Kendinden emin bir yürüyüş, güçlü bakışlar, tok bir ses, içinde zerre kadar tereddüt olmayan ve hayranlık uyandırıcı hareketler… Evet evet, özgüveni yüksek insanlardan bahsediyorum. Hani o hepimizin hayranlıkla baktığı güçlü kişiliklerden! Konuşmalarından tutun da en ufak hareketlerine varana kadar, her şeyleriyle çevrelerindekileri etkileri altına alan, kendine güvenen kişilerden! Sonuçta; hepimizin etrafında onlardan birkaç tane var, öyle değil mi? Ya da şimdi olmasa bile böyle güçlü kişilerle mutlaka bir yerde karşılaştık. Peki, onların nasıl bu kadar etkileyici olabildikleri konusunda kaç kez kafa yorduk?
Büyük ihtimalle, diğer pek çok kişi gibi biz de onların üstün yeteneklerle dünyaya geldiği yargısına vararak, özgüvenli insanlara hayranlıkla bakmaya devam ettik. Hiçbir zaman onlar gibi olamayacağımız için belki biraz da kendimize kızarak, eksikliğimizi kabullendik. Ama artık bir değişiklik yapmanın zamanı geldi. Çünkü bugün sizlere o eksikliğin pekala tamamlanabilecek bir şey olduğundan ve bunun için yapılması gerekenlerden bahsedeceğim. Eğer siz de özgüveni yüksek, güçlü kişiliklerden biri olmayı, insanların size saygı ve hayranlıkla bakmasını istiyorsanız o zaman şimdi söyleyeceklerimi iyi dinlemelisiniz. Zira hemen şimdi çok daha özgüvenli durmanızı sağlayacak beden dili tüyoları üzerine konuşacağız.
İşte sizi anında daha özgüvenli gösterecek minik beden dili tüyoları:
Gözlerinizi Kaçırmayın!
İnsanlarla iletişim kurarken göz teması kurmaktan çekinmeyin. Karşınızdaki kişiye bir şey anlatırken de onu dinlerken de göz temasınızı koruyun. Kendinden emin olmayan insanlar gibi sağa sola bakmaktan ya da gözlerinizi başka yönlere çevirmekten kaçınmalısınız. Tabii, bu dediğimin karşınızdaki kişiye meydan okurcasına dik dik bakmak anlamına gelmediğini de ayrıca belirtmeliyim.
Sunum Yapacaksanız Hareket Edin!
Evet, özellikle de topluluk karşısında konuşurken, bu tüyoyu kullanmalısınız. Diyelim ki bir sunum yapmanız gerekiyor. Karşınızdakileri daha çok etkilemek ve onlara ne kadar güçlü olduğunuzu yansıtmak için hareket etmeyi denemelisiniz. Daha açık söylemem gerekirse sabit durarak bir şeyler anlatmaya çalışmak yerine; konuşmanızı etrafınızdaki küçük çember içinde adım atarak, sağa sola kayarak yapmalısınız. Çünkü hareket halinde olmanız insanların size daha fazla çekilmesini sağlayacak, ayrıca bu tavrınızla ne kadar özgüvenli olduğunuzu göstermiş olacaksınız.
Geriye Yaslanarak Oturun!
Geriye yaslanarak oturmak! Evet, bu pozisyonu düşündüğümde aklıma, The Godfather karakteri Michael Corleone’nin oturuşu gelir. Elinde purosu ve cesur bakışlarıyla hafızalara kazınan sahneyi siz de hatırlıyorsunuz, değil mi? Ama bir dakika! Konumuz bu değil zaten! Sahneyi hatırlamasanız bile daha özgüvenli durmak için size geriye yaslanarak oturmanız gerektiğini söylüyorum. Emin olun, bu oturuş şekli sizi olduğunuzdan çok daha güçlü gösterecek ve göstermekle de kalmayıp aynı zamanda öyle hissettirecektir.
Ellerinizi Saklamayın!
Ellerinizi de daha özgüvenli görünmek için doğru şekilde hareket ettirmeyi öğrenmelisiniz. Mesela; iletişim kurarken ellerinizi bir yerlere saklamaya çalışmanız tedirgin olduğunuz anlamına gelmektedir. Aynı şekilde elinizi kolunuzu nereye koyacağınız konusunda bir karara varamamanız da kendinize güvenmediğinizi gösterir. Daha özgüvenli durmak için yapmanız gereken şeyler; ellerinizi açık tutmak, avuç içlerinizi saklamamak, anlattıklarınızı doğru el kol hareketleriyle pekiştirmek ve ellerinizle piramit oluşturmaktır. Kendine güvenen kişiler tarafından sıklıkla kullanılan bu el hareketleri sizi daha güçlü gösterecektir.
Başınızı Fazla Sallamayın!
Kendinizden ne kadar emin olduğunuzu karşı tarafa göstermek istiyorsanız başınızı çok fazla hareket ettirmekten kaçınmalısınız. Çünkü bu, hem karşı tarafı dinlemediğiniz hem de kendinize güvenmediğiniz anlamına gelecektir. Düşünsenize; siz bir şey anlatırken karşınızdaki kişi kafasını bir o yana bir bu yana çeviriyor. Sinir bozucu bir durum, değil mi? Veya söylediğiniz her kelimede ikide bir başını sallıyor. Yani söyleyecek bir şeyi yokmuş gibi her dediğinize kafa sallıyor. Sonuçta; iki seçenek de karşı taraf üzerinde olumsuz etki yaratır, istediğiniz özgüvenli insan duruşunu yakalayamazsınız. Bu nedenle; başınızı yalnızca gerekli zamanlarda salladığınızdan emin olmalısınız.
Omuzlarınızı Düşürmeyin!
Ve tabii ki dik bir duruş! Sonuçta; kim omuzlarını düşürmüş, kafası önüne eğik birinin özgüven patlaması yaşadığını söyleyebilir ki? İşte bu nedenle yanınızda biri olsun ya da olmasın (evinizde yalnızken bile), kendinizi çok daha güçlü hissetmek ve o duruş şeklini alışkanlık haline getirmek için her zaman dik durmalısınız. Omuzlarınızı ve başınızı yukarı kaldırmalı, adımlarınızı bütün dünyaya “kendime güveniyorum” diye haykırırcasına atmalısınız.
Kendinizden Emin Olarak Tokalaşın!
Daha özgüvenli görünmek için kullanabileceğiniz beden dili tüyoları arasında bu da var. Yani nasıl tokalaştığınıza dikkat etmelisiniz. Çünkü karşınızdaki kişinin elini sıkış şeklinizden, birçok farklı anlam çıkarılabilir. Mesela; karşı tarafla aynı şekilde el sıkışmaya, eşit el sıkışma denmektedir ve bu sizin iletişime açık, samimi olduğunuz anlamına gelmektedir.
Ama biz daha özgüvenli durmaktan bahsettiğimiz için size daha farklı el sıkışmanızı öneriyorum. Eğer karşınızdaki kişiye hem kendinize güvendiğinizi hem de ondan daha üstün olduğunuzu anlatmak istiyorsanız elinizin üst tarafı yukarıda (karşı tarafın elinden biraz daha yüksekte kalacak şekilde) avcunuz ise daha aşağıda kalacak şekilde tokalaşmalısınız. Böylelikle karşı taraf üzerinde istediğiniz izlenimi, daha kolay yaratmış olursunuz.