Şamanizm nedir denildiğinde aklınıza ilk neler geliyor? Acaba siz de Türklerin Şamanizm’le alakası olmadığını ısrarla savunanlardan biri olabilir misiniz? Çünkü bazıları gerçekten de büyük bir ayıpmış gibi Şamanizm’in Türkler arasında hiçbir zaman var olmadığını söylüyor. Oysaki şu anda sürdürdüğümüz adetleri düşündüğümüzde, Şamanizm’in izleriyle alelen karşılaşıyoruz.
Mesela; Şamanist Türklerin Ay’ın koruyucu ruhuna Ay Ata ya da Ay Dede demeleri gibi. Ay – Güneş şahit dememiz de eski şaman adetleri arasında. Aynı şekilde, çocuklara “Satılmış, Durmuş, Dursun” gibi isimler verilmesinin kökeninde de Şamanist inanışlar bulunuyor. Zira eski topluluklarda, çocukların ölümüne aileye musallat olan kötü ruhların neden olduğu düşünülüyormuş. İşte bu nedenle; ailenin çocuklarının kötü ruhlardan kurtulabilmesi için onlara böyle isimler verilirmiş.
Ayrıca kurşun dökmek, dilek tutmak, ölüler için mezar taşları yapmak, mevlit törenleri düzenlemek, türbelere ya da ağaçlara çaput bağlamak hep Şamanizm kökenli adetler olarak gösterilmektedir. Uzun lafın kısası; Türkler şaman mıdır değil midir yorumu size bırakıyorum ama Türklerin Gök Tanrı (Tengricilik – Kamizm) diniyle Şamanizm arasında büyük benzerlikler olduğu da açıkça ortada.
Şamanizm Nedir? Kısaca Bilgi
Şamanizm’in ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte İlk Çağ devirlerinden beri yaygın olduğu düşünülmektedir. Eski Türkler gibi daha pek çok topluluk da bu inanışı, dini ya da kültü benimsemiş, Şamanizm farklı bölgelerde farklı biçimlerde varlığını sürdürmüştür. Tabii, arada bazı farklılıklar olmuş ama Şamanizm genellikle aynı temele bağlı kalmıştır.
Örneğin; şamanlar hep ata ruhlarla iletişime geçen kişi olmuş, insanlarla ruhlar arasında bir nevi elçilik görevi üstlenmişlerdir. Ayrıca hepsi belli başlı eğitimlerden geçmiş, seçilmiş şaman adayları olarak yıllarca ustalarının öğretilerini ve ruhların gizli dillerini anlamaya çalışmışlardır. Şifacılık da yapan şamanlar, ruhların yol göstericiliğiyle hastaları iyileştirmiş veya ölenlerin öte alemlere geçebilmeleri için ruhlarına rehberlik etmişlerdir. Anlayacağınız; Şamanizm nedir sorusuna kısaca bu şekilde cevap versek bile bu konu hakkında söylenmesi gereken daha bir sürü şey vardır.
Şamanizm Dini ve Özellikleri
Bilim adamlarının bile ortak bir noktaya varamadığı Şamanizm, gerçekten de çelişkilerle dolu bir konu. Zira daha Şamanizm’in ne olduğu konusundaki fikir ayrılıklarında bile bir sonuca ulaşılamadı. Binlerce yıldır var olduğu düşünülen Şamanizm, ilk olarak Batılılar tarafından çok tanrılı bir din olarak tanımlanmış ve Batılı gezginler tarafından aktarılan yüzeysel bilgiler dilden dile yayılmıştır.
Şamanlık, çoğunluğu Sovyet bilim adamlarından oluşan bir kesim tarafından Türklerin orijinal dini olarak kabul edilmiş, Mircea Elide, Jean Paun Roux, Hikmet Tanyu, Osman Turan gibi uzmanlar tarafından ise dinden ziyade Kuzey Asya topluluklarının dini duygularını içeren ve öteki alem varlıklarına hükmeden bir kült olarak tanımlanmıştır.
Hakasya Şamanları;
Anaerkil dönemde ortaya çıktığı kabul edilen şaman sözcüğünün nereden geldiği konusunda da farklı görüşler bulunmaktadır. Bunlar; Hindistan’ın Pali dilinde “ruhlardan esinlenen kişi” anlamındaki samana sözcüğü, Sanskritçe’de “Budacı rahip” anlamına gelen samana sözcüğü, Mançu dilinde “oynayan, zıplayan, hareket halinde olan” anlamındaki saman sözcüğü ve Tunguz kökenli Yuçen dilinde “büyücü” anlamındaki “şan-man” sözcüğünden doğmuş olduğudur.
