Geç Victoria dönemi Britanya’sının en başarılı ve ünlü yazarlarından bir tanesi Oscar Wilde. İrlandalı şair, romancı, oyun yazarı ve eleştirmen olarak tanımlanan Oscar Wilde, ayrıca sıra dışı kişiliğiyle de hafızalara kazınmıştır. Zira o aldığı bütün tepkilere rağmen yaşayışını değiştirmemiş, düşüncelerinden bir an olsun vazgeçmemiştir.
Hem sanat hem de siyasi görüşleriyle dikkatleri üzerine toplayan yazar, en çok da cinsel tercihleri nedeniyle eleştirilmiştir. Hatta fiili livata ve ahlaksızlık suçlarından dolayı cezalandırılmış, 2 sene kürek mahkumiyetine çarptırılmıştır. Cezası bittikten sonra ise beş parasız yaşamış, hayatının son yıllarını ucuz otellerde kalarak geçirmiştir. Sonunda da Paris’te köhne bir otel odasında son nefesini vermiştir. Oysaki dünyaya geldiğinde hem adı hem de maddi durumuyla gayet iyi bir yerdedir.
Oscar Wilde Kimdir? Kısaca Bilgi
Özellikle de oyun türünde oldukça başarılı eserler vermesine rağmen, eşcinsel sevgilisinin babasının suçlamaları nedeniyle 2 sene kürek cezası almış Oscar Wilde. Ve her daim tepkileri üzerine toplasa bile bu olay, başarılı ismin düşüşündeki en büyük etken olmuş. Nitekim Ciddi Olmanın Önemi, Önemsiz Bir Kadın ve İdeal Bir Koca gibi dönemin en beğenilen oyunlarının yazarının adı, sözüm ona ahlaksızlığı ve eşcinselliği yüzünden bir çırpıda silinivermiş. Hatta karalanan yazarın, eserlerinin basımı bile engellenmiş.
Tıpkı kendisi gibi eşcinsel olan Virgina Woolf gibi o da tabuları yıkmaktan, alaycılığı ve özgürlükçü düşünceleri ile fikrini belli etmekten kaçınmamış. Son yıllarını büyük bir amaçsızlık içerisinde, rüzgar nereye götürürse oraya savrularak geçiren Wilde, bu dünyadan 46 yaşındayken yapayalnız göçmüş. Ve son nefesini verirken yanında ne tutuklanmasının ardından soyadlarını değiştiren oğulları ne de bir yakını varmış. Ölümünde yanında olan iki insan, yalnızca o ucuz otelin sahibi ve bir de papazmış. Sonuçta; Oscar Wilde kimdir daha fazlasını öğrenmek için hayatı, eserleri ve sözlerini içeren aşağıdaki başlıkları da incelemesiniz derim.
Oscar Wilde’nin Hayatı
Doğum adı Oscar Fingal O’Flahertie Wills Wilde olan ünlü kişilik 16 Ekim 1854’te Dublin’de ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Babası zamanının ünlü doktorlarından William Wilde, annesi ise devrimci şiirleriyle ünlenmiş başarılı bir yazar olan Jane Francesca Elgee imiş. Ve onu en çok etkileyen kişi Şövalye unvanına sahip babası değil, “insanların günah işlemek uğruna yaşamaları gerektiğini” söyleyen annesi olmuş.
Üç tanesi gayrimeşru, toplam 5 kardeşi olan Oscar Wilde, 9 yaşına kadar evde özel Fransız mürebbiyelerden eğitim almış. Daha sonra Portora Kraliyet Okulu’na, buradan da Dublin’deki Trinity Koleji’ne başlamış. Ayrıca çocukluğunda yaşadığı en sarsıcı olay, kendisinden 3 yaş küçük Emily’nin 10 yaşındaki ölümü olmuş. Hatta ünlü isim, kız kardeşinin bir tutam saçını hayatı boyunca cüzdanında taşımış.
Oscar Wilde’nin Çocukluğu;
Farklılığını ortaya koyan Oscar Wilde, Trinity Koleji’ndeyken Berkeley Altın Madalyası’nı ve Oxford Üniversitesi Magdalen Koleji’nden bir burs kazanmış. 1874 – 1878 yılları arasında Magdalen Koleji’nde öğrenim gören Wilde, 1878 yılında Ravenna isimli şiiriyle Newdigate Ödülü’nü kazanmış. Buradayken Antik Yunan ve Roma üzerine yoğunlaşan Wilde, dönemin ünlü estetikçilerinden John Ruskin ile Walter Pater’in etkisinde kalarak hedonizmi benimsemiş.
