Borca Girmeden Önce Düşünmeniz Gerekenler

Borca girmek hepimize ne kadar da kolay geliyor, değil mi? Düşünsenize; yerimizden bile kıpırdamadan anında binlerce liralık borçlar altına girebiliyoruz. Sadece bir mesajla kredi alabiliyor ya da plastik bir kartla saniyeler içerisinde boyumuzu aşan harcamalar yapabiliyoruz. Ya da daha eski yöntemlerle, bir arkadaşımızdan “nasıl olsa öderim” diye düşünerek borç istiyor, sonra da sözümüzde duramayıp alacaklı konumuna geçmiş arkadaşımızdan köşe bucak kaçıyoruz. Çünkü borca girmeden önce yeteri kadar düşünmüyoruz. Bir ödeme planı bile yapmadan kendimizi zora sokuyor, aldığımız paranın geri dönüşü olduğunu nedense hiç hesaba katmıyoruz.

Sonra kafamızı ellerimizin arasına alıyor ve bu borç batağından nasıl çıkacağımızı düşünmeye başlıyoruz. İşte günümüzün borçlu tablosu tam olarak bu şekilde ortaya çıkıyor. Bir borcu kapatmak için başka bir yerden borç alanlar mı dersiniz, keyfi yere bankaların bitmek bilmeyen “kredi verelim” tekliflerine karşı koyamayanlar mı dersiniz, maaşından geriye bir şey kalmamasına rağmen inatla hala borç yapanlar mı dersiniz, artık ne derseniz deyin. Neticede hiç yok yere dertsiz başına dert alan çok fazla sayıda insan var. Etrafımız mutlu mesut borç alan ama iş ödemeye geldiğinde aynı tavırları sergileyemeyen borç mağdurlarıyla dolu! Nitekim borç alma konusunda yapılan büyük hatalar var.

Eğer siz de borç yüzünden maddi ya da manevi sıkıntı yaşamak istemiyorsanız, hemen şimdi bu hataların farkına varmalısınız. Borç almadan önce düşüncesizce davranmak yerine, doğru bir biçimde borç almayı öğrenmeli, adımlarınızı bu gerçeklere göre atmalısınız. Yani “borç yiğidin kamçısıdır” atasözünü işinize geldiği gibi anlamak yerine, olaya daha farklı açılardan bakmalısınız. Sonuçta; akıllıca borç almayı öğrenirseniz, kendinizi borç batağında çırpınan kişilerden biri olmaktan da kurtarabilirsiniz. İşte bunun için de aşağıdaki hususları düşünmeden önce borca girmekten kaçınmalısınız.

Gerçekten Gerekli Olup Olmadığına Karar Vermek!

Evet, bir borca girmeden önce onun gerçekten gerekli olup olmadığına karar vermelisiniz. Yani ne için borç alacağınızı düşünmeli, keyfi ihtiyaçlarınız borç yapmayı düşünüyorsanız kendinizi durdurmayı öğrenmelisiniz. Mesela; evinize yeni bir koltuk takımı almak için borca girmenin ne kadar mantıksız bir hareket olduğunu anlamalısınız. Ya da tatile gidebilmek için bankaların hem fırsat hem de tuzak niteliğindeki kredilerinden faydalanmayı düşünmemelisiniz.

Zira istekleriniz için borca girme alışkanlığını bir kez kazanırsanız, çok geçmeden yerli yersiz borca girmek için bahane üreten biri haline gelirsiniz. Hiç farkında olmadan “nasıl olsa istediğim her şeye borç alarak ulaşabiliyorum” diye düşünmeye başlar, uçurumun kıyısına gidene kadar durumun ne kadar vahim olduğunu göremezsiniz. İşte bu nedenle; isteklerinizi karşılayabilmek için borca girmek yerine birikim yapmayı tercih etmelisiniz. Tıpkı; eski zamanlardaki gibi cebinizde para varsa almalı yoksa plastik kartların imdadınıza yetişmesini beklememelisiniz.

