Okuma süresi : 14 dakika

Borsaya Nasıl Yatırım Yapılır?

Nesrin Zaman Profil Resmi
Nesrin Zaman tarafından tarihinde yayınlanmıştır.

Sayısız yatırımcının favori piyasası olan borsada yatırım yapmak istiyorsanız, öncelikle hangi yatırım aracını seçeceğinize karar vermelisiniz.

Çünkü tercihiniz, aracı kurum ya da banka seçiminizde etkin rol oynayacaktır. Hisse senedinin de grup içinde yer aldığı kıymetli evraklar kategorisine mi yatırım yapacaksınız?

Yoksa emtialar, dövizler, türev araçlar grubu altındaki enstrümanlara mı?

Seçiminizi yaptıktan sonra en uygun banka ya da aracı kurumla iletişime geçerek bir yatırım hesabı açtırmalısınız. Ardından alım-satım yapmak istediğiniz yatırım aracı için emirlerinizi iletebilirsiniz.

Aracı Kurum Seçimi

Borsaya yatırım kapsamında dikkat etmeniz gereken başlıca faktörlerden biri aracı kurumu! Evet, öncelikle paranızın güvenliği açısından pek çok farklı neden dolayısıyla yatırımcı ve piyasa arasında bir köprü görevi üstlenen aracı kurum seçimine özen göstermelisiniz. 

Burada dikkat etmeniz gereken en önemli faktör, aracı kurumunuzun Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) lisanslı olmasıdır. Yani önceliğiniz yasallık olmalı! 

Hangi aracı kurum yasaklı, hangi aracı kurum hangi yetkilere sahip gibi soruların yanıtlarını SPK güncel listesinden öğrenebilirsiniz. SPK tarafından yetkilendirilmiş yasal aracı kurumların listesine ulaştıktan sonra ise aralarında size en cazip fırsatları sunanlara bakmalısınız. 

Aracı kurum seçiminde göz önünde bulundurmanız gerekenleri maddeler halinde listelemek gerekirse, şunları sıralayabiliriz: 

  • Ücretlendirme politikası 
  • Erişilebilirlik
  • Müşteri memnuniyeti 
  • Güvenilirlik 
  • Teknolojik altyapı ve işlem platformları 
  • Sermaye yeterliliği  
  • Yetki kapsamı 
  • Müşteri sözleşmeleri 
  • Hizmet ve ürün çeşitliliği 

Şimdi de borsada başarılı yatırım için ilk adımlardan olan aracı kurum seçimi için söz konusu maddeleri detaylandıralım. 

Aracı kurum seçiminde ücretlendirme politikasına dikkat etmelisiniz çünkü yüksek işlem ya da komisyon ücretleri, yatırımlarınızın kârlılığını azaltacaktır.

Yani A şirketi işlem başına 1 lira alırken B şirketi 3 lira kesinti yapıyorsa, doğal olarak A şirketini seçmelisiniz. Nitekim tek bir işlemde yapılan kesintiler gözünüze küçük görünse de uzun vadede büyük tutarlara ulaşacaktır.

Böyle durumlar yaşamamak için aracı kurumun hesap işletim ücreti ya da gizli masraflarının olup olmadığını, işlem ve komisyon ücretlerini detaylıca araştırmalısınız. 

Erişilebilirlik de oldukça önemli çünkü yatırım dünyasında saniyeler bile önemlidir. Gerek aracı kuruma direkt erişim gerek sunduğu platformlara erişimde sıkıntı yaşamayacağınızdan emin olmalısınız. Müşteri hizmetlerine ve işlem platformlarına erişimde aksaklığı olan aracı kurumlarla çalışmak, size olmadık yere kayıp yaşatabilir. 

Müşteri memnuniyeti, aracı kurum seçiminizde dikkat etmeniz gereken noktalardan. Bu araştırmak ise günümüz olanakları sayesinde oldukça kolay. Yapmanız gereken, aracı kuruma ilişkin geri bildirimleri, sosyal medya hesaplarını, kullanıcı yorumlarını ve şikayet bildirme gibi müşteri odaklı siteleri araştırmak. 