Yapılan araştırmalara göre Türklerden daha başka topluluklara da yayıldığı gözlemlenen Şamanizm, Hristiyanlık dininin ortaya çıkmasıyla birlikte epey azalsa da varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Orta Asya ve Kuzey Asya başta olmak üzere Tunguzlar, Moğollar, Mançular, Laponlar, Eskimolar, Vogullar, Ontiyaklar, Samoyedler gibi topluluklarda kullanılan şamanlık, Alaska, Grönland, Avustralya, Çin, Japonya ve Hindistan gibi pek çok bölgeye yayılmıştır.
Günümüzde Eskimolar, Amazon Yağmur Ormanları’nda yaşayan bazı topluluklar, Sibiryalılar ve Kızılderililer arasında hala var olan Şamanizm, bölgeden bölgeye farklılık gösterse de temelinde aynı ögeler bulunmaktadır. Üç alem, iyi ve kötü ruhlar, translar, törenler gibi ortak yönleri bulunan inanç sisteminden daha detaylı konuşacak olursak ise şunları söyleyebiliriz.
Moğolistanlı Şamanlar;
Asya Şamanizm’inde Yer, Yeraltı ve Gök olmak üzere üç farklı alem bulunmaktadır. Yeraltı terimi bazı Şamanist topluluklarda Öte Alem anlamında kullansa da bu sembolik ifadelerin nitelendirdiği kavramlar hemen hemen aynıdır. Mesela; Yakut Türkleri, Çukçiler ve Yukagirler insanın 3 canı olduğunu kabul ederlermiş. Ve kişi öldüğünde bu üç candan bir tanesi mezarda kalırken, bir diğeri Yeraltı’ndaki gölgeler diyarına sonuncusu da Gök’e çıkarmış. Uygurlara göre ölen kişiler yeniden doğabilirlermiş. Ve bu döngüye sansar adı verilirmiş.
Altay, Yakut ve Uygur Türklerinin geleneklerine göre, üç alem bir eksenle birbirine bağlıdır. İşte bu eksenin ortasındaki delikler ve geçitler, şamanlar tarafından kullanılarak diğer alemlere geçilir. Yine ölüler de bu yollardan öte alemlere geçmektedirler. Ayrıca şamanların gölgeler diyarına geçiş yapmadan önce Yeraltı’na inmeleri gerekmektedir. Daha açık söylemek gerekirse, şamanlar bahsedilen Göğe yükselmeden önce en dibi görmek zorundalardır.
Bunlara ek olarak; Kuzey ve Orta Asya Şamanizm’inde Yeraltı denilen cehennem, 7 ya da 9 katlıdır. Kişi öldükten sonra ya Göğe çıkacak ya da aşağılara Yeraltı denilen alemlere gidecektir. Şamanlar da trans denilen eylemleri sırasında, amacına göre iki seçenekten birine yönelecektir. Mesela; bir hastayı iyileştirmek için Gök, bir ölünün ruhuna eşlik etmek içinse Yeraltı seçilecektir.
Şaman Kimdir? Nasıl Olunur?
Şamanizm öğretisine göre dünya iyi veya kötü ruhların etkisi altındadır. Şaman da bu ruhlarla iletişim kurabilen kişidir. Kötü ruhları insanlardan uzaklaştırmak ve iyi ruhların etkisini arttırmak için şamanlar çeşitli ayinler yaparlar. Genellikle davul veya topuz ile yapılan ayinlerde şaman, transa geçer ve ruhlarla temasa geçer. Bazı şaman topluluklarında zil takılı asaların kullanıldığı da görülür.
Şamanlar ayin sırasında daha kolay bir şekilde transa geçebilmek için bazı bitki ve içeceklerden faydalanır. Bunlar genellikle halüsinasyon görmeye neden olan bitkiler ve içecekler olur. Peki, şaman olmak için belirgin bir özellik gerekli midir? Yani isteyen herkes şaman olabiliyor mudur? Elbette, hayır.