Sadece Değecek Şeyler için Borca Girmek!

Evet, bazı zamanlarda borç almak gerekli hale gelebiliyor. Mesela; ne gibi mi? Örneğin; ev ya da araba almak için. Ya da bir iş kurmak için. Eğitim ihtiyaçları için ya da sağlık sorunları için. İşte böyle durumlarda borç almak iyi bir seçenek olarak düşünülebilir. Tabii, diğer noktaları da hesaba katarsanız. Mesela; yıllardır kirada oturuyorsanız, kredi çekerek ev almak mantıklı olabilir. Sonuçta; boş yere kira vermek yerine, ortalama kira ücretinden biraz daha fazla ödeme yaparak kendi evinizin sahibi olabilirsiniz.

Aynı şekilde; bir araba almak için kredi çekebilir, en kötü ihtimalle ödeyemeyecek duruma düşseniz bile arabanızı satarak borcunuzu kapatabilirsiniz. Veya çocuklarınızın iyi bir eğitim alabilmesi için borca girmeyi düşünebilirsiniz. Sonuçta; yapmanız gereken şey henüz sizde olmayan parayı harcarken bu hareketinizin borca gireceğiniz şeye değip değmeyeceğini düşünmek.

Finansal Durumu Gözden Geçirmek!

Borç almadan önce dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da finansal durumunuzu gözden geçirmek. Yani bir borca girecekseniz miktarın bütçenizi zorlayıp zorlamayacağına karar vermeniz gerekiyor. Atıyorum, 2000 lirayla geçiminizi sağlamaya çalışıyorsanız, her ay ekstra 500 lira ödemenin sizin için ne kadar uygun olduğunu ölçüp tartmalısınız. Sonuçta; bütçenizi zorlayacak bir borç altına girerseniz zamanla başka yerlere de borçlanır ve sürekli olarak eksiye düşersiniz.

İşte bunun için oturup detaylı bir ödeme planı yapmalısınız. Normalde ne kadar parayla geçindiğinizi, temel ihtiyaçlarınız için harcadığınız miktarı ve tüm giderlerden sonra elinizde ne kadar para kaldığını belirlemelisiniz. Daha sonra bu tutar sizin borca girmenize olanak tanıyorsa, işte ancak o zaman borca girmeyi düşünmeli, aynı zamanda borç ödeme sürecinde karşınıza çıkabilecek aksilikleri de plana dahil etmeyi unutmamalısınız. Tabii sonradan pişmanlık yaşamak istiyorsanız!

Doğru Yerden Doğru Şekilde Borç Almak!

Borç batağına sürüklenmemek için yapmanız gereken bir diğer şey de doğru yerden doğru şekilde borç almak. Bunun için de öncelikli olarak yukarıda bahsetmiş olduğumuz bütün noktalara dikkat etmeniz gerekiyor. Yani borca girmeden önce bunun gerçekten gerekli olduğuna karar vermiş, finansal durumunuzu gözden geçirmiş olmalısınız. Borç alma konusunda kesin kararınızı verdikten sonra ise son aşamada hatalı davranmamak için detaylı bir araştırma yapmalısınız.

Mesela; kredi çekecekseniz, bankaların faiz oranlarını araştırmalı, ne gibi ödeme kolaylıkları olduğunu sorgulamalı, kaç aya kadar vade yapabildiklerini öğrenmeli ve sizin için en uygun ödeme planına sahip olan bankayı tercih etmelisiniz. Sonuçta; tüm bu bilgilere ulaşmak için öyle çok fazla uğraşmanız da gerekmiyor. Kısacası, önünüze gelen ilk seçeneği değerlendirmek yerine en az birkaç bankayla görüşerek karar vermelisiniz. Bu şekilde doğru yerden doğru şekilde borç almış olursunuz.