Söz konusu başarı olduğunda, kişide bulunması gereken en önemli yetenekler arasında sizce ne gibi nitelikler yer almalıdır? Kararlılık? Öngörü? Olumluluk? Özgüven? Yenilikçi yaklaşım? Açık fikirlilik? Esneklik? Sonuç odaklılık? Böyle nitelikler mi? Evet evet, hepimiz biliyoruz ki başarı için bunlar gibi daha pek çok niteliğin gerekli olduğu rahatlıkla söylenebilir. Ancak başarıya ulaşmak için kişinin sahip olması gereken en önemli niteliklerden birinin, hatta belki de en önemlisinin ikna etme kabiliyeti olduğunu da biliyoruz. Daha doğrusu, bilmemiz gerekiyor. Çünkü ikna etme kabiliyeti diğer niteliklerle kıyaslandığında, kişinin başarı merdivenlerini daha hızlı tırmanmasına olanak tanıyor. Bunun yanı sıra, ikna etme kabiliyeti akıllıca kullanıldığında kişide olmayan diğer tüm yeteneklerin neredeyse tümünü de telafi edebiliyor. Düşünsenize, ikna etme kabiliyetiniz çok yüksek ama başarı için gerekli olan diğer niteliklerin hepsine sahip değilsiniz. Karşınızdaki kişiyi diğer tüm niteliklere sahipmişsiniz gibi ikna edemez misiniz? Ne demek istediğimi anladınız, değil mi? Yani ikna yeteneği kişiyi pek çok noktada hedefe ulaştıracak bir niteliktir.
Bunu da İnceleyebilirsiniz:
Güçlü Bir İletişim Yeteneği için Geliştirilmesi Gereken 6 Nokta
Mesela; başarılı insanlara bir bakın. Hatta aslında başarılı olmayı hak etmeyen ama sahip oldukları müthiş ikna yetenekleri sayesinde girdikleri her ortamda bir adım öne çıkmayı bilen insanlara bir bakın, diyeyim. Sizin de çevrenizde böyle kişilikler yok mu? Etrafındaki herkesi ikna etmeyi başaran, iş hayatında da özel hayatında da hep bu yeteneğini kullanan kişiler yok mu? Yoksa bile başarılı siyasetçileri, liderleri, motivatörleri, iş adamlarını, öğretmenleri, satıcıları, liderleri, kısacası sözcükleriyle karşısında tılsımlıymış gibi etkiler yaratmayı başaranları düşünebilirsiniz. Fikirlerini başkalarına kabul ettirme konusunda gerçekten başarılı olan ve karşısındaki insanlar üzerinde adeta hipnoz etkisi uyandıran bu kişilere bakarak, ikna kabiliyetinin ne kadar önemli olduğunu pekala anlayabilirsiniz. Yani sizde pek olmadığını düşünseniz bile, ikna yeteneği kesinlikle geliştirmeniz gerekenler arasında!
Sonuçta; kim söyledikleriyle karşısındakileri etkilemek, fikirlerini kabul ettirmek veya saygı görmek istemez ki? Yani herkes gibi siz de savunduğunuz bir düşüncenin karşınızdaki kişi tarafından kabul görmesini istersiniz, değil mi? İlk başta sizinle aynı görüşte olmayan ama yaptığınız mantıklı açıklamalar ve kullandığınız ikna taktikleriyle sonunda kendi tarafınıza çekmeyi başardığınız kişilerin sayısında gözle görülür bir artış yaşanmasını istemez misiniz? Ne bileyim, bir türlü ortak noktada bulaşamadığınız yöneticinize fikrinizi kabul ettirmek, ailenizi istediğiniz işi kurma konusunda ikna etmek, müşterinize götürdüğünüz anlaşmayı imzalatmak, ürününüzü daha çok alıcıya satmak, kısacası ikna gücünüzle onları etkilemek istemez misiniz? Elbette, istersiniz. O halde hemen şimdi ikna yeteneğinizi inanılmaz şekilde geliştirmenizi sağlayacak önerilere kulak vermelisiniz, derim.
