Şimdi birini düşünün. Sahiden saygı duyduğunuz, her hareketini hayranlık dolu gözlerle izlediğiniz, varlığını hissetmekten hoşnut olduğunuz birini! Ne sahip olduğu para için, ne statüsü için, ne de öyle yapmak zorunda olduğunuz için değil de sadece içinizden geldiği için saygı duyduğunuz birini düşünün. Bu kişi yöneticiniz, anneniz, arkadaşınız, sevgiliniz de olabilir, sizin için akıl hocası niteliğini taşıyan herhangi başka biri de! Evet, düşündünüz mü? Hayatınıza renk katan o kişinin kim olduğuna ya da yaşamınızda böyle biri olup olmadığına karar verdiniz mi? Peki, bu kişinin veya kişilerin özellikleri hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Hiçbir uğraş vermeden sizin hayranlığınızı kazanan, her hareketinde bir nezaket olan, deyim yerindeyse hani karıncayı bile incitmekten korkarak yaşayan insanları diğerlerinden ayıran en önemli özellikleri acaba nedir? Aslına bakarsanız, nedir değil nelerdir, demeliydim. Zira o insanları diğerlerinden ayıran farkı bir kavramla açıklamanın mümkünatı yok. Düşünceli tavırları, empati yetenekleri, affetme özellikleri ve daha pek çoğuyla dünya üzerinde sayılı sayıda olan bu insanların niteliklerini anlatmak için daha fazlasını kullanmaya ihtiyaç var.
Gerçi ne kadar anlatsak da kelimelerin yetersiz kalacağı bazı noktalar olacaktır ama insanlara, hayvanlara, doğaya kısacası hayatın kendisine karşı kibar olan bu kişilerin belli başlı özelliklerini dile getirebiliriz diye düşünüyorum. Zaten bu özellikler her hareketinde nezaket taşıyan kişiler için değil, kibarlıktan yoksun ve düşüncesiz olan kişiler için daha faydalı olacaktır. İşte pek çoğumuzun incelemesi ve o konudaki eksikliklerini gidermesi için öğrenmesi gereken özellikler:
Takdir Etmekten Çekinmezler!
Eğer yukarıda söylediklerimden sonra aklınızda saygı duyduğunuz birinin resmi oluştuysa dediklerimi çok daha kolay anlayabileceğinizi söyleyerek başlayayım. Hem zaten yaşamınızda böyle biri varsa, gerçekten şanslı olduğunuzun da farkına varmalısınız. Zira günümüzde bu niteliklerden yoksun olan o kadar çok kişi var ki! Baksanıza; gün geçtikçe birazcık daha içimize kapanıyoruz. Birazcık daha kabuğumuza çekiliyor, kendi türümüze karşı biraz daha korkuyla yaklaşıyoruz. Sanki her an bir yerlerden zarar görecekmiş gibi tedirginlik içerisinde yaşıyoruz. Ama neyse! Çünkü biraz daha dağıtırsam konuya dönemeyebilirim. Ne diyorduk?
Evet evet, etraflarındaki herkes tarafından sevilip sayılan kibar insanların dikkat çekici özelliklerinin başında takdir etme konusundaki cömertlikleri geliyor. Yani ister bir yönetici olsun isterse iyi bir dost onlar karşısındaki kişiyi takdir etmekten çekinmiyorlar. Bir başkasının başarısına kıskançlıkla bakmak yerine onu içtenlikle tebrik edebiliyorlar. Kısacası; onlar övmeyi biliyorlar. Hem bir tek büyük başarıları için de değil insanları gösterdikleri çabalardan ötürü de takdir ediyorlar. İşte bu özellikleriyle de herkesin saygısını kazanıyorlar.
Sabır Konusunda Cömerttirler!
Hemen her konuda sabırsızlık gösteriyoruz, değil mi? İstediğimiz her şey anında olsun istiyor, bu niteliğimizi de tüketime dayalı yaşantılarımızda ne kadar benimsediğimizi gösteriyoruz. Ne iş hayatında ne de özel hayatımızda sabırlı davranamıyor, aceleci yaklaşımımızla kendimizi hep sıkıntıya sürüklüyoruz. Ne bileyim, istediğimiz terfiyi alamadığımız için performansımızı düşürüyor, azıcık daha sabretsek çok daha iyi yerlere gelebileceğimiz gerçeğini göremiyoruz.
Aynı şekilde özel hayatımızda da basit anlaşmazlıklar yüzünden ilişkilerimizden oluyor, sonra da “ne dostluk kaldı ne de ömürlük aşk” diyerek yağ gibi üste çıkmaya çalışıyoruz. Oysaki yaşadığımız pek çok sorunun bu telaşlı tutumumuzdan kaynaklandığını bilmemiz lazım. Sabır konusundaki yoksunluğumuzun bizi hep istemediğimiz durumlar içerisine soktuğunu anlayabilmemiz şart. Çünkü kibar insanların sahip olduğu bu nitelik mutluluğumuz için olmazsa olmaz kurallar arasında!
Dinliyormuş Gibi Yapmazlar!
Hani karşınıza geçip sizi dinliyormuş gibi yapan insanlar var ya! İşte saygı duyulan ve her hareketinde nezaket taşıyanlar kesinlikle onlardan biri değiller! Çevrelerinden bu kadar saygı görmelerinin nedenlerinden biri de tam anlamıyla iyi bir dinleyici olmaları! Çünkü onlar iyi bir dinleyici olmanın kişiye ne kadar çok şey kazandıracağını biliyorlar. En başta, karşı tarafın saygısını kazanmak için bu faktörün sağlanması gerektiğinin farkındalar. Kaldı ki iyi dinleyici olmak onlar için mecbur hissettikleri için değil aksine isteyerek yaptıkları bir şey! Yani pek çoğumuzun da yapması gereken bir şey! Uzun lafın kısası; kulaklarımızı biraz olsun açmalı, dinleyerek bir şey kaybetmeyeceğimizi anlamalı ve hayatın bize ne anlatmak istediğini duymak için uğraşmalıyız.
İnsanları Hatalarıyla Yargılamaz, Onları Görmeleri için Uğraşırlar!
Kibarlıklarıyla etraflarında hayranlık uyandıran insanların bir diğer özelliği de insanları hatalarıyla yargılamamaları! Karşılarında olan kişi her ne kadar hatalı olsa da bunu onun yüzüne vurmamaları! Geçmişin geçmişte kaldığının farkında olarak onu suçlamak yerine hatasını anlaması için farklı yollar kullanmaları! Evet, hayatına nezaket katmayı başarmış kişiler dikkat çeken özelliklerinden biri de bu! Yani onlar insanları hatalarıyla yargılamak yerine, hatalarını göstermeyi tercih ediyorlar.
Ve bu özellikleri sayesinde de hem kendileri kazanıyor hem de karşılarında olan insana hayatlarında kazanabilecekleri en iyi yaklaşımlardan birini kazandırıyorlar. Peki, böyle durumlarda biz ne yapıyoruz? Karşımızdaki kişiyi yerin dibine sokuyor, onu utandırarak ders vermeye çalışıyor, sonucunda da hem kendimizi hem de başkalarını mutsuz ediyoruz. İşte bu nedenle, suçlayıcı yaklaşımdan bir an önce kurtulmalı, önümüzde yaşamımızı güzelleştirme gibi bir seçeneğimiz varken yanlış yola sapmamalıyız.
Empati Yeteneklerini Kullanırlar!
Günlük hayatınızda da değil, genel olarak empati yeteneğinizi ne kadar kullanıyorsunuz? Hal ve hareketlerinizi ne kadar ölçüp tartarak belirliyorsunuz? Bir adım atmadan önce o adımın sonuçlarını ne kadar düşünüyorsunuz? “Eh işte” mi yoksa “yok denecek kadar” az mı? Ne yazık ki pek çoğumuz empati yeteneğinden yoksunuz.
