Hillary Clinton Kimdir? Eğitim, İş ve Aile Hayatı

Şimdiye kadar First Lady olarak tanıdık onu… Amerika Birleşik Devletleri’nin 42. Devlet Başkanı Bill Clinton’un eşi, Hillary Clinton’dan bahsediyorum. Her daim özenle taşıdığı zarafeti ve güzelliğiyle siyasi arenada boy gösteren Hillary Clinton’u gelin daha yakından tanıyalım…

2016 ABD başkanlık seçimlerine Demokrat Parti’den aday olan, ancak Donald Trump’ın zaferiyle sonuçlanan seçimde ikinci sırada yer alan Hillary Clinton, aynı zamanda ABD’nin 67. Dışişleri Bakanı’dır. ABD’nin Chicago kentinde, 26 Ekim 1947 tarihinde dünyaya gelen Hillary Diane Rodham Clinton, 1993-2001 yılları arasında da First Lady olmuştur. ABD’nin 42. Başkanı Bill Clinton ile evli olan Hillary Clinton, tıpkı eşi gibi bir siyasetçidir. Tekstil sektöründe çalışan babası Hugh Ellsworth Rodham ve ev hanımı olan annesi Dorothy Emma Howell ile birlikte huzurlu bir ailede büyümüştür. Ailenin ilk çocuğu olan Hillary’nin iki kardeşi bulunmaktadır.

Hillary Clinton’un Eğitim Hayatı

Çocukluk döneminde oldukça aktif ve verimli bir eğitim hayatı geçiren Hillary Clinton, önce Marine East High School, daha sonra ise Marine South High School’da öğrenim görmüştür. Okul yılları boyunca tenis ve birçok spor dalı ile ilgilenen Clinton, aynı zamanda kilisede yapılan aktivitelere de katılmıştır. Muhafazakar bir aileye sahip olan Clinton, onlardan her zaman destek görmüş ve kariyerini belirlerken ailesinden aldığı cesaretle hareket etmiştir.

Daha çocuk çağlarında siyasete eğilimi olduğundan başkanlık seçimlerini hep yakından takip etmiş, hatta 1964 Başkanlık seçimlerinde Barry Goldwater için gönüllü olarak çalışma fırsatı bulmuştur. Bu doğrultuda Wellesley Koleji’nde, Siyasi Bilimler eğitimi almıştır. Sosyalist bir anne ve komünistlik karşıtı bir babaya sahip olan Clinton’un her zaman, kendine özgü görüşleri ve hedefleri olmuştur.

Hayranlık duyduğu Martin Luther King Jr.’nin ölümünden çok etkilenmiş ve okul hayatı boyunca birçok siyasi faaliyetin önderi olmuştur. Üniversiteye daha çok siyahi öğrencinin girebilmesi için kampanya ve çalışmalar düzenlemiştir. Bu esnada Wellesley Koleji Yönetim Topluluğu’nun başkanı olarak seçilmiştir.

Wellesley Koleji, Siyasal Bilimler Bölümü’nü dereceyle bitiren Hillary Clinton, ardından Yale Üniversitesi’ne geçerek, Hukuk eğitimi almaya başlamıştır. Üniversite yılları boyunca da dur durak bilmeden inandığı doğrular için çalışan Clinton; sağlık sorunları, göçmenler, çocukların suistimal edilmesi ve fakirlere uygulanan yaptırımlar gibi birçok toplumsal sorunun çözümü için çaba harcamıştır. Üniversiteyi de yine dereceyle bitiren ve daha o yıllarda başarılı bir isim olacağı kesinleşen Clinton, 1973 yılında mezun olmuş ve o yıl, hayatının aşkı Bill Clinton’dan evlenme teklifi almıştır.

Hillary Clinton’un İş Hayatı

Bir hukukçu olarak başladığı iş hayatında hızla yükselen Clinton, daha ilk yıllarda Amerika’nın en etkili 100 avukatı arasında yer almıştır. Kelimenin tam anlamıyla hak ve hukuk savaşçıcı olan Clinton, ücret ödemesinde eşitlik, kadın ve çocuklara yapılan cinsel taciz ile yoksullara tanınmayan haklar gibi birçok alanda çalışmıştır. 1975 yılında hayatını birleştirdiği kişi, ABD’nin Başkanı seçilince First Lady olmuş, bir anda ülkenin en gözde avukatı ve dünyanın en hayranlık uyandıran kadını unvanını elde etmiştir.

Bill Clinton’un başkanlık yaptığı 1993 ve 2001 yılları arasında First Lady olmanın da verdiği imkanlarla adalet için uğraşmaya devam etmiştir. Genç yaşta hamile kalmanın önüne geçmek için evlat edinmeyi kolaylaştırmış, herkesin sağlıklı yaşaması için çalışmalar yapmış ve her çocuğa sağlık güvencesi kazandırmıştır.

