İngiltere’de enerji kriziyle mücadele kapsamında her detay düşünülüyor. Şimdi de İngiltere’deki okullara yemek servisi yapan şirketler, maliyetlerin artmasından dolayı çocuklara verilen öğle yemeği porsiyonlarının küçüleceği ve yemeklerin daha düşük kaliteli olacağı konusunda uyardılar.
Sıcak Sınıf mı? Sıcak Yemek mi?
Gıda yardım kuruluşları, artan gıda ve enerji maliyetlerinin birçok sektörü etkilediği gibi yemek dağıtan şirketler için de işleri zorlaştırdığını belirtiyor. İngiltere’nin okullarda sınıfları veya yemekleri ısıtmak arasında seçimler yapmak zorunda kaldığı aktarılıyor.
Enerji fiyatları, Rusya-Ukrayna savaşından itibaren istikrarlı bir şekilde yükselmeye devam ediyor. İngiltere’nin enerji düzenleyicisi Ofgem, geçtiğimiz ay faturalardaki üst sınırın yüzde 80 artacağını bildirmişti. Artık İngiltere’deki okullar ve hastaneler için de maliyetlerin artması bekleniyor.
Enerji sorunları, işgücü maliyetleri, tedarik zincirindeki aksaklıklar ve pandemi sürecinden kaynaklı sorunlardan dolayı zaten oldukça zarar görmüş okul bütçeleri, yemek şirketleri üzerindeki baskıyı artırıyor.
İngiltere hükümeti, dört ila yedi yaş arasındaki devlet okullarında okuyan öğrencilerin ve düşük gelirli ailelerin çocukları için ücretsiz okul yemeği sunuyor. Söz konusu ödenekler yetersiz kaldığında ekstraları karşılamak için okullar devreye giriyor. Enerji kriziyle ve diğer sorunlarla baş edemeyen okullar da yemeklerde ve diğer konularda kesintiler yapabilir.
Rob Percival, okulların sadece yemeklerle ilgili sorumluluğunun olmadığını, aynı zamanda sınıfları sıcak tutmak zorunda olduğunu belirtti.
Kış Mevsimi Çocukları da Etkileyecek
Percival, birçok okulun yemek seçeneklerini azalttığını, daha düşük kaliteli porsiyonlara geçtiğini ifade etti. Yemek şirketlerinin yemekleri ısıtmak için fırın kullanmak yerine daha ucuz olan yöntemlere geçtiğini bildirdi. Ayrıca kışın çocuklar için sıcak yemeklerden uzaklaşılabileceğini belirtti.
Çalkantılı Zamanlar
İngiltere ve Galler’de yaklaşık 650 okula hizmet veren bir yemek şirketi olan Dolce, “Önümüzde çalkantılı zamanlar olacağına şüphe yok.” dedi.
Yemek şirketleri ve hayır kurumları, Ağustos ayında 40 yılın en yüksek enflasyon seviyesine dikkat çekiyor.
Porsiyonlar Azalıyor
Bazı yemek şirketleri, yemeklerde kesintiler yapmaya başladı. Bidfood’un sahibi, okulların yemek miktarlarını azaltmak veya daha düşük kaliteli yemekler sunmak arasında seçim yapmak zorunda olduğunu dile getirdi.
Bir ankete göre yemek şirketlerinin dörtte üçünden fazlası menülerdeki seçenekleri azaltmak zorunda kaldığını söylüyor. Yarısından fazlası ise yeni eğitim yılında gıda kalitesinin kötüleşeceğini bildiriyor.
Şirketlerin yüzde 47’si fiyatların bu şekilde devam etmesi durumunda yasal gıda standardını karşılayamayacaklarından endişe duyduğunu vurguladı.
Bazı şirket sahipleri ise yemek çeşitlerinin dörtten üçe veya üçten ikiye düşürülmesini öneriyor. Birçok okul artan fiyatlardan dolayı et yemekleri yerine daha ucuz olan vejetaryen seçenekleri sunmaya başladı.
İngiltere’de bir diyetiysen olan Lucy Upton, gıdaların standartlara uygun şekilde sağlanmaması durumunda çocuklarda demir, lif ve C vitamini gibi eksikliklerin görülebileceği konusunda uyardı.
Çocuklarının yemek alışkanlıklarının, yemek kalitelerinin ve çeşitlerin yıl sonu sınavlarında ve genel eğitim performanslarında etkili olduğu ileri sürülüyor. Yemekle ilgili sorunların, görünenden daha büyük etkilerinin olacağı konusunda uyarılar yapılıyor.
Ücretsiz Yemek Çağrısı
Okullar ve yemek şirketleri, ücretsiz okul yemekleri için hükümete çağrıda bulunuyor. LACA Ulusal Başkanı Jacquie Blake, verdiği demeçte bir çocuk için öğle yemeğinin günün tek sıcak yemeği olabileceğini ifade etti.
Yaşam maliyetlerinin artmasından dolayı, ücretsiz okul yemeklerinin daha kapsamlı hale getirilmesinin her zamankinden daha önemli olduğunu vurguladı.
Isıtma Konusunda İngiltere’den İlginç Çözüm Önerisi
1983-1997 yılları arasında Muhafazakar Parti Parlamentosu Üyesi olarak görev yapmış Edwina Currie, bir televizyon programında yaptığı önerilerle oldukça dikkat çekmişti.
Eski politikacı, faturalardaki yüzde 80’lik zammı işaret ederek vatandaşlara ısınmaları için kalorifer peteklerinin arkasına alüminyum folyo koyup kombiyi kapatmalarını önerdi.
Winfried Kretschmann ise Almanya için benzer trajikomik bir tavsiyede bulunarak “duş almayın” demişti.