Amerika’nın kayıtlara geçen en çok cinayetini işleyen seri katili Gary Ridgway, 1980 ile 1990 yılları arasında onlarca kadını öldürmüş ancak yıllar sonra yakalanabilmiştir. Bir fabrikada işçi olarak çalışan ve gayet sıradan bir insanmış gibi görünen sosyopat Ridgway, eşleri de dahil olmak üzere en yakınındakilerin bile şüphesini çekmemiş, tüm bu özellikleriyle seri katil tanımına harfi harfine uymuştur.
Yakalanmasının ardından yaptığı açıklamalarla insanları hayretler içerisinde bırakmış, tam bir psikopat olan katil cinayetleri nasıl işlediğini soğukkanlılıkla anlatmıştır. Fakat duruşma sırasında, kurbanlarının yakınlarından birinin onu affettiğini söylemesi üzerine ağlamayı da ihmal etmemiş. Dahası mı? Gelin, ayrıntıları da alt başlıklarda konuşalım.
Gary Ridgway Kimdir? Kısaca Bilgi
Tam adı Gary Leon Ridgway olan seri katil, 2001 yılında yapılan DNA testleri ile yakalanabilmiş ve idam cezasından kurtulmak için 48 cinayet işlediğini itiraf etmiştir. İtirafının ardından ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Yeşil Nehir Katili, soğukkanlılığıyla dikkat çekmiş, hayat kadınlarını öldürerek polislerin işini kolaylaştırdığını söylemiş ve daha pek çok kan donduran açıklama yapmıştır.
Çoğu kez öldürdüğü kadınların yüzüne bile bakmadığını söyleyen Ridgway, onlarla işi bittikten sonra cesetlerini nehre ya da ormanlık alanlara atmıştır. Hem dini hem de cinsel sapkınlıkları olan psikopat katil hakkında daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız, Gary Ridgway kimdir sorusunun cevaplarını inceleyeceğimiz bu yazıyı okumalısınız.
Gary Ridgway’in Hayatı
18 Şubat 1949’da Utah, Salt Lake City’de Mary Rita Steinman ile Thomas Newton Ridgway’in 3 çocuğundan biri olarak dünyaya gelmiş. Gregory Leon ile Thomas Edward isimlerinde iki kardeşi olan Gary Ridgway, Aileen Wuornos ya da Pedro Alonso Lopez gibi seri katiller kadar kötü bir çocukluk dönemi geçirmese de onu derinden etkileyen bazı travmatik olaylar yaşamış.
Örneğin; fazlasıyla baskıcı bir annesi varmış ve çoğu zaman babasıyla yaptığı tartışmalara şahitlik etmiş. Altına ıslatma alışkanlığı olan Gary’i çoğu zaman annesi buluyor, onu hemen banyoya sokuyor ve bütün ailenin önünde Gary’i utandırıyormuş. İşte bu nedenle, Gary henüz küçük bir çocukken annesinden nefret etmeye başlamış. Fazla zeki olmayan Gary (çocukluk döneminde yapılan IQ testinin sonucu ortalamanın altında çıkmış), yıllarca altını ıslatmaya devam etmiş ve her seferinde annesi tarafından aşağılanmış.
Gary Ridgway’in Gençliği;
Okul hayatında da başarılı olamayan çocuk, sessiz ve içine kapanıkmış. Ayrıca öğretmenleri onun aşırı unutkan olduğunu söylüyorlarmış. Fakat yaşı ilerledikçe, değişmeye başlamış Gary. Şiddete meyleden ergen, 16 yaşında 6 yaşında bir çocuğu ormanlık bir alana götürerek onu göğsünden bıçaklamış. Hayatta kalan genç, daha sonra verdiği ifadede Gary’nin oradan kahkahalarla uzaklaşırken “Birini öldürmenin nasıl olduğunu hep merak etmiştim.” dediğini söylemiş.
18 yaşında liseden mezun olduktan sonra okul arkadaşı Claudia Barrows ile evlenmiş. Ancak kısa süre sonra orduya katılarak, Vietnam Savaşı’nda aktif olarak hizmet vermiş. Savaştayken pek çok hayat kadını ile birlikte olan Ridgway, burada ganore virüsü kapmasına rağmen korumasız bir şekilde ilişkiye girmeye devam etmiş. Ve Ridgway savaştayken, 19 yaşındaki karısı da onu aldatıyormuş. Zaten Ridgway geri döner dönmez de boşanmışlar.
