Leasing sözleşmeleri şirketlere çeşitli açılardan avantajlar sağlamaktadırlar. Özellikle KOBİ gibi küçük işletmeler için yüksek maliyetli malların satın alınmasının zor olması, onları leasing sözleşmelerine yöneltmektedir. Ülkemizde de henüz yeni yeni kullanımına başlanan leasing, yani finansal kiralama yöntemi giderek gelişmektedir. Durum böyle olunca leasing türlerini incelemek, şirketlerin hangi seçeneklerle malları kiralayacağını bilmesi açısından önemlidir. Tabi öncelikle leasing nedir, işleyişi nasıldır konusunda bilgi sahibi olmak gerekir.
Şirketler için süreli kullanılacak malın satın alınması yerine kiralanması daha mantıklı olmaktadır. Bu sayede yıpranan ürünün kolayca değişimi ve yenilenmesi sağlanır. Özellikle proje bazlı çalışan şirketler, leasing sözleşmelerini çok önemsemektedirler. Bakıldığında yıpranma payı olan, yani amortismana bağlı olan taşınır ya da taşınmaz malların kiralanması şirket maliyetleri açısından daha avantajlıdır. Bu durumda leasing sözleşme türlerini yakından incelemekte fayda var.
Leasing Türleri
Faaliyet Leasingi: Süre olarak daha kısa olduğu için leasinge konu olan mallarda doğan bakım gibi yükümlülükler kiralayan kişiye aittir. Bu masraflar kiraya dahil edilebileceği gibi, farklı sözleşmelerle de kiracıdan alınabilmektedir. Ayrıca faaliyet leasingi imzalanmışsa kiracı sözleşmeyi iptal edebilir durumdadır. Yani kullanımına ihtiyaç duyulmadığında, teknolojik yenilikler sayesinde modası geçtiğinde malları iade ederek sözleşmeyi iptal edebilecektir. Buna konu olunan mallar için ise bilgisayar, araç, gemi gibi örnekler verilebilir.
Finansal Leasing: Bu leasingin süresi uzundur. Burada mülkiyet hakkı yasal olarak leasing firmasında olsa da mallar üzerinde ki kontrol kiracıya aittir. Bu leasing türünde malların sözleşme süresince fiili sahibi olur. Ayrıca bu kiralama yönteminde malın ekonomik ömrünün ciddi bir bölümü leasing süresinde kullanılır. Sözleşme bitiminde de kiracı tekrar kiralayabileceği gibi malın mülkiyetine de sahip olabilir.
Dolaylı ve Dolaysız Leasing: Bu leasing sözleşmelerinin farkı arada bulunan leasing şirketidir. Yani dolaylı finansal kiralama işleminde, leasing şirketi yer alır. Dolaysız finansal kiralamada ise leasing şirketi bulunmaz ve satıcı ile kiracı kendi aralarında bu sözleşmeleri gerçekleştirirler. Dolaysız leasing sözleşmelerinde sürümü yani anlaşma sayısını artırmak esas iken, dolaylı leasingde amaç finansal kaynak elde etmektir.
Brüt – Net Leasing: Bu leasing çeşidince yapılan ayrım giderler bakımından karşımıza çıkar. Brüt finansal kiralama işleminde malın tamir, vergi, harç, idame, sigorta, bakım gibi masraflarının kiralayana yani leasing şirketine aittir. Net leasing sözleşmesinde ise bu masrafların yüklenicisi kiracısıdır.
Taşınır – Taşınmaz Leasing: Adından da anlaşılabileceği gibi taşınır ve taşınmaz leasing türü malın türüne göre yapılan sözleşmeleri içerir. Yani taşınır mallar için uygulanan sözleşmeye taşınır leasing denir. Taşınmaz mallar için yapılan sözleşmeye de taşınmaz leasing denir. Taşınmaz mallara örnek verecek olursak; arazi, bina, depo gibi varlıklardır.
Sıfır –Kullanılmış Mal Leasingi: Bu tür leasing sözleşmelerinde de mal daha önceden kullanılmışsa, ikinci el leasing sözleşmesi yapılır. Eğer malı ilk defa kiracı kullanacaksa, birinci el yani sıfır leasing sözleşmesi yapılır.
Yatırım Malları – Tüketim Malları Leasingi: Bu leasing türlerinde de malın niteliğine göre ayrım vardır. Eğer mal üretime yönelikse ve üretimde yer alacaksa, bunlar üzerinde yatırım malları leasing sözleşmesi yapılır. Eğer tüketime yönelik, yani tüketim tarafında kullanılacaksa dayanıklı tüketim malları leasing sözleşmesine konu olur.
