Amerikan ekonomisine ilişkin son dönemde gündem maddelerinin ilk sırasında yer alan borç limiti sıkıtına ilişkin ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’den bugün yeni bir açıklama geldi. Yellen, ABD’li milletvekillerinin ülke borcunu ödememesi fikrinin düşünülemez olduğunu belirtti.
kolayca yatırım yapın
Uzun süredir ABD’nin ekonomik bir felaketten kaçınması için borç limitinin yükseltilmesi gerektiğini savunan Yellen, borcun temerrüde düşmenin küresel bir gerilemeyi tetikleyeceğine işaret etti.
Japonya’nın Niigata kentinde yapılacak G7 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantıları öncesinde konuşan Yellen, Amerika’nın eski Başkan Donald Trump’ın Cumhuriyetçi milletvekillerine ulusun temerrüde düşