Evet, tam 4 kez başkanlığa seçilen Franklin D. Roosevelt, sadece bu özelliğiyle farkını açıkça ortaya koymuştur diyebiliriz. Ayrıca izlediği politikalar ve I. Dünya Savaşı’ndaki başarılı liderliğiyle de çoğu kişi tarafından takdir edilmiştir. Zaten 1999 yılında yapılan bir araştırmaya göre; Abraham Lincoln ve George Washington’la birlikte gelmiş geçmiş en iyi başkanlar arasında gösterilmiştir.
Sonuçta; o başarılı yönetim şeklinin yanı sıra motivasyon konusundaki yeteneğiyle de milyonlarca insanın sevgisini kazanmıştır. Bununla beraber; Amerika’nın bugünkü halini almasında büyük rol oynamıştır. Gelin, 20. yüzyılın en etkili devlet adamlarından Franklin Roosevelt hakkındaki detayları aşağıdaki başlıklarda konuşalım.
Franklin D. Roosevelt Kimdir? Kısaca Bilgi
Franklin D. Roosevelt kimdir sorusuna verilebilecek en basit cevap ABD’nin 32. başkanıdır olacaktır. Ama tabii ki Roosevelt denildiğinde akla gelen daha bir sürü şey bulunmaktadır. Mesela; onu diğer ABD başkanlarından ayıran özelliklerinden ilki, en uzun süreyle görevde kalmış olmasıdır. Zira ülke tarihinde hiçbir başkan üst üste 4 kez başkanlığa seçilmemiştir.
Buna ek olarak; Franklin D. Roosevelt ülkenin tek engelli başkanı da olmuştur. Evet, geçirdiği çocuk felci yüzünden tekerlekli sandalyeye mahkum olan Roosevelt, bu özelliğiyle de ABD tarihine damgasını vurmuştur. Ve halkın karşısına hiçbir zaman sandalyeyle çıkmamış olsa da hayatı boyunca yürüyememiştir. Franklin Roosevelt ayrıca, ABD’nin en genç başkanı olarak bilinen Theodore Roosevelt ile de aynı aileden gelmektedir. Ülkeyi Büyük Buhran’dan sonra toparlaması ile de hafızalara kazınmıştır. Sonuçta; Roosevelt gelmiş geçmiş en ünlü ve en çok sevilen ABD başkanlarından biri olmuştur.
Franklin D. Roosevelt’in Hayatı
Amerika’nın 32. başkanı olan ünlü isim; 30 Ocak 1882’de Hyde Park, New York’ta zengin ve köklü Roosevelt ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Köklü dedim çünkü aile, henüz 17. yüzyılda Kuzey Amerika’da İngiliz kolonileri kurulmadan önce New York’a yerleşmiş. Fransız kökenli annesi Sara Ann Delano da Hollanda kökenli babası James Roosevelt de soylu ailelere mensupmuş. Ve Franklin D. Roosevelt ya da kısaca FDR; ailenin tek çocuğuymuş.
Ayrıcalıklı bir şekilde yetiştirilen Roosevelt, sahip olduğu koşullar sayesinde hemen her alanda kendini yetiştirmiş. Küçük yaşlarda iyi derecede Almanca ve Fransızca konuşan FDR, kürek, tenis ve polo gibi sporlarla da ilgileniyormuş. 14 yaşındayken (bu zamana kadar evde eğitim görmüş) Massachusetts’te bulunan Groton School isimli seçkin yatılı okula gönderilmiş ve burada çok etkileneceği müdür Endicott Peabody ile tanışmış. Müdürden etkilenmesinin sebebi ise onun öğrencilere davranış şekli ve yardıma muhtaç insanlara yardım edilmesi gerektiği konusundaki düşünceleriymiş.
Roosevelt’in Çocukluk Dönemi;
1900 yılında Groton School’dan mezun olan FDR, buradan Harvard Üniversitesi’ne geçmiş. Ve tarih bölümünü derece alarak sadece 3 yıl içerisinde bitirmiş. Öğrencilik yıllarında kuzeni Theodore Roosevelt’in ülkeyi nasıl yönettiğine şahit olan Franklin, ileride onu kendine rol model alacakmış. Harvard’dan mezun olduktan sonra aynı zamanda uzaktan kuzeni olan Theodore Roosevelt’in yeğeni Anna Eleanor Roosevelt’le evlenmiş. Ve çift yıllar içerisinde 5 çocuk sahibi olmuş.
