Türk Televizyonlarının Gördüğü En İyi 14 Gençlik Dizisi

Türk gençlik dizileri, olgunluğa geçiş evresinde izlediğimiz; kimi zaman özendiğimiz kimi zamansa anlamsız bir tebessümle seyre daldığımız onca hikâyeyi içinde barındırır. Aşk, eğlence, arkadaşlık, sınav kaygısı, aile ile olan çekişmeler esasen hepimizin o yaşlarda yaşadığı yahut yaşamakta olduğu hususlardır. Ee, durum böyle olunca da çoğu zaman kendimiz ile özleştirdiğimiz o gençlik dizileri, ekranlarda doyasıya izlendi. Ayrıca tutan dizilerin beyaz perdeye yansıması da kaçınılmaz oldu. Böylece gençlik filmleri de kendimizi bulduğumuz hikayelere dönüştü.

Bizden olan, bizim kültürümüzden gelen; neşesini yalnızca diziye değil, tüm izleyenlerine saçan o cıvıl cıvıl en iyi Türk gençlik dizileri için bir liste hazırlamak istedim? Tamam, en başta itiraf etmekte yarar var. Biz Türkler, dizi işinde pek iyi sayılmayız. Ancak konu samimiyet oldu mu da, onu karşı tarafa aktarmasını en iyi bilenlerdenizdir. Sahi, hangimiz 7 Numara’yı izleyip de onların sıcaklığına kendisini bırakmadı ki? Ya da Lise Defteri’ni izlerken lisenin kendine has büyüsüne eşlik etmedi?

Umudu, gelecek kaygısını ve çoğu zaman da en masumane duygu olan aşkı içinde barındıran; çoğunlukla zıpır karakteriyle hafızalara kazınan gençlik dizileri, belki de bir dönem altından en başarıyla kalkılan televizyonculuk olaydı. Pekâlâ, o enfes dizileri bir çırpıda hatırlamak hoşunuza gitmez mi?

İddia ediyorum; bu yazıyı okudukça geçmişinize gidecek, ergenlik ve gençlik hayallerinizi hatırlayacak, en önemlisi de bir dönem müptelası olduğunuz dizilerle özlem gidereceksiniz. O zaman hiç vakit kaybetmeden, bu mükemmel dizileri sizlerle buluşturma vaktidir. Öyleyse gelmiş geçmiş en iyi Türk gençlik dizileri listesi karşınızda…

Medcezir (2013-2015)

Ünlü Amerikan dizisi The OC’nin Türkiye’ye uyarlaması olan Medcezir, İstanbul’un varoşları olarak tanımlayabileceğimiz Tozludere’den, elitler sınıfına yükselen Yaman’ın hikâyesini konu almaktadır. Bu yakışıklı gencin, hiç hesapta yokken Altınkoy’a gelişi ve buranın en güzel kızı Mira ile yaşadığı aşk; iki sezon boyunca birçok genci ekranlarının başına kilitlerken, arka planda devam eden; ihtiras, entrika ve türlü ayak oyunlarıyla da farklı yaş gruplarına hitap etmeyi başarmıştır.

Başrollerini Çağatay Ulusoy, Serenay Sarıkaya, Barış Falay ve Mine Tugay’ın paylaştığı dizi; stilize yapısı, Türkiye’ye en doğru şekilde entegre edilen senaryosu ve her kesime hitap edebilmesi ile salt bir gençlik dizisinden daha fazlası olmayı başarmış ve rating yarışında da her daim zirveyi zorlamıştır.

M.U.C.K. (2012)

YouTube’un henüz hayatımızda bu denli söz sahibi olmadığı 2011 yılında, Kadir Has Üniversitesi öğrencileri tarafından yeniden uyarlanan ve büyük ses getiren Summer Night klibi, o dönemi hatırlayacakların çok iyi bildiği gibi birçok dost meclisinde konuşulmaya değer konulardan biriydi. Nitekim SHOW TV’de bu gençlerin başarısını göz ardı etmedi ve onların başrolde yer aldığı bir dizi için kolları sıvadı. Müzikal, üniversite ve gençliğin odak noktasında yer aldığı bir proje için de Amerika’nın ünlü gençlik dizisi Glee’den daha iyi bir referans tabii ki olamazdı.

