Evet, 21. yüzyıldayız. Yani değişim çağında! Durup düşündüğümüzde, yaşayışlarımızın çok kısa bir süre içerisinde nasıl değiştiğine inanmak imkansız hale gelebiliyor. Bakınız; 30 sene önce aklımıza dahi gelmeyecek aletler icat edildi, binalar yapıldı, yeni şeyler keşfedildi. Bunların hepsi çok kısa bir süre içerisinde oldu. Eğitim, aile, bilim, tıp aklınıza gelebilecek her alanda tam anlamıyla bir çağ atlandı. Mesela, önceden hastaların öksürüğünü dinleyerek ya da gözlem yaparak teşhis yapan doktorlar, bugün genel olarak tahliller, röntgenler gibi teknolojik aletler ışığında bir tanı koyuyorlar. Yani geleneksel tıp bir anlamda modern tıbba dönüşmüş oldu. Aslında geleneksel olan her şeyi modernize etmeyi öğrendik. Adetlerimizi, yaşayışlarımızı, eğitimi, hakkı, hukuku, hemen her şeyi! Ancak şimdi de yaptığımız şeyleri geri almaya, eski haline çevirmeye çalışıyoruz. Her alanda değil tabii ki! Yalnızca belirli noktalarda. Mesela ne? Mesela; organik ürünlere gösterilen rağbet…
Ekranlarda, haberlerde, dilimizde kısacası her yerde bir organik lafıdır almış başını gidiyor. Organik domates, organik biber, organik pamuk, organik ceket, organik tişört, organik nevresim… Organik ürünler tüketin efendim, çocuklarınızı organik gıdalarla besleyin! Bilim adamları, diyetisyenler, doktorlar, bu konuda birçok kişinin konuştuğunu biliyoruz. Sağlıklı yaşamak için organik ürünler tüketin, katkı maddeleriyle zehirlenmiş ürünlerden kaçının hem çevreyi hem kendinizi koruyun. Bu tür cümleleri ne kadar çok duyuyoruz değil mi?
Duyuyoruz duymasına, ama ülkemizdeki çoğu kişinin organik kelimesinin tanımını yapamadığını görüyoruz. Çoğu da bu tanımı yaparken tamamen yanlış kelimeler seçiyor. Çünkü biz kulaktan dolma bilgilerle konuşmayı, toplum olarak çok; ama çok fazla seviyoruz. Tıpkı pazarda; “gel abla! organik armut 5 liraaa,” diye bağıran esnafın başına üşüşen teyzeler gibi! Armuttaki çürükleri göstererek “bak abla bunlar organik,” diye avaz avaz bağıran pazarcıya, sertifikası olup olmadığını sormuyoruz bile. Çünkü bilmiyoruz. Bilmiyoruz organik ne demek? Bir domates, domates gibi kokunca organik oluyor zannediyoruz. Bir salatalık yamuk şekilli olunca “bu kesin organik” diyoruz. Bilmiyoruz ki organik nedir? Sanki çürük olan, kokulu olan, şekli bozuk olan her şey organikmiş gibi yaklaşıyoruz. Peki, gerçekten organik nedir?
Organik, kelime anlamı olarak “bitki ya da hayvan kökenli” olarak kullanılan bir sıfat olarak tanımlanabilir. Ama benim kastettiğim hepimizin diline dolaşan organik kelimesi, yani organik tarımdan elde edilen ürünler. Organik tarım hayatımıza 1900’lü yıllarda girmiş ve geçen zaman içerisinde bu alana gösterilen ilgi artmıştır. Bunun nedenleri arasında ise geleneksel ya da konvansiyonel tarımda kullanılan yöntemlerin insan ve çevre sağlığı için gittikçe zararlı hale gelmesi vardır. Biliyorsunuz, eskiden tarımda kullanılan yöntemler doğaldı, toprağa genetiğiyle oynanmamış tohumlar dikiliyor, üretimde zararlı kimyasallarla ilaçlanmamış sular kullanılıyordu. Ancak teknoloji değiştikçe ve tarımın içine modern aletler, ekstra üretim sağlamak için toprağa işlenen maddeler, kimyasallar, ilaçlar girdi. Tüm bunlar, daha fazla mahsul elde etmek, yani daha fazla para kazanmak için yapıldı. Doğal olarak, üretim 1’ken 2’ye hatta 3’e çıktı. Ancak zaman geçtikçe bu yöntemin hem insan hem de çevre sağlığına olan zararlı etkileri konuşulmaya başlandı. İnsanlar organik tarım üzerinde durmaya başladı.
