Dünyanın en hızlı arabaları dediğimizde aklınıza ilk olarak süper spor arabalar gelebilir. Yani gelmesi de normal! Ancak büyük ve aile otomobili olarak gördüğümüz Station Wagon araçlar da hayalini kurduğunuz spor araba hissiyatını verebilir desek! Sizler için bir araya getirdiğimiz bu araçların yapılış amacı gezilere ve aileye yönelik olsa da, üreticilerin buradan anlaşılıyor ki genişliğe ihtiyaç duyan şoförleri aynı zamanda güçten mahrum etmemişler. Bana göre bu araçlar umulmadık anlarda asfalt üzerinde savaş uçağına kafa tutan spor arabalar kadar korkutucu olabiliyorlar.
kolayca yatırım yapın
Yanınıza gelse normal karşılayacağınız “güç vagonları” istediğiniz anda adrenalin salgılatan aksiyon filmleri içerisindeymişsiniz gibi hissettirebilir. Tabi, aklınızda halen ne kadar hızlı gidebilirler ki? sorusu daha gitmedi. Bu soru işaretleri biraz sonra vagon araçların özelliklerini açıkladığımızda eminim ki gidecektir. Araçları incelerken göreceksiniz ki kaputun altına yerleştirilen motorların ne denli teknolojik ve güçlü. O zaman hiç vakit kaybetmeden dünyanın en güçlü vagon arabalarını incelemeye geçelim!
İşte Heyecan Dolu En Seri Vagon Arabalar:
1 Mercedes E63 S AMG Wagon
Mercedes E müşterilerinin oldukça sevdiği kısım burasıdır sanırım. 2018 Mercedes E63 AMG “çıldırmak isteyen E sahiplerinin” ortak noktada buluştukları bir arabadır. Mercedes E63 AMG bana göre spor araba sahiplerinin sinirlerini bozacak bir karaktere sahip! Mercedes’in her sınıfta her kesime kucak açan duygusal yapısından dolayı bir sonrasında neler yapabileceğinden kimsenin bir fikri olamıyor. Mercedes edindiğimiz bilgilere göre bu serisini özel sipariş ile üretiyor. Alman üretici bahsettiğimiz gibi sedan veya tek kapı sürücülerinin ne hissettiklerini anlayabilmeleri için vagon araba severleri de mutlu etmeyi becermiş.
E63 S AMG Wagon Ön Görünümü:
Ön kısımdan sedan E63 ile aynı olup, salon araç olduğu arka kısımlara gidildikçe anlaşılıyor. Diğer bir husus; Mercedes AMG yapıştırmasını aldığı andan itibaren bir anda agresifleşebiliyor. Standart E Serisini hiza alırsak, E 63 AMG‘nin ızgara yapısı ve tamponları genişlemeye başlıyor. Nedeni basit! E63 AMG Vagon’da en az bir Icona Vulcano kadar hava alması gerekiyor. Bu aracın gözüme çarpan bir yeri de ızgara ve tampon içlerinde kullandığı parlak siyah objeler resmen “beni kullan” diye bağırıyor.
E63 S AMG Wagon Yan Görünümü:
E 63 AMG Vagonun en çarpıcı yerine gelmiş bulunmaktayız. 5 metrelik boyutuna baktığımızda, 19″ jantları olmasa gerçekten sinsi bir yapısı var derdim. En azından koyulan lastik ölçüleri çok beygirli olması hakkında ufak çıtlatmalar yapıyor! Bu aracın profilinde gücü hakkında bir ayrıntı daha var ve gerçekten biçimi etkileyici. İşte o ayrıntı, çamurluklarına yerleştirilen ” V8 BiTurbo” yazısıdır!
E63 S AMG Wagon Arka Görünümü:
E 63 AMG Vagonun yenileme operasyonunun arka kısımda da farklı bir hava estirdiğini fark etttik. Bu araca özel yapılan stop farları birleştiren krom çıta, aşağıya doğru top speed’in kralları ruhunu yansıtıyor. Krom çerçeveli devasal dört çıkış egzozların sesi ve duruşu muhteşem.
E63 S AMG Wagon İç Mekan Yapısı:
İç mekanında da AMG‘nin hakimiyeti oldukça hissettiriyor. Direksiyon ile başlayan sportif değişim, koltuk ve elektronik aksamlara fazlasıyla yansımış. Gösterge paneli ve dokunmatik ekran yapısı daha gelişmiş ve büyük yapıda görüyoruz. Müthiş ambiyans aydınlatmaların rengi de Burmester ses sistemimin rengi ile uyumlu olmuş.
E63 S AMG Wagon Motor Ünitesi:
E 63 AMG’nin kalbinin attığı kısım işte burası. 5 sürüş modu ile çıkış yapan E63 AMG Vagon, 4Matic 4×4 sisteminin teknolojik içeriği ile sorunsuz kullanımlar sağlıyor. Şasi yapısı normalinden 2 kat daha sağlam yapılan 2018 E63 AMG’nin, E Serisi All Terrain‘in daha alçak ve hızlı modu diyebiliriz. Mercedes firmasıda motor konusunda düşük hacim yüksek güç yolunda ilerleyerek, yeni E63 AMG’ye 4.0 litre hacimli V8‘i uygun görmüş. Tutulması zor olan bu vagon 603 hp güç ve 627 nm tork sağlayabiliyor.
İlginizi Çekebilir :
Peki, AWD destekli vagon Mercedes’in motorunun hünerleri nelerdir? E63 AMG 3.4 saniyede hızlanmasını tamamlayarak Jaguar F-Type 400 R‘dan daha hızlı olduğunu görüyoruz. Sınırlandırılmış top speed olan bu aracın aktarımları, Speedshift MCT 9 ileri vitesli ile sağlanıyor.
2 Dodge Magnum SRT8
Dodge Magnum, 1978 yılında üretime alınan süper vagon bir araçtır. Magnumun ilk serileri arkadan itişli olarak çıkartılmış. Tarihinin en güçlü vagon arabaları arasında gösterilen Magnum SRT8, Chrysler’ın “M” tabanında üretilmiştir.