İkna Yeteneğinizi Geliştirmek İçin Dikkat Etmeniz Gereken 11 Önemli Nokta
Şayet siz de söylediklerinizle karşınızdaki kişileri etkilemek ve ikna etme yeteneğinizi geliştirmek istiyorsanız, bazı önemli noktalara dikkat etmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Konuşma tarzınızı ikna etmeye çalıştığınız kişilerin karakteristik özelliklerini düşünerek belirlemek gibi! Beden dilinizi başarılı bir şekilde kullanıp, güçlü iletişimin bütün kilit noktalarını sağlamak gibi! Ve hemen şimdi konuşacağımız daha pek çok farklı konu gibi! Dilerseniz; lafı daha fazla dolandırmadan ikna yeteneğinizi nasıl geliştirebilirsiniz, bu yöntemleri bir bir incelemeye başlayalım.
1 Kime Nasıl Hitap Edeceğinizi İyi Bilin!
Evet, ikna yeteneğinizi geliştirmek istiyorsanız öncelikli olarak kime nasıl hitap edeceğinizi iyi bilmelisiniz. Yani karşınızdaki kişinin karakteristik özelliklerini düşünerek, kelimelerinizi ona göre seçmeli, onun nasıl yaklaşımlardan daha çok etkileneceğini az çok kestirebilmelisiniz. Tabii bu noktada karşınızdaki kişinin tanıdığınız biri olması işinize gelecektir. Sonuçta; bu şekilde onun öne sürdüğünüz düşünceye karşı nasıl tepkiler vereceğini tahmin eder ve adımlarınızı tahminlerinize göre atarsınız.
Ama bu demek değil ki yeni tanıştığınız birini ikna edemezsiniz! Uygun taktikleri kullanarak yeni tanıştığınız insanları da pekala ikna edebilirsiniz. Birkaç küçük soruyla karşınızdaki kişinin karakteri hakkında fikir edinebilir, beden dilini bilinçli bir şekilde gözlemleyerek onu nasıl bir yol kullanarak ikna edeceğinizin kararını verebilirsiniz. İşte bu nedenlerden dolayı, kime nasıl hitap edeceğiniz konusunda hata yapmamalısınız.
2 Yüz Yüze Görüşün ve Beden Dilinizi İyi Kullanın!
İkna yeteneği yüksek biri haline gelmek için kulak vermeniz gereken bir diğer öneri de bu! Yani birine bir şey satmak, ya da fikrinizi kabul ettirmek istiyorsanız günümüzün aşırı gelişmiş o teknolojik cihazları yerine yüz yüze konuşmayı denemelisiniz. Zira ikna etmede yüz yüze görüşmenin ne kadar önemli olduğu, yapılan pek çok araştırmada da kanıtlanmış bir olgudur. Kaldı ki bu gerçeği görmeniz için öyle araştırmalara falan bakmanıza gerek de yok. Şimdiye kadar edindiğiniz deneyimlerden de yüz yüze görüşmelerden her zaman daha iyi sonuçlar alınacağını anlamışsınızdır. Dolayısıyla, birini ikna etmek istiyorsanız her zaman yüz yüze görüşmeyi tercih etmelisiniz.
Hem yüz yüze görüştüğünüzde beden dilini de lehinize kullanabilirsiniz. Beden dili derken, hem sizinkinden hem de karşınızdaki kişininkinden bahsettiğimi bilmelisiniz. Sonuçta; kullandığınız kelimelerin yanı sıra hal ve hareketlerinizin, jest ve mimiklerinizin ve bunlar gibi daha birçok küçük hareketinizin güçlü iletişim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. Yani beden dilinizi doğru kullanarak karşınızdaki kişi üzerinde istediğiniz etkiyi daha kolay bir şekilde yaratabilirsiniz. Ayrıca kendinizinkinin yanında karşınızdaki kişinin beden dilini gözlemleyerek de ikna ediciliğinizi arttırabilirsiniz. Diyelim ki; karşınızdaki kişi saatine bakmaya, yönünü başka yöne çevirmeye ve bunlar gibi benzer hareketler yapmaya başladı. İşte o nokta; karşınızdaki kişinin konuşmadan sıkılmaya başladığını anlamalı ve onun dikkatini tekrar size çekmeye çalışmalısınız. İsterseniz; aşağıdaki yazıdan beden dili kullanımıyla ilgili daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
“Beden diliyle karşınızdaki kişiyi nasıl etkilersiniz?” öğrenmek için tıklayın!
