Pek çok suçlu gibi hayata 1-0 yenik başlamış Aileen Wuornos! Küçük yaşta tecavüze uğramış, dövülmüş, pazarlanmış ve nihayetinde sokağa atılmış. Çocuk denecek yaşta bir başına ayakta durmaya çalışan Aileen Wuornos, doğal olarak karanlık bir hayatın içinde yıllarca oradan oraya savrulmuş.
Eline birkaç kez hayatını düzeltme fırsatı geçmesine rağmen o bildiği, gördüğü ve yaşadığı tek yoldan gitmeyi tercih etmiş. İnsanlardan o kadar nefret etmiş ki sonunda ona tecavüz eden bir adamı çantasında taşıdığı 22 kalibrelik silahıyla vurup öldürmüş. Hayatının aşkıyla tanıştığında belki ilk kez sevginin ne demek olduğunu öğrenmiş fakat en son darbeyi de uğruna her şeyi göze aldığı lezbiyen sevgilisinden yemiş.
Aileen Wuornos Kimdir? Kısaca Bilgi
Amerika’nın en ünlü kadın seri katillerinden biri olan Aileen Wournos’un kim olduğunu biliyor musunuz? Ya da şöyle sorayım. Bir kadının nasıl bir caniye dönüşebileceği veya dönüştürülebileceği hakkında bir fikriniz var mı? Evet, çoğu kişiye göre ABD’nin ilk kadın seri katili olan Aileen Wournos’tan bahsediyorum. 5 kişiyi öldürmekten suçlu bulunup idam edilen ve hayatı Charlize Theron’un başrolünü üstlendiği 2003 yapımı başarılı film Monster – Cani’ye konu olmuş kadından! Gelin, aşağıda Aileen Wuornos kimdir hep birlikte inceleyelim.
Dipnot: O adamları iyi ki öldürmüş demiyorum ama Aileen Wuornos’un yerinde olan birisi başka nasıl bir hayat yaşayabilirdi sorunsalını da görmezden gelemiyorum. Ve sizin bu konudaki yorumunuzu Aileen Wuornos kimdir detaylıca öğrendikten sonra yapmanızı öneriyorum.
Aileen Wuornos’un Hayatı
29 Şubat 1959’da Diane Wuornos ile Leo Dale Pittman’ın ikinci çocukları olarak dünyaya gelmiş Aileen. Ve evlendiklerinde Diane 14, Pittman ise sadece 16 yaşındaymış. Anlayacağınız; çocuk yaşta çocuk sahibi olan annesi ile babası, en muhtemel tecrübeyi yaşayarak o doğmadan önce boşanmış.
Aileen’in ağabeyi Keith Wuornos ise 14 Mayıs 1955 doğumluymuş. Aileen babasıyla hiçbir zaman tanışmamış çünkü o doğduğunda Leo Dale Pittman hapishanedeymiş. Ve daha sonra çocuk tacizciliğiyle suçlanan şizofreni hastası baba, 30 Ocak 1969’da hapishane hücresinde kendisini asarak intihar etmiş.
Alieen Wuornos’un Çocukluğu;
Anne Diane Wuornos ise Aileen henüz 6 aylıkken (bazı kaynaklarda 4 yaşındayken terk edildiği belirtilmektedir) bir not yazarak evi terk etmiş. Bunun üzerine Aileen’in bakımını büyükannesi ile büyükbabası üstlenmiş. Lauri ve Britta Wuornos, Aileen ve ağabeyini resmi olarak 18 Mart 1960’da evlat edinmiş. Ama işler yine yolunda gitmemiş.
Çünkü alkolik ve sinirli büyükbaba Aileen’e cinsel istismarda bulunuyor, ayrıca sık sık şiddet uyguluyormuş. 13 yaşına geldiğinde ise Aileen uğradığı bir tecavüz sonucunda hamile kalmış. Onu hamile bırakan kişi; bazı kaynaklarda büyükbabasının bir arkadaşı, bazılarında ise yaşıtlarından bir genç olarak belirtilmektedir.
Büyükannesi ve Büyükbabası ile Birlikte;
Bir erkek çocuğu olan Aileen bebeğini evli olmayan kadınların doğum yaptığı bir yerde dünyaya getirmiş. Hemen ardından da bebeği evlatlık verilmek üzere kendisinden alınmış. Bu dönemde sigara ve diğer ihtiyaçları karşılığında akranlarıyla ilişkiye giriyormuş. Ayrıca Aileen daha sonra yaptığı açıklamada, ağabeyiyle de cinsel ilişkiye girmeye zorlandığını itiraf etmiş. Doğumdan kısa süre sonra ise büyükannesi vefat etmiş ve Aileen okuldan ayrılmış. 15 yaşına geldiğinde büyükbabası tarafından evden kovulan genç kız, hayatta kalmak için fahişelik yapmaya başlamış.
İlginizi Çekebilir :
Uzunca bir süre ormanlık alanlarda ve hurda arabaların içinde yaşayan evsiz Aileen’in hayatındaki hiçbir şey düzgün gitmiyormuş. Etrafındaki kimse (buna kendisi de dahil) Alieen’i umursamıyor, o da rüzgar ne tarafa sürüklerse o tarafa ilerliyormuş. Alkol ve uyuşturucu kullanmaya başlayan genç kızın başı yasalarla da beladaymış. 1970’li yıllarda birkaç kez tutuklanan Aileen, sonunda Florida’ya taşınmaya karar vermiş. Ve burada belki de ilk kez şans yüzüne gülmüş. Zengin ve kibar bir adam olan 70 yaşındaki Lewis Gratz Fell ile tanışan Aileen, kısa süre sonra onunla evlenmiş.
