Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Avusturya merkezli APA haber ajansına röportaj verdi. Özellikle dış politikada Türkiye’nin yürüyeceği yol hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
kolayca yatırım yapın
Son dönemde dış politikada normalleşme sürecine girilirken hem Batı hem de Doğu ile kurulan diyalogda ılımlı tutum izleniyor. 2023 yılındaki seçimlere hazırlanan Türkiye’nin seçimden sonraki süreçte tutumunun değişip değişmeyeceği ise merak konusu.
Soru işareti yaratan konu hakkında İletişim Başkanı Altun, APA’ya verdiği demeçte, Türkiye’nin seçim sonrasında da çıkarlarını koruyan dış politikasını yürüteceği mesajını verdi. Altun’un ifadesi şöyle:
“Türkiye, 2023 seçimlerinin sonrasında da Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde, kendi çıkarlarını merkeze alan dış politikasını ve yükselen profilini muhafaza edecektir.”
“Tahıl Anlaşması Bizi Daha Kapsamlı Girişimler için Cesaretlendiriyor”
Altun, konuşmasında İstanbul’da nihayete eren tahıl görüşmelerine değindi.
Türkiye’nin arabuluculuk yaptığı tahıl koridoru anlaşması sayesinde dünya çapında bir gıda krizinin engellendiğini ifade etti.
İletişim Başkanı, “Kurulan mekanizma şimdiye kadar sorunsuz çalıştı. Bu bizi daha kapsamlı girişimlerde bulunma konusunda cesaretlendiriyor” dedi.
Altun, AB Üyeliğine Kapı Araladı: “Müzakerelerin Yeniden İvme Kazanması Şaşırtıcı Olmaz”
Ukrayna işgalinin ardın Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile kurduğu kontak, AB üyelik müzakerelerini tekrar gündeme getirdi. Türkiye’nin AB üyeliği için tekrar girişimde bulunup bulunmayacağı ile ilgili Altun, söz konusu üyeliğin Türkiye açısından stratejik bir hedef olduğunu söyledi.
Türkiye’nin AB üyesi olması durumun karşılıklı çıkarların sağlanacağını, AB’nin de Türkiye’nin üyeliğinden elde edeceği faydaların olduğunu paylaştı.
Altun’un konuşması şöyle: “Esasen AB, uluslararası arenada etkin bir rol oynamak istiyorsa Türkiye’yi üyeliğe kabul etmek durumundadır. Her şeye rağmen dünyanın gittiği istikamet, Türkiye ve AB’yi birbirine yaklaştırıyor. Bu gidişle müzakerelerin yeniden ivme kazanması şaşırtıcı olmayacaktır.”
“Bazı NATO Müttefikleri de Dahil Savaşın Uzamasını İsteyenler Var”
Altun, Türkiye’nin doğusunda yer alan ülkelerdeki ayaklanmalar hakkında açıklama yaptı. Suriye ve Irak’ta yaşanan iç karışıklıkların Türkiye’nin yanı sıra tüm bölgeye ciddi bir mali zarar yarattığını belirterek, benzer bir durumun Karadeniz’de yaşanmasını istemediklerini açıkladı.
Karadeniz’deki komşulara işaret ederek, Ukrayna ve Rusya arasında diplomatik ve barışçıl bir çözüm bulmak için çalışmaya hazır oldukları mesajını verdi. Ateşkesin ne şekilde sağlanacağı ile ilgili şöyle yorum yaptı:
“Maalesef Ukrayna’daki savaşı mümkün olduğunca uzatmanın kendi çıkarlarına hizmet edeceğine inanan bazı aktörler var. Bunların arasında bazı NATO müttefiklerimiz de bulunuyor. Biz bu devletlerin kendi jeopolitik hedeflerine ulaşmalarının bedelini Ukrayna halkına ödetme fikrine karşı çıkıyoruz. Türkiye, Ukrayna’nın bağımsızlık ve egemenliğinin tartışmaya açılmasının bölgenin ve dünyanın zararına olacağına inanıyor.”
Çavuşoğlu da NATO’yu İşaret Ederek Batı’yı Suçlamıştı
Konu ile ilgili benzer bir açıklama geçtiğimiz hafta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan gelmişti. Çavuşoğlu, Batı’da Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesini isteyen ülkelerin olduğunu, bu ülkeler arasında NATO üyesi ülkelerin de bulunduğunu söyleyerek;
“Tahıl anlaşmasını sabote etmek isteyenler de vardı. ABD değil ama onu söyleyeyim. ABD’nin katkısı şöyle oldu. Rusya gübresinin de ihracat engelinin kaldırılması, limanlara ulaşması, bankacılık işlemleri gibi. Avrupa’dan bunu sabote etmek isteyen ülkeler de vardı” şeklinde konuşmuştu.