Özel Leasing: Kiracının özel ihtiyaçları doğrultusunda, özel olarak satın alınan ve kiralanan malları kapsayan leasing sözleşmesidir. Bu sözleşmenin yapılmasında bir şart vardır. O da sözleşme bitiminde malın mülkiyet hakkının kiracıya geçmesidir. Böylelikle özel mal, leasing şirketi tarafından satın alınır ve finansal kiralama uygulanır.
Kaldıraçlı Leasing: Bu tür leasing sözleşmelerinde mülkiyet hakkı leasing firmasındadır. Eğer kiralanacak mal yüksek sermaye gerektiriyorsa, banka ya da diğer finansal kuruluşlardan kredi kullanılarak leasing sözleşmesi imzalanır. Bunu yapan taraf leasing şirketidir. Bu gerekli fonu temin ettikten sonra malı satın alır ve kiralar.
Satış ve Geri Kiralama: Bu leasing türü şirketlerin finansal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla başvurdukları bir yöntemdir. Şöyle ki nakde ihtiyacı olan bir firma elinde bulunan sabit varlıklarını leasing şirketine satar. Aynı zamanda sattığı malları leasing sözleşmesiyle geri kiralar. Bu durumda hem sabit varlıkların kullanımına devam edilir hem de firmanın ihtiyacı olan nakit ihtiyaç karşılanmış olunur. Burada şirketin bilançosuna bakarsak, sabit varlıkların azaldığını; ama dönen varlıkların da arttığını görürüz.
Satışa Yardımcı Leasing: Müşterilerine vadeli mal satışı yapan firmaların aynı zamanda leasing seçeneği sunması durumudur. Böyle bir durumda eğer müşterisi leasing seçeneğini tercih ederse, normal leasing işlemleri gerçekleşir ve sözleşmeler imzalanmış olur.
Vergi Leasingi: Şirketlerin dönem dönem ödediği vergiler ve kanunlar dikkate alınarak hazırlanan leasing sözleşmeleridir. Firmalar vergiden tasarruf etmek istediği için vergi leasing yöntemine gidebilir. Aslında bunu daha iyi anlamak için bankaların sunduğu vergi ödeme seçeneklerinden örnek verebiliriz. Bankaların da vergi dönemlerinde çeşitli kredi seçenekleri vardır. Vergiler banka tarafından ödenir ve şirket bunları bankaya belirli bir süre sonra ya da taksitli olarak ödemesini yapar.
Kapalı ve Açık Uçlu Leasing: Yapılan leasing sözleşmesinin bitiminde eğer malın mülkiyeti kiraya verene ait ise kapalı üçlü leasing örneği vuku bulur. Yani kiracının sözleşme sonunda bu mala sahip olması imkansızdır. Açık uçlu leasing sözleşmesinde ise daha öncesinde belirlenmiş belli koşullar çerçevesinde malın mülkiyetinin kiracıya geçeceği durumdur.
Yüzde Leasingi (Percentage Leasing): Bu leasing türünde kira bedeline ek olarak önce gelirleri dikkate alınır ve bunlar üzerinden artı maliyet yansıtılır. Bu ise genelde kar payı üzerinden yapılır. Yani kar payı belirlenen minimum miktarın üzerine çıktığında kiracıdan istenir. Bu leasing türünün amacı ise enflasyon riskine karşı korunmaktır. Uzun vadeli anlaşılan leasing sözleşmelerinde bu riski üstlenmek istemezler ve yüzde leasing sözleşmeleri yaparlar.
Kısa Süreli – Uzun Süreli Leasing: Leasing sözleşmelerinin vadelerine göre çeşitleridir. Eğer sözleşmenin vadesi 3 yıldan az ise kısa süreli leasing sözleşmesi denir. 3 yıldan fazlaysa da uzun süreli leasing sözleşmesi denir.
Döner – Devresel Leasing: Leasing türlerinden olan döner leasingde mal teknolojik ise ve kullanım ömrü de anlaşılan vadeden kısa ise değiştirilmesi şartı konulur. Fakat böyle bir durum yoksa devreseldir ve mal kiracı tarafından sözleşme bitene kadar kullanılır.
Trampa Leasing (Swap Leasing): Bu tür leasinglerde takas usulü geçerlidir. Şöyle ki eğer kiralanan malın bakım ve onarımı masrafları istenilmiyorsa, malın değiştirilmesine imkan verilmektedir. Bu ise genelde bakım ve onarımında kaybedilen zamandan kurtulmak için kullanılır. Bu şekilde imzalanan sözleşmelere trampa leasing denir.