SPK tarafından yetkilendirilmiş olması dışında güvenilirlik de tıpkı müşteri memnuniyeti gibi online araştırmalarla test edebileceğiniz bir kriter. Müşteri yorumları, şirketin kaç yıldır aracı kurum alanında faaliyet gösterdiği gibi bilgiler, size yol gösterecektir. 

Teknolojik altyapı ve işlem platformları da borsa yatırımında dikkat etmeniz gereken unsurlardan. Borsada alım-satım işlemlerinin hemen hepsi online kanallardan gerçekleştiği için aracı kurumunuzun yeterli teknolojik altyapı ve kullanıcı dostu işlem platformları sunduğundan emin olmalısınız. 

Aracı kurumların sermaye yeterliliği şartları SPK tarafından belirlenmiştir. Ancak aracı kurum seçiminde sermaye yeterlilik rasyosunun ve öz kaynağın güçlü olması, yararınızadır. 

Aracı kurumlar, dar, kısmi ve geniş yetkili olmak üzere 3 gruba ayrılır. Seçeceğiniz aracı kurumun yetki sınıfının, yatırım tercihlerinize uygun olup olmadığına bakmalısınız.  

Aracı kurumla anlaşırken müşteri sözleşmesi imzalarsınız. Bu sözleşmeleri dikkatle okumanız, aracı kurumun sunduğu şartları öğrenmeniz açısından önemlidir. 

Borsa aracı kurumları hizmet ve ürün çeşitliliği açısından da incelenmeli. Yani ihtiyaçlarınıza uygun finansal ürün ve hizmetleri sunan kurumlara bakmalısınız. Mesela, aracı kurumun analiz ve rapor hizmeti var mı, yatırım danışmanlığı veriyor mu, hangi finansal araçları bünyesinde barındırıyor gibi soruların yanıtlarını öğrenmeniz, yararınıza olacaktır. 

Borsaya En Az Kaç Parayla Girilir?

Borsa yatırımına ilişkin en çok merak edilen sorulardan biri de bu! Yani yatırım için gerekli minimum tutar.

Sorunun belirli bir yanıtı ise yok! Daha doğrusu cevap, borsada yatırım yapacağınız enstrüman için gerekli en az yatırım tutarı neyse o.

Diyelim ki borsanın en bilinen enstrümanı olan hisse senedi yatırımcısı olacaksınız. Satın almak istediğiniz hisseniz adet fiyatı, gereken minimum tutardır. Yani 3 liralık bir hisseden 1 lot satın alabileceğiniz gibi 500 liralık bir hisseden de 1 lot satın alabilirsiniz.

Kısacası asgari yatırım tutarı diye bir sınırlama yoktur. Almak istediğiniz hisse senedinin en az 1 lotluk fiyatı, borsaya girmek için yeterli asgari tutardır. 

Hisse Senedi Nasıl Alınır-Satılır?

Borsa denildiğinde akla ilk gelen yatırım aracı, elbette hisse senetleri! O halde borsaya yatırım başlığı altında hisse senedi nasıl alınır-satılır sorusunu yanıtlayalım.

Öncelikle yukarıda belirttiğimiz kriterlere uygun olarak aracı kurumu seçmelisiniz.

Sonrasında yapmanız gerekenleri ise aşama aşama ele alalım:

Hisse Senedi Seçimi

Yatırım hesabınızı açtıktan sonra hisse senedi seçiminizi yapmalısınız. Tabi bunu yaparken yatırım stratejinizi ve hedeflerinizi belirlemiş olmanız kritik önem taşıyor. Mesela; bir değer yatırımcısı mı olacaksınız yoksa büyüme yatırımcısı mı?

Al ve tut yöntemini kullanarak mı paranızı değerlendirmek istiyorsunuz, yoksa al-sat yaparak sürekli küçük kazanç elde etmek mi?

Benzeri konularda karar vermiş olduğunuzu düşünerek hisse senedi seçeneklerinizi belirleyin.  

Araştırmanızı yürütürken karmaşık verilerin sizi yanıltmasına izin vermeyin. Şirketin önemli raporlarına, hisselerinin durumuna, uzman yorumlarına, paylara ilişkin beklentilere bakarak seçiminizi yapın.