1905 yılında New York Columbia Üniversitesi’nde hukuk bölümü okumaya başlamış fakat 1907’de avukatlık sınavını geçince buradaki eğitimini tamamlamış. Sonraki 3 sene boyunca da New York’ta ayrıcalıklı bir şirkette avukatlık yapmış. 1910’da politikaya atılan Franklin Delano Roosevelt, New York State Senato’suna Demokrat Parti üyesi olarak seçilmiş. 1 Ocak 1911’de ise bir grup reformcuya liderlik ederek, gerçek anlamda siyasete atılmış. Grup Demokrat Parti’ye uzun süredir hükmeden gruba karşı çıkıyor, yöneticilerin değişmesi gerektiğini savunuyormuş.
Eleanor Roosevelt ile Evlendikten Kısa Süre Sonra;
Demokratların içinde gitgide daha da popülerleşen FDR, 5 Kasım 1912’de ikinci kez Senato’ya seçilmiş ve Woodrow Wilson’un adaylığını desteklemiş. 1913’ün Mart’ında senatodan istifa eden Roosevelt, desteğine karşılık bir teşekkür mahiyetinde Wilson tarafından Deniz Kuvvetleri Müsteşar Yardımcılığı görevine getirilmiş. 1913’den 1917’e kadar donanmanın gelişimi için çalışan Roosevelt, 1920 yılında başkan yardımcılığına adaylığını koymuş.
Donanmada görev yaptığı dönem boyunca yöneticilik yeteneğinin üstünlüğünü kanıtlayan FDR, bu sırada pek çok kişi ve kurumla iyi ilişkiler kurmuş. Ayrıca 1918’de Amerikan donanma üslerini incelemek için gittiği İngiltere ve Fransa gezilerinde, Winston Churchill’le tanışmış. 1920 yılındaki seçimi kazanamayan Roosevelt, 1921 yılında o dönemde büyük bir salgın haline gelen çocuk felcine yakalanmış. Ve geçirdiği hastalığı yenmesine rağmen, yürüme yeteneğini kaybetmiş.
5 Çocuğunun Eşi ile Birlikte;
1926’da Georgia’dan bir yer satın alan FDR, burayı çocuk felcine yakalananlar için bir tedavi merkezi haline getirmiş ve kendisi de burada tedavi olmuş. Kalçalarına ve bacaklarına takılan demirler sayesinde kısa mesafelerde yürümeye başlayan Roosevelt, aynı zamanda Demokrat Parti ile olan ilişkilerini de sürdürmeye çalışmış. Yıllarca süren tedavinin ardından politikaya geri dönmeye karar veren Franklin Delona, 1928’de New York’a vali olarak seçilmiş. 4 yıl süren valilik görevinin ardındansa 1932 seçimlerinde, Hoover’a açık ara fark atarak 32. ABD Başkanı olmayı başarmış.
Büyük Buhran döneminde başkan olan FDR, Hoover’ın başarısız yönetiminden geriye kalanları düzeltmek için elinden geleni yapmaya başlamış. Zira ülke tarihin en büyük çöküntüsünü yaşıyormuş. Buğday – pamuk satışlarındaki durgunluk, dolardaki sarsıntı, borsa değerlerindeki düşüşler gibi sorunlar yüzünden, ülke çok zor günler geçiriyormuş. Nüfusun çeyreği işsiz, milyonlarca vatandaş ise evsizmiş. Roosevelt durumu düzeltebilmek için Yeni Düzen (New Deal) isimli bir politika geliştirmiş ve ABD 1930’un sonuna doğru eski günlerine dönmeye başlamış. Çünkü hem yöneticilik konusunda başarılıymış hem de iyimser haliyle halkı rahatlatıp, onlara umut veriyormuş.
