Sanat Güneşi ve Paşa olarak da anılan Zeki Müren, hiç şüphesiz büyük bir sanatçı. Bestelerinin, sahnedeki duruşunun, ağdalı üslubunun ve farklı yorumunun yanı sıra feminen görüntüsüyle de döneme damgasını vurmuş bir isim o. Üne kavuştuğu ilk yıllarda olmasa bile, sonrasında saçları, kıyafetleri ve makyajıyla dikkatleri üzerine çekmiş ama kısa sürede bugün hepimizin hatırladığı kadınsı görünümüyle herkes tarafından kabullenilmiştir.
Altın Plak Ödülü’nü ilk kazanan sanatçı olmuş, hayatı boyunca üç yüzün üzerinde şarkı bestelemiştir. Tüm bunlara ek olarak, tasarımla da uğraşmış, hatta çoğunlukla kıyafetlerini kendisi çizmiştir. Ve tarzıyla dünyaca ünlü moda ikonları arasındaki yerini almıştır. Bir sinema oyuncusu olarak da hatırlanan Zeki Müren, aynı zamanda resim ve şiirle de ilgilenmiştir. Anlayacağınız; Zeki Müren kimdir sorusuna verilebilecek pek çok farklı yanıt vardır. Ve şimdi bunları bir bir inceleyerek, Sanat Güneşi’miz hakkında bilinmeyenler nelermiş, beraberce öğreneceğiz.
Zeki Müren Kimdir? Kısaca Bilgi
Bir tek onun döneminde yaşayanların değil, sözüm ona zamane gençlerinin bile tanıdığı bir sanatçı o! Şarkılarının hepsi değilse bile pek çoğu ezbere bilinen, zevkle söylenen Zeki Müren; bıraktığı eserlerle ölümsüzleşmiş nadir sanatçılardan. Sorma Ne Haldeyim ile Gitme Sana Muhtacım’la ve daha pek çoğuyla, her dinleyişimizde kulaklarımızın pasını diliyor büyük yorumcu.
Şarkılarıyla olduğu kadar feminen tarzıyla da hatırlanıyor Sanat Güneşi veya Müziğin Paşası. Eğlenceli kişiliği, özgür tavırları, muazzam yeteneği ve Türkiye’deki tabuları yıkması ile de biliniyor. Ve hiçbir zaman açıklamadığı halde herkes tarafından eşcinsel olarak kabul edilen sanatçının, kendisini o şekilde milyonlara sevdirmesi bile başlı başına büyük bir başarı diye düşünüyorum. Dilerseniz, bu kısa girişin ardından efsanevi isim hakkındaki detayları aşağıdaki başlık altında inceleyelim.
Zeki Müren’in Hayatı
6 Aralık 1931’de Bursa’nın Hisar isimli semtinde, ahşap bir evde dünyaya gelmiş yıllar sonra Sanat Güneşi olarak anılacak Zeki Müren. Üsküp’ten Bursa’ya geçen Kaya ve Hayriye Müren çiftinin ilk ve tek çocukları olan Zeki Müren’in ilk yılları burada geçmiş. Zeki Müren’in bebeklik ve çocukluk fotoğrafına buradan ulaşabilirsiniz. Babası marangoz olan çocuk, minyon ve çelimsiz bir görünüme sahipmiş. Daha çocukken bile makyaj yapan annesini merakla izler, kadınlara daha çok ilgi gösterirmiş. Hatta araba, kamyon çizmek yerine güzel kadın resimleri yapmaya çalışır, feminen ruhunu bu şekilde tatmin edermiş.
11 yaşındayken sünnet olan Zeki Müren, entarisini bir ay boyunca üzerinden çıkarmamış ve tırnaklarına kına yerine oje sürdürmeyi tercih etmiş. İlköğrenimini Bursa’da tamamlayan Zeki Müren, sesi ve kulağıyla da ileride büyük bir sanatçı olacağının sinyallerini veriyormuş. Yeteneğini fark eden öğretmenler onu müzikli okul müsamerelerinde görevlendiriyor, her fırsatta kabiliyetini göstermesini sağlıyorlarmış. Ortaokulu da anne-babasının yanında tamamlayan Zeki Müren, liseyi İstanbul’da okumak istemiş ve babası da oğlunun bu istediğini kırmayarak onu İstanbul Boğaziçi Lisesi’ne yazdırmış.