İlginizi Çekebilir:
Empatinin Önemini Anlamanızı Sağlayacak 7 Temel Nokta
Bu nedenle de ilişkilerimiz başta olmak üzere bir sürü alanda kayıplar veriyor, hiç yok yere acı çekiyoruz. Genel olarak düşüncesizce hareket ediyor, söylediklerimizin nereye gideceğini düşünmeden konuşuyor, kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koymak bir yere dursun bunu aklımıza bile getirmiyoruz. Sonucunda ise aynı duyarsızlıkla yüz yüze geliyor, insanların ne kadar anlayışsız olduklarını söylüyor, bütün bunların kendi hatalarımızdan kaynaklanabileceği ihtimalini hesaba bile katmıyoruz.
Egolarına Boyun Eğmezler!
Evet, onlarda da hepimizin sahip olduğu o malum egolardan var ama nezaketi bir yaşam biçimi olarak benimsemiş insanlar egolarına boyun eğmiyorlar. Zaman zaman kendilerini diğerlerinden daha çok bir şey görseler de bununla savaşmayı biliyorlar. Peki, böyle durumlarda biz ne yapıyoruz? Kendimizi dev aynasında görüyor, şimdiye kadar elde ettiklerimize güveniyor ve sık sık bu dünyada sıradan bir insan olduğumuzu unutuyoruz.
Dünya sanki bizim etrafımızda dönüyormuş gibi davranıyor, bu yaklaşımımızı hem iş hem de özel hayatımıza yansıtarak farkında olmadan kendimize zarar veriyoruz. Hatta bazen bu ego deliliği bizi narsist biri haline getiriyor. Nitekim bu da bizi derin bir mutsuzluğa ve açlığa sürüklüyor. Kısacası, etrafımızdan gerçekten saygı görmek istiyorsak egolarımızın bizi yönetmesine izin vermemeliyiz. Mütevazi olmayı öğrenmeli, kendimizi bulutların üzerinde görmekten vazgeçmeliyiz.
Başkalarının Mutluluğuyla Mutlu Olabilirler!
Hayran olduğumuz o kibar insanların öğrenmemiz gereken bir diğer özelliği de bu! Yani onlar başkalarının mutluluğuyla mutlu olmayı biliyorlar Pek çoğumuzun yaptığı gibi insanların gülümseyen yüzlerinden rahatsız olmuyor, başkalarının mutlu yaşamlarına kıskançlıkla bakmıyorlar. Evet evet! Tam olarak bunu yapıyorlar. Efendim? Skim bir başkasının mutluluğundan rahatsız olur mu diyeceksiniz? Büyük ihtimalle çoğu kişi gibi siz de şu anda bunu düşünüyorsunuz. Ama ne yazık ki gerçekler düşündüğünüz gibi değil! İnsanlar mutluluğa o kadar açlar ki hayatından hoşnut olanlara pek de hoş olmayan gözlerle bakılıyor.
Daha çok para kazanan, terfi alan, başarılı olan ya da çok mutlu evlilikler sürdüren kişilere karşı içten içe düşmanlık besleniyor. Farkında olarak ya olmayarak! Sayısız insan başkalarının mutluluğuna sevineceği yerde olumsuz duygular besliyor. Kısacası, onlardan biri olmamak için uğraşmalı, başkalarının mutluluğuyla mutlu olacağımız yerde kıskançlık gibi duygularla kendimizi zehirlememeliyiz.
Maalesef günümüzde böyle kişiler parmakla gösterilecek kadar az kaldılar belki de gösterdiğiniz 7 maddeye uymak istiyorlardır da hayatın şartlarından uygulayamıyorlardır diye düşünüyorum.