Sosyal Medyanın İnsanları Soktuğu ‘O’ İlginç Tripler

Günümüzde ardı arkası kesilmeyen ve nereye gidebileceğine dair bir fikrimizin olmadığı teknoloji, insan hayatında son zamanlarda çok büyük bir yer kaplıyor. Özellikle ülkemizde genç nüfusun yanı sıra, yaşı ilerlemiş olan insanların da sosyal medya ve teknolojiye olan ilgisi göz dolduruyor. Günden güne artan sosyal medyanın kullanıcı sayısı ise bu sektörün hayatımıza ne derece girdiğini oldukça açık bir şekilde gösteriyor.

Ailelerimizin sosyal medyada paylaştığımız şeylere yorumlar atması, oyun istekleriyle bizi çiftliklerine davet etmeleri, seneler öncesinin videosunu bularak sanki hiç izlememişiz gibi düşünmeleri ve izlettirmeleri… Ebeveynleri veya akrabaları sosyal medya kullanan insanlar ne demek istediğimi anlayacaktır. Eğer hala herhangi bir akrabanız sosyal medya hesaplarınızda yoksa benden size bir tavsiye; sakın eklemeyin. Nelerle karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz. Yorumlar aklınızı başınızdan alabilir, aynı zamanda bazı paylaşmak istediğiniz şeyleri, paylaşmamanıza sebep olunabilir.

Sosyal medyanın bu hale gelmesine rağmen, hala yalnız olan insanlar var maalesef. Yalnız derken ilişkiden değil, arkadaşlıktan bahsediyorum. Ne yazık ki sosyal medya kullanımının bu kadar artması, “popüler” olan insanlara yaradı. Herkes onların ne yaptıklarını, nerede ve kimle olduklarını merak ediyor. Ancak işinde gücünde, sessiz sakin olan, bu insanların aksine değişik ilgi alanları bulunan ve cidden yararlı paylaşımlar yapan insanlar ise göz ardı ediliyor. İnsanlar tüm bunlara rağmen, bekledikleri ilgi ve alakayı alamadıklarında ise herkesten korkar ve utanır hale geliyor. Onlar için açılmak yeteri kadar zorken, ilgi görememek çok daha kötü. Evet, eskiden olsa bu tarz insanlar, kendilerini diğerlerinden bir şekilde farklı kılarak sıyrılabiliyordu. Ancak günümüzde pek öyle bir şey kalmadı. Sınıf ayrımı, popüler ve alay konusu olanlardan oluşuyor. Tabii, bunlara dahil olmayıp kendi halinde takılanları da unutmamak gerek.

Sosyal Medya Hesaplarındaki Takipçi Sayıları

İnsanların son dönemde tek umursadıkları şey belki de takipçi sayıları. Anlamıyorum 8934239 takipçin olsa ne olacak, 384 takipçin olsa ne olacak. Bir de insanları takipçi sayılarıyla yargılayanlar var. “Ay bu ne be sadece 231 takipçisi var”, “Takipçi sayısı çok, bana bakmaz/ geri dönmez” gibi şeyler duymak, şu aralar oldukça popüler. Bir de varın yoğun altına “gt/ geri takip” yazanlar var. Onlar zaten bir gün, takipçi kasarken hayatlarını kaybedecek neredeyse. Neden bu kadar abartılıyor, anlamış değilim.

Yapılan Paylaşımlar

Pek fazla arkadaşı olmayan insanlar, başkaları tarafından yadırganmamak için neredeyse bir şey paylaşmıyor bile. Çünkü paylaştıklarında alacakları beğeni veya favoriye atılma sayısının düşük olmasını, kötü bir şey olarak görüyorlar. Bu sebeple, paylaşım yapmaktan uzak duruyorlar. Popüler olan insanlara gelelim. Onlar da başkaları tarafından takdir görmek isteyen, güzelliği/ yakışıklılığıyla bir yerlere gelmeye çalışan insanlardan oluşuyor. “Ya, gördün mü son fotoğrafım kaç beğeni aldı?” diyen Pelinsu’ları görmek, oldukça mümkün.

Arkadaşlık İsteği Göndermek

Arkadaşlık isteği, şu aralar takip sayısına bakılmadan gönderilmiyor. Bu, genelde erkeklerin kızlardan hoşlandığı anlarda ortaya çıkan bir durum. Arkadaşınızdan “kızın 26848290 takipçisi var, bakmaz bana” lafını oldukça sık duyabilirsiniz. Halbuki gerçek hayatta karşılaşılsa belki siz onun yüzüne bakmayacaksınız ama takipçi sayısının fazla olması göz korkutuyor. Şimdi, inkar etmeye gerek yok, hepimiz bu duruma düşmüşüzdür.

Takipçi Sayısı

Evet, sürekli bahsettim durdum. Ne takipçi sayısıymış, öyle değil mi? Biraz fazla dikkat çekiyor bu durum. Hatta çoğunuzun da bildiği gibi, insanlar takipçi sayısını arttırmak için takipçi bile satın alıyor! Yani sırf sosyal medya hesabınızda 527390 takipçiniz olacak diye para veriyorsunuz ve daha kötüsü bir kişi, bu işten para kazanıyor…

Sosyal medya bazen o kadar büyütülüyor ki ne olduğunu anlamıyorum. Tamam, bende canım sıkıldığında açıp bakıyorum, zaman geçiriyorum ama bunu da hastalık derecesine getirmeye gerek yok. Her şeyin bir sınırı olmalı. Ayrıca tanımadığınız 74246 kişi senin fotoğrafını beğendiğinde veya “favladığında” mutlu oluyorsanız, kusura bakmayın ama burada sorun sizdedir.

“Stalklama” Kavramı

Son zamanlarda “stalklamak” oldukça yaygın kullanılan bir kelime. Bilmeyenler için hemen özet geçerek anlatayım; stalk, bir insanın, başka bir kişinin tüm sosyal medya hesaplarını takip ederek, hakkında bilgi edinmesi anlamına gelmektedir. Ancak “stalklama” böyle bir boyuta geldi ki bazen inanılmaz şeylerle dahi karşılaşabiliyoruz. Hiç tanımadığı, yalnızca gördüğü bir insanı, önce yer bildirimden bulup daha sonra Instagram hesabına bakarak nerelere gittiğini, kimlerle takıldığını öğrenmek ve attığı tweetlere bakarak hoşlandığı şeyleri anlamaya çalışarak yakınlaşma girişimlerine dahi denk gelinebilir. Dediğim gibi bu durum, çok daha ilginç boyutlar kazanabiliyor.

Evet, sosyal medya boş zamanlarımızı değerlendirmek için muhteşem bir ortam ve haberlerde görme şansı elde edemediğimiz şeyler hakkında bilgi edinmemizi sağlıyor. Ancak bunların yanı sıra, insanları eleştiri oklarının hedefi yapma ve dedikodu malzemesi çıkarma için kullanılan yerler olarak da kullanılıyor. Yani, asıl amacından biraz daha sapmış durumda ve bazı insanlar sosyal medyayı şov yapmak için kullanıyor. Hal böyle olunca tabii, insanların arkalarından konuşulması da pek gecikmiyor. İnsanları takipçi ve beğeni sayısı gibi ilginç triplere de soktuğunu unutmamak gerekiyor.