3’ün 5’in hesabını yaparak zengin olanlar, cebinde tomar tomar para olmasına rağmen hala indirim peşinde koşanlar, her şeyin en ucuzunu almaya çalışanlar… Evet, hepimizin etrafında böyle insanlar var. Hani haklarında “işte böyle zengin oluyorlar” gibi sözler ederiz ya, işte onlardan! Yani bazıları “cimri” sıfatının hakkını gerçekten vererek yaşıyor. Ancak hiç ama hiç kimse bunu Wall Street Cadısı kadar iyi yapamaz. Çünkü onun cimriliği, oğlunun hayatını tehlikeye atacak kadar abartılıymış! Karşınızda dünyanın en cimri insanı olarak Guinnes Rekorlar Kitabı’na giren Hetty Green!
1 Hetty Green Kimdir?
21 Kasım 1834’te Massachusetts’in New Bedford şehrinde dünyaya gelir. Babası tarafından yetiştirilen Hetty Green, 6 yaşına geldiğinde ekonomi ve finans haberleri okumaya başlamıştır. Edward Mott Robinson gibi bir adamın kızı olması nedeniyle de ilk banka hesabını 8 yaşına geldiğinde açar. Matematik konusunda ne kadar yetenekli olduğunu da aynı yaşlarda kanıtlar.
2 Babasının Kızı Olduğunu Gösterir!
İş dünyasında acımasızlığıyla tanınan Robinson, balina işine girer ve tomar tomar para kazanır. Öldüğünde ise 31 yaşında olan kızına 7.5 milyar dolarlık bir miras bırakmıştır. Babasından kalan parayla zaten yeteri kadar zengin olan Hetty Green, kısa süre sonra teyzesinin mirasına da konar. Ve o hayatı boyunca hiç çalışmadan zenginlik içinde yaşayabilecekken, takıntılı bir şekilde servetini arttırmanın yollarını aramaya başlar.
3 Hastalıklı Bir “Daha Çok Para” Düşüncesiyle Doludur!
Parasını Wall Street’te değerlendirmeye karar veren hırslı kadın, düşük riskli ve vergi korumalı hisse alım-satım işiyle uğraşır. Tabii, bu arada çıkan iç savaş yüzünden bozulan ekonomiden de faydalanmayı bilir. Zira o dönemde düşük fiyattan aldığı hisseler ile servetine servet katar. İşte tam da bu nedenle, Wall Street Cadısı lakabını alır.
4 Para için Evlenip, Yine Para için Boşanır!
Hetty Green, dönemin ünlü milyarderlerinden spekülatör Edward Henry Green ile evlenir ve 2 çocuk sahibi olur. Ancak Hetty, spekülasyonlardan da marjlardan da hoşlanmadığı için eşiyle sürekli fikir ayrılığı yaşar. Bu sorunun üzerine bir de eşinin iflas haberi gelince, Hetty ipleri tümden kopartarak çocuklarının babasını kapının önüne koyar. Ve ona değil yardım etmek, bir kuruş bile vermez.
5 Servetini Arttırmak için Tasarruf Olayını Abartır da Abartır!
Tamam, maddi anlamda bir yerlere gelmek için müsriflikten kaçınmak ve tutumlu olmak gerektiğinde hepimiz hemfikiriz ama Wall Street Cadısı da bu işin suyunu çıkarmış. Zira milyon dolarları olan cimri milyarder, tasarruf yapmak için evinde ne bir kalorifer ne de bir fırın kullanıyormuş. Yani kadın ısınmak için bile para harcamıyor!
6 Cimrilikte Son Nokta!
Sabah kahvaltısında dönemin en ucuz kurabiyelerini yiyen Hetty Green, gerçekten inanılması güç bir karakter. İnsanın hayatı boyunca hiç durmadan harcasa bile bitiremeyeceği kadar çok parası varken neden böyle davranır ki? Düşünsenize; üzerindeki elbise paçavra haline gelene kadar onu atmaz, hep aynı kıyafetle dolaşırmış. Hatta sabun masrafını azaltmak için kıyafetinin yalnızca yerlere sürünen kısımlarını yıkarmış. Ayrıca bir ofis tutmak yerine işlerini yolunun üzerindeki bankaların masalarında halledermiş.
7 Cimriliği Yüzünden Oğlu Bacağını Kaybetmiş!
Hetty Green’in cimriliğine diyecek söz bulamadığım son nokta bu! Çünkü onun cimriliği anneliğinin bile önüne geçmiş. Bacağı kırılan oğlunun tedavisi için para harcamak istemeyen Wall Street Cadısı, ücretsiz tıbbi yardım bulma konusunda fazlasıyla ısrarcı davranmış. Keza bu ısrarı da 11 yaşındaki oğlunun kangren olup bacağının kaybetmesine yol açmış!
8 Ölümü Bile Para Yüzünden!
3 Temmuz 1916’da New York’ta hayatını kaybeden Hetty Green’in sonunu getiren şey yine cimriliği olmuş. Daha doğrusu, ölmeden önce söylediği ve düşündüğü şey yine parayla ilgiliymiş. Çünkü o bir markette yağsız süt fiyatı üzerine tartışırken geçirdiği kalp krizi sonucu ölmüş. Ve mezara götüremediği 200 milyon dolarlık serveti, onu harcamayı bilen çocuklarına kalmış.
Eminim, tüm bu öğrendiklerinizden sonra kimsenin Hetty Green kadar cimri olamayacağı sözüme katılıyorsunuzdur. Ya da etrafınızda pintiliğinden şikayet ettiğiniz yakınlarınızı düşünerek “aslında o kadar da cimri değilmiş” gibi sözlerle halinize şükrediyorsunuz. Ki etmelisiniz de! Zira gördüğünüz gibi, beterin beteri varmış!