SHOW TV böylelikle Glee’nin Türkiye uyarlaması olan M.U.C.K.’u izleyenleriyle buluşturmuş; ancak rating kurbanı olabileceğini hiç hesaba katmamıştı. Nitekim beklenmeyecek bir şekilde dizi yalnızca 8 bölüm sonra yayından kaldırılmıştı. Akıllarda ise şahane dans sahneleri ve güzel sanatlar fakültesinin kendine has üslubunu biraz da renklendirerek aktaran bu ilginç dizi kalmıştı.

Melekler Korusun (2009-2010)

Genç İpek’in Ayvalık’tan İstanbul’a uzanan macera dolu üniversite hayatını hatırlıyor musunuz? Annesi Melek’in adeta Gestapo subaylarını andıran kontrol mekanizmasıyla boğuşan İpek, bir yandan da yeni geldiği İstanbul’da dostluklar kurmuş ve âşık olmuştur. O artık evin her daim koruyup, kollanan küçük kızı değil, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan ve olanca şiddetiyle üniversite hayatının tadını çıkarmak isteyen genç bir kızdır. Ona bu evrede en çok yardımcı olacak kişiler ise yakın arkadaşları Özgür ve Esin olacaktır. Bir yandan bu 3 genç kızın, gelecek umutlarına şahitlik ettiğimiz Melekler Korusun, bir yandan da hayattaki tek varlığı kızı olan bir annenin, onun yanlış adımlar atmasına engel olmak adına çırpışını önümüze getirmektedir.

Hümeyra’nın her bir anı hayranlık uyandıran performansıyla arzı endam ettiği dizi, dönemin genç ama başarılı oyuncuları olan Özge Özpirinççi, Selin Şekerci ve Rojda Demirer gibi isimleri bünyesinde barındırmasıyla da adından sıkça söz ettiren biri dizi olarak öne çıkmaktadır.

ES-ES (2009-2010)

Türkiye’nin üniversite hayatıyla meşhur olan şehri hangisidir diye sorsak; hiç şüphe yok ki alacağımız en popüler cevap Eskişehir olacaktır. Nitekim öğrenci hayatıyla nam salan bu nevi şahsına münhasır şehirde, bir gençlik dizisi çekilmemesi de bariz bir eksilik olurdu.

ATV ile SHOW TV’de yayınlanan ve aynı zamanda şimdilerin en fazla aranan oyuncularından biri olan Erdal Beşikçioğlu’nu bünyesinde barındıran ES-ES; gerçekçi atmosferi ile üniversite dizileri arasında pırıl pırıl parlayan bir proje olarak öne çıkmaktadır. Yeri geldiğinde güldüren, yeri geldiğinde ise öğrencilik stresinin tam ortasına bırakmayı başaran dizi, başrolünde yer alan Uraz karakteri vesilesiyle bir yandan 20’li yaşların en güzel dönemine ışık tutarken bir yandan da Eskişehir’in büyülü atmosferini huzurlarımıza taşımaktadır.

Kavak Yelleri (2007-2011)

Aslı, Efe, Deniz ve Mine… Onlar; hayalleri olan, gençliğin getirdiği neşeyi içinde barındıran pırıl pırıl dört genç. Urla’da başlayan ve sonrasında İstanbul’a uzanan hikâyeleri, hem onlar için hem ekran başındakiler için birçok sürprize gebe olmasının yanı sıra, gençliğin getirdiği tüm heyecanı da karşı tarafa aktarmadaki başarısıyla akıllara kazınan bir dizidir Kavak Yelleri. Nitekim bu sebepten dolayı 170 bölüm sürmüş, bu süre zarfı içerisinde birçok karmaşık ilişki formülü sunmasının yanı sıra; yeri geldiğinde güldürüp, yeri geldiğinde de hüzünlendirmesini çok iyi bilmiştir.

Beş sezon boyunca birçok oyuncunun girip çıktığı, ancak her seferinde de sabit seyircisini korumayı başarmış olan Kavak Yelleri, özellikle sektöre kazandırdığı oyuncularla da takdiri fazlasıyla hak eden bir yapım. Aslı Enver, İbrahim Kendirci, Pelin Karahan ve Dağhan Külegeç’ten oluşan kare as, dizinin yayınladığı dönem en popüler genç oyuncular olmakla kalmamış, daha sonrasında ise ayrı ayrı kariyerlerine birer yıldız olarak devam etmeyi başarmış isimlerdir.

İlginizi Çekebilir: Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Selçuk Aydemir Kimdir? Nasıl Yükseldiler?