Bu dönemde estetizm hareketi üzerine fikirleriyle dikkat çeken Wilde, saçlarını uzatmış ve eril sporlar hakkında küçümseyici yorumlar yapmış. 1878’de Magdalen Koleji’nden mezun olduktan sonra sanat eleştirmeni olarak çalışmaya başlayan Wilde, 1879’da Londra’ya yerleşmiş. Ve Dublin’i terk etmesindeki en büyük etken, aşık olduğu Florance Balcomb tarafından reddedilerek kadının Bram Stroker’la evlenmesiymiş. 1881’de ilk şiir kitabı olan Poems’i yayımlattıktan sonra, konferanslar vermek üzere ABD’ye geçmiş.
Karısı Constance Lloyd;
Tabii Amerika’da tıpkı Londra’da olduğu gibi hep odak noktasındaymış. Zira feminen tarzından tutun da kural tanımaz davranışlarına ve fikirlerine varana kadar ya alay edilmiş ya da hayranlıkla izlenmiş. Herkesten farklı olarak dize kadar gelen pantolonlar, ipek çoraplar, gösterişli kravatlar, büyük şapkalar giyen Wilde, ayrıca yakasına da hep pahalı bir çeçek takarmış. Ve bu özelliğiyle her zaman insanların merakla takip ettiği bir isim olmuş. 100’ün üzerinde konferans veren Wilde, aynı dönemde Henry Longfellow, Oliver Wendell Holmes ve Walt Whitman ile tanışmış. Ve bir yıl sonra New York’ta sahnelenecek Vera isimli oyununu yazmış.
Amerika’dan sonra Paris’e yerleşen sıra dışı edebiyatçı, burada 3 yıl kalmış. 1883 yılında Duchess of Padova (Padova Düşesi) isimli oyununu yazan Wilde, bir yıl sonra kraliçenin danışmanının kızı olan Constance Lloyd’la evlenmiş ve peş peşe 2 oğlu (Cyril ve Vvyan isimlerinde) olmuş. 1887’de Woman’s World isimli derginin editörlüğünü yapan Wilde, aynı yıl Dünyanın Tek Gerçek Hayaleti isimli kitabını kaleme almış. Bu dönemde Wilde eşinin aldığı maaş sayesinde lüks içinde yaşıyormuş.
Sevgilisi Lord Alfred Douglas;
1890 yılında çocuk öykülerinden oluşan kitaplarıyla, bir dergide yayımlanan ünlü romanı Dorian Grey’in Portresi’ni kaleme almış. Ayrıca A Woman of No Importance (Önemsiz Bir Kadın), The Importance of Being Earnest (Ciddi Olmanın Önemi) ve An Ideal Husband (İdeal Bir Koca) isimli oyunlarını kaleme almış. 1891 yılında kitap olarak yayımlanan Dorian Grey’in Portesi, eşcinsel karakterleri ile sert bir şekilde eleştirilse de oyunları büyük beğeni toplamış.
Aynı dönemde, Quensberry Marki’sinin oğlu olan Lord Alfred’le tanışan Wilde, onunla 4 yıl sürecek bir ilişki yaşamaya başlamış. 1895 yılında eşcinsel sevgilisinin soylu babasına, kendisine kamu önünde hakaret ettiği için dava açan Wilde, daha sonra davasını geri almış. Fakat Marki’nin Wilde aleyhinde açtığı dava sonucunda Wilde 2 yıl kürek cezasına çarptırılmış.
Oscar Wilde ve Aile Tablosu;
Ve tutuklanan ünlü ismin her şeyine el konulmuş. Eşi Constance Lloyd bunun üzerine, soyadını Holland olarak değiştirerek, çocuklarıyla birlikte İsviçre’ye taşınmış ve 1898’de de hayata veda etmiş. 1897’de sevgilisine yazdığı mektuplardan De Profundis isimli kitabını derleyen Wilde, serbest bırakıldıktan sonra ismini Sebastian Melmoth olarak değiştirerek çeşitli ülkelerde yaşamaya başlamış.