SRT8 Vagon aslında 300 C Serilerinin uzatılmış halleridir. Suskun bir yapıda gözükse de isimden ve yerleştirilen güçlerin etkisiyle birden hareketli bir yapıda olmasını sağlıyor. Genel olarak baktığımızda büyük seven Amerikan halkının Magnum SRT8 konfor ve hızın birleştirilip onlar için sunulmuş hali oluyor.
Magnum SRT8 Ön Görünümü:
Chrysler‘in LX platformunda imal edilen Magnum SRT8, bizim de ülkemizde de olan ancak Amerika pazarına yapılan kasa yapısında olduğunu görüyoruz. Bizdeki adıyla 300 C Vagon olan Magnum’un ön görünümü tok bir yapıda. Dodge’nin yıllara meydan okuyan tarihini, SRT8’in kalite anlayışından anlayabiliyoruz. Magnum SRT8’in 4 bölmeli ızgarası ve oldukça büyük farları bir aracı daha iri gösteremezdi.
Magnum SRT8 Yan Görünümü:
SRT logosu yan kısmında sadece 20″ büyük lastiklerden belli oluyor. Diğer türlü vagon bir araba altına saklanan Ram Power Vagon‘u kimse farketmiyor. Süspansiyon sisteminde ufak değişimler yapılarak, standart serilere göre biraz daha sert ve alçak yapıda inşa edilmiş.
Magnum SRT8 Arka Görünümü:
Magnum SRT8’e destek amaçlı biraz daha güvenli duruşlar için Brembo‘nun geniş açılı fren sistemi kullanılmış. Yolların “King Kong’u” olarak Magnum SRT8, geniş ve basık arka yapısına sahip. Arka kısma genel olarak baktığımızda, her iki taraftan çıkan egzozları Magnum SRT8’in mat siyahı ile bütünleşse sizce nasıl durur? Cevap veriyorum “Batman geri geldi” zannederdim!
Magnum SRT8 İç Mekan Yapısı:
Amerikan arabalarının en çok motor hacimlerinin esas alındığını biliyoruz. Diğer bir Amerikan olan Jeep Wrangler‘e de baksak bu değişmiyor. Magnum SRT8’in de iç mekan yapısı sade ve gösterişsiz. 300 C modelinde ne gördüyseniz aynıları mevcut.
Aslında ihtiyaç ne ise o yapılmış. Düğmeler büyük olup, orta konsol ve vites etrafı sabit kalıplarda yapılmış. Magnum SRT8’in bir farkını söyleyecek olursak; sadece gösterge panelinin şekli ve renk tonlarının farklı olduğunu söyleriz.
Magnum SRT8 Motor Ünitesi:
Bu grup araçlarının kaputunu kaldırdığınız anda sizi karşılayacak olan, ünite için ayrılan alanın tamamen dolu olduğunu göreceksiniz. 5.7 Hemi’lerin 6.1 Hemi olduğu Magnum SRT8’de Trailhawk’ın kalbi nakledilmiş. Burnout eğlencesini sonuna kadar yaşayacağınız bu makine 425 beygir güç üretiyor. Magnum SRT8 kalkışlarda burnunu kaldırmasa da 5 saniye civarında 0-100 km etabını tamamlıyor. Vagon bir arabada kükreme eşliğinde yolculuk yapmak isteyenlerin tek adresi gibi gözüküyor.
3 Audi RS6 Avant
Audi RS6 Avant insana bir çok noktadan farklı izler bırakıyor. Bazı vagon araçların sabit yapıda duruşunu RS6 Avant’da kesinlikle bulamazsınız. Bir çok testini ve yorumlarını okuduğunuz zaman karşılaşacağınız tek kelime “sınırsız” olur. RS6 Avant’ı kullanmak kuşkusuz Skyside evinin eşsiz pırıltıları altında yıldızları izlemek gibi olacaktır! Audi’nin bu mühendislik harikası, A6 Vagonun standartlarını oldukça uzakta yaşan bir arabadır. RS6 her yeni serisi ile geliştirilen ve opsiyon listelerinde sürekli performansa dayalı seçeneklerin sunulduğu bir vagon araçtır.
Audi RS6 Avant Modeli İncelemesi için Tıklayın.
RS6 Ön Görünümü:
2017 Audi RS6’nın ön kısmından bahsederken daha çok A6 Avant‘dan nasıl ayrıldığından bahsedeceğiz. Yeni far yapısı ve Led far aydınlatmalar dikkat çekiyor. Izgara yapısı A6 ile benzer olup, bal peteği formunda yapılmış. Diğer ayırıcı özelliklerin arasında ekstra geniş eşikler vardır. Tampon rüzgarlığı benzer olsa da RS6‘da daha belirgin. Bir de oldukça belirgin “Quattro” yazısını da unutmayalım!
RS6 Yan Görünümü:
Vagonların yakışıklı hız makinesi RS6, 4979 mm uzunluğu sınıfını belli etsede, 285/30 R21″ lastik ölçüleri RS7‘den daha büyük. Yapısal olarak düz bir çizgide olup, cam etrafında krom yapı hakim. Bir de dikiz aynların renginin difüzörler ile uyumlu olduğunu söylemek istiyorum.
RS6 Arka Görünümü:
Birinci sınıf işçilikle imal edilen RS6, Magnum SRT8‘in aksine vagon dışı bir görüntü sergiliyor. Normalde de A6 Avant serilerinin kaslı bir duruşu vardır. Onun için RS6’ın bu konuda ekstra sunduğu bir şey yok. Fark olarak ne var diye baktığımızda sadece egzoz grubu daha yuvarlak gözüküyor.
RS6 İç Mekan Yapısı:
RS6‘nın incelediğimizde zekice hazırlanmış bir iç mekan yapısı olduğunu görüyoruz. Virtual Cockpit‘in muazzam yapısı ve işlevi gerçekten tartışmaya açık değil! RS6’ya özel spor koltuklar masaj özelliğide sunmaktadır. RS6’nın iç mekanı, “hız yaparken rahat edin” amacı ile dizayn edilmiş. Yönetim butonları komple elinizin altına verilmiş.