Zeki Müren’in Çocukluğu;
Çalışkanlığı ve zekası sayesinde okulu birincilikle bitiren genç Zeki Müren, buradan günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi olarak bilinen İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydolmuş. Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gezen atölyesinden mezun olan başarılı genç, ayrıca eğitim hayatı boyunca yaptığı desen çalışmalarını pek çok kez sergiye çıkartmış.
Bursa’da olduğu dönemde aldığı musiki dersleri ile kariyerine ilk adımlarını atmış olan Zeki Müren, İstanbul’da liseye başladığı dönemde de müzikten kopmamış. Yönetmen ve yazar olan Arşavir Alyanak’ın babası Agopos Efendi ile Udi Krikor isimli hocadan dersler almaya devam etmiş. Ayrıca Şerif İçli, Refik Fersan, Sadi Işılay ve Kadri Şençalar gibi isimlerden faydalanmış. Üniversitede öğrenim gördüğü sırada ise TRT İstanbul Radyosu’nun açtığı solist sınavını birincilikle kazanmış. 1950 yılında kazandığı bu sınavın ardından 1 Ocak 1951’de İstanbul Radyosu’nda ilk radyo konserini canlı olarak vermiş. Epey beğenilen bu konserin ardından, Türk Sanat Müziği sanatçısı Hamiyet Yüceses, Zeki Müren’i içtenlikle tebrik etmiş.
Zeki Müren’in Annesi ve Babası;
İşte bu olaydan sonra Zeki Müren şöhret basamaklarını hızla tırmanmaya başlamış. Radyodaki konserinin hemen ardından Müren, Şükrü Tunar’ın kendisine ait bir eseri olan Muhabbet Kuşu isimli şarkısını söylemiş ve bu onun ilk plağı olmuş. Dolayısıyla Zeki Müren, bütün Anadolu’da tanınır hale gelmiş. 1954 yılında sinema oyuncusu olarak boy gösteren Zeki Müren’in ilk kez Beklenen Şarkı isimli filmde oynamış. Ticari anlamda büyük başarı yakalayan bu yapımdan sonra sanatçı, 17 filmde daha yer almış.
1955 yılında ilk sahne konserini veren sanatçı, saz heyetine tek tip kıyafet giydirmek ve T podyum kullanma gibi yenilikler getirmiş. Aynı yıl “Manolyam” isimli şarkısıyla ilk kez verilen Altın Plak Ödülü’nü almış. 15 yıl boyunca ağırlıklı olarak radyo programlarında şarkı söylemeye devam eden Müren, daha sonra sahne ve plak çalışmalarına yoğunlaşmış. Dönemin en popüler mekanlarından biri olan Maksim Gazinosu’nda Behiye Aksoy ile dönüşümlü bir şekilde 11 yıl boyunca sahne almış. Aynı zamanda bir şair olan Zeki Müren, 1965 yılında 100’e yakın şiirinin bulunduğu Bıldırcın Yağmuru isimli kitabını çıkartmış.
Zeki Müren, Yakın Arkadaşı Ajda Pekkan ile Birlikte;
10 parmağında 10 marifet olduğu söylenebilecek başarılı isim, sahne kıyafetlerinin çoğunu kendisi tasarlamış. Ayrıca Sedenlerini ve resimlerini birçok ilde sergilemiş. Bir tek ülkede değil yurt dışında da sahne alıp konser veren isim, 1976’da Londra’da Royal Albert Hall’da konser veren ilk Türk sanatçı olmuş. Hayatı boyunca 600’ün üzerinde plak ve kaset dolduran Sanat Güneşi, 1991 yılında da Devlet Sanatçısı seçilmiş.
Hayatı boyunca hiç evlenmeyen Zeki Müren, 1950’li yıllarda tarzıyla Türkiye’de tabu yıkan sanatçı olmuş. Adı pek çok farklı isim ile anılan sanatçının, hem kadınlar hem de erkeklerle ilişki yaşadığı düşüncesi çoğunluk tarafından kabul görmekteymiş.