1898’de Reading Zindanı Baladı’nı yayımlayan yazar, bir ara sevgilisi Alfred Douglas’la görüşse de beraberlikleri kısa sürmüş. Amaçsızca yaşayan Wilde, 30 Kasım 1900’de 46 yaşındayken Paris’te Hotel d’Alsaceta isimli kötü bir otelde menenjitten dolayı ölmüş ve Cimetiere de Bagneur mezarlığına defnedilmiş. Fakat daha sonra sanatseverlerin baskısıyla, kalıntıları Pere Lachaise Mezarlığı’na taşınmış ve Sir Jacop Epstein tasarımıyla üzerinde erkek melekler olan bir mezar taşının altına gömülmüş.
Oscar Wilde’nin Mezarı;
Neredeyse bütün hayatı boyunca eleştirilse de düşüncelerinden hiçbir zaman vazgeçmeyen Oscar Wilde, eşcinselliğinin yanı sıra sosyalizm yanlısı olması ile de okları hep üzerine çekmiş. Ayrıca bir pasifist olan ünlü isim, her zaman savaşa karşı olmuş. “Sanat, sanat içindir.” görüşünü benimseyen sıra dışı kişilik, doğduğu ortamın tam tersine hayatının son yıllarını beş parasız bir şekilde geçirerek, şehrin en kötü otellerinden birinde ölmüş. Ve ne yazık ki pek çok başarılı isme yapıldığı gibi ona da hak ettiği değer; ancak ölümünden yıllar sonra verilmiş.
Oscar Wilde Kitapları
Oyun, roman, hikaye, eleştiri ve şiir türlerinde yazan Oscar Wilde’nin en çok ünlenen eseri yegane romanı Dorian Grey’in Portresi’dir. Ayrıca Vera veya Nihilistler, Padova Düşesi, Lady Windermere’in Yelpazesi, Ehemmiyetsiz Bir Kadın, Salome, İdeal Bir Koca, Ciddi Olmanın Önemi, Kutsal Metres ve Bir Floransa Trajedisi isimlerinde tiyatro oyunları vardır. Ravenna, Şiirler, Sfenks, Mensur Şiirler ve Reading Zindanı Baladı isimlerinde şiir kitapları vardır. Kısa hikayeleri Canterville Hayaleti ile Bay W. H.’nin Portesi dışında Mutlu Prens, Nar Evi, Zümrüdüanka ve Kaplumbağa gibi derlemeleri de olan Oscar Wilde’nin birkaç eserini aşağıda kısaca inceleyelim.
Dorian Grey’in Portresi – 1890
Oscar Wilde denildiğinde akla gelen ilk kitaplardan biridir. Alegorik eserlerin en yetkini sayılan Dorian Grey’in Portresi için yazar şöyle yorumlar yapmıştır. Romandaki iyi kalpli ama çirkin Basil Hallward kendisi, kötü Lord Henry Wotton herkesin onu olduğu sandığı kişi, Dorian Grey ise benzemek istediği kişidir. Basil ile Lord Henry iki yakın dosttur. Dorian ise fevkalade yakışıklı bir gençtir ve Basil onun portresini yapmıştır. Basil aracılığıyla Dorian ile tanışan Lord Henry arasında sıkı bir dostluk başlamıştır. Dorian, Lord Henry’nin ona verdiği bir kitabın da etkisiyle farklı bir kişiye dönüşmüştür. Portesi çirkinleşen ama kendisi hep aynı kalan Dorian, bir süre sonra herkes tarafından dışlanmış, sonunda da önce portesine sonra da kendi kalbine sağladığı bıçakla intihar etmiştir.
Mutlu Prens – 1888
İngiliz edebiyatının ünlü yazarlarından Oscar Wilde’nin bu kitabı içinsse masalımsı bir öyküdür denilebilir. Kitapta yazar, fedakarlık ve iyilik gibi konular üzerinde durmuş. Oscar Wilde’nin kendi çocukları için yazmış olduğu bu kitap, sadece çocukların değil yetişkinlerin de en sevdiği kitaplar arasında yer alıyor.
