Bilindiği üzere dünyanın %23’ü İslam dinine bağlıdır. Dinin faiz üzerinde bulunan hassasiyetinden ötürü katılım bankaları ortaya çıkmıştır. Şöyle ki; faiz geliri veya ücreti ödemek istemeyen kişiler için ticaretin ya da ihtiyaçların karşılanmasında bir alternatife ihtiyaç duyuldu. Böylelikle 1963 yılında Mısır’da Mit Ghamr Tasarruf Bankası, bu tür faizsiz işlemlere başlamıştır. Bu bankanın işlem seçeneklerini gören diğer Müslüman ülkeleri de fikir sahibi olarak yayılması sağlanmıştır. Daha da öncesine gidecek olursak, M.Ö. 2000’li yıllarda Babil’de geçerli olan Hammurabi kanunlarına kadar dayandığı görülmüştür. Yine de modern anlamda ilk faizsiz işlemlerin sahibi Mısır bankası kabul edilmektedir. Mit Ghamr Tasarruf Bankası sayesinde faizsiz bankacılığın kapıları açılmıştır.
Ülkemizde de faiz konusunda hassasiyet olduğundan 1985 yılında Bahreynli Al Baraka Bankacılık Grubu tarafından faaliyete geçirilen Albaraka Türk ilk özel faizsiz bankadır. Ülkemizde de bu bankaya olan yüksek tercih sebebiyle tutunmuş ve günümüze kadar işlemlerini sürdürerek gelmiştir. Aynı zamanda katılım bankaları sayısını da artırmıştır. Bugün ülkemizde 6 adet katılım bankası mevcuttur. BDDK’nın açıkladığı verilere göre katılım bankalarının 2013 yılındaki payı %5,5’dir. Giderek artan bu pay ile hızlı ivmeyle yükseliş gösterdiğini anlamak çok zor değildir.
Katılım Bankacılığı Nedir?
Katılım bankaları, faizsiz sistem üzerine kurulmuşlardır. Peki, faiz yoksa bu tür bankalar nereden gelir elde ediyor? Şöyle ki katılım bankalarının işleyiş sistemi, kar ve zarara katılmayı esas alır. Adının katılım olması da bundan kaynaklanmaktadır. Yani verdiği finansman desteklerinde faiz geliri elde etmek yerine, projenin elde ettiği zarara katlanır ya da kara ortak olur. Böylelikle kendi finansmanını da gerçekleştirmiş olur.
Katılım bankaları işletmelere proje, belli bir mal gibi dayanaklar sonucunda finansal destek sağlarlar. Yani ‘şu kadar para istiyorum,’ diyerek kredi alamazsınız. Mutlaka katılacağınız projeyi ya da satın alacağınız mal, hizmet gibi somut bir şeylerle gitmeniz ve onlar üzerinden değerlendirme yaptırmanız gereklidir. Böylelikle katılım bankaları; tasarruf sahiplerinden gelen mevduatları, faizsiz prensipler dahilinde finansman desteği, kar zarar ortaklığı, leasing, mal karşılığı vesaikin alım ve satımı gibi bir çok çeşit ile değerlendirerek, elde edilen gelirin %80’ini tasarruf sahiplerine, %20’sini ise kendi bünyesine alarak çalışmaktadır.
Katılım Bankacılığı Görevleri Nelerdir?
Öncelikle yukarıda yazmış olduklarımdan da anlayacağınız üzere kredi kelimesi katılım bankalarında geçmemektedir. Ayrıca işlemlerin faizsiz bir şekilde yapılması da belli riskleri ortadan kaldırmaktadır. Durum böyle olunca faiz, kur ve açık pozisyon riski taşımamaktadır. Yani bu tür bankalarda faizin işlememesi, herhangi bir kriz dönemlerinde ortaya çıkacak anormal değişimlerden etkilenmeyeceğini gösteriyor. Aynı şekilde toplanan mevduatlar döviz ise kullandırılan mevduatlarda aynı para biriminde olacağı için herhangi bir kur riski de içermez. Tüm bunlara bakıldığında da katılım bankaları bu işleyiş ile sadece faiz konusunda hassas olanları değil tüm müşterileri bünyesinde barındırmaktadır.
Katılım bankalarında başlıca işlemlerin dışında hizmet verdiği birçok seçenek vardır. Bunlar ise firmalara teminat mektubu verme, akreditif işlemlerinin yapılması, çek ve senet uygulamalarının bulunması, döviz alım ve satım işlemleri, para transfer işlemleri, fatura, vergi gibi ödeme hizmetleri şeklindedir. Bakıldığında diğer banka türlerinin sağladığı birçok hizmeti kendi prensiplerine göre müşterilerine sunmaktadırlar. Ayrıca bankada hesabı olan kişiler için ATM, telefon bankacılığı, internet bankacılığı gibi hizmetleri de mümkündür. Her ne kadar ülkemizde sayıca az da olsalar tercihleri yüksek olduğundan, hizmet ağları geniştir.
Katılım Bankacılığı Fonksiyonları Nelerdir?
Katılım bankalarının getirisi kar ya da zararlardır. Yani destek oldukları projenin karlılık ya da zarar sonucuna göre kendileri de gelir elde etmektedirler. Basit bir söylemle bu şekilde işlerler. Fonksiyonlarından biri; faiz hassasiyeti nedeniyle finansal piyasalar içerisine bulunmayan kişileri de sisteme dahil edebilir ve kayıt dışı ekonomiyi azaltabilirler. Böylelikle tasarruf sahibine kazanç sağlama, gelir dağılımında etkin rol alma, reel sektörlerin kaynağını artırma gibi seçenekler ile ekonomik büyüme yönünde de katkılar sunar.
Katılım bankalarının sitemin içerisinde bulunmasının en büyük nedeni faizsiz bankacılık olmasıdır. Bakıldığında da en önemli fonksiyonu budur. Faizsiz işlem yaparak arkasında durduğu projelerin oluşacak sonuçlarından kendilerine düşenleri alırlar. Tabi bu projelere destek vermek için tasarruf sahiplerinin mevduatlarına ihtiyaç vardır. Böylelikle toplanan mevduatlar sayesinde elde ettiği gelirlerin belli kısmını kendine alarak, kalan kısmını da fonu sağlayan müşterisine verir. Sonucunda da sistem işlerlik ve süreklilik kazanır.
-
OPEC
-
KAP
-
Bitcoin
-
Borsa
-
AsgariÜcret
-
Meta
-
SEC
-
FED
-
TCMB
-
M. Şimşek
-
TÜİK
-
ABD
-
BOE
-
RekabetKurumu
-
GoldmanSachs
-
OECD
-
Dolar
-
Altın
-
SOL
-
Paratic TV
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Yav arkadaşım bu ne ya bu ne ben size görev dedim ?