RS6 Motor Ünitesi:
Audi‘nin performans ile ilgili nasıl Ar-Ge yaptığını az çok biliyoruz. Alman firmanın hızlanma ve ivmelerdeki üstün değerlerini R8 LMS Ultra modelini ile net bir şekilde görmüştük. Audi RS6’nın kaputunun altında 4.0 litre hacminde V8 TFSI ünite yatmaktadır. Ve bu hızlı çocuk 605 hp güç üretmektedir.
Buna benzer hacimleri Mercedes E63 AMG‘de görmüştük. İşin içine “RS” karıştırıldığı zaman durum; 3.7 saniyede 100 kilometre hıza ve maksimum 315 km/h süratlere sorunsuz ulaşabiliyor. Normalde 250 km ile sınırlandırılmış olsa da, bazı dinamik performans paketleri ile rakam yaklaşık 65 km artış gösteriyor.
4 Porsche Panamera Sport Turismo
Porsche, Panamera’nın yenilenmesi ile başka bir sınıfa da adım atmış oldu. Sport Turismo adınında ki bu araba Panamera’nın vagon tarafını temsil etmektedir. Aslında Porsche “vagon” kelimesini bu araç için kabul etmese de, kasa yapısından dolayı başka bir şey demek yanlış olacaktır! Porsche Panamera Sport Turismo ile egzotik lüks vagon ödülünü rahatlıkla alabilir. 2017 Porsche Panamera‘nın yenilenerek daha lüks ve konforlu yapıda görmüştük. İncelediğimiz araba, standart Panamera’ların uzun dingilli halidir. Yani Station-Wagon!
Panamera Sport Turismo Ön Görünümü:
Sport Turismo‘nun normal Panamera’ya göre ön kısmında farklılık göremiyoruz. Far grubunun dörtlü mercek yapısı da son değişim ürünüdür. Tampon kısmına baktığımızda, yine uç kısma kadar inen kaput ve hava girişleri alt kısımlara verilmiş. Baktığımızda oldukça geniş hava girişleri, Panamera’nın maksimum soğuma ve dengesi için yapılmış. Kısaca Panamera’nın sade, alımlı ve farklı bir ön yapısı olduğunu görüyoruz.
Panamera Sport Turismo Yan Görünümü:
Sport Turismo, yenilenen Panamera’nın öncelikli yeni tasarımından faydalanılmış. Porsche’nin beklenemedik bir anda çıkarttığı yeni kasa modeli fazlasıyla büyük duruyor. Profilinin bıraktığı izlenim; aerodinamik bir yapı taşıyan alçak ve basık bir formda olduğunu görüyoruz.
İlginizi Çekebilir :
Normal Panamera’lara göre aynı dingil mesafesinde olsa da, sonradan eklenen parçalarla ve sunulan bagaj ölçümü ile biraz fark atıyor. 275/40 R20 lastik değeri ile diğer Panamera’lar ile aynı boyutlardadır.
Panamera Sport Turismo Arka Görünümü:
Arka kısımda Sport Turismo’ya yapılan özel bir şey olmadığını görüyoruz. Karartılmış far yapısı aracın komplesini kaplarken, Porsche amblemi aynı yerinde ve el yazısıyla yapılan Panamera yazısı bire bir aynı.
Panamera Sport Turismo İç Mekan Yapısı:
Porsche‘nin son olarak geliştirdiği ve Panamera’nın iç mekanını dijital ortama çeviren yeni özellikler aynı şekilde Sport Turismo’da mevcut. Kokpit yapısında en büyük değişim ekran da olup büyüklüğü tam 12.3″ dir. O kadar güzel bir iç yapısı var ki yönetim kısmının %70‘i dokunmatik ekranlardan yapılıyor. Arka yolcularıda unutmayan Porsche, Sport Turismo’nun ön koltuk kafalıklarında ekranlara yer vermiş. Station-Wagon araçlar içerisinde en ferah ve teknolojik iç yapının Panamera Sport Turismo‘ya ait olduğunu söylemek istiyorum.
Panamera Sport Turismo Motor Ünitesi:
Yolların lüks vagonuna 4.0 litre hacimli 8 silindirli bir PDK ünite yerleştirilmiş. Dikkatinizi çektiyse Mercedes E63 AMG ile Porsche arasında ki kısımda genelde 4.0L V8‘lere görev verilmiş. Açıkcası neden diye merak etmedik değil! Sport Turismo’nun Turbo versiyonu 550 beygir gücü ile 911 RSR’yi kıskandıracak bir kuvvete sahip. Baştan çıkarıcı motor sesiyle beraber Panamera Sport Turismo 3.8 saniyede 100 km hıza çıkıyor. Yok ben 100 km’ye biraz daha hızlı çıkmak istiyorum dersenizde Porsche, Sport Chrono paketi ile bu süreyi 3.6‘ya indirme şansı veriliyor.
5 Jaguar XFR-S Sportbrake
Jaguar, 2007 yılında XF Serilerini tanıtmıştı ve orta lüks araba klasmanında S-Type‘nin yerini almasıyla, Alman rakiplerine büyük gözdağı vermişti. Jaguar XF için Whitley tasarım merkezinde özel bir alan kurularak, X250 kod adıyla Frankfurt Otomobil Fuarı‘nda tanıtılmıştı. XF, yerini aldığı S-Type serilerinden bir takım anlayışları devam ettirmiş olsa da, grafik bakımından Jaguar’ın tamamen yenilenen kalıplarında çıkartıldı. Jaguar, XF için ayrı planlamalar yapmış ve lüksün simgesi olarak giriş seviyesinde bile XF’i tam donanımlı olarak üretmiştir. 2015 yılında Jaguar hızlı vagon alanına dalarak XF altyapısında XFR-S Sportbrake Wagon versiyonunu çıkarttı.