İyileşen Leasing (Upgrade Leasing): Bu leasing türü de trampa sözleşmelerine benzemektedir. Fakat farklı olan bakım ve onarım masraflarından değişim değil, teknolojik gelişmelerden dolayı yetersiz kaldığından yapılır. Yani malın biraz daha iyisiyle değiştirilmesini mümkün kılan sözleşmeler için iyileşen leasing denir.
Tesis Leasingi (Plant Leasing): Adından da anlayacağınız gibi bu leasing türünde bir mal değil, tesis ya da işletme kiralanır. Uzun vadeli olarak kiralanan bu taşınmaz mallarda yapılan finansal kiralama sözleşmelerine tesis leasingi denir.
Geniş Kapsamlı Leasing (Blanket Leasing): Bu tür leasinglerde esneklik vardır. Yani belirli bir mal üzerinden anlaşma yapılmaz. Sözleşme belli çerçeveler üzerine kurulur ve işletme istediği malı kiralama hakkında sahip olur. Bu ise bir tutar belirlenerek alternatifler içerisinde seçim hakkı doğurur.
Deneme Süresi Leasingi (Trial Period Leasing): Deneme süresi leasingde bir süre vardır. Genelde 6 ay ile 1 yıl arasında tanınan bu sürede kiracı, kiralayacağı malı deneme hakkında sahip olur. Genelde ikame malların olduğu durumlarda geçerlidir. İşletme malı deneyerek doğru seçim yapıp yapmadığına karar verir ve belli süre zarfı içerisinde malı deneyerek test eder. Bu süre sonunda da sözleşmenin devamına ya da fesh edilmesine karar verir.
İş Ortaklığı ile Leasing (Joint Venture Leasing): Eğer kiralanacak mal ve varlık çok pahalı ya da ihtiyacın fazlası mevcut ise tek bir firma yerine, birden fazla firmanın aynı malı aynı anda kiralaması işlemidir. Burada sorumluluğu üstlenecek bir veya birden fazla kurum vardır.
Yurt İçi Leasing: Burada önemli olan malın kullanıcısının yani kiralayanın ve leasing şirketinin bulunduğu yerdir. Eğer kiracı ve leasing şirketi yurt içinde bulunuyorsa, yapılan bu tür finansal kiralamalara yurt içi leasing denir. Burada malın temin edildiği yerin önemi yoktur. İster yurt içinden ister yurt dışından temin edilsin, önemli olan leasing şirketinin ve kiralayanın bulunduğu yerdir.
Uluslararası Leasing: Sözleşmeyi yapacak olan kiracı ve leasing şirketinin aynı ülkede değil, ayrı ülkelerde bulunduğu durumlardır. Bu sözleşmelere konu olan mallar genelde; uçak, gemi ve yatırım mallarıdır.
İhtisaslaşmış Hizmet Kiralaması: Eğer kiralama şirketi kiralanacak mal üzerinde belirli bir uzmanlığı kazanmışsa, kiralandıktan sonra da mal üzerinde çeşitli destekleri olur. Yani bakım, onarım, personel temini gibi durumlarda destek verir. Özellikle güvenlik ürünlerinin ve tıbbi malzeme ürünlerinin kiralanmasında kullanılır.
Alt Kiralama: Alt kiralamalarda devirli bir yöntem mevcuttur. Yani kiralayan kişi aynı koşullarda başka birine bu hakkını devredebilir. Fakat alt kiralama sözleşmeleri ülkemizde kanunlar çerçevesinde gerçekleşmemektedir.
Gerçek Kiralama: Kiracının kiraya konu olan malın sözleşme süresi sonunda, piyasa koşullarından satın alma yetkisi veren kiralama türüdür. Ayrıca kiraya veren çeşitli vergi avantajlarından yararlandığında, bunu kiracıya da yansıtır. Bu kiralama türünde de kiracı ödediği paraları gider olarak kayıt altına alır.
Kişisel Kiralama: Bu tür kiralarda bir mal ya da varlık değil, personel konu olur. Şirketler tarafından bazı durumlarda kısa süreli çalışan ihtiyacının doğması, kalifiye eleman ihtiyacı gibi durumlarda başvurduğu yöntemdir. Ayrıca şirket açısından birçok konuda kolaylığı vardır. Burada önemli olan sadece sözleşmeye konu olacak işçinin izninin olmasıdır.