Roosevelt Ailesi;
Roosevelt Amerikan ekonomisinin büyümesini sağlamış fakat artan işsizliğin önüne geçmede pek başarılı olamamış. 15 Şubat 1933’de Giuseppe Zangara tarafından öldürülmeye çalışılan Roosevelt, bu saldırıdan yara almadan kurtulmuş fakat yanındaki Chicago valisi Anton Cermak aldığı kurşun yarası nedeniyle hayatını kaybetmiş. Ve kurtarılamayan Cermak yaralandığı zaman Roosevelt’e onun yerine kendisinin vurulduğu için sevindiğini söylemiş. 1936 yılında ezici bir çoğunlukla yeniden başkan seçilen Franklin D. Roosevelt, bu dönemde çok fazla yeni kanun çıkarmamış.
1939’da II. Dünya Savaşı patlak verdiğinde, Roosevelt İngiltere ve Fransa’ya yardım etmenin yollarını aramaya başlamış. Ve 1940 yılında İngiltere Başbakanı Winston Churchill ile ilişkilerini geliştirerek onunla yakın dost olmuş. Aynı yıl yeniden başkan seçilerek, Amerika tarihinde bir ilke imza atmış. 1941’de Churchill ile Atlantik Sözleşmesi’ni imzalayan Roosevelt, azınlıkların da desteğini almış.
Roosevelt Çiftinin Hyde Park’ta Bulunan Heykelleri;
Çünkü yeni iş imkanlarından faydalanmaları için azınlıklara yönelik bir dizi kanun (Afro-Amerikanların orduda üst kademelere gelebilmeleri gibi) çıkartmış. Daha sonradan Müttefikler tarafından da kabul edilen anlaşmanın en dikkat çekici maddeleri, savaştan sonra toprak kazanılmayacağı, halkların onayı alınmadan toprak değişikliği yapılmayacağıymış.
Savaşa girme taraftarı olmayan Amerika’nın II. Dünya Savaşı’na katılmasının nedeniyse Japonya’nın Pearl Harbor limanına saldırmasıymış. ABD’yi kısa sürede askeri bir güç haline getiren Roosevelt, 1944’te dördüncü kez başkan seçildi. Müttefiklerle birlikte Adolf Hitler yönetimindeki Almanya, İtalya ve Japonya’ya karşı liderlik eden Roosevelt, savaşın son yılında yani 1945’te aniden hastalanarak görevi başında hayata veda etmiş. 12 Nisan’da müttefiklerin üstünlük sağlamaya başladığı dönemde ölen Roosevelt’in yerine ise başkan yardımcısı Harry S. Truman gelmiş.
Franklin D. Roosevelt Sözleri
Gelin, şimdi de Amerika’nın en çok sevilen başkanlarından Franklin D. Roosevelt’in ünlü sözlerine göz atalım.
Başkanlık seçimlerini kazandıktan sonra yaptığı ilk konuşmada söylemiştir. Çünkü halk kapanan bankalar yüzünden panik yaşamaktadır. Ama o motive edici sözleriyle halkı yatıştırmış ve ertesi gün de bankaların açılmasını sağlamıştır.
Atatürk’le Roosevelt yüz yüze görüşmüş olmasalar da birbirlerine defalarca mektup yollamışlar. Ve Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de hayata veda ettikten sonra ABD başkanı üzüntüsünü işte bu cümlelerle ifade etmiş.
Franklin D. Roosevelt; iyi ki de reklamcı olmamış diyor ve devam ediyoruz.
Tıpkı yürüme engeline rağmen üst üste 4 kez başkan olmasından anlaşılacağı gibi engel tanımayan bir kişilikmiş Roosevelt!
Atatürk gibi Roosevelt de ağaçlandırmaya hep çok önem vermiş, doğanın korunması için çeşitli çalışmalar yapmıştır.
Nihayetinde Franklin Delano Roosevelt; 20. yüzyıla damgasını vuran en büyük adamlarından biri olmuş. Hem ülkeyi Büyük Buhran döneminden sonra toparlaması hem de dış politikada izlediği barışçıl tutumu, onu Amerika’nın en çok sevilen başkanlarından biri haline getirmiştir.