XFR-S Sportbrake Ön Görünümü:
Jaguar’ın XFR Serileri XF‘lerin performans tarafını temsil etmektedir. Bu güç programını versiyonu vagon bir araca uygulaması dünyanın en güçlü vagon araçaları arasında yer almasını sağlamış. XFR-S Wagon ön kısmıyla sportif havasını fazlasıyla yansıtıyor. Izgara kısmından, tampon ve hava girişlerden farkı anlayabiliriz. Bir de Jaguar korku salmak amaçlı ızgarası üstüne “R-S” ibaresi yerleştirmiş.
XFR-S Sportbrake Yan Görünümü:
Sportbrake’in çizgilerine dikkatli baktığımız zaman daha kaba yapılarda yapıldığını fark edeceksiniz. Sonuçta vagon araba da olsa gücü ve hızı temsil ediyor. Jaguar XFR-S Sportbrake’in profiline listemizin en güzel duruşuna sahip arabası demek istiyorum.
En Az Yakan 50 Araba Modelleri için Tıklayın.
Çamurluklarına yapılan hava girişleri ve daha alçak yapıda olması kışkırtıcı! 20″ hafif alaşımlı 6 kollu Varuna jantları ve büyük kırmızı fren kaliperleri oldukça güzel gözüküyor.
XFR-S Sportbrake Arka Görünümü:
Arka kısma baktığımızda da standart bir vagon zannedilemeyecek kadar ekstra işlemler yapıldığını görüyoruz. Far yapısının XFR-S sedan versiyonu ile çok az bir fark oldugunu görmekteyiz. Jaguar gerçeklerini çok iyi yansıtmış! Tampon kısmına baktığımızda ise karbon yapıda difüzörü ve dört çıkış egzoz grubunu görüyoruz. Ön kısımda kullanılan R-S logosu, arkadan seyretmek isteyenler için de koyulmuş.
XFR-S Sportbrake İç Mekan Yapısı:
Sedan meslektaşı ile iç yapıda bir çok ortak yönleri olduğu gözüküyor. Koltukları R-S logolu olup, aracın bir çok noktasında deri kullanılmış. Orta konsolda kullanılan dokunmatik ekran ve yönetim butonları bire bir aynı. Sedandan bir farlı bir şey görmek istiyorsanız bagaj kısmına bakmanız yeterli olacaktır. Nede olsa o bir hızlı vagon!
XFR-S Sportbrake Motor Ünitesi:
Geldik işin en heyecanlı tarafına! Range Rover‘ın da baş vurduğu SuperCharged XFR-S Sportbrake için de göreve getirilmiş. 5.0 litre hacimli ünite 550 beygir güç üretebiliyor. Sizce de korkutucu değil mi? V8‘in kullanıldığı motor ile XFR-S 3.9 saniyede 100 kilometre hıza çıkabiliyor. Son zamanlarda test edilip en hızlı kalkış süresinin kaydedildiği Mercedes cephesine göre oldukça iyi rakamlar veriyor. Jaguar XFR-S Sportbrake’in 680 nm torkun yardımı ile 300 km/h maksimum hız sınırına ulaşabiliyor. Jaguar gerçekten mükemmele yakın iş yapmış!
6 Volkswagen Golf R Sport Wagon
Golf’ün bu serisini belki de hiç duymadınız. VW’nin üstün R teknolojisi altında üretilen bir vagon olan Golf 7-R‘da hızlı geziler için üretilmiş. VW, bu aracı ilk üretim bantlarından indirip, İspanya‘da bulunan bir pistte test için getirilmişti. Orada bulunan bazı otomobil sektöründeki kişiler “Neden bir spor araba gibi çalışan bir vagon yaparsınız?” sorusunu iletmişlerdi. Bende aynı kanıdayım! VW’nin orta sınıfın güç temsilcisi Golf’ün hatchback modeli ile öne çıkmışken, arkasından vagon versiyonu çıkartmasına şaşırmadım diyemeyeceğim. Şimdi kadar yazdığımız arabalar güçlü oldukları kadar pahalı da! İşte bu pahalı ve hızlı vagonların arasına giren Golf R’ın büyüklerine nasıl kafa tuttuğunu biraz sonra anlatacağız.
Golf R Sport Wagon Ön Görünümü:
Golf’ün R Vagon versiyonu ile normal Golf’lerin ön görünümlerinde uçuk farklar yok. Tampon hava girişleri biraz farklı olup, bunu dışında bir de ızgarada R logosunu görüyoruz. Yani VW, hızlı vagonuna biraz sade kostüm giydirmiş. Buda demek oluyor ki her vagon Golf ile kapışmaya girmeyin!
Golf R Sport Wagon Yan Görünümü:
Hani ön görünümde fazla belli etmiyor demiştik ya, profilinde bu bakış açısı biraz kırıldı. Golf R Vagonun 18″ jantları ile alabildiğiniz gibi, büyük seçim uygulayarak 19″ büyüklüğe kadar alabiliyorsunuz. Golf’e yapılan jant yapısı ile dengeli bir görünümün yanında, sportif bir çizgi de oluşturulmuş.
Golf R Sport Wagon Arka Görünümü:
VW’nin vagon serilerini yaparken genelde sedan veya hatchback modellerinin kalıplarında yaptığını biliyoruz. Golf R Sport Wagon‘a baktığımızda, stop farların hafif açı değişimi ile yerleştirildiğini görüyoruz. Bakışlarımızı aşağıya doğru kaydırdığımızda gördüğümüz 4 çıkışlı egzoz grubu dikkatli olunması için bir işaret olarak koyulmuş. Bu araçların ne olduklarını belli etmek istiyorsak, egzozları bu model gibi yapmaları yeterli olacaktır. Sonuçta standart hızlarda giden bir arabaya kim 4 çıkışlı egzoz koyar ki?