Para Transferi

Hisse senedi seçiminizi yapıp kaç lot hisse satın alacağınızı belirledikten sonra açılan yatırım hesabınıza gerekli tutarı yatırmalısınız.

Diyelim ki BIST kodu XYZ olan XYZ Anonim Şirketi’nden alım yapmaya karar verdiniz. XYZ hissesinin fiyatı 10 lira iken ve sizin 100 lot alım yapmak istediğinizi farz edelim.

Burada hesabınıza hisse fiyatı x lot sayısı formülü sonucu çıkan 1000 liranın yanında aracı kurumun komisyon – işlem ücretini yatırmanız gerekir.

Seçtiğiniz aracı kurum, bir banka ise hesaplarınız arasında virman yaparak kolaylıkla gerekli tutarı transfer edebilirsiniz.

Borsa aracı kurumu ise çalışıyorsanız da farklı banka hesaplarınızdan yatırım hesabınıza transfer işlemini online kanallardan kolaylıkla tamamlayabilirsiniz.  

Doğru Emir Tipi ile İşleminizi Tamamlayın

Piyasa emri ile mümkün olan en iyi fiyattan hemen alım-satım mı yapmak istiyorsunuz? Yoksa limit emri ile sadece belirlediğiniz fiyat üzerinden işlem yapmak mı?

Hisse senedi alırken doğru emir tipini kullanmanız önemlidir. Bunun için rehberimizde yer verdiğimiz borsa emir tiplerini ve geçerlilik sürelerini detaylarıyla öğrenmeniz elzem.

Al ya da sat emrinizi, aracı kurum üzerinden borsaya telefon gibi çeşitli yollarla iletebilseniz de en çok online kanallar kullanılır.

Özetlemek gerekirse; hisse senedi seçiminizi yapıp gerekli tutarı hesabınıza aktardıktan sonra kullandığınız platforma ilgili hissenin kodu, kaç lot alım yapmak istediğiniz ve emir türünü girerek işleminizi tamamlarsınız.

Hisse Senedi Yatırımı için Temel Bilgiler

Çok sayıda çalışma, hisse senetlerinin uzun süreler boyunca diğer tüm varlık sınıflarından daha büyük yatırım getirisi sağladığını göstermiştir. Hisse senedi getirileri sermaye kazançlarından ve temettülerden kaynaklanır.

Bildiğiniz gibi bir hisse senedini satın aldığınız fiyattan daha yüksek bir fiyata sattığınızda sermaye kazancı oluşur. Temettü ise bir şirketin hissedarlarına dağıttığı kâr payıdır. Temettüler hisse senedi getirilerinin önemli bir bileşenidir.

Bununla birlikte yatırım getirisi, genellikle bireyin risk toleransına bağlıdır. Riskli yatırımcılar getirilerinin çoğunu temettülerden ziyade sermaye kazançlarından elde edebilirler.

Öte yandan, muhafazakar ve portföylerinden gelir elde etmek isteyen yatırımcılar, daha çok düzenli temettü ödeyen hisse senetlerini portföylerine ekleyebilir.

Hisse senedi yatırımı noktasında bilinmesi gereken bir diğer konu sınıflandırmadır. Hisse senetleri çeşitli şekillerde sınıflandırılabilirken, en yaygın iki tanesi piyasa değeri ve sektöre göredir. Piyasa değeri, bir şirketin tedavüldeki hisselerinin toplam piyasa değerini ifade eder ve bu hisselerin bir hissenin mevcut piyasa fiyatıyla çarpılmasıyla hesaplanır.

Zaten endeksler de şirketlerin piyasa değerlerine göre oluşturulur. Mesela BIST 30 Endeksi, Borsa İstanbul'da işlem gören en yüksek piyasa değerine sahip 30 hissenin göstergesidir.

Piyasa değeri dışında sektör sınıflandırması vardır ve bu sektörler KAP’ta şöyle belirtilir:

  • Tarım, ormancılık ve balıkçılık
  • Madencilik ve taş ocakçılığı
  • İmalat
  • Elektrik, gaz ve su
  • İnşaat ve bayındırlık
  • Toptan ve perakende ticaret
  • Ulaştırma ve depolama
  • Mali kuruluşlar
  • Eğitim sağlık spor ve eğlence hizmetleri
  • Teknoloji
  • Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler
  • İdari ve destek hizmet faaliyetleri
  • Gayrimenkul faaliyetleri
  • Oteller ve lokantalar
  • Bilgi ve iletişim

Söz konusu sektörler altında yer alan alt sektörlere göre sınıflandırma, yatırımcıların portföylerini risk toleranslarına ve yatırım tercihlerine göre uyarlamalarını kolaylaştırır.