3 Lafı Dolandırmak Yerine Açıklayıcı Cümleler Kullanmayı Tercih Edin!
Diğer bir deyişle; karşınızdaki kişiye aptalmış gibi davranmayın. Çünkü hiç kimse lafın dolandırılmasından hoşlanmaz. Konuya kısa bir giriş yaptıktan sonra karşı taraftan aldığınız sinyallere göre anlatmak istediğiniz noktaya gelin. Bunun için dolambaçlı değil açık ve net cümleleri tercih edin. Zira konuyu uzatmanız ve anlatmak istediğiniz şeyin tarihçesinden başlamanız, karşı taraf üzerinde olumlu etki yaratmayacaktır.
Tam tersine, karşı tarafın zihninde “ne anlatmak istiyor bu, konuya bir türlü giremedi, kafamı karıştırmaya çalışıyor, sadede gelse de gitsem” gibi düşünceler oluşmasına katkı sağlayacaktır. Ama siz bunu istemiyorsunuz, değil mi? Sonuçta; uzun ve karmaşık cümleler kullanarak karşı tarafı sıkmak yerine kendinize güvenerek zamanı geldiğinde konuya girmeli, ikna sürecini karşılıklı fikir alışverişi yaparak devam ettirmelisiniz. Unutmayın, seminer falan vermiyorsunuz. Yapmaya çalıştığınız şey karşı tarafı ikna etmek!
4 Samimi Olun Ama Ölçüyü de Kaçırmayın!
İkna etme kabiliyetinizi yükseltmek için dikkate almanız gereken öneriler arasında samimi olmak da var. Çünkü samimiyet -ama ölçülü olarak kullanılan samimiyet- her zaman her konuda olumlu etki uyandırmaktadır. Hele de bizim ülkemizde! Sonuçta; Türk milletinin ne kadar sıcakkanlı olduğu neredeyse bütün dünyanın farkında olduğu bir gerçek. İşte bu nedenle, karşınızdaki kişiyi etkilemek için samimi olmaya dikkat etmelisiniz. Tabii, bu demek değil ki karşınızdaki kişiyle laubalice iletişim kurun.
Elbette bunu yapmayacaksınız. İkna etmek istediğiniz kişiye karşı samimi davranacak ama işin dozunu da kaçırmayacaksınız. Kaldı ki, samimiyetinizi karşınızdaki kişiye göre ayarlamanız gerektiğini de bilmelisiniz. Hem ne demişler, nabza göre şerbet, öyle değil mi? Yoksa olumlu etki yaratayım derken yanlış anlaşılır ve belki de daha konuya bile girmeden karşı taraftan kırmızı kartı yersiniz.
5 Zamanınızı İyi Kullanın!
Çünkü ikna etme sürecinde bir tek kendi zamanınızı değil aynı zamanda karşı tarafın zamanını da harcıyorsunuz. İşte bu nedenle; zaman yönetimi konusunda başarılı olmalısınız. Yani karşı tarafı etkileyebilmek için ona satmak istediğiniz ürünü, hizmeti ya da fikri, artık her neyse onu kısa yollardan pazarlamaya çalışmalısınız. Diğer bir deyişle; ikna etmek istediğiniz kişinin zamanına karşı saygılı davranmalı, onu daha çok etkileyebilmek adına lafı dallandırıp budaklandırmamalısınız.
6 Karşı Tarafın Satın Almasını Beklemek Yerine Satışı Siz Yapın!
Burada ben satış yapın diyorum belki ama siz benim ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Yani karşı tarafın fikrinizi kabul etmesini, ürününüzü satın almasını ya da görüştüğünüz o insan kaynakları uzmanının sizi işe almasını beklemek yerine, bunları siz yapmalısınız. Çünkü farkında olmasak bile hepimiz birilerinin bizi ikna etmesini bekliyoruz. Mesela; etrafımızda bir sürü mağaza varken gidip iyi satış yapanı tercih ediyor, kendini daha iyi pazarlayana yöneliyoruz. İşte bu nedenle; ikna etme işinin karşınızdaki kişiye değil de genel anlamda size bağlı olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız.
7 Kendinizi Geliştirmekten Asla Vazgeçmeyin!
Hem ikna yeteneğiniz konusunda, hem de genel anlamda! Kendinizi geliştirmekten hiç vazgeçmemelisiniz. Her zaman yeni şeyler öğrenmeye çalışmalı, iletişim yeteneğinizi güçlendirmek için uğraşmalı, kısacası bilgi birikiminizle karşınızdaki kişiyi etkilemeyi başarmalısınız. Özellikle de alanınızla ilgili konularda yeterince bilgi sahibi olduğunuzu karşı tarafa kanıtlamalısınız. Diyelim ki; karşınızda potansiyel bir müşteri var ve siz x ürününü satmaya çalışıyorsunuz.