Bir başka Amerikan dizisi olan Dawson’s Creek’in Türkiye uyarlaması olan Kavak Yelleri, her ne kadar zaman zaman senaryosal anlamda problemler yaşasa da her daim, gençliğin bir parçası olarak ekranlara gelmiş ve izleyenlerine farklı duygular yaşatmayı başarmış bir iş olarak efsaneler köşesindeki yerini çoktan almıştır.

Ümit Milli (2006)

Dört liseli kafadarın hayatlarının yazını yaşamak ve gönüllerince eğlenmek adına kendilerini Fethiye sahillerine vurduğu bir dizi olan Ümit Milli, her ne kadar bir yaz dizisi olarak başlayıp 9 bölüm sonunda ekranlara veda etse de, televizyon kurtlarının aklında yer etmeyi başarmış efsanevi bir gençlik dizisidir. Özellikle hitap ettiği blu çağındaki gençlere, doyumsuz bir mizah servis eden ve içinde barındırdığı cinsel esprilerle döneminin cesur sayılabilecek projelerinden biri olan Ümit Milli, tatile gidemeyenlerin tatili ayağına getiren, o kızgın kumların sıcaklığını son raddede hissettiren mizah yüklü bir dizi olarak akıllarda yer etmiştir.

STAR TV’de yayınlanan ve yer yer Amerikan Pastası’nı andıran tavrıyla dikkat çeken Ümit Milli’nin başrollerinde Alp Kırşan, Deniz Güngören, Damla Debre, Oya Akar gibi dönemin genç oyuncuları yer alırken, “Milli olmadan asla” sloganıyla akıllarda yer etmeyi başarmıştır.

Hayat Bilgisi (2003-2006)

Herhalde Hayat Bilgisi için, bir dönemin efsanesidir desek yanlış bir ifade kullanmış olmayız. “Hoca camide” repliğiyle hafızalara kazınan ve içinde barındırdığı dinamik mizahla adından söz ettiren dizi, hiç şüphe yok ki Perran Kutman’ın destansı oyunculuğuyla daha fazla değer kazanmaktadır.

Lafını asla esirgemeyen ve bu nedenle tüm hayatı sürgünlerle geçmiş tarih öğretmeni Afet Güçverir’in yeni durağı, İstanbul Rıdvan Kanat Lisesi’dir. Küçük yaşlarda annesi ve babasını trafik kazasında kaybetmesinden ötürü kardeşi Keramettin’e de annelik yapan ve bu nedenle hiçbir zaman evlenmeyen Afet Öğretmen, her ne kadar öğrencilerine çok çektiren dişli bir kadın olsa da esasen pamuk kalpli bir insandır. Ancak onun gittiği bu yeni okulun paragöz müdürü Amil Sağlam başta olmak üzere; Kopil, Ortega, Törpü, Barbie ve Var Mısın Arif’in başı çektiği haylaz sınıf onu canından bezdirecektir. Bu dakikadan sonra yaşamın içinden türlü hadiselere şahitlik ettiren Hayat Bilgisi, gerek mizahı ile gerekse lise günlerinin ele avuca sığmaz yönünü yansıtışıyla hala akıllara geldiğinde tebessüm ettirmeyi başaran bir dizi olarak güncelliğini korumaktadır.

Lise Defteri (2003)

En iyi Türk gençlik dizileri listesi, Lise Defteri olmadan olmazdı. Lise Defteri, adıyla müsemma bir şekilde lisenin en realist anlatılarından biri olarak karşımıza gelen; odak noktasına aldığı öğrenci topluluğun gündelik dertlerine eğilen ve bir basketbol takımı ekseninde başarıya giden yolun reçetesini yazan bir dizi olarak arzı endam etmektedir. Çekimleri Kabataş Erkek Lisesi’nde yapılan ve muazzam görüntüleriyle izleyen herkesi kendine hayran bırakan dizi, muadillerine oranla abartıya asla izin vermeyen yapısı, gerçekçi duruşu ve nitelikli eğlencesiyle inci gibi parlamaktadır.

Bir trafik kazası sonucu belden aşağısı felç kalan basketbol takımının eski kaptanı Kerim, yakışıklı ve zengin Ediz, okula yeni gelen ve boyuyla oldukça fazla dikkat çeken Mehmet’in etrafına kurulu olan Lise Defteri’nin en büyük artısı; bu okulda yer alan her bir karakterin hayatına ayrı ayrı eğilmesinde yatıyor. Bu nedenledir ki, birlik olabilmenin de en güzel mesajlarını bünyesinde barındıran dizi izleyen herkesi içine çekmeyi başarmıştır.