Özellikle de Asya’nın Şamanist topluluklarında, şaman olabilmek için belli başlı özellikler taşımak gerekmektedir. Mesela; atalar arasında bir şaman bulunması gibi. Buna ek olarak; şaman adayının dünyevi işlerle çok alakalı olmaması ana kurallardandır. Daha doğrusu, diğerlerinden farklı olarak kendi dünyasına kapanan, çok düşünen, gerçek üstü varlıklar ve halüsinasyonlar gören kişiler, şaman adayı gösterilebilir.
Bu kişiler hakkında “ruh basıyor” denilip, şamanlık eğitimine tabi tutulur. Ve eğer aday şamanlığı kabul etmezse ya delirir ya da ölür. Zorla bir eğitime tabi tutulan şaman adayı, öğreticisi ne derse onu yapmak zorundadır. Yeterli seviyeye geldiğinde de bir törenle şamanlığı ilan edilir. Ayrıca Asya Şamanizm’inde ak şamanlar ve kara şamanlar bulunmaktadır. Kara şamanlar kötü ruhlarla iletişime geçip, istediklerinde onlara hükmederken; ak şamanlar güçlerini yalnızca iyilik için kullanırlar. Hayvanlardan da yararlanan şamanlar, onların da ruhları olduğuna inanır ve saygı duyarlar.
Derileri ya da etleri dışında öldürülmez, kurban edilirlerken bile onlara saygı gösterilir. Kıyafetlerinde de hayvan figürleri kullanan şamanların gerektiğinde onların kılığına girebileceğine inanılır. Hatta bazı hayvanların içinde ata şamanların veya ruhların yaşadığı düşünülür. Bu nedenle bazen hayvanların rehberlik gücünden faydalanılır. Özel yetenekleri olan şamanların hastaları iyileştirme, gelecekten haber verme ya da yağmur gibi bazı doğa olaylarını etkileme yetenekleri olduğu da neredeyse bütün kaynaklarda yer verilen bilgilerdendir.
Şamanizm: Ayinler ve Şaman Giysileri – Kıyafetleri
Sibirya’da Rusya’ya bağlı bir cumhuriyet olan Hakasya Cumhuriyeti’ni daha önce hiç duymuş muydunuz? Evet, günümüzde bu topluluğun çoğunu Ruslar oluştursa da buradaki Türkler hala varlıklarını sürdürüyorlar. Ayrıca örf ve adet bakımından Altay Türklerine benzeyen Hakaslar, şaman dininin kuralarına göre hareket ediyorlar. Gelin, şimdi Hakasların Şamanizm’i, ayinleri ve adetlerine değinelim.
Şamanların ağırlıklı olarak kullandığı davul Hakaslarda; at derisi, sepet yapımında da kullanılan söğüt dalları ve kayın ağacından yapılıyor. Davulun içindeki sapında ise şamanın Yer Altı dünyasına ulaşmasını sağlayan 12 delik bulunuyor. Tokmağa da kötü ruhları kovmak için kamçı görevi üstlenen bez ve deri parçaları asılıyor.
Şamanın davulunun asıl parçaları değiştirilmese de derileri ve asılan bez parçaları gibi şeyleri değiştirilebiliyor. Hatta davul, bir kişi ölürken o evde bulunuyorsa kirlenmiş olduğu düşünülerek derisi hemen yenileniyor. İşte bu nedenle, şaman hasta birinin evindeyse ve kişinin ölümünün kaçınılmaz oluğu düşünülürse, şamanın eşyaları o evden çıkarılıyor. Ayrıca davul, şamanın ölümüyle birlikte parçalara ayrılıp, gömüldüğü ağacın dallarına asılıyor.
Amazon Şamanları;
Şamanların giysileri de tıpkı davulları gibi özenle hazırlanıyor. Bazı şamanlar cübbesiz ayin yapsa da bu durum çok uzun süre devam ettirilemiyor. Çünkü şamanlar, cübbeleri olmadan kötü ruhlara karşı korumasız hale geliyor. İşte bu nedenle, şamanların cübbeleri oldukça önemli. Hizmetinde olunan ruhun isteklerine göre hazırlanması gereken cübbelerde farklı parçalar kullanılıyor. Ceylan ya da beyaz koyun derisinden yapılan bir ceketin üzerine çeşitli figürler, kemikler, eşyalar eklenerek yapılan cübbeler, ancak ruhların beğenisinden geçtikten sonra giyilebiliyor.
