Dr. Harold Shipman kimdir denildiğinde, verilebilecek ilk yanıt “seri katil olan doktor” dur. 27 yıllık meslek hayatı boyunca daha çok yaşlı kadınlar arasından seçtiği yüzlerce hastasının canını almış, onları verdiği morfinle soğukkanlı bir şekilde öldürmüştür. Basit rahatsızlıklar nedeniyle hastaneye gelen pek çok insan, Shipman’ın ölümcül iğnesi yüzünden hayatını kaybetmiş ve bu düzen yıllarca devam etmiştir.
Etrafında uyandırdığı etki bakımından bir nebze Ted Bundy ismine benzetebileceğimiz cani doktor, en yakınındaki eşinin bile dikkatini çekmemiş, kendisini filmlerdeki seri katil figürlere kıyasla katbekat daha iyi gizlemiştir. Peki, Shipman saygın bir doktor olabilecekken neden insanların canını almayı tercih etmiş dersiniz? Gelin, tedavi etmekten çok tedavi edilmeye ihtiyaç duyan doktoru aşağıda daha yakından tanıyalım.
Dr. Harold Shipman Kimdir?
Yıllarca kimselere fark ettirmeden cinayet işlemiş bir seri katil o! Evet, Dr. Harold Shipman mesleği sayesinde hiçbir şüphe uyandırmadan onlarca insanın ölüm meleği olmuş, bir diğer yandan da hayatına devam etmiş. Hem de 4 çocuklu gayet normal bir aile babası ve eş olarak!
Hastalarının canını alan ve cinayetlerini kan dondurucu bir soğukkanlılıkla işleyen Shipman, en iyi psikolojik gerilim filmlerine bile taş çıkartan hayat hikayesiyle, gerçekten hayretlerle bakılan bir insan. Gelin, hemen alt başlıkta ünlü seri katilin hayat hikayesini ve cinayetlerini inceleyelim.
Dr. Harold Shipman’in Hayatı ve Cinayetleri
Harold Frederick Shipman, 14 Ocak 1946’da İngiltere’de dünyaya gelmiş. Babasının ismini alan çocuk, Shipman çiftinin 4 çocuklarından ikincisiymiş ve ona evde Fred diye hitap ediliyormuş. Dindar ve otoriter annesi Vera’nın diğer çocuklarından üstün tuttuğu Fred, özel bir alakayla büyümüş. Çünkü Vera’ya göre Fred farklıymış. İşte bu yaklaşımlar yüzünden Fred de annesine fazlasıyla düşkün bir çocuk olarak yetişmiş. Yıllar bu şekilde ilerlerken, annesinin hasta olduğu anlaşılmış.
O zamanlar 17 yaşında olan Frederick, annesine akciğer kanseri teşhisi koyulduğunda derinden sarsılmış. Bu dönemde Frederick, bir yandan annesini kaybedeceği için bir diğer yandan da onun acı çekmesine katlanamadığı için üzülüyormuş. Hastalığının son dönemlerinde Vera’nın ölümü beklemek için eve getirilmesi ve bu sırada acılarını az da olsa hafifletmek için doktorun gelip morfin vurması, Harold Shipman’ı derinden etkileyen olaylarmış. Hatta çoğu kişiye göre bu anlar Harold üzerinde travmatik etkiler yaratmış ve onu bir seri katil olmaya sürüklemiş.
Shipman ailesi;
Annesinin ölümünün ardından doktor olmaya karar veren Harold, bunun için sınava girmiş ancak ilk denemesinde başarılı olamamış. Tıp okumaya kararlı olan Shipman ikinci kez girdiği sınavı geçerek, Leeds Tıp Fakültesi’ndeki eğitimine başlamış. 5 Kasım 1966’da 5 aylık hamile olan Primrose May Oxtoby ile evlenen Shipman, 1970 yılında tıp fakültesinden mezun olmuş. Ve annesinin öldüğü hastanede stajyer doktor olarak çalışmaya başlamış.
1974 yılında ikinci kez baba olan Shipman’ın daha sonra 2 çocuğu daha olmuş. Kendi halinde, sessiz bir doktor olarak tanınan Shipman, aynı zamanda iyi bir aile babasıymış. Ancak o etraftan bu şekilde görülürken, Dr. Shipman arka arkaya cinayet işliyormuş. Kurbanlarını genellikle 40 yaş üzeri kadınlar arasından seçen Shipman’ın hastalarının ölüm sayısı, bazı sağlık çalışanlarının dikkatini çekse de bir doktorun cinayet işleyebileceğine ihtimal verilmediği için kimse sesini çıkarmıyormuş.
Shipman ve Eşi;
Fakat bir gün Dr. Linda Reynolds, Shipman’ın baktığı hastaların ölüm oranlarının yüksekliğini öne sürerek yetkililerle iletişime geçmiş. Şikayet üzerine açılan soruşturma, delil yetersizliğinden ve az önce de belirttiğim nedenlerden (evli, çocuklu, düzgün karakterli doktor imajı) dolayı kısa süre içerisinde kapanmış. Bu olaydan sonra bir sosyopat olduğu düşünülen doktorun 3 hastası daha hayatını kaybetmiş ve üçüncüsü 81 yaşında zengin bir kadınmış.
Kathleen Grundy isimli kadını öldürerek “ölümcül” bir hata yapan Dr. Harold Shipman, hastasının ölüm nedenini yaşlılık olarak raporlamış. Ancak Shipman’ın yakalanmasına yol açan şey, yaşlı kadının vasiyetnamesi üzerinde yaptığı değişiklikmiş. Mirasından kendine de pay ayıran Shipman, Kathleen Grundy’nin avukat olan kızı Woodruff’un dikkatini çekmiş. İlgili yerlere başvuran Woodruff’un çabaları sonucunda, Grundy’nin cesedi incelenmiş ve otopsi raporunda kanser hastalarında ağrı kontrolü için kullanılan diamorfin bulunduğu belirtilmiş.
Seri Katilin Kurbanlarından Bazıları;
7 Eylül 1998’de tutuklanan Dr. Harold Shipman, 2000 yılının Ocak ayında diamorfin (bildiğimiz eroin) ile 15 hastasını öldürmekten suçlu bulunmuş. 15 kez müebbet cezasına çarptırılan Shipman, bütün duruşmalarda suçunu inkar etmiş ve cinayetler hakkında hiçbir zaman açıklama yapmamış. Tedavi etmek yerine hastalarını öldüren doktorun cinayetlerden bihaber olan eşi ise son ana kadar kocasının masum olduğuna inanmış. Cezasının dördüncü yılında hücresinde ölü bulunan Shipman, kendini asarak intihar etmiş.
İlginizi Çekebilir :
Sonuç olarak; meslek hayatı boyunca yüzlerce insanı morfin ile öldüren Shipman’ın bu cinayetleri neden işlediği hiçbir zaman bilinemeyecek diyebiliriz. Modern zamanların en çok can alan seri katillerinden biri olan Shipman’ın hastalarının acı çekmelerini önlemek için mi yoksa sadistçe zevklerden dolayı mı yüzlerce insanın canını aldığı ikilemi, akıllarda soru işareti olarak kalacak bir gizem olacak.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