Tavsiye Ederiz: Narcos Dizisi Konusu, Oyuncuları, Fragmanları ve Müzikleri

Ağır Roman ve Banyo gibi filmleriyle tanıdığımız usta isim Mustafa Altıoklar’ın yönetmen koltuğunda oturduğu dizinin başrollerinde ise Emre Altuğ, Ece Erken, Arda Kural, Sarp Levendoğlu, Selin Demiratar gibi dönemin genç oyuncuları yer almaktadır.

Kampüsistan (2003)

90’larda çocuk olanların birçoğu, hiç şüphe yok ki üniversite hayatının cıvıltısıyla Kampüsistan sayesinde tanımıştır. Başından sonuna dek kampus hayatında yaşananları merkezine alan ve öğrenci olmanın gerek zorluğunu gerekse en güzel tarafını işleyen Türk gençlik dizisi; aşk, arkadaşlık ve gelecek kaygısının en muazzam şekilde harmanlandığı, yüz akı dizilerimizden biri olarak karşımıza gelmektedir. Her ne kadar birçok gencin üniversite hayatıyla ilgili ütopik hayaller kurmasına sebebiyet verse de bir nesli üniversiteye gitmek için teşvik eden Kampüsistan, dönüp arkamıza baktığımız vakit en dişe dokunur gençlik dizilerimizden biri olarak karşımıza gelmektedir.

Başrolde yer alan ve esas çocuk olarak nitelendirebileceğimiz Tolga’nın aşk ve arkadaşlık hayatı minvalinde geçen dizi, üniversitede de kurulan arkadaşlıkların en unutulmaz dostluklar olacağını bize anlatan ve her daim yüzümüzde tebessüm oluşturan yapısıyla dikkat çeken bir dizi.

Başrollerini Kaan Urgancıoğlu, Tuğçe Kazaz, Engin Hepileri, Burak Altan ve Irmak Ünal gibi şimdilerin popüler isimlerinin paylaştığı dizinin yaratıcısı ise Abdullah Oğuz’dur.

Koçum Benim (2002-2004)

Bir başka Amerikan dizisi olan Beyaz Gölge’nin Türkiye uyarlaması olan Koçum Benim, ülkeye en iyi şekilde entegre edilen yapımların başında gelmektedir. Tarık Akan’ın koç Can’a hayat verdiği dizi, basketbolu odak noktasına yerleştiren ve takım olabilmenin gücüyle pekişen arkadaşlıkları konu almaktadır.

Aşk ve aile kavramlarının bir an olsun es geçilmediği ve bir lise etrafında cereyan eden olayların adeta bir Yeşilçam anlatısı tadında sunulduğu Koçum Benim’in şüphesiz ki en güçlü yanı oyunculuklar. Şimdilerin aranan starları olan, dönemin genç oyuncuları Ozan Güven, Nehir Erdoğan, Engin Altan Düzyatan, Selin Demiratar ve Yunus Günce gibi isimler, hayat verdikleri karakterle adeta anlatının gücünün perçinlemektedir.

İlginizi Çekebilir: Shameless Dizisi Konusu, Oyuncuları, Fragmanları ve Müzikleri

Tabii ki dizinin en çok ilgi çeken yanının Tarık Akan olduğu da su götürmez bir gerçek. Usta oyuncuyu, böylesine dinamik bir yapının merkezinde, onları toparlayan bir basketbol koçu olarak izlemek hiç şüphe yok ki her sinemaseverin hala hayranlık duyduğu bir durum olarak güncelliğini korumaktadır. Serdar Akar’ın yönetmenliğini yaptığı ve iki sezon boyunca evlerimize misafir olan Koçum Benim, yayınlandığı dönemin en çok ilgi çeken dizilerinden biri olmayı da başarmıştır.

Kuzenlerim (2002-2005)

TRT’nin 2000’lerin başındaki misyonunun en başarılı dizilerinden olan Kuzenlerim, birbirinin neredeyse zıttı olarak tanımlayabileceğimiz üç kuzenin aynı evde yaşamak zorunda oluşlarını konu almaktadır. Üniversite okuyan Ece ve Şeref’in, her gün işe gitmek zorunda olan Çiğdem ile imtihanı ve bu üç farklı insanın birbirleri arasındaki iletişimleri izleyenlerini oldukça güldüren ve bu gençlerin ev hayatındaki muzurluklarını önümüze getiren bir dizi olarak hafızlarımızda yer almaktadır.