O ürünün her türlü özelliğini bildiğinizi karşı tarafa da göstermeli, bununla yetinmeyip farklı markaların x ürünü hakkında da söz sahibi olmalısınız. Çünkü hepimiz ne söylediğinden emin, bilgili ve konusuna hakim kişilere pozitif yaklaşır, onlar tarafından ikna edilmeyi seve seve kabul ederiz. Hatta bu konuda başarılı olanların sözleriyle başkalarını da ikna etmeye çalışır, “ben x ürününü aldım ya da şu fikri benimsedim, sen de almalı, bunu bir düşünmelisin” gibi sözlerle ikna olduğumuz şeyi başkalarına da yayarız.
8 Dış Görünüşünüze En Az Sözcükleriniz Kadar Dikkat Edin!
Çünkü hepimiz hoşlandığımız kişiler tarafından daha kolay ikna ediliriz. Ya da tam tersine, sevmediğimiz veya bizde kötü bir ilk izlenim bırakanlar için de ikna edilmesi “deveye hendek atlatmak kadar zor” kişiler halini alırız. Düşünsenize; karşınızda iki tane satıcı var ve her ikisi de aynı ürünü pazarlamaya çalışıyor. Bunlardan bir tanesi dış görünüşüne gayet önem veren biri iken diğeri ise aynı derecede özenli değil. Ürünü hangisinden satın alırsınız? Tabii ki de dış görünüşü konusunda diğerine açık ara fark atan satıcıdan, değil mi?
Anlayacağınız, ikna etme konusunda dış görünüşünüz de büyük oranda etkili! Zaten şirketlerin satış departmanlarında görevlendirdiği personellerin genellikle dış görünüşüne özen gösteren (güzel ya da yakışıklı) kişilerden oluşmasının altında da bu neden vardır. Kısacası; karşı tarafın üzerinde istediğiniz etkiyi yaratabilmek için sözcüklerinize veya beden dilinize olduğu kadar dış görünüşünüze de özen göstermelisiniz.
Dikkat etmediğiniz ama hakkınızda fikir veren küçük detaylar nelermiş, öğrenmek için tıklayın!
9 Enerjinizi Her Zaman Yüksek Tutun!
Diğer bir deyişle pozitif olun. Çünkü enerjiniz ne kadar yüksek olursa, pozitifliğinizi karşınızdaki kişiye ne kadar çok yansıtabilirseniz, ikna konusunda o kadar başarılı olursunuz demektir. Zaten ikna konusunda başarılı olan satış uzmanlarının, politikacıların, motivatörlerin vs. hep enerjisi yüksek kişiler olması tam da bu nedenden kaynaklanmaktadır. Sonuçta; kişiye bir şeyi satın aldırmak ya da bir fikri kabul ettirmek, o pozitif bir hal içindeyken çok daha kolaydır, öyle değil mi?
En basitinden, aile büyüklerimize ya da patronumuza bir şeyi kabul ettirmek için onun neşeli olduğu anı kollamaz mıyız? Çünkü böyle anlarda benimsetmek istediğimiz fikri ona çok daha kolay kabul ettirebileceğimizi biliriz. Yani diyorum ki, siz enerjinizi yüksek tuttuğunuzda doğal olarak karşı tarafa da pozitif hissettirecek ve hedefinize daha kolay ulaşabileceksiniz. İşte bunun için ben de diyorum ki pozitif enerjinizin ikna etmek için en güçlü silahlarınızdan biri olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
10 Avantajları Dezavantajlarla Birlikte Sunun!
İkna yeteneğinizi geliştirmek için satmak istediğiniz fikri, ürünü, hizmeti yalnızca avantajlarıyla değil aynı zamanda dezavantajlarıyla da anlatmalısınız. Diyelim ki; yakın zaman içerisinde bir restoran açtınız. Ve işletmenizin reklamını yapmak istiyorsunuz. Afişlerinizde yalnızca restoranınızın olumlu özelliklerini değil olumsuz özelliklerini de sunabilmelisiniz. Daha doğrusu, iş yerinizin dezavantajlarını avantajlarının yanında tanıtarak, durumu lehinize çevirmelisiniz.