Örneğin gelir ihtiyacı olan muhafazakar yatırımcılar, portföylerini daha iyi fiyat istikrarına sahip olan defansif sektörler aracılığıyla cazip temettüler sunan hisselere sahip sektörlere göre ağırlıklandırabilirler. Risk toleransı yüksek agresif yatırımcılarsa teknoloji, finans ve enerji gibi daha değişken sektörleri tercih edebilir.

Hisse Senedi Fiyatını Etkileyen Faktörler

Borsaya yatırım başlığı altında hisse senedi fiyatları nelerden etkilenir konusuna ayrıca değinelim.

Evet, hisse yatırımı yaparak para kazanmak için bu kıymetlerin fiyatlarının hangi faktörlerle yönlendirildiğini derinlemesine bilmek şarttır.

Fakat ne yazık ki bize bir hisse senedi fiyatının tam olarak ne yönde hareket edeceğini söyleyen net bir denklem yok.

Bununla birlikte, bir hisse senedini yukarı veya aşağı hareket ettiren güçler hakkında bazı net bilgilerin varlığı, tartışılamaz.

Gelin, bu güçleri arz ve talep faktörleri altında aşağıdaki başlıklar altında ele alalım.

Hisse Fiyatlarını Etkileyen Arz Faktörleri

Arzdaki değişimler, hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda hisseler için ne kadar ödeyeceğinizde belirleyicidir.

Hisse Geri Alımı

Şirketler kendi hisselerini yatırımcılardan geri satın alabilir ve buna "hisse geri alımı" denir. Hissedarlara hisse başına piyasa değerini öderler ve daha sonra genellikle hisseleri iptal ederler.

Hisse geri alımı, arzı azaltmanın kasıtlı bir yoludur. Dolaşımdaki toplam hisse sayısını azaltır, bu da hisse fiyatını veya şirketin hisse başına kazancını artırabilir.

Şirketlerin kendilerine yatırım yapmalarına olanak sağlar. Piyasada bulunan hisse senedi sayısının azaltılması, yatırımcıların sahip olduğu hisselerin oranını artırır.

Hisse geri alımının farklı nedenleri olabilir. Mesela bir şirket hisselerinin değerinin düşük olduğuna inandığı ve yatırımcılara daha iyi getiri sağladığı için geri alım başlatabilir.

Yatırımcılar açısından ise hisse geri alımı, işletmenin acil durumlar için yeterli nakde sahip olduğunu ve ekonomik sıkıntı olasılığının düşük olduğunu gösterir.

Hisse Arzı

Öte yandan, hisse ihracı, bir şirketin halka yeni hisseler çıkarması ve piyasadaki hisse sayısını artırmasıdır. Arzdaki artış genellikle hisse fiyatı üzerinde aşağı yönlü bir baskıya neden olur.

Çünkü şirketler çeşitli nedenlerle hisse ihraç etse de asıl neden sermaye artırmaktır. Bir şirket hisse ihraç ettiğinde, sermaye karşılığında şirketin bir kısmını yatırımcılara satar. 

Hisse satışından elde edilen gelirler şirketin operasyonlarını, genişlemesini veya diğer ticari amaçlarını finanse edebilir.

Bir şirketin ihraç ettiği hisselerin sayısı ve bunların satıldığı fiyat, şirketin değerlemesini ve sahiplik yapısını önemli ölçüde etkileyebildiği için pay fiyatlarında belirleyicidir. 

Hisse Satışı Yapan Yatırımcılar

Yatırımcılar hisselerin değer kaybettiğini hissettiklerinde genellikle sermayelerini korumak için hisselerini satarlar. Özellikle de patronların hisse satması, piyasada olumsuz bir duyarlılık yaratarak fiyatları aşağı yönlü etkiler. 