Orduda Olduğu Dönemler;
Marcia Winslow ile yaptığı ikinci evliliğinde koyu bir dindar haline gelen Ridgway, evde yüksek sesle İncil okuyor, ayinlere katılıyor ve kapı kapı dolaşıp misyonerlik yapıyormuş. 1975 yılında Matthew isimli bir oğlu olan Ridgway, ikinci karısından da aldatma sonucunda ayrılarak 1985’de üçüncü eşi Judith Mawson ile evlenmiş. Ve seri katil yakalandıktan sonra eşleriyle ve eski kız arkadaşlarıyla yapılan röportajlar sayesinde Gary’nin doyumsuz bir cinsel açlık duyduğu sonucuna ulaşılmış. Bu özelliğiyle Ridgway’in Albert Fish gibi cinsel sapkınlıkları olduğunu söyleyebiliriz. Hatta Gary eşlerine, sevgililerine halka açık ve ormanlık alanlarda ilişkiye girmeyi teklif ediyormuş.
1980’li ve 1990’lı yıllarda, en az 71 kadını öldürdüğü düşünülen Ridgway, daha çok Seattle ve Tacoma yakınlarında cinayet işlediği için Amerika basını tarafından Green River Killer -Yeşil Nehir Katili- olarak adlandırılmış. En çok 1982 ile 1984 yılları arasında öldüren katil, kurbanlarını fahişeler arasından seçiyor ve onları genellikle boğarak öldürmeyi tercih ediyormuş. Kurbanlarından çoğuna, onları öldürdükten sonra da tecavüz ettiğini söyleyen Ridgway, cesetleri Green River isimli nehre ya da ormanlık arazilere atıyormuş.
Eşi Judith Mawson;
Kamyonet fabrikasında çalıştığı için sürekli yollarda olan seri katil, gözüne kestirdiği kadınları kamyonetinde, evinde ya da ormanlık arazilerde öldürüyormuş. Pek çok kurbanı boğuşmalar sırasında vücudunun değişik yerlerini yırttığı için onları önce iple bağlıyormuş çünkü tırnak izlerinin dikkat çekebileceğinin farkındaymış. Hatta bir kurbanının kolunu yırtmasından sonra izden kurtulmak için kendi kolunu asitle yakmış. Tüm bu cinayetleri işlerken ise eşlerinin hiçbiri ondan şüphelenmemiş. Sabahın erken saatlerinde evden çıkmasını ya da gece geç saatlerde evde olmamasını mesailer, kamp yapmak gibi şeylerle açıklıyormuş.
Cinayetlerin arttığı dönemde basının da olayın üzerine gitmesiyle Green River Killer efsanesi kulaktan kulağa yayılmaya başlamış. Ve bu durum özellikle de hayat kadınları arasında bir tedirginlik yaratmış. Daha sonradan verdiği ifadede Gary, fahişelerin ona Yeşil Nehir Katili olup olmadığını sormaları karşısında güvenlerini kazanmak için oğlunun fotoğrafını gösterdiğini açıklamış.
Pek Çok Kez Birkaç Metre Ötesinde Cinayet İşlediği Oğlu;
Hatta acı olan şu ki seri katil pek çok cinayeti oğlunun birkaç metre uzağında işlemiş. Onunla birlikte kamyonetiyle seyahat ederken arabasına aldığı kadınları ormana götürüyor ve sonra da oğluna kadının dolaşmak istediği için gittiğini söylüyormuş. Bazı cinayetlerini ise oğlu birkaç metre uzaklıktaki kamyonetin içinde uyurken işlemiş. Ayrıca bıçak kullanmayı sevmediğini söyleyen seri katil, boğmanın çok daha temiz bir yöntem olduğunu belirtmiş.
Tüm bu cinayetler işlenirken alarma geçen polis, Gary Ridgway’i şüpheliler listesine ilk kez 1983’de kurbanlardan birinin erkek arkadaşının kamyonetini tarif etmesi neticesinde eklenmiş. 1982 yılında sabıkasına fuhuş yaptığı da işlendiği için bu onu biraz daha şüpheli hale getirmiş. Fakat suçlamaları inkar eden seri katil, elde bir delil de olmayınca mecburen serbest bırakılmış. Ayrıca bu dönemde hapishanede olan ve idam cezasını bekleyen Ted Bundy de polislere yardım etmiş.