20 Yaşındaki Alieen’in 9 Hafta Evli Kaldığı ve Bastonla Dövdüğü Eşi;
Fakat 20 yaşındaki genç kadın böylesine bir hayata alışkın olmadığı için barlara gitmeye, içmeye ve saldırgan hareketler sergilemeye devam etmiş. Neticede Lewis Fell’i kendi bastonuyla dövdükten sonra eşi karısına karşı yasal tedbir almış ve 9 haftalık evliliklerini feshetmiş. Tam da bu dönemlerde ağabeyi Keith yakalandığı kanser sonucunda hayatını yitirmiş ve sigorta şirketi Aileen Wuornos’a 10.000 dolar ödemiş. Fakat Aileen evliliğinde olduğu gibi hayatını değiştirebileceği bu fırsatını da değerlendirmemiş.
1981 yılında bir marketten 2 paket sigara ile 35 dolar çaldığı için 14 ay hapis cezasına çarptırılan kadın, cezaevinden çıktıktan sonraki 1 yıl içinde de sahte çek kullanımıyla, silah çalma teşebbüslerinden tutuklanmış. Araba hırsızlığı, silahlı soygun, adaleti engelleme, dolandırıcılık gibi pek çok suçtan içeri girip çıkan Aileen hayatını bu şekilde sürdürüyormuş.
Aleyhinde Tanıklık Yapan Sevgilisi Tyria Moore;
Tyria Moore ile tanışana kadar boşvermişlik içerisinde yaşayan Wuornos, kısa sürede sevgili olduğu Moore’dan sonra değişmiş. Beraber yaşamaya başlayan lezbiyen ikili, haftalık, aylık odalar tutuyor, paraları nereye yetiyorsa orada kalıyorlarmış. Hayatında ilk kez aşkı bulduğuna inanan Aileen, sevgilisine ne yapması gerekirse gereksin onu koruyacağına dair söz vermiş. Hayat kadınlığı yaparak Tyria’nın ve kendisinin bakımını sağlamaya çalışıyor, otoyollarda, tır parklarında müşteri buluyormuş. Ancak bir gün işler değişmiş.
Çünkü 30 Kasım 1989’da onu bir seri katil yapacak ilk cinayetini işlemiş Aileen! Ya da işlemek durumunda kalmış. 51 yaşındaki Richard Mallory tarafından arabaya alınan Wuornos, bağlanmak suretiyle tecavüze uğramış. Sonrasında da pek çok hayat kadını gibi çantasında silah taşıyan Wuornos, Mallory’i öldürerek cesedini ormanlık bir arazide bırakmış. Ve sonradan yapılan araştırmada, Mallory’nin daha önce tecavüz suçundan 10 yıl hapis yattığı ortaya çıkmış.
Alieen Wuornos’un Kurbanları;
Sonraki bir yıl içerisinde 6 kişiyi daha öldürdüğünü söyleyen Aileen, silahla vurduğu adamların hepsinin kendisini dövdüğünü ya da tecavüz ettiğini söylemiş. Kurbanları sırasıyla; 43 yaşındaki David Spears, 40 yaşındaki Charles Carskaddon, 65 yaşındaki Peter Siems, 50 yaşındaki Troy Burress, 56 yaşındaki Charles Humphreys ve Walter Antonio olmuş. Cinayetlerin izini süren polisler Wuornos’a ve parmak izlerinden Moore’ye ulaşmaya başarmış. Aileen Florida’da bir barda tutuklanırken, Moore ise Pennsylvania’da yakalanmış.
Ve Aileen için işin acı olan tarafı, hayatının aşkı olarak gördüğü Moore’nin onu satması olmuş. Çünkü Moore, ceza almamak için polisle anlaşma yapmış ve yetkililere Wuornos’un bütün cinayetlerini itiraf ettiği telefon konuşmasını vermiş. 7 kişiyi öldürdüğü söylense de cesetlerden ikisi bulunamadığı için 5 kişinin cinayetinden yargılanan kadın seri katil, 27 Ocak 1992’de yapılan duruşmada idamla mahkum edilmiş. Kendisini korumak için cinayet işlediğini söylemesine rağmen suçlu bulunan Wuornos, idam cezasını duyduğunda “Ben masumum, umarım size de tecavüz ederler b.k çuvalları!” diyerek tepkisini göstermiş.
9 Ekim 2002’de zehirli iğne ile idam edilen Aileen Wuornos, cenazesinde Natalie Merchant’ın Carnival isimli şarkısının çalınmasını vasiyet etmiş. İlk başta idam cezasına karşı çıkan Aileen Wournos, daha sonra hapishanede yapılan bir röportajda ise yaptığı her şeyin altında öfkesinin olduğunu, insanlardan nefret ettiğini, idam edilmesinin gerekli olduğunu yoksa hapisten çıktığında yine cinayet işleyeceğini söylemiş. Ayrıca idam sabahında son isteği sorulduğunda sadece bir fincan koyu kahve istemiş.
2003 yılında vizyona giren ve Charlize Theron’a En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ı kazandıran film dışında, 1993’te New York Film Festivali’nde bir bölümü gösterilen Aileen Wuornos: The Selling of a Serial Killer isimli belgesele de konu olmuştur.
Masum Bir Çocukken, Bir Caniye Dönüşen Aileen Wuornos;
Evet, bütün bu öğrendiklerinizden sonra Amerika’nın en tehlikeli kadın seri katili hakkında ne düşünüyorsunuz? Acaba aldığı idam cezası gerçekten yerinde bir karar mıydı? Aileen Wuornos’un hayat kadını olması ve kendisine tecavüz edip onu dövdüğünü söylediği adamları öldürmesi zevkle yaptığı seçimler miydi? Ne diyorsunuz?
Harika
Allah rahmet eylesin