Golf R Sport Wagon İç Mekan Yapısı:
Golf R Sport Wagon‘nun biraz farklı olmasını istemelerinden dolayı direk olarak koltuk yapısında değişim uygulamışlar. R logolu spor koltuklar standart modellere göre biraz daha hafif ve yan kısımları saracak şekilde imal edilmiş. Yaptığımız araştırmaya göre de kabin içinde kullanılan malzemeler daha hafif maddelerden yapılmış. Diğer yönden orta konsolda kullanılan renkler ve dijital unsurlar aynı bırakılmış.
Golf R Sport Wagon Motor Ünitesi:
Performans odaklı yapılan bu Golf modelinde 4Motion sistemi standart olarak veriliyor. Gidiş sırasında, geliştirilen 4×4 sistemi sayesinde harika bir zamanlama ile tekerleklere tork dağıtma oranları en iyi olacak şekilde ayarlanıyor. Gelelim Golf R’ın kaputunun altında yatana! Golf’e kendi sınıfının standartlarında olan 2.0 TSI ünite koyulmuş. Ford Focus RS‘de de olduğu gibi güçlü bir 2.0 litre yerleştirilmiş.
Golf R Spor Wagon 280 beygirlik motoru ile 4.8 saniyede 0-100 km hızlanmasını tamamlıyor. Çıkartılan bu değerlerle Dodge Magnumun SRT8‘den daha hızlı kalkış yaptığı anlaşılıyor. 380 nm tork üreten ünite sayesinde de sınırlandırılmış 250 km/h maksimum hız limitlerine ulaşıyor. Tam olarak bilemiyorum ama limit artırma konusunu servisler ile görüşüp açtırabiliyorsunuz.
7 Volvo V60 Polestar
Volvo gündelik kullanımlar için bir otomobil yaparken, kimse böyle çılgın bir vagonu beklemiyordu. V60 Polestar, İsveç tankının güç vagon kısmını almış. Volvo V60 Polestar için ince bir işçilik ürünü olduğunu şimdiden demek istiyorum. Volvo bu tip araçlarını motor sporlarında yapmış olduğu başarılar sonucunda geliştirilip müşterilerine sunmaktadır.
Volvo’nun arazi vagonu V90 Cross Counrty‘e baktığımız da hangi yollar için yapılmış olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Volvo V60’ın durumu biraz daha farklı! Araziye tam uyumlu olmasa da asfalt yollarda oldukça hızlı gidebileceğiniz bir vagon olarak düşünmeliyiz. Çünkü çıkış amacı sınıfının en hızlı vagonu olabilmek!
V60 Polestar Ön Görünümü:
S60 serilerinin değişimi ile birlikte Polestar’da yeni yüzüne kavuşmuş. V60’ın ön görünümde nasıl Polestar’a dönüştüğüne baktığımızda; şık tasarıma sahip tamponu göze çarpıyor. Yenilenen far grubunun Led aydınlatma ile sunumu güzel olup, tampona getirilen ek parçaya verilen şeklin tesadüf olmadığını düşünüyorum. V60 Polestar’ın hava girişleri ve difüzör yapısı, spor arabalardan alışık olduğumuz tarzda yapılmış. Polestar güzel! Polestar tehlikeli!
V60 Polestar Yan Görünümü:
Volvo‘nun kendi içerisinde oluşturduğu performans bölümü Polestar, mühendisleri ve grafikerleri sanırım en iyilerden seçilmiş. Yük ve eşya taşımak için üretilen bir otomobili, otobanların en keskin virajlarını en hızlı şekilde dönebilen vagonlarından birine dönüştürmek, bence kolay bir iş değil. V60 Vagonun profilinin bence en can alıcı kısmı öne doğru eğik duran burun yapısıdır. Rakiplerine yan bakışlarıyla da her şeyi anlatabilir! Volvo’nun 20″ büyüklüğündeki lastikleride oldukça havalı ve dolgun bir görünüm vermiş.
V60 Polestar Arka Görünümü:
Volvo’nun asla vazgeçmediği yukarı doğru kavisli arka stop tasarımları yine harika durmuş. Büyük arka camı ve bagaja verilen çukurluk, bir çok vagon tarzından daha güzel. Ön kısımdan gelen motor güçlerinin ve muhteşem ses şölenlerinin çıkışı için çift egzoz uygun görülmüş.
V60 Polestar İç Mekan Yapısı:
V60’ın amaca uygun olması için Polestar’a farklı koltuklar yerleştirilmiş. Polestar‘ın kendi logosunun olduğu koltuklar alcantra-deri yapıda imal edilmiş. Böyle bir iç mekanı standart V60‘ın üst donanımları ile de alabiliyorsunuz.
V60 Polestar Motor Ünitesi:
Yeni V60 Polestar‘da eskiden kullanılan 3.0L 6 silindir yerine, aynı hacimli 4 silindirli Drive-E ünite kullanılmış. Ama yine de T6 ismi bırakılmış. Normalde V60 T6’nın 302 beygir güçleri üzerinde geliştirme yapılmış. Daha büyük turbocharged, daha hızlı motor zamanlaması ve emişlerde geniş bir revizyona gidilmiş. Yapılan ekstra güç artırımı çalışmalarından sonra 362 beygirlik güç elde ediliyor. Eski versiyonuna göre 100 kg daha hafif olan V60 Polestar, 4.5 saniyede 100 km hıza çıkabiliyor.
Benim düşüncem Golf R Vagon‘un 280 hp’lik motoruna göre Volvo’nun daha hızlanması gerekmiyor mu? Aradaki 82 hp’lik farkla Golf sadece 0.3 sn geride kalmış oluyor. Aslında iyi tarafından baktığımızda 100 kilometre performansları en iyi araba modellerinden daha iyi sonuçlar verebiliyor.
8 Mercedes CLS 63 S AMG Shooting Brake
Mercedes‘in vagon araçlarındaki ikinci güç temsilcisi de, Gran Coupe duayeni, CLS Serisinin en güçlüsü 63 S AMG dir. CLS 62 S AMG ile yine karşımıza Alman zekasının bir örneği daha çıkıyor. CLS’nin yenilenmesi ile daha akıcı ve stil sahibi olmasını sağlanmış. Normalde zaten yayvan bir yapıda duran CLS’nin Shooting Brake ile biraz daha genişlemiş gibi gözüküyor. Gerçekten Mercedes ve Audi firmaları bu işi çok iyi yapıyor. E63’de yakaladığımız saldırganlığı eksiksiz CLS 63 S AMG modelinde de görüyoruz.