Bu dediklerim organik tarımda gübreye, ilaçlamaya yer olmadığı anlamına gelmesin. Çünkü çoğu kişi organik tarımı bu şekilde kötülemeye çalışıyor. Oysa ki organik tarımda da ilaçlamalar yapılıyor, gübre kullanılıyor. Sadece kullanılan maddelerin insan ve çevre sağlığına zararlı olmayanlar arasından seçilmesine dikkat ediliyor. Öte yandan konvansiyonel tarımdaki verimlilik, organik tarıma göre daha yüksek. Çünkü geleneksel tarımda bitkilerin normal kapasitelerinden çok daha hızlı bir şekilde büyümesi ve verim göstermesi sağlanıyor. Organik tarımda ise bu doğal akışında meydana geliyor. İlaveten organik tarım, birçok ülkede önem kazanmıştır. Dolayısıyla 1972 yılında IFOAM (Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu) kurulmuştur. Yeri gelmişken IFOAM’nin organik tarım hakkında yaptığı şu açıklamayı paylaşmak istiyorum: “Organik tarım; toprakların, ekosistemin ve insanların sağlığının sürdürülmesini sağlayan bir üretim sistemidir.” Sonuçta bir kişinin “ben organik tarım yapıyorum” diyebilmesi için, ilgili kuruluşların şart koştuğu tüm koşulları sağlaması gerekmektedir. Ancak bu şekilde organik tarım sertifikası alınmış olur. Sonuçta organik tarım son zamanların en gözde iş alanlarından bir tanesi olarak gösterilmektedir. Çünkü bu şekilde hem iyi para kazanıyor hem de insan ve çevre sağlığına katkıda bulunmuş oluyorsunuz. Gelin organik tarım hakkında öğrenmeniz gereken diğer detayları aşağıda inceleyelim.
Organik Tarım Yaparak Para Kazanmak için Hangi Yöntemler İzlenir?
Öncelikle bu işin başlangıç maliyetinin yüksek olduğunu belirteyim. Ancak daha sonrasında elde edeceğiniz kazanç sayesinde maliyetinizi fazlasıyla çıkaracağınızdan emin olabilirsiniz. Zaten organik tarım işi yapmayı düşünüyorsanız, bu konularda az çok bilgi sahibisiniz demektir. Değilseniz bile, ilgili kuruluşlara başvurarak organik tarım yapmak için aranan koşulların ne olduğunu öğrenebilirsiniz. Mesela, organik tarımda kullanacağınız toprağın kaliteli olması ve zararlı kimyasallar içermemesi şartı aranmaktadır. Aynı şekilde kullanacağınız sudan tutun da gübreye, ilaçlardan diğer katkı maddelerine kadar her şey organik tarım sertifikası almaya uygun olmalıdır. Yani kullandığınız maddeler arasında ne insan ne de çevre sağlığına zarar verecek kimyasallar bulunmaması gerekmektedir.
Bunu da İnceleyebilirsiniz:
Emeklilere Ek Gelir Sağlayacak 10 İş Önerisi
Organik tarım yapmaya karar verdikten sonra ilk etapta küçük ölçekli ekimler yapmanızı öneririm. Bu şekilde konuya çok daha hakim olacak ve uzmanlık kazanacaksınız. Bazıları bahçesinde organik tarım yapmayı düşünse de bu öyle dışarıdan bakıldığı kadar kolay değildir. Çünkü organik tarım, yetiştirdiğiniz ürüne hormon katmamak olarak tanımlanamaz. Bu işin sertifikasını almadığınız takdirde organik ürün yetiştirdiğinizi söyleyemezsiniz.
Zaten organik tarım yapacaksınız senede birkaç kez denetlemeye tabi tutulacağınızı bilmelisiniz. Bu denetlemeler haberli ya da habersiz olarak yapılabiliyor. Denetlemelerde, toprağınız, gübreniz, tohumunuz, ilaçlarınızın organikliği test ediliyor. Ayrıca ürününüzü işleyen ve paketleyip pazarlayan da denetlenerek organik sertifikası alıyor. Yani organik tarımdaki tüm aşamalar tek tek denetleniyor, ama siz zaten işinizi iyi yapanlar arasındasınız değil mi?
Kimler Organik Tarım Yaparak Para Kazanabilir?
Yaptığı işten memnun olmayanlar, tarımla uğraşmaktan zevk alanlar veya organik tarımı yeni kazanç kapısı olarak görenler! Sözün kısası isteyen ve uygun niteliklerini sağlayabileceğini düşünen herkes organik tarım yaparak para kazanmayı deneyebilir. Tabii bu işi yapmak için belirli bir sermayeye ihtiyacınız olacaktır. İşte tam bu noktada organik tarım yapacaklar için sunulan teşvik ve imkanlardan faydalanmayı düşünebilirsiniz. Ayrıca tarıma uygun arsası olanlar ve yeni bir iş alanına yönelmek isteyenler de organik tarım işini düşünebilirler. Sonuçta bu alanda, şu meslek sahibi kişiler organik tarım yapamaz, diye bir kural yok. Tek yapmanız gereken biraz araştırma yapmak, işiniz için bir plan oluşturmak ve harekete geçmek!
Organik Tarım Yaparak Ne Kadar Para Kazanılır?
Organik tarım işi ilk etapta maliyeti yüksek olan işler arasında gösterilse de bu alanda elde edeceğiniz kazanç tüm harcamalarınızı kapatacak miktarlarda olacaktır. Ayrıca bu işin çevre ve insan sağlığına olan katkıları da organik tarımın manevi kazançları arasında göze çarpmaktadır. Sonuçta toplum her geçen gün biraz daha bilinçleniyor ve geleneksel tarımla yetiştirilmiş bir ürüne 5 lira vereceğine organik tarımla yetiştirilen bir ürüne 10 lira vermeyi tercih ediyor.
Sizin anlayacağınız bu alana gösterilen ilgi gün geçtikçe daha çok artıyor ve organik tarımdaki pazar imkanları girişimciler için kaçırılmayacak bir fırsat. Şayet organik tarım yaparak para kazanabilir miyim, diye düşünüyorsanız, artık düşünmeyin! Zira uygun koşulları sağlar ve işinizi iyi yaparsanız, bu alandan her anlamda karlı çıkacağınızdan emin olabilirsiniz.