Kurbanlarından Bir Tanesi;
Dedektif Robert Keppel ve Dave Reichert’in dahil olduğu bu görüşmeler, daha sonra en iyi psikolojik gerilim filmleri arasında yer alacak Kuzuların Sessizliği’nde Dr. Lecter ile dedektif Clarice Starling arasındaki görüşmelere ilham vermiştir. Fahişelere takıntılı olan seri katil onları hem arzuluyor hem de bu kadınlardan ölesiye nefret ediyormuş. Yıllar boyunca kapatılamayan Yeşil Nehir Cinayetleri dosyası, 2001 yılında Dave Reichert’in dosyayı kapatmadan önce son bir kez bilgileri gözden geçirmesi neticesinde sonuca ulaşmış. Çünkü Gary Ridgway’dan yıllar önce alınan örneklerle, kurbanlardan alınan örnekler uyuşuyormuş.
Fabrikada çalıştığı sırada 30 Kasım 2001’de polisler tarafından tutuklanan seri katil, 4 cinayetten sorumlu tutuluyormuş. Daha sonra ise 3 kişinin daha onun tarafından öldürüldüğü anlaşılmış. 5 Kasım 2003’teki duruşmasında ise 48 kadını öldürdüğünü itiraf ettiği (71 kişiyi öldürdüğünü söylemiştir) için idam cezasından kurtularak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış.
Gary Ridgway’in Kesinleşmiş Kurbanları:
1. Wendy Lee Coffield, 16 yaşında
2. Gisele Ann Lovvorn, 17 yaşında
3. Debra Lynn Bonner, 23 yaşında
4. Marcia Fay Chapman, 31 yaşında
5. Cynthia Jean Hinds, 17 yaşında
6. Opal Charmaine Mills, 16 yaşında
7. Terry Rene Milligan, 16 yaşında
Gary Ridgway, Duruşmada Bir Kurbanının Yakınının Onu Affettiğini Söylemesi Üzerine Ağlamış!
8. Mary Bridget Meehan, 18 yaşında
9. Debra Lorraine Estes, 15 yaşında
10. Linda Jane Rule, 16 yaşında
11. Denise Darcel Bush, 23 yaşında
12. Shawnda Leea Summers, 16 yaşında
13. Shirley Marie Sherrill, 18 yaşında
14. Rebecca “Becky” Marrero, 20 yaşında
15. Colleen Renee Brockman, 15 yaşında
16. Sandra Denise Major, 20 yaşında
17. Alma Ann Smith, 18 yaşında
18. Delores LaVerne Williams, 17 yaşında
19. Gail Lynn Mathews, 23 yaşında
20. Andrea M. Childers, 19 yaşında
21. Sandra Kay Gabbert, 17 yaşında
22. Kimi-Kai Pitsor, 16 yaşında
23. Marie M. Malvar, 18 yaşında
24. Carol Ann Christensen, 21 yaşında
25. Martina Theresa Authorlee, 18 yaşında
26. Cheryl Lee Wims, 18 yaşında
27. Yvonne “Shelly” Antosh, 19 yaşında
28. Carrie Ann Rois, 18 yaşında
29. Constance Elizabeth Naon, 19 yaşında
30. Kelly Marie Ware, 22 yaşında
31. Tina Marie Thompson, 21 yaşında
32. April Dawn Buttram, 16 yaşında
33. Debbie May Abernathy, 26 yaşında
34. Tracy Ann Winston, 19 yaşında
35. Maureen Sue Feeney, 19 yaşında
36. Mary Sue Bello, 25 yaşında
37. Pammy Annette Avent, 35 yaşında
38. Delise Louise Plager, 22 yaşında
39. Kimberly L. Nelson, 21 yaşında
40. Lisa Yates, 19 yaşında
41. Mary Exzetta West, 16 yaşında
42. Cindy Anne Smith, 17 yaşında
43. Patricia Michelle Barczak
44. Roberta Joseph Hayes
46. Patricia Yellowrobe
47. Kimliği Belirlenmemiş Beyaz Kadın
48. Kimliği Belirlenmemiş Beyaz Kadın
49. Kimliği Belirlenemeyen Kadın
O Kadar Cinayeti İşledikten Sonra Üzgün Olduğunu Söyleyen Seri Katil!
Yukarıdaki kurbanlarının dışında daha pek çok kadını öldürdüğü düşünülen Gary Ridgway’in hayatı pek çok filme, belgesele ve kitaba konu olmuştur. 2004 ABD yapımı The Riverman, 2006 yapımı Green River Killer isimli filmler bunlardan bazılarıdır. Ünlü seri katil hayatı boyunca pek çok kadını öldürmesine rağmen yaptığı itiraf anlaşması ile idam cezasından kurtulmuştur. Ve son olarak caninin geçtiğimiz yıllarda Washington’dan Colorado’da bulunan hapishaneye sevk edildiğini ancak kurbanların yakınlarının yaptığı protesto nedeniyle Walla Walla bölgesindeki cezaevine geri gönderildiğini belirtmek isterim.