Bölgelere ve zamanlara göre değişkenlik gösteren şaman giysilerinde başa takılan bir serpuş, maske ve eldiven gibi unsurlar da bulunabiliyor. Şapka (börk) ise hemen her şaman tarafından kullanılan bir eşya. Üç karış uzunluğunda kırmızı kumaştan yapılan börkün etrafında üç tane düğme yer alıyor. Ayrıca börkün üç yerine vaşak derisi dikilip bunlar; alın ortası, göz ve ense hizasına yerleştiriliyor. Farklı dizilerde boncuklarla hazırlanan şaman giysisine yılan başı da ekleniyor.
Sonuçta; şamanların özel olarak hazırlanan bu kıyafetlerle ruhlarla insanlar arasındaki iletişimi daha kolay sağlayabildiklerine inanılıyor. Diğer bir ifadeyle; arabulucu ruhlardan insanlara, insanlardan ruhlara iletilmek istenenler, çok daha kolay bir şekilde aktarabiliyor. Çünkü giysilerdeki her bir detay, bir anlam ifade edecek şekilde hazırlanıyor. Ve şamanlar bu özel giysilerini yalnızca ayinlerde ve törenlerde giyiyor. Diğer zamanlarda onlar da topluluklarındaki diğer insanlar gibi sıradan kıyafetler giyiyor. Anlayacağınız; her kostüm şamana özel olarak hazırlanıyor ve bu kostümler yöreden yöreye göre farklılık gösteriyor.
Şaman Ayinlerinin Vazgeçilmez İçeceği: Ayahuasca
Konu Şamanizm olunca son yıllarda epey popülerleşen şaman içeceğinden de kısaca bahsetmek istedik. Evet, ayahuasca isimli içeceği diyorum. Yani pek çoğumuzun, yalnızca 13 bölüm yayınlanan 46 Yok Olan isimli dizi sayesinde duyduğu gizemli şaman içeceğinden. Sonuçta; şamanların transa girmek için çeşitli bitkiler, müzikler ya da tütsülerden yararlandığını biliyoruz. İşte onlardan bir tanesi de Peru ve Brezilya’da yetişen ayahuasca isimli bitki.
Yeri gelmişken, ayahuasca haricinde sinek mantarı – gelin mantarı (amenita muscaria), sihirli mantar (silosaybin mantarı), salvia divinorum, peyote gibi başka bitkilerin de ayin sırasında kullanıldığını belirtmek isterim. Entojenik bir bitki olan ayahuasca, doğadaki en tesirli halüsinojenlerden biri olarak gösteriliyor.
Ayahuasca Bitkisi;
Bu deneyimi yaşayan insanlardan bazıları içeceğin etkisindeyken kusma nöbetleri geçiriyor. Ve Şamanistler bu nöbetleri ruhun arınması olarak nitelendiriyor. İnsanın boyut değiştirerek, kendisiyle hesaplaşması olarak da ifade edilen ayahuasca deneyimini yaşayanlar, genellikle ruhlarının bedenlerinden ayrıldığını gördüklerini söylüyor.
Özel bir şekilde hazırlanan içecekteki DMT, kişinin hayatının bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmesine neden oluyor. Peru ve Brezilya’da açılan merkezlerde, binlerce kişi bu seremonilere katılıyor. Hatta ayahuasca deneyimi edinenlerin arasında ünlü kişilikler de bulunuyor. Güzel modellerimizden Ece Sükan da bu seremonilere katılanlar arasında. Sonuçta; bu ruhani deneyim herkes için farklı anlamlar taşısa da DMT pek çok kişi tarafından yeniden doğuş olarak tasvir ediliyor diyebiliriz.
Türklerin Dini Şamanizm Değildir Görüşü
Girişimi, Şamanizm hakkında kafa karışıklığı yaşamanız gayet olağan diyerek yapıyorum. Çünkü bu konuda gerçekten çok çelişkili bilgiler var. Kimileri Türklerin hiçbir zaman Şamanizm’le ilgili olmadığını, bunun Gök Tanrı ya da Kamizm dinlerinin zamanla Şamanizm olarak anılmasından kaynaklandığını söylerken, diğerleri tam tersi yönünde yorumlar yapıyor.
Türklerin dininin Şamanizm olmadığını söyleyenler, inanılan Gök Tanrı dinindeki kamlarla şamanların, zamanla birbirlerinin yerine kullanıldığı için ortaya böyle bir yanlışlık çıktığını düşünüyor. Ayrıca Türklerin Şamanist olduğu bilgisinin, Avrupalı bilim adamları tarafından Türkler’i karalama amaçlı öne sürüldüğü de yaygın bir inanış. Rusça’da şaman kelimesinin büyücü, falcı, ruhlarla ilgilenen adamlar anlamında kullanılması ve şamanların aşağılanması da bu görüşün bir diğer versiyonu.