Sonuçta hisse satışı, piyasaya daha fazla hisse ekler. Ancak talep, yeni artan hisse arzıyla eşleşmezse fiyatın daha da düşmesi muhtemeldir.

Hisse Fiyatlarını Etkileyen Talep Faktörleri

Yatırımcılar bir hisseyi ne kadar çok satın almak isterse, o kadar değerli olur. Talep bir hisse senedinin değerini artırabilir ve yatırımcıların satın alma kararları üzerinde oldukça büyük bir etkiye sahiptir.

Hisse senedi dalgalanmalarına veya çılgın rallilere aşina iseniz bunlar yüksek talebin örnekleridir.

Şirket Haberleri

Hisse senedi piyasasını nasıl okuyorsunuz? Haberi okuyarak! Bir şirkette beklenen veya beklenmeyen herhangi bir gelişme yatırımcı duyarlılığını etkiler ve hisse fiyatının değişmesine neden olur.

Yatırımcılar hisse satın almak için çabalarken olumlu haberler hisse fiyatlarını artırabilir. Tersine olumsuz haberler yatırımcıları ters yöne sürükleyerek talebi azaltabilir.

Şirket haberleri dışında herhangi bir sektör veya küresel ekonomik gelişme de talebi etkileyebilir. Öngörülemeyen siyasi olaylar, hükümet değişiklikleri, şirketler arasındaki müzakereler, birleşme ve satın almalar ve hatta doğal afetler, yatırımcıların portföylerini yeniden düşünmelerine neden olabilir.

Ekonomik Faktörler

Ekonomik faktörler de hisse fiyatları için belirleyicidir. Çünkü yatırımcılar her zaman kâr olan çıkarlarını gözetirler.

Yerel ekonomideki herhangi bir değişiklik, hisselere olan talebin artmasına veya düşmesine neden olabilir. Bu, bir şirketin hisse fiyatının her zaman iş performansını yansıtmayabileceği anlamına gelir.

Mesela faiz oranları sürekli yükseliyor ve parasal sıkılaşma politikası uygulanıyorsa, bu piyasalar için iyiye işaret değildir. Benzer şekilde enflasyon oranları tüketici talebini baltalıyor ve şirketler bu durumdan kötü etkileniyorsa, söz konusu ekonomik faktör hisselerde baskı yaratır. 

Sektör Trendleri 

Rakip şirketler aynı piyasa koşullarına tabidir, dolayısıyla hisse senedi fiyatları genellikle birlikte hareket eder. Bunun talep üzerinde geniş kapsamlı etkileri vardır.

Bir endüstri büyüyorsa, o sektördeki hisselere olan talep birdenbire artabilir ve çeşitli şirketlerin hisse fiyatlarının yükselmesine neden olabilir. Mesela yüksek faiz oranları bankaları destekliyorsa, bankacılık endeksindeki şirketlerin birçoğunda yükseliş görülmesi muhtemeldir. 

Kısacası sektör trendleri önemlidir çünkü bir şirketin hisse fiyatı, rakiplerinin performansına bağlı olarak artabilir veya düşebilir.

Piyasa Duyarlılığı 

Bu, yatırımcıların piyasa veya belirli hisseler hakkındaki genel hislerini ifade eder. Piyasadaki pek çok yatırımcı somut gerçekler ve rakamlardan ziyade piyasada duyarlılıktan etkilendiğinden, bunun talep üzerinde etkisi büyüktür. 

Örneğin, bir kazanç raporunun yatırımcıların beklentilerini karşılamaması durumunda hisse fiyatları ve talep düşebilir. 

Genellikle, durgunluk sonrası olduğu gibi, genellikle ekonomik bir patlamaya veya toparlanmaya bağlı olan boğa piyasasında talep daha yüksektir. Yatırımcıların cüzdanlarını borsa güçlü olduğunda ve hisse fiyatları yükseldiğinde açma olasılıkları daha yüksektir.

Ayı piyasasında yatırımcıların güveni daha az olduğundan genellikle yatırımlarını geri çekerler. Sonuç? Talepte ve hisse senedi fiyatlarında düşüş olur! 

Borsaya Giren Herkes Kazanır mı?