Mesela; restoranınızın hem iç hem de dış mekan tasarımıyla bir harika. Keza personeli, hizmeti de gayet başarılı. Ancak park alanınız biraz kısıtlı. Hazırlayacağınız reklamda küçük denilebilecek park alanınızı restoranınızın diğer avantajlarının yanına yerleştirirseniz, bu müşterilerinizin gözünde pek bir şey ifade etmeyecektir. Hatta restoranınızın başarısı nedeniyle park yerinin bile yetmediği düşünülecektir. Ne demek istediğimi anladınız sanırım, öyle değil mi? Özetlemek gerekirse, dezavantaj ya da olumsuzluk diyebileceğiniz şeyleri olumluların kenarına köşesine sıkıştırarak, karşı tarafın zihninde genel anlamda pozitif etki uyandırmalısınız.
11 Gerçekleri Saklamayın! (Hatta İşin içinde Risk Olduğundan Bahsedin!)
Karşınızdaki kişiyi ikna edebilmek için yapmanız gereken şeylerden bir diğeri de dürüst davranmanız. Yani fikrinizi benimsetmek, ürününüzü satmak, kısaca onu ikna etmek için elinizde olanı mübalağalı bir şekilde anlatmamalısınız. Mesela; şirketinizin en iyisi olduğunu söylememeli, düşüncenizde hiçbir şekilde hata olmayacağından bahsetmemeli, yani gerçekçilikten hiçbir zaman uzaklaşmamalısınız. Aksine yapmanız gereken şey, elinizde olanları ya da karşı tarafa sunabileceklerinizin muhtemel risklerinden de bahsetmek olmalıdır. Emin olun ki, bu noktaya gereken önemi vermek size her alanda kazandıracak, karşı tarafın gözünde daha güvenilir biri olmanızı sağlayacaktır.
İkna Yeteneği Yüksek Kişilerin 10 Belirgin Özelliği
Tamam, ikna yeteneğinizi geliştirmek için dikkat etmeniz gereken belli başlı noktaları öğrendiniz. Ama yapmanız gereken bir şey daha var. O da ikna yeteneği yüksek kişilerin ne gibi özelliklere sahip olduklarını öğrenmek. Zira bu şekilde kendinizde olmayan nitelikleri görebilir, daha ikna edici biri haline gelmek için edinmeniz gereken yeni yaklaşımlar hakkında daha net fikirlere sahip olabilirsiniz. Yani ikna yeteneğinizi yükseltmek için daha özgüvenli mi olmalısınız? Bu konuda uygulanmış taktikleri mi öğrenmelisiniz? Yoksa başka şeyler mi yapmalısınız? İşte hemen şimdi bu soruların cevaplarını bulacaksınız.
1 Özgüvenleri Yüksek!
Karşınızdaki kişiyi ikna edebilmek için öncelikle kendinizi ikna edebilmiş olmanız, gerekiyor değil mi? Düşünsenize, ikna etmek için uğraştığınız fikri siz bile yeteri kadar benimseyemediyseniz, karşı tarafın sizi dinlememesi gayet doğal bir sonuç olmaz mı? İşte bu nedenle; daha ikna edici olmak için kendinize güvenmelisiniz. Kelimelerinizin de hareketlerinizin de özgüvenli kişiler gibi sağlam durduklarından emin olmalı, karşı tarafın hakkınızda küçücük bir şüphe duymasına bile izin vermemelisiniz. Mesela; ürününüzü, hizmetinizi ya da fikrinizi karşı tarafa satarken “bence böyle değil, muhtemelen, öyle olması mümkün” gibi ifadeler kullanmamalı, güçlü bir yaklaşımla kendinizden ne kadar emin olduğunuzu gösterebilmelisiniz.
Özgüveninizi geliştirmek için ne gibi yöntemler kullanabileceğinizi buradan öğrenebilirsiniz!
2 Taklit Ediyorlar!
Evet, karşınızdaki kişiyi taklit etmek de ikna konusunda işinize yarayacak bir nokta. Nitekim ikna kabiliyeti yüksek olan kişiler bu taktiği sıklıkla kullanıyor ve başarılı sonuçlar elde ediyorlar. Çünkü insanlar kendilerine benzeyen, diğer bir deyişle kendilerine yakın buldukları kişiler tarafından daha kolay ikna ediliyorlar. Ama tabii karşınızdaki kişiyi taklit ederken, onun yaptığınız şeyi anlamasına izin vermemelisiniz.