Türklerin Şamanizm’le bağdaştırılmasının en büyük nedenlerinden biri ise Eski Türk inanç sisteminde din adamlarına kam denilirken, zamanın büyücülerinin, falcılarının ise şaman olarak adlandırılması. Ve bu iki kavramın birbirinin yerine kullanılmaya başlanması. Sonuçta; Türklerin dini Şamanizm değildir görüşü üzerine yazılmış onlarca sayfalık makaleler, kitaplar bulunuyor. Ama konu hakkındaki en yaygın olan görüşlerin bunlar olduğunu söyleyebilirim.
Şamanizm Kökenli Türk Adetleri Nelerdir?
Şamanizm hakkında çok farklı yorumlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Türkler şaman mı değil mi, sorunsalı konusunda da insanların ikiye bölündüğünden az biraz bahsettik. Ve şimdi de her iki tarafın da dikkatini çekecek Şamanizm kökenli Türk adetlerinden bahsedeceğiz.
- “Aman, Allah korusun” diyerek, tahtaya üç kere vuranlardan mısınız? O zaman bu batıl inancın, Şamanizm kökenli olduğunu bilmelisiniz.
- Gidenin arkasından su dökmek de Şamanist topluluklardan gelmektedir.
- Peki, ya ağaçlara ya da türbelere bez bağlamanın Şamanizm kökenli bir adet olduğunu biliyor muydunuz?
- Bazılarımızın nazardan korunmak için hala yaptırdığı kurşun dökme adeti de Şamanizm kökenli. Hatta şamanlar bu ritüele “kur kuyma” derlermiş.
- Yeni doğum yapan kadınların, gelinlerin ya da mezar taşlarının üzerine kırmızı kurdele bağlama da bir şaman inanışı. Şamanist toplumlarda insanlar kırmızı kurdeleyi kötü ruhlardan korunmak için kullanırlarmış.
- 40 sayısının da Şamanizm’den kalan bir totem olduğu düşünülmektedir. Ölünün 40’ında mevlit okutulması, kırklanmak, bebeğin doğduktan 40 gün sonra kötü ruhların tehdidin kurtulduğunun düşünülmesi gibi.
- Tıpkı şaman giysilerinde kullanılan motifler gibi bugün hala yöresel kilimlerin üzerine yabani hayvan figürleri işlenmektedir.
- Mezar taşları, mezarların üzerinin çiçeklerle bezenmesi, kenardaki sulukların doldurulması da Şamanizm kökenlidir. Zira Şamanist topluluklar, ruhların susadıklarında oradan su içeceklerine ya da kuşun, börtünün, böceğin kişinin mezarından su içtiği takdirde ölünün ruhuna yardımcı olacağına inanırlarmış.
- Yıldız kaydığında neden dilek tutuyoruz? İslam’da yeri olmayan bu batıl inanış da şamanlardan geliyor.
- Şamanizm’de köpek uluması uğursuz sayılmış, bu olay yaklaşan bir ruhun belirtisi ya da kabileden birinin ölümünün yaklaştığı gibi kötü olaylarla bağdaştırılmıştır. Bugün bazıları köpek ulumasını hala uğursuz saymakta, kötü bir şeylerin olacağını düşünerek evham yapmaktadır.
Neticede; Şamanizm hakkındaki belli başlı bilgileri ve merak edilenleri sizlerle de paylaştık. Peki, sizin konu hakkında fikriniz nedir? Gerçi bazıları bu inanç sistemini deyim yerindeyse yerin dibini sokuyor ama bana sorarsanız; bu evrenle uyum içinde yaşama felsefesi olarak düşünüldüğünde kulağa gayet hoş geliyor.
Şaman mi olmak istiyorsuz
Anlıyorum
Çok sıcak geliyor şamanizm inanç olarak. Islamiyette de insana, hayvana, çocuga, düskünlere saygı ve koruma var. Hoşgörü dini diye gecen tek din hatta. Lakin günümüzde bu işin erbabı olan bir hoca yok dolayisiyle insanimizda yok. Fakat şamanizm de herkeste bu inanca ve şartlarına saygı var. Ve bu şartlar öyle insancıl ki insani derinden etkiliyor.