Sevinç Erbulak, Ayşegül Ünsal ve Arife Gemlik’in başrolleri paylaştığı dizi, farklı kültürle büyümüş bir dolu insanın birbirlerine uyum sürecini işlerken bir yandan da olanca sıcaklığını karşı tarafa aktarmasıyla hatırlanmaktadır.

Yedi Numara (2000-2003)

Türk televizyon tarihinin en samimi dizilerinden biri olan 7 Numara, şehirde büyümüş yetişmiş dört genç kız ile taşradan gelmiş tertemiz üç erkeğin, evlerini öğrencilere kiralayan Vahit ve Zeliha’nın ahşap evindeki yaşantısını konu almaktadır. Farklı kültürlerden gelen ancak kalplerinde bir damla kötülüğe yer olmayan bu insanların birbirleri arasındaki diyalogu, birlikte yaşamaya çalışmaları ve sonradan da bir aile olabilmeleri yıllar yılı bizleri ekrana kilitleyen, bolca güldürüp içimize işleyen yapısıyla hafızlarımızda yer almaktadır.

Tavsiye Ederiz: En İyi ve Yeni Hint Dizileri [30 Güzel Dizi Listesi ve Önerileri]

Efsanevi Türk gençlik dizisi başrollerinde Şebnem Sönmez, Engin Alkan, Okan Selvi ve Volkan Girgin gibi isimler bulunuyordu. Yedi Numara; bir yandan üniversite hayatının yalnızca kampusle sınırlı olmadığını, ev yaşantısının asıl okul olduğunu anlatan ve bunu yaparken de samimiyetinden bir an olsun ödün vermeyen yapısıyla fark yaratıyor. 2000-2003 arasında TRT’de yayınlanan dizi, daha sonlarında ise kanalın tekrarlarına en çok başvurduğu yapımlardan biri olarak, adeta iki nesli birden büyütmüştür.

Eyvah Babam-Eyvah Kızım Büyüdü (1998-2001)

1998’de Eyvah Babam adıyla başlayan ve babasının baskıcı tavrı yüzünden nefes dahi alamayan Ece’nin eğlenceli hikâyesinin anlatıldığı dizi, daha sonrasında Eyvah Kızım Büyüdü adını alarak, Ece’nin babasının kontrolünden yavaş yavaş çıkışını konu almaktadır.

Malumunuz, baba-kız ilişkisi en tatlı ilişkilerden biridir. Yeri geldi mi baba, kızına çektirir; yeri geldi mi kız, babasına. İşte bu kuşak çatışmasından beslenen ve bunu olabildiğince mizahi bir dille anlatan Eyvah Babam-Eyvah Kızım Büyüdü, Haluk Bilginer ve Yıldız Asyalı’nın mükemmel uyumuyla taçlanırken, Leonardo Di Caprio’ya benzerliğiyle o dönem adından sıkça söz ettiren Arda Kural’ı da bizlere tanıştıran dizi olarak anımsanmaktadır.

Çılgın Bediş (1996-2001)

Sırada, televizyon tarihimizin en deli dolu karakterlerinden biri olan Çılgın Bediş var. Özden Öğrük’ün Gırgır için hazırladığı bir çizgi dizinin, televizyona uyarlaması olan Çılgın Bediş, Yonca Evcimik’in artık karakterle özdeşleşen oyunculuğuyla karşımıza çıkarken, genç bir kızın hayal dünyasının ortasına bırakmayı da ihmal etmiyor. Belki de en unutulmaz ve en iyi Türk gençlik dizisi de Çılgın Bediş’tir.

Bediş’in, çılgınlar gibi âşık olduğu Oktay’ın peşinden gidişi, dedesi Necmi’nin kabına sığmayan maceraları ve gençliğin olmazsa olmazı nevi şahsına münhasır kız grubunun birbirleri arasındaki diyalogları, diziyi efsaneler arasına sokan ve hala dün gibi aklımızda kalmasına olanak sağlayan başlıklarından bir kaçı.

Kanal D ve SHOW TV arasında mekik dokuyan ve 2001’de sonra eren Çılgın Bediş, efsanevi jeneriği ve müziğiyle akıllara kazınmış; Yonca Evcimik’e büyük-küçük herkesin hayran olmasına ön ayak olmuş oldukça fantastik bir dizi olarak yıllarca evimizin en sevilen misafirlerinden biri olarak arzı endam etmiştir.