Mesela; ikna etmeye çalıştığınız kişi başını hafifçe yana eğdiğinde siz de çaktırmadan aynı şeyi yapmalısınız. Üzerine basa basa söylediği bir kelime varsa, siz de o kelimeyi daha baskın kullanmalısınız. Kısacası; karşınızdaki kişiye çaktırmadan onu taklit etmelisiniz. Emin olun ki bu yöntem ikna etme sürecinde işinize epey yarayacaktır. Hem zaten bu konuda yapılan pek çok araştırma da taklit etme taktiğinin ikna etme üzerinde olumlu etkisi olduğunu kanıtlıyor.
3 İletişim Konusunda Yetenekliler!
İkna etme kabiliyeti yüksek kişiler sadece bu konuda değil, başka pek çok konuda da güçlü iletişimin kişiye olumlu etki sağlayacağını biliyorlar. İşte bunun için de iletişim yeteneklerini sürekli geliştiriyorlar. Beden dilinden tutun da sözcükleri kullanma tarzına, son dönemde yaşanan gelişmelerden kişilik tipleri hakkında sonuca ulaşmaya varana kadar bir sürü noktaya dikkat ediyorlar. Çünkü kendini ifade edebilmenin ve karşındaki kişiyi yeteri kadar anlayabilmenin ikna hususunda fazlasıyla önemli olduğunun farkındalar.
4 İkna Taktiklerini Bilir ve Onları Ustalıkla Kullanırlar!
Evet, ikna etme konusunda başarılı olan kişilerin bir diğer özelliği de bu! Yani onlar ikna etme taktiklerini biliyor ve bunları ustalıkla kullanabiliyorlar. Mesela; mı? Mesela; konuşma hızının ikna etme sürecinde epey işlerine yarayacağının farkındalar. Bu nedenle de hitap ettikleri kişiye göre konuşma hızlarını ayarlıyorlar.
Diyelim ki, karşılarında ikna etme ihtimali çok da yüksek olmayan birileri var. Böyle durumlarda daha hızlı konuşmayı tercih ederek, karşı tarafa düşünme payı vermiyor ve onları kendi taraflarına çekmeyi başarıyorlar. Diğer taraftan, karşılarındaki kişi onların fikrine katılma meyli gösteriyorsa o zaman da konuşma hızlarını azaltıyor ve zaten olumlu olan eğilimi biraz daha olumlu kılmak için karşı tarafa zaman tanımış oluyorlar. İşte bunun gibi benzer taktikleri kesinlikle iyi biliyorlar.
5 Nasıl Sorular Soracaklarını İyi Biliyorlar!
Bu yöntem hem karşı tarafı konuşmaya dahil etmek hem dikkatini çekmek hem de vereceği cevaplarla kendini ikna etmesini sağlamak için kullanılmaktadır. Diğer bir deyişle; ikna etme yeteneği yüksek olan kişilerin sahip olduğu bir diğer dikkat çekici özellikleri de başarılı denilebilecek sorular sormalarıdır. İşte bunu başarmak için de karşı taraftan aldığınız sinyallerin farkında olmalı, onun bakış açısını kestirerek nasıl bir soruyla dikkatini çekebileceğinizi düşünmelisiniz.
Diyelim ki; karşınızda maddi konularda tasarruflu davrandığını düşündüğünüz biri var. Ona hizmetinizi aldığı takdirde ne kadar kazanç sağlayacağını göstermeli, bunun için de karşı tarafa kazanacağı şeyi görmesini sağlayacak sorular sormalısınız. Emin olun ki akıllıca yöneltilmiş birkaç soru, saatler süren konuşmalara kıyasla çok daha başarılı sonuçlar doğurmaktadır.
6 Karşılarındaki Kişiye Değerli Hissettiriyorlar!
İkna konusunda başarılı olanların dikkat çekici bir diğer özelliği de karşılarındaki kişiye verdikleri değer! Çünkü onlar insanların kendini değerli hissetmekten hoşlandığını biliyorlar. Ayrıca kişinin hoşnut olduğu durumlarda daha kolay ikna edilebildiğinin de farkındalar. Bu nedenle gerek sözcükleri gerekse davranışlarıyla karşı tarafla iletişim halindeyken başka hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar. Aynı zamanda onların düşüncelerine önem veriyor, karşı tarafa soru sorarak alakalarının yalnızca onlarda olduğunu bir kez daha kanıtlıyorlar. Ve karşılarındaki kişilere özel hissettirdikleri için de ikna konusunda hanelerine 1 artı puan daha yazdırıyorlar.
