
ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergisi tehditlerinden geri adım atmasına ve ABD borsalarının yılın başındaki kayıplarını telafi etmesine rağmen, dolar değer kaybetmeye devam ediyor.
Amerikan doları son altı ayda başlıca ticaret ortaklarının para birimlerinden oluşan bir sepete karşı yüzde 10’dan fazla değer kaybetti. Bu kadar sert düşüşün görüldüğü son dönem 1973 yılı olmuştu ve o dönemde ABD, doları altına sabitleyen sistemi son erdirerek finansal sistemde köklü bir değişiklik yapmıştı.
New York Times’ın yazısına göre doların bu kötü performansı, Trump’ın agresif gümrük tarifeleri ve daha içe dönük dış politika yaklaşımıyla dünya düzenini yeniden şekillendirme çabasından kaynaklanıyor.
Yazıya göre; “Doların son düşüşünün etkileri oldukça geniş kapsamlı. Doların yıl başında böylesine sert bir düşüş yaşadığı son dönem 1973 yılıydı. Bu tarih, yabancı para birimlerinin dolara sabitlenmesinin sona erdiği dönemde. O adım, Başkan Nixon’un 1971’de altın-dolar bağını kesmesinden iki yıl sonra atılmıştı.”
Trump’ın ticaret politikaları, enflasyon kaygıları ve artan kamu borcu bir araya gelince, dolar üzerindeki baskı arttı. ABD’nin küresel finansal sistemdeki lider rolüne yönelik güvenin kademeli olarak azalması da doları sarsan bir diğer etken olarak gösteriliyor.
Standard Chartered G10 döviz araştırmaları başkanı Steve Englander, “Doların zayıf mı güçlü mü olduğu asıl mesele değil. Asıl mesele şu: Dünya sizin politikalarınızı nasıl görüyor?” değerlendirmesini yaptı.
Analistler, dolara ve ABD varlıklarına yönelik genel bir yön değişikliği yaşanabileceğinden korkuyor. Buna karşın son yıllarda ABD, yatırımcılar için en cazip piyasa olmuş ve büyük miktarda para çekmişti. Dolar hâlâ tarihsel olarak çok zayıf olmasa da yılbaşındaki yüksek seviyelerden bu yana yaşanan düşüş dikkat çekici durumda bulunuyor.
Englander, “Eskiden istisnai görülen ABD’nin artın diğer ülkelerin seviyesine indiğine dair bir endişe var,” diyerek bu korkuları tanımladı.
Yazıda dikkat çeken bir diğer ifade ise “Daha yüksek tarifeler, daha az ithalat anlamına gelirlen, yurt dışındaki işletmelere daha az dolar ödenmesi demektir” oldu. Bu şekilde doların yeniden ABD’ye örneğin Hazine tahvilleri piyasasına dönmesi mümkün görünmüyor. Bunun nedenleri arasında da döviz çevirme maliyeti ve ABD piyasalarına olan güvenin azalması yer alıyor.