Zeki Müren Son Yılları;
Hiçbir zaman kendini farklı biri olarak göstermeye çalışmayan Zeki Müren, arkadaş ortamlarında sergilediği rahat tavırlarıyla da tanınmaktaymış. Ağdalı ve kibar üslubu ile de hafızalara kazınan ünlü isim, Müziğin Paşası lakabını ise 1969 Aspendos konserinin ardından Antalya halkının kendisini o şekilde tanımlamalarından sonra almış. Ayrıca sanatçının doğum günü, 2012 yılında Türk Sanat Müziği Günü olarak belirlenmiş.
Sağlık durumu nedeniyle hayatının son yılında bir nevi inzivaya çekilmiş Zeki Müren. Bodrum’daki evinde yaşamaya başlayan sanatçının hem kalp hem de şeker rahatsızlığı varmış. Ve 24 Eylül 1996’da kendisi için düzenlenen bir tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etmiş. Hem sanat camiasının hem de halkın katıldığı kalabalık bir cenazenin ardından, naaşı Bursa’ya Emirsultan Mezarlığı’na defnedilmiş. Sanat Güneşi’nin okunan vasiyetinden sonra bütün mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfı’na bıraktığı açıklanmış. Ayrıca hayatının son yıllarını geçirdiği ev, Zeki Müren Sanat Müzesi’ne dönüştürülerek, 2000 yılında ziyarete açılmış.
Zeki Müren Filmleri
İlk olarak 1953 yılında Beklenen Şarkı’da rol alan Zeki Müren, daha sonra biz dizi filmde daha oynamış. Bunları kronolojik olarak listeleyecek olursak; Beklenen Şarkı, Son Beste, Berduş, Altın Kafes, Kırık Plak, Gurbet, Aşk Hırsızı, Hayat Bazen Tatlıdır, Bahçevan, İstanbul Kaldırımları, Hep O Şarkı, başrolü Türkan Şoray ile paylaştığı, “durdurun uçağı iniyoruz” repliğiyle Yeşilçam’ın efsanevi sahnelerinden birinin olduğu Düğün Gecesi, Hindistan Cevizi, Katip, İnleyen Nağmeler, Kalbimin Sahibi, Aşktan da Üstün ve son olarak da Rüya Gibi isimlerinde toplam 18 filmde oynadığını söyleyebiliriz. İşte bunlardan birkaç tanesi:
Beklenen Şarkı – 1953
Zeki Müren’in sinema dünyasına giriş yaptığı ilk film olduğu için önemlidir. Cahide Sonlu ile başrol paylaştığı filmde Zeki Müren, aynı zamanda filme adını veren Beklenen Şarkı isimli şarkısını söylemiştir. Bir kadının yardımıyla şöhrete kavuşan genç bir şarkıcının hikayesi anlatılmıştır.
Bahçevan – 1963
Belgin Doruk ile oynadığı bu filmde de Zeki Müren yine aynı isimli şarkısını seslendirmiş ve çıktığı dönemlerde en çok beğenilen yapımlardan bir tanesi olmuştur. 1963 yapımı film ayrıca, o yılların İstanbul’unu gözler önüne sermektedir.
İnleyen Nağmeler – 1969
Hepimizin bildiği Zeki Müren şarkısının adını almış bir film de İnleyen Nağmeler. Sanat Güneşi’nin Mine Mutlu ile birlikte başrol paylaştığı film, sevdiği kadının ölümünün ardından içine kapanan bir sanatçının, ona hayran olan kör bir genç kızla tanışmasını konu almaktadır. Ancak Zeki Müren genç kızın körlüğünün numara olduğunu öğrenecek ve işler değişecektir.
Zeki Müren Şarkıları
Hemen herkesin en az birkaç tane favori Zeki Müren şarkısı vardır. Dönemin şarkılarının aksine defalarca dinlenilse de aynı keyfi veren bu şarkılardan bazıları; Şimdi Uzaklardasın, Veda Busesi, Agora Meyhanesi, Gitme Sana Muhtacım, Bir Gülü Sevdim, Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun, Sorma, Gözlerin Doğuyor Gecelerime, Bulamazsın, Rüyalarda Buluşuruz, Hiçbir Şeyde Gözüm Yok, Elveda Meyhaneci, Sen Kimseyi Sevemezsin, Gizli Aşk Bu, Seni Ben Ellerin Olsun Diye mi Sevdim gibi sevilen parçalardır. Gelin şimdi, büyük sanatçıyı Sorma Ne Haldeyim isimli güzel parçasını dinleyerek beraberce analım.