7 Tutkulular!
Evet, ikna konusunda başarılı olan kişiler kesinlikle tutkulular ve bunu karşı tarafa da hissettiriyorlar. Zaten şöyle bir düşündüğünüzde -ikna yeteneği yüksek kişileri diyorum- onların tutkuyla konuşan, istedikleri hayatları yaşayan ve coşkulu anlatımlarıyla insanları etkilemeyi başaran kişiler olduklarını görürsünüz. Yani insan sevdiği işi yaparken başarılı oluyorsa ya da inandığı bir düşünceyi savunurken karşı tarafı etkilemeyi başarıyorsa, bunu sağlayan en önemli neden tutkulu olmalarıdır.
8 Olumluluğun Gücünden Faydalanırlar!
Yapılan sayısız araştırmada da olumlu yaklaşımın çoğunluk üzerinde daha etkili sonuçlar doğurduğunu gösteriyor. Kaldı ki böyle bir sonuca varabilmek için öyle elimizde veri falan olmasına gerek de yok. Sonuçta pozitif yaklaşım her zaman her yerde daha güçlü etkiler yaratmaktadır. İşte bu nedenle siz de ikna kabiliyeti yüksek kişilerin yaptığı gibi karşı tarafa olumlu yaklaşmalısınız.
Mesela; “güçsüz olmaktan vazgeç” demek yerine “bundan sonra daha güçlü olmalısın” demelisiniz. “Tembellikten vazgeçmediğin sürece başarılı olamazsın” demek yerine “daha çok çalışırsan başarılı olabilirsin” demelisiniz. Ne demek istediğimi anladınız, öyle değil mi? Eğer karşınızdaki kişiyi ikna etmek istiyorsanız, onun önüne inanmak isteyeceği olumlu bir şeyler sermelisiniz.
9 İkna Konusunda Cinsiyet Ayrımının Önemini Biliyorlar!
Evet, ikna kabiliyeti yüksek kişilere bakarak söylenebilecek özellikler arasında bu da yer alıyor. Çünkü onlar, kadının ve erkeğin diğer pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da birbirinden keskin çizgilerle ayrıldığını biliyorlar. Nasıl mı? Hemen söyleyeyim. Mesela; söz konusu olan şey ikna olduğunda kadınlardan erkeklere göre daha başarılı sonuçlar alınıyor. Ama tabii doğru yöntemler izlendiği takdirde! Doğru yöntemlerden kasıt ise şu!
Örneğin; kadınlar telefonla ya da mail yoluyla ikna edilmekten hoşlanmıyorlar. Onlara bir fikri kabul ettirmek için yüz yüze görüşmek gerekiyor. Erkeklerde ise durum tam tersi. Zira yapılan pek çok araştırma, erkeklerin sanal ortamda ya da telefon görüşmelerinde rahatlıkla ikna edilebildiğini gösteriyor. Kısacası; karşınızda kadın mı yoksa erkek mi olduğuna dikkat etmeli ve ikna silahlarınızı ona göre kuşanmalısınız.
10 Bardağı Boş ya da Dolu Görme Meselesine Dikkat Ederler!
Evet, ikna kabiliyeti yüksek kişilerin bir diğer özelliği de bu! Onlar ikna etmeye çalıştıkları kişilerden aldıkları işaretlere göre karşı tarafa bardağın boş tarafını ya da dolusunu gösteriyorlar. Hangi taktiğin daha etkili olacağına karar vererek, avantajlardan ya da dezavantajlardan bahsediyorlar. Örnek vermek gerekirse; “bu fikri kabul edersen, şu şu gibi kazançların olacak” diyorlar. Veya “böyle böyle dezavantajlara sahip olacaksın ancak bunlar avantajlarının yanında devede kulak kalır” gibi yaklaşımlar kullanıyorlar. İşin özü, onlar satmak istedikleri ürünün, hizmetin artık her neyse onun hem avantajlarını hem de dezavantajlarını biliyor ve bunu karşı tarafa düzgün şekillerde aktarıyorlar.
teşekkürler 🙂