Reading Zindanı Baladı
Oscar Wilde’nin son eseri olan Reading Zindanı Baladı, Balad formunda yazılmış ve ilk kez 1898 yılında yayımlanmıştır. Eşcinselliği ve ahlaksızlığı yüzünden cezalandırılan Oscar Wilde’nin bu sırada gördüğü bir idam mahkumundan esinlenerek yazdığı eserinin, edebi değerinin yanı sıra sosyal değeri de bulunmaktadır. Çünkü Wilde, bu eseriyle İngiltere’deki ceza sisteminin düzenlenmesine katkı sağlamıştır. İlk olarak Özdemir Asaf tarafından çevrilen kitabın daha sonra 2 kez farklı çevirisi daha yapılmıştır.
Oscar Wilde Şiiri: Her İnsan Öldürür Sevdiğini
Bir dönemin popüler dizisi Ezel’de Tuncel Kurtiz’in sesinden dinlemiştik Oscar Wilde dizilerini. Ve çoğu kişi, Oscar Wilde’nin Reading Zindanı Baladı’ndaki dizelerini o dönemlerde öğrenmişti.
Oscar Wilde Sözleri
Oscar Wilde’nin bu sözlerini gördüğünüzde, ünlü kişilik hakkında biraz daha fikir edineceksiniz. Zira Wilde’nin hayata bakış açısını belli ediyorlar.
Zenginlik içinde doğup, sefalet içinde ölen Oscar Wilde’nin bu cümlesi; ünlülerin para hakkında ilham verici sözleri listesinde de yer alıyor.
Oscar Wilde’nin kendisi gibi eşcinsel olan arkadaşı Andre Gide’ye söylediği bu söz, gerçekten de yazarın hayatını özetler nitelikte!
Demiş ünlü isim! Peki, siz bu önermeye katılıyor musunuz?
Muhteşem zekası, özgürlükçü düşünceleri ve kural tanımazlığıyla ün salmış ünlü isim, ne kadar da doğru söylemiş.
Yani erkeklerin kadınların ilk aşkı, kadınlarınsa erkeklerin son aşkı olmak istediklerini söyleyen Oscar Wilde, bana göre yine doğru bir yargıya varmış.
Oscar Wilde Hakkında Bilinmeyenler
1. Oscar Wilde, eşcinselliği yüzünden taciz edilen ilk mağdurlar arasındadır.
2. Eğitim yıllarında gözü gibi baktığı, çiçeklerle dekore ettiği odası arkadaşları tarafından talan edilmiştir.
3. Çirkinliğe tahammül edemeyen yazar, bir dönem gördüğü frengi tedavisinden sonra kararan dişlerini hep saklar, ağzını kapatarak konuşurmuş.
4. Ölmeden önce; otel odasındaki çirkin duvar kağıtlarından nefret ettiğini, oradan ya kendisinin ya da o duvar kağıtlarının gideceğini söylemiş.
5. Oscar Wilde’nin tek romanı Dorian Grey’in Portesi olmuştur.
6. Ölmeden önce Katolik Kilisesi yeniden kabul edilmiş.
7. Sanatın ve edebiyatın yanı sıra politikayla da ilgilenen Oscar Wilde, Sosyalizm ve İnsan Ruhu isimli kitabında; yaratıcılığın kapitalizm tarafından yok edildiğini savunmuş.
8. İrlandaca konuşamamasına rağmen harika bir dil bilimci olan Wilde, iyi derecede İngilizce, Almanca ve Fransızca biliyormuş. Ayrıca İtalyanca ve Yunancada da oldukça iyiymiş.
9. Ünlü ismin karısı Constance Lloyd da bir yazarmış ve 1888’de kısa hikayelerden oluşan There Was Once isimli kitabını yayımlatmış.
10. Oscar Wilde’in birlikte olduğu kişiler sırasıyla Frank Miles, Constance Lloyd, Robert Baldwin Ross ve Lord Alfred Douglas’tır.
Ne diyorsunuz, eserlerinden ziyade hayata bakış açısı ve tavırlarıyla ün salmış Oscar Wilde, sizce de sıra dışı bir kişilik değil mi? Hayatı boyunca güzelin peşinde koşan ve istediği gibi yaşamakta bir an olsun tereddüt etmeyen Oscar Wilde hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Sira disi oldugu kesin. Dolayisiyla sectigi konular ve hayata bakisininda sira disi oldugunu dusunuyorsun ama bir irlandali katolik olarak cinsel tercihlerini bu kadar ulu orta yasamasini da bir meydan okuma olarak goruyorum. Burda da annesinin devrim anlayisinin etkili oldugu kanaatindeyim.