilmez “açlıklarını” bu şekilde gidermeye çalışırlar. Tutumlular ise yiyebilecekleri kadar yemeği tabaklarına koyar ve cimriler gibi mide fesadı geçirene kadar yemeye çalışmazlar. Ne demek istediğimi anladınız, değil mi? Kısacası; 1’le yetinebilecekken 5 tane almaya çalışana cimri, 1 alana ise tutumlu denir.
Cimri için Öncelikli Olan Her Zaman Paradır, Tutumlu içinse Durum Tam Tersidir!
Cimriler arkadaşlarına bir şey ısmarlamaz, paralarını en yakınlarından bile kıskanırlar. Hatta onların lügatlerinde “paylaşmak” diye bir kelime yoktur bile denilebilir. Hiçbir şeylerini paylaşmaktan hoşlanmayan ama başkalarının cömertliğinden faydalanmayı çok seven cimriler, bu nedenle de genellikle sevilmezler. Parayı ailelerinden bile ön planda tutan cebinde akrep taşıyanlar, etraflarında olanları sürekli mutsuz ederler. Onlar için eğlenceye para harcamanın mümkünatı yoktur. Fakat tutumlular için durum öyle değildir. Onlar paranın amaç değil araç olduğunun farkındadırlar. Paralarını sağa sola saçmazlar belki ama yeri geldiğinde harcama yapmayı bilirler. Mesela; ihtiyaçları söz konusu olduğunda ellerini ceplerine atmaktan kaçınmazlar. Ancak gerekli araştırmayı yapıp, en uygun ve kaliteli olanı almayı da bilirler. Seyahatler, deneyimler ve benzer şeyler için para harcamaktan kaçınmazlar. Kısacası; onlar parayla deneyim satın almanın gerçek mutluluğu getirdiğini bilirler.
Cimri Tok Evin Aç Kedisidir, Tutumlu ise Yoklukta Bile Minnet Eder!
Cimriler ne kadar çok şeye sahip olurlarsa olsunlar elindekilerle yetinmezler. “Fazla mal göz çıkarmaz” mantığıyla hareket eder, açık ve net olarak “tok evin aç kedisi” gibi davranırlar. Bir evleri mi var? Bir tane daha almak isterler. Bir arabaları mı var? Birden fazla arabası olanlara kıskançlıkla bakarlar. Çünkü onlar hiçbir konuda yetinmeyi bilmezler. Hep daha çoğuna sahip olmaya, hep daha çoğunu istemeye odaklanmışlardır çünkü. Bu nedenle de ne kadar olursa olsun şükretmez, doğal olarak da hayattan tam anlamıyla keyif alamazlar.
Tutumlular ise böyle şeyler yapmazlar. Onlar da mallarının kıymetini bilir ancak açgözlüler gibi davranmazlar. Sahip oldukları şeyler için minnet eder, ev sahibi olmasalar bile kiralarını ödeyecek durumda oldukları için şükrederler. Milyonlarca lira kazanamasalar da evlerini geçindirebilecek kadar kazandıkları için minnettardırlar. Ve bu yaklaşımları sayesinde de yeri geldiğinde aza kanaat etmeyi bilen insanlar gibi iç huzuru yaşarlar.
Tutumlu Kazanır, Cimri ise Kaybeder!
Cimri cimriliğiyle kazandığını düşünürken, aslında hep kaybettiğinin farkına varamaz. Arkadaşından çay parasını kıskanır ve cebinde kalan 5 lirayla kazançlı çıktığını zanneder. Çocuğuna harçlık vermez, eşini yemeğe götürmez, annesine çiçek almaz, yemeğini veya eşyasını paylaşmaz ve tüm bu cimrilikleriyle kazanan tarafta olduğunu zanneder. Oysaki cimri bu davranışlarıyla mutluluktan, arkadaşlıktan, eğlenceden ve hayattan çalmaktadır. Kısacası; cimriler hep kaybeden tarafta yer alırlar.
Tutumlu ise bilinçli harcadığı için kazanan tarafta yer alır. Hiçbir zaman ucuza kaçmayan ama parasını çöpe de atmayan tutumlular gerekli ile gereksiz harcama arasındaki farkı iyi bilirler. Ayrıca tutumlular malın, mülkün bir yere kadar önemli olduğunun da farkındadırlar. Onlar cimrilerin aksine paranın mezara götürülemeyeceği gerçeğini bilen ve yaşamını buna göre sürdüren kişilerdir. Kısaca özetlemek gerekirse; çok kazanmasalar bile paylaşmayı bilen tutumlu biri ile çok kazanıp paylaşmayan cimri biri arasındaki en büyük fark, birinin her anlamda kazanan ötekinin ise kaybeden taraf olmasıdır, denilebilir.
-
Borsa
-
KAP
-
Bitcoin
-
TCMB
-
RekabetKurumu
-
TBMM
-
Ethereum
-
TÜİK
-
Nvidia
-
Trump
-
ABD
-
FED
-
ECB
-
Temettü
-
Erdoğan
-
BofA
-
Altın
-
Paratic TV
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!