Gelelim, borsada yatırım yapmak isteyen istisnasız herkesin cevabını merak ettiği soruya!

Zaten piyasaya girmeyi düşünüyorsanız, olası kazancı ya da kaybı merak etmeniz gayet normal. İşin aslı, alttaki iki sorunun yanıtı konuyu özetler nitelikte:

Yani borsaya giren her yatırımcının kazanması mümkün değildir!

Ancak sonucun kazanç ya da kayıp olmasında en büyük pay, yatırımcının kendisindedir.

Biraz daha açalım!

Borsaya küçük miktarda parayla girip, al-sat yaparak para kazanma peşindeyseniz, hedefinize ulaşamamanız şaşırtıcı olmaz. Çünkü özellikle de küçük miktarda parayla borsaya girmek isteyenler için yatırım ufku, kısa vade olmamalıdır.

Şöyle düşünün!

Az miktarda parayla bir hisse satın aldınız! Portföyünüzdeki hisse günlerce tavan ya da tavana yakın artış gösterse bile kazancınız sınırlı olur.

Evet, kısa vadede küçük miktarlarda para kazanmak mümkündür. Fakat ciddi anlamda para kazanmak için borsaya orta ya da uzun vadede yatırım yapmak, çok daha mantıklıdır.

Büyük yatırımcılarsa kısa vadede risk-getiri oranlarını düzgün ayarlayarak, küçük yatırımcının hayalini kurduğu miktarlarda para kazanabilirler.

O halde önemli olan, yatırımcının kendisine en uygun stratejiyle hareket etmesidir.

Bunun için kendinize basitçe şu tarz sorular sorabilirsiniz:

Bu sorular, detaylandırılıp çoğaltılabilir. Fakat temel çıkış noktalarınız, bu sorular olmalıdır.

Borsanın işleyişini tam olarak kavradıysanız, işlemlerini doğru stratejiyle yönetenlerin kazandığını da anlamışsınız demektir.

Sonuçta hisse senedi, bir işletmenin mülkiyet haklarının bir parçasıdır. Yani hisselerin tamamını satın alan kişi, işletmenin tek sahibi olur. Yüzde 20’sini satın alan kişi, işletmenin varlıklarının yüzde 20’sine ve gelecekteki kârlarının yüzde 20’sini elinde tutma hakkına sahip olur. Ya da yüzde 0,00001'e sahip olması da temelde aynı şeydir.

Bu durum “borsaya giren herkes kazanır mı” konusu için oldukça kritiktir.

Nitekim bir hisseyi satın alan kişi, işletmenin bir kısmını, mülkiyetinin bir kısmı ve gelecekteki üretiminin bir kısmını da satın almış demektir.

Ya da başka bir deyişle hisse satın alan kişi, piyango bileti satın alıyor demek değildir.

Keza şans oyunları, amacı katılımcıların servetini yeniden dağıtmak olan oyunlar olduğundan herkes kazanamamaktadır.

Fakat borsada işler farklı yürür. Uzun vadeli zihniyete sahip hissedarlar, borsaya mevcut serveti yeniden dağıtmak için değil, şirketlerin üreteceği gelecekteki serveti ele geçirmek için girerler.

Bir şirketin devam eden kârı, hissedarları doğrudan zenginleştirir. Peki, her şirket uzun vadede büyüyebilir mi?

Sorunun yanıtı şirkete göre değişir. Çünkü insanlar yatırım yaparken yanılabilir. Ancak bir şirketin hataları diğer şirketler için kâr fırsatları yaratır.

Yani konu hakkında fazla bilgi sahibi olmadan belirli bir şirketteki belirli bir hisseye yatırım yapmak çok riskli olabilir ve başkalarına bizim zararımıza kâr etme fırsatı verebilir.

Ancak bir ülkenin en iyi hisse senetlerinden birine (Dow Jones veya Standard and Poor's gibi bir borsa endeksine) periyodik olarak yatırım yapmak, bazı şirketlerin zararlarının, diğerlerinin zaman içinde olağanüstü kârlarıyla telafi edilmesini sağlar. 

Kısacası borsaya giren herkes, doğru hisseye ya da enstrümana yatırım yapma koşuluyla kazanır.