CLS 63 S AMG Ön Görünümü:
Buraya kadar 8 adet farklı model incelemiş olsakta, en erkeksi görünüm sahibi CLS diyorum. AMG‘nin tasarım dilinin konuştuğu, krom ikiz kanatlı radyatörü ve eşsiz tampon yapısı işçilik kalitesini anlatıyor. CLS 63 S AMG, bende Ferrari GTC4 Lusso hissiyatı yarattı. Farlara ve tampona yapılan Led aydınlatmalar belirleyici olmuş.
CLS 63 S AMG Yan Görünümü:
Sedan modelinde zaten büyük olan yapısına ek olarak vagon ilavesi yapılması CLS’yi minübüs boyutlarına getirmiş. CLS’nin A sütundan D stüna arasında camların oldukça ustalık gerektiren bir açıda yapıldığını görüyoruz. Profilden baktığımızda büyük ve kambur yapısını 19″ AMG jantlar ile tamamlanmış.
CLS 63 S AMG Arka Görünümü:
CLS‘nin sedan versiyonda da olan yuvarlak hatlar Shooting Break için de değişmemiş. Büyük tasarlanan yaprak stop farları, büyük arka kısmı anca tamamlamış gibi gözüküyor. Böyle bir yapıdaki arabanın biraz sonra vereceğimiz performansı sizleri şaşırtacağına eminim!
CLS 63 S AMG Motor Ünitesi:
Yine geldik en sevdiğimiz kısma! Mercedes‘in, rakamları bile telafuz edildiğinde heyecanlanmamıza neden olan motorlarından biri CLS 63 S için göreve çağrılmış. 5.5 litre hacimli Biturbo V8, 585 beygir güç sağlıyor. Bu motor Zetros 6X6 bile uçurabilir. Performansına geçersek; 4Matic sisteminin standart olarak sunulduğu CLS Shooting Brake 3.7 saniye hızlanma değeri çıkartıyor. Eyer ki hıza meraklı bir aileyseniz bu vagon tam size göre. 250 km/h maksimum hız değeri verilsede ufak yazılımlarla 300 km/h görmek pekte uzak olmayacaktır.
9 BMW M550i Touring
Dünyada, performans motorların atası olarak görülen Alman firma BMW, en son tanıtımını yaptığı 5 Serisine özel güçlü bir vagon modeli çıkarttı. Geçenlerde yaptığımız haberde dünyanın en güçlü dizeli olarak BMW M550d gösterilmişti. Kasa değişiminden sonra daha soft bir havaya bürünen 5 Serisinin, önceki versiyonunu göre daha durgun ve ağır yapıda görüyoruz. Far yapısı eskiye göre Led farların yapısından, ışık teknolojisine kadar farklı noktalarda iyileştirilmeye gidilmiş.
M550i Touring Ön Görünümü:
BMW firmasında da “M” ibaresi işin içine girdiğinde tüm olay başka bir yöne kayıyor. Gelen M dizayn ile karoser yapısı ve performans değerleri direk değişiyor. BMW M550i Vagonun değişen hava girişleri, parlak siyah parçalar ve biraz daha genişleyen böbrek ızgarası ile zaten hızlı olduğu gözüküyor.
M550i Touring Yan Görünümü:
En düzgün profile sahip vagonların başında M550i Touring geliyor demek yanlış olmaz. Ön kısımdan arkaya kadar olan kısımda göze kötü gelen bir noktası olmadığını görüyorum. Biraz önce Mercedes ve Audi bu işi çok iyi biliyor desemde BMW‘de bir o kadar pürüzsüz araçlar imal ediyor. BMW M550i Touring’de 19″ lastik ebadı düşünülmüş. Buna bağlı olarak araç otomatik olarak yere yakın, alçaltılmış hissiyatı veriyor.
M550i Touring Arka Görünümü:
Yeni BMW 5 Serisinin yeni stop farları değiştirilmeden vagona aktarılmış. BMW M550i‘yi gördükten sonra vagon arabalara olan tutkum iyice arttı! Bir önceki 5 Touring serisinin 4 çıkışlı egzoz uçları değiştirilerek, güzel bir difüzör üstüne çift çıkışlı olarak ayarlanmış. BMW M550i Touring her açıdan bizden tam not almayı başardı.
M550i Touring İç Mekan Yapısı:
BMW iç mekanda tek tip olayına geçti diyebiliriz. 5 Serilerinin kokpit yapısının tamamen değişip, 3 Serisi modelleri dahil tüm SUV‘larda hemen hemen aynı grafik uygulanıyor. Parlak malzemelerin çok kullanıldığı iç mekanda geniş dokunmatik ekran yer alıyor. Hayalet gösterge paneline devam edilirken, aracın elektronik özellikleri bir üste çıkartılmış. Kısaca, M550i Torung’in de derli toplu ve kullanımı kolay bir hale geldiğini görüyoruz.
M550i Touring Motor Ünitesi:
BMW M Performans motorlarını daha ileri bir teknoloji ile harmanlayarak, ortaya XDrive‘a yansıtılan en güçlü üniteler çıkmış oluyor. 4395 cc hacmine sahip motor ünitesi 462 hp güç ortaya çıkartıyor. G30 kasa vagonların en güçlüsü olduğu gibi, M5 Serisine de kafa tutabiliyor. 650 nm torkun açığa çıkmasıyla M550i Vagon, 4 saniyede 100 km hızlanma ve 250 km/h sınırlandırılmış top speed değeri yakalıyor. 1800 kilogramlık kütlesiyle bence başarılı değerler çıkartıyor. Özetle BMW yine harika!
