Bir ülke ekonomisini canlı tutan KOBİ’ler, günlük yaşantımızın vazgeçilmezleridir. Yaşadıkları sorunlara rağmen, istihdam yaratma konusunda oldukça başarılıdırlar. Teknik gelişmelere daha yakındırlar ve talep değişikliği ve çeşitlilik gibi konulara daha kolay uyum sağlarlar. Değişikliklere gidilmesi, büyük işletmeler için oldukça zorlu prosesleri beraberinde getirir ve uyumun sağlanması uzun zaman alabilir. Ama küçük ve orta ölçekli işletmelerde bu uyumun sağlanması çok daha kolay olmaktadır.
Rekabet etme konusunda da küçük işletmelerin, büyük işletmelere göre iki temel avantajı bulunuyor. Bunlardan birincisi müşteri ve işletme personeliyle daha yakın ilişkiler kurulabilmesidir. İkinci avantaj ise pazarlama, üretim ve hizmet konusunda büyük işletmelerden daha esnek olmalarıdır. Bu iki avantaj ise değişiklik ve gelişmelere daha hızlı bir uyum için oldukça faydalıdır.
KOBİ girişimcileri, faaliyet gösterdikleri pazarı daha iyi tanımaktadır. Pazarın özelliklerini ve gereksinimlerini, büyük işletmelere göre daha iyi görebilirler. Aynı zamanda hitap ettikleri pazarın müşterilerini daha yakından tanırlar ve samimi ilişkiler kurabilirler. Müşterilere olan yakınlıkları da büyük işletmelere göre üstünlük gösterecekleri bir alandır. Müşteriyi daha iyi tanıdıkları için onların ihtiyaçlarına yönelik ürünlere yönelebilirler. Bu nedenle de üretim, pazarlama ve hizmet alanında, büyük işletmelerden daha önde yer alırlar.
Esnek bir yapıya sahip olan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, uyum konusunda büyük bir avantaj iken karşılaşılan olumsuzluklar karşısında da daha sağlam durmalarını sağlamaktadır. KOBİ’lerin avantajlı olduğu konular şu şekilde sıralandırabiliriz:
- Yönetimde, çok yakın denetimlere ihtiyaç duyulmasında KOBİ’ler büyük işletmelere göre daha avantajlıdır.
- Büyük yatırımlara girmeden önce yeni bir fikir veya icada yönelik pazarın tepkilerinin bilinmesinde kolaylık,
- Üretim, hizmet ve mal pazarının sınırlı olması,
- El emeğinin, üretimde önemli bir faktör olması,
- Kolay bozulabilir malların pazarlamasında ve üretiminde sıkıntı yaşamamaları,
- Sınırlı talep olan mal ve hizmet pazarına üretim yapılması,
- Çalışan personel ile yakın ilişki kurulması,
- Teknik gelişme ve değişikliklere daha kolay uyum sağlanması, ayak uydurulması,
- Yatırımlarda daha çok kendi öz sermayelerine ağırlık vermeleri,
- Ülkedeki işsizlik oranlarının azalmasında büyük bir rol oynamaları,
- Çalışanların yaşadıkları bölgede kolayca kurulabilmeleri,
- Bölgesel kalkınma ve çevre korunmasında etkin olmaları, KOBİ’lerin avantajlarıdır.
KOBİ’lerin dezavantajları ise şu şekildedir:
- Genel yönetimde yetersizlik,
- Sermaye ve finansal planlamada yetersizlik,
- Olumsuz rekabet,
- Stratejik kararların işletme sahip ve ortaklarınca alınması, alt düzey görevlilerin tam katılımının sağlanamaması sorunu,
- Mali danışman ve uzman istihdam edilememesi,
- Uzman finansman ekibi ve departman eksikliği,
- Bankaların ve finans kurumlarının yeterli desteklerini alamamaları,
- Sermaye piyasalarından faydalanamamaları,
- Ürün araştırma ve geliştirme departmanının eksikliği,
- Üretim ile satış departmanlarında koordinasyon eksikliği,
- Modern pazarlama tekniklerinde yetersizlik,
- İşletme büyüklüğü nedeniyle ihaleleri izleyememek,
- Küçük işyeri ve yerleşim alanı,
- Batma ve iflas riski,
- Kalifiye eleman eksikliği,
- Bürokrasi gibi olumsuzlukları da, KOBİ’lerin dezavantajlarındandır.
Günümüzde KOBİ’lerin gerekli önemi görmesi adına çeşitli faaliyetler bulunuyor. KOSGEB gibi kurumlar ve bankaların KOBİ birimleri, bu işletmelere destek olmaya çalışıyor. Uzman çözüm sunmak için bankaların desteklerinden faydalanma avantajları yaratılıyor. KOBİ’lere bu noktada düşen görev ise daha bilinçli olmaları ve kendilerini teknolojik gelişmelere karşı açık tutmalarıdır. AR-GE konusunda bilgi sahibi olmaları, gerekli eğitimlere katılmaları faydalı olacaktır.