Hillary Clinton’un insanların yararı için yaptığı çalışmalar, saymakla bitmiyor. Bunlar arasında; 11 Eylül saldırılarında zarar görenlere yardım etmek, KOBİ’lere destek olmak, çocuklarla ilgili konularda avukatlık yapmak, çevre kirliliği, kadın ve çocuk haklarını savunmak gibi daha birçok konu yer alıyor. 2000 yılında New York senatörü seçilen Clinton, Irak ve Afganistan’ı gezerek, buradaki askerlerin sorunlarını bizzat görmüştür. Bu hareketiyle güvenliğe ve askerine de ne kadar önem verdiğini, ülkesine bir kez daha göstermiştir.

Tarihler 2007 yılını gösterdiğinde yıllardır zaten içerisinde bulunduğu siyasetin daha da merkezinde olmaya karar veren Clinton, 20 Ocak 2007 tarihinde Demokrat Parti’nin ABD Başkan adayı olmuştur. Tıpkı bu yılki seçimlerde olduğu gibi, o dönemde de kıyasıya bir rekabet sürdürmüştür. Büyük çekişme ile devam eden başkanlık seçimlerinde tüm adaylar bir bir çekilirken, geriye sadece Hillary Clinton ve Barack Obama kalmıştır.

20 Ocak 2009 tarihinde yapılan seçimleri çok az bir farkla kaybeden Clinton, başkanlığa en çok yaklaşan ilk kadın aday olmuştur. ABD’nin 44. Başkanı Barack Obama olurken Hillary Clinton, Dışişleri Bakanı görevine layık görülmüştür. Geçen yıllar içerisinde Demokratik Parti’deki çalışmalarına hız kesmeden, aynı vicdan ve özveriyle çalışmaya devam eden bu başarılı isim, 2016 yılında yeniden başkanlık seçimlerinde yer almıştır.

Bir öncekinden daha iddialı girdiği bu yarışta, ilk seçim konuşmasını New York’ta yapmıştır. Seçim kampanyaları boyunca üzerinde durduğu konuların en önemlisi ekonomi olmuştur. Demokrasinin sadece zenginler için olmadığını belirten Clinton, insanların refahı ve daha rahat bir yaşam sürmeleri için çalışacağını söylemiştir. Demokratik Parti adayı olan Hillary Clinton için eşi Bill Clinton ve dönemin başkanı Barack Obama da konuşmalar düzenlemiştir. Obama, katıldığı bir mitingde; “Onun ne kadar zeki ve olaylara hazırlıklı olduğunu biliyorum” diyerek Clinton’u desteklediğini belirtmiştir. Ancak Clinton, bu kadar güçlü bir aday olmasına rağmen katıldığı ikinci başkanlık seçimini de kaybetmiştir. ABD’nin 45. Başkanı, 274 delege ile Donald Trump olmuştur. 58. ABD Başkanlık seçiminin sonuçlarıyla ilgili tüm detaylara yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Hillary Clinton’un Aile Hayatı

Bill Clinton ile olan aşkı, daha üniversite yıllarında başlamıştır. Neredeyse hayatının tamamını Bill Clinton’a göre ayarlamış olsa da, 1973 yılında gelen evlenme teklifini reddetmiştir. Büyük hukuk firmalarında çalışıp kariyerinde ilerlemek için reddedilmiş bu teklife, 11 Ekim 1975 yılında “evet” cevabını vermiştir. Kalbinin sesine kulak verip, Bill Clinton için Arkansas’a gitmiş ve orada yaşamaya başlamıştır. Bu evlilikten, Chelsa adını verdikleri bir çocukları dünyaya gelmiştir. 1980 yılında doğan Chelsa, Clinton çiftinin tek çocuğudur. Bill, Arkansas Valiliği görevini yerine getirirken, Hillary de hukuk kariyerine devam etmiştir. Amerikan Barolar Birliği’ne Mensup Kadınlar Grubu’na liderlik etmiş ve ABD’nin en etkili 100 avukatından biri seçilmiştir.

Hillary Clinton hakkında yazılanları okurken kanatsız bir melek misali sürekli adalet ve eşitlik için savaştığını; ekonomi, sağlık, taciz, ırkçılık gibi birçok alanda olumlu çalışmalar yaptığını görebiliyoruz. Ancak herkesin olduğu gibi Clinton’un da hem olumlu hem olumsuz yanları mevcut. Dolayısıyla seveni kadar sevmeyeni de çok. Kimisi onun çok zeki, çalışkan, iyilik perisi bir kişiliği olduğunu söylerken; kimisi bir Amerikalıya yakışmayacak kadar sıkıcı buluyor. Demokratların yanında Cumhuriyetçilerin de sevdiği Hillary Clinton için yapılan yorumlar arasında; rüzgara göre estiği şeklinde sert eleştiriler de var. Halk tarafından bu kadar fazla sevilmesinin nedeni olarak ise kamuoyu hakkında önceden araştırma yapıp sağa göre sağ, sola göre sol davranışı görülüyor.

Bazı kesimler ise onun kariyeri için her türlü riyakarlığı yapabilecek kadar gerçek yüzünü göstermeyen biri olduğunu savunuyor. Ancak tüm olumlu ve olumsuz eleştiri yapanların ortak görüşü; Hillary Clinton’un dünyanın en güçlü liderliğinin bile altından kalkabilecek kadar kuvvetli ve yetenekli olduğu yönünde.