10 Audi RS4 Avant
Audi‘nin A4 Serilerini bir çok kişinin tutkunu olduğu bir otomobildir ve dünyada da oldukça tutulan bir modeldir. 1994 yılında RS2 ile başlayan öldürücü darbeler, son olarak A4 Serilerinin RS rozetinini taklaması ile devam etmiştir. Özellikle 2000 yılında RS4 versiyonun oldukça başarılı olduğunu söylemek istiyorum. Aslında o yıllarda RS4’lerin meraklı kişilerin hızlı keşifleri, bu süper vagonun fazlasıyla ünlü olamasını sağlamıştır.
RS4 Avant Ön Görünümü:
Audi A4’de yapılan kapsamlı değişimlerden sonra RS4’de ufakta olsa nasiplenmiştir. Ve RS4 2017 haliyle başarılı grafikler sergilemektedir. Güncel modelinden devam edecek olursak; incelemesini yaptığımız A4 Allroad Quattro modelinden farklı olarak bir şey yok desek yerinde olur. Tabi Allroad Quattro, yapı itibariyle araziye daha yatkın! Audi diğer serilerinde uyguladığı geniş ve krom kaplı ızgara, RS4’ler de daha farklı difüzör ve alt rüzgarlıklar RS4’dün ayırt edici kısımları olmuş.
RS4 Avant Yan Görünümü:
Profil yapısı olarak takım arkadaşı RS6 ile oldukça benzer tarafları var. Hızlı ve güçlü karakter yapısının yanında, duruş itibariylede bir birlerini çağrıştıran kısımları olduğunu görüyoruz. Düz bir vagon çizgisinde yapılan RS4 Avant, 20″ çok kollu jantları ile havalı yapısı ortaya çıkmış.
RS4 Avant Arka Görünümü:
Audi ve benzeri firmaların vagon araçları gördüğümüz gibi sedanlarına yakın biçimde imal ediliyor. RS4’ün stop farları son makyajdan sonra değişmiş ve A4-S4 Serilerini andırmaktadır. Audi RS4’ün ön tampon ile başlayan açık tonlu malzeme uygulaması, dikiz aynalardan devam ederek arka tampona kadar geldiğini görüyoruz. Gömülü elips şeklindeki egzozlar RS4’ün patlamaya hazır bir makine gibi gösteriyor.
RS4 Avant İç Mekan Yapısı:
Audi, serilerinin performans versiyonlarını yaparken özellikle iç yapıda ve motorda oynamaları daha çok seviyor. İç yapısı A4 Serileri ile benzer yanı olsa da, RS koltuklar ve kapı malzemelerine koyulan nubuk malzemeler ile ayrılıyor. Değişmeyen bir şey varsa, iç mekandaki ambiyans RS4 modelinde de çekici durduğudur. Şu diyebiliriz ki süspansiyon sistemi tabi ki hıza yönelik olsa da, kokpit de yine yüksek hızlarda en iyi sürüş tepkilerini alabilmek adına yapılmıştır.
RS4 Avant Motor Ünitesi:
BMW M3 ilerle sürekli sürtüşme halinde olan RS4 Serileri, bu serilerinde farklı motor uygulasada sağlıklı bilgi açısından bir önceki neslinden gelen motorundan bahsedeceğim. 4.2 litre hacme sahip motor ünitesi 450 hp güç üretmektedir.
Qauttro’nun standart olduğu RS4, 430 nm tork ile 4.7 saniyede 100 km hızlanmasını tamamlamaktadır. Maksimum hızını merak edenlere yine üzgün olarak 250 km/h sınırlandırıldığını söylemek zorundayım. RS6’ya göre daha hafif kiloya sahip RS4’ün V8 silindirler ile hayalleri süsleyen arabalar içerisinde yer aldığını söylemek istiyorum!
11 Opel Insignia OPC Wagon
Listemizin gizli silahının Opel Insignia OPC Wagon olduğunu söylemekte hiç bir sakınca görmüyorum. Opel’in 2008 yılında tanıtımını yaptığı ve Vectra modellerinin yerini alan Insignia, orta büyüklükte aile otomobili olarak piyasaya sürülmüştür. Insignia, ilk çıkışı ile beraber arkasında teknolojik özellikler ve markasının en farklı tasarımlarını sergilemiştir. Opel, Insignia adına öyle bir seriye imzasını attı ki Insignia dahil bir çok modeli hız makinelerine dönüştürdü. O projesinin adı “OPC” di! Opel, Insignia’nın wagon versiyonuna OPC kalbini naklederek, sınıfının en hızlı station-wagon arabalarından biri haline gelmiştir.
Insignia OPC Wagon Ön Görünümü:
Sistem, OPC‘ye doğru gittiğinde “farklı olmalıyım” fikirleri ortaya çıkmaktadır. Ön tasarımı yuvarlak hatlara sahip olan Insignia’nın fark grubu sedan versiyonları ile aynı olup, tampon kısmında biraz ayrılmaktadır. Izgarası küçük gibi gözüksede kullanılan krom malzemelerin fazlalığından öyle gözükmektedir. Güçlü wagon temsilcisinin tamponların yapılan dik alüminyum parça ayrıntıları ayırt etmeyi kolaylaştırıyor.
Insignia OPC Wagon Yan Görünümü:
Insignia’nın profili hakkında hemen şunu demek istiyorum; Wagon bir araba olarak gayet çekici grafiklere sahip ve ön kapıların alt kısımla bağlandığı detay oldukça hoşuma gitmektedir. Boyut olarak büyük olan Insignia OPC Wagon, 18″ 5 kollu farklı tasarıma sahip jant grubu ile sportif hava estiriyor.
Insignia OPC Wagon Arka Görünümü:
OPC Wagon ile sedan arasında bir bağ bulamadık. Opel’in Wagonu tamamen kendine özgü bir tasarıma sahip. Sizlerin dikkatli olması adına ufak bir tüyo vermem gerekirse; sağ stop farın altındaki OPC yazısını dikkate almanızı tavsiye ediyorum! Insignia Wagonun arka kısmında bolca krom detay kullanılmış ve özellikle kromun geniş ağızlı çift çıkışlı egzozların çevresinde kullanılması, premium bir hava katmış.
Insignia OPC Wagon İç Mekan Yapısı:
İç mekan yapısında OPC‘ye özel fazla bir detay göremiyorum. Koltuk yapılarına ve kullanıcı yorumlarına baktığımızda zaten konfor odaklı yapıldığını biliyoruz. Vites kolu, pas pas ve dokunmatik ekranında yazan OPC yazısından başka farklı görebileceğimiz bir şey yok.
Insignia OPC Wagon Motor Ünitesi:
Hızlı vagonlar listemize girdiğine göre süper bir motor ile karşılaşacağınızı da biliyorsunuzdur! Opel Insignia OPC Wagon‘da 2.8 litre hacimli Turbo Ecotec bir ünite kullanılmış. V6 silindir düzenine sahip bu motor tam 325 beygir güç üretmektedir. Dört tekerleğe verilen çekiş sistemi AWD ile 6 saniyede 100 kilometre hıza çıkabilmektedir. Insignia Turbo Ecotec ile ürettiği 435 nm tork ile 270 km/h son sürate çıkabiliyor. Şekil ortada, Insignia OPC Wagon Alman günücü benimsemiş ve milyon TL’yi bulan rakip fiyatlarının yanında 1 sn farkla bulunabiliyor.
12 Cadillac CTS-V Premium Sport Wagon
Cadillac CTS-V Premium Sport WagonAmerika’nın lüks araba yüzü Cadillac‘ı en son Escala modeli ile görmüştük. CTS serilerinin birinci nesilleri 2002 yılında çıkış yapmıştır. Gördüğümüz zaman bir çok rakiplerinden lüks olan CTS, orta sınıfın temsilcisi olarak üretildi. Baktığımızda her ne kadar orta sınıf desekte, bana göre S600 Guard kadar bir üst segmenti temsil edebilecek kapasiteye sahiptir. GM’nin Sigma platformunu kullanan CTS,Sport Wagon versiyonu ile listemizin hızlı vagon araçları arasında yerini aldı.
CTS-V Sport Wagon Ön Görünümü:
Son zamanlarda Cadillac modellerinin ön yüz tasarımları gizemli ve keskin çizgiler ile yapıldığını görmüştük. CTS Serileride aynı şekilde, özellikle far tasarımlarında dik ve kare form kullanıyor. CTS-V Wagon’un kaput büyüklüğü ve ızgarasının bölmeli geniş duruşu gerçekten muazzam! Bu anlattıklarımız sedan versiyon ile aynı.
CTS-V Sport Wagon Yan Görünümü:
CTS-V’nin yan kısımda ilk dikkatimizi çeken, spor arabalar gibi alçak yapıda olması. 5 metrelik boyutunun devasal görüntüsü, 19″ jantlar ile karşı konulmaz bir güzelliğe bürünmüş. Yan kısım grafikleri de gördüğümüz gibi keskin hatlardan oluşuyor.
CTS-V Sport Wagon Arka Görünümü:
CTS-V’nin de far yapıları Volvo ile oldukça benzer. CTS-V arkadan bakıldığında oldukça iri ve geniş duruyor. Stop far grubu uzatılmış huni şeklinde olup aracın tavanına kadar uzanıyor. Cadillac tasarımcılarını tebrik ediyor ve kullandıkları parçaların yerleşimini çok iyi yaptıklarını söylemek istiyorum.
CTS-V Sport Wagon İç Mekan Yapısı:
İç yapısı biraz önce yorumladığımız Insignia OPC Wagon‘a oldukça benzediğini görüyorum. Ancak CTS-V’nin orta konsolda bulunan büyük ekranın çıkış şekli fazlasıyla havalı! Birinci sınıf malzemelerin yapılması bir yana , konsolun her iki tarafına verilmiş klima kontrol ekranları oldukça estetik duruyor.
CTS-V Sport Wagon Motor Ünitesi:
Amerikan arabaları dediğimiz zaman kesinlikle olması gerekenlerin içerisinde büyük hacimli motor vardır. Cadillac normal de CTS serilerinde kullandığı 3.6L‘lik motor yerine CTS-V’ye 6.2 litrelik aşırı güçlü bir ünite yerleştirmiş. V8 ünite, 556 beygir güç ve 551 nm tork değeri ile dünyanın en büyük hacimli motora sahip arabaları arasına girebiliyor.
CTS-V’nin motor ünitesi neler yapabilir? Hemen söylüyoruz! CTS-V Wagon 3.9 saniyede 100 kilometre hıza çıkabiliyor ve gösterge panelinizde 305 rakamını görene kadar gidebiliyorsunuz. Bu wagon gerçekten dehşet! CTS-V aktarımlarını 6 ileri otomatik şanzıman ile yapmaktadır. Kısaca CTS-V’nin Brembo frenleri bile sizi zor durdurabilir!
İlginizi Çekebilir :
Evet, sizlere 12 adet dünyanın en seri vagon araçlarını sunduk. Bir birinden güçlü süper vagonların her şekilde spor arabalar ile kafa tutabileceğini en başta anlamış olduk. Genellikle sedan modellerin vagon tercihlerinde doğan bu araçların heyecanlandırıcı özelliklere sahip olduklarını hepimiz görmüş olduk. Daha çok listeyi Mercedes ve Audi kaplamış olsa da, bence Volvo olsun, VW Golf R olsun listenin şaşırtıcı araçları oldu.
Şöyle hayal etsek; bu araçlar arasında seçim yapılması istense, birini seçmek zorundayız ama hangisini? Benim seçimim ne olur diye sorarsanız ben RS4-RS6 kardeşlerden yana kullanırdım. Çünkü motor performansları süper olmasının dışında, vagon bir arabaya göre daha spor ve aşık olunacak bir çok noktası vardır. Peki sizler için bir araya getirdiğimiz dünyanın en güçlü vagon arabaları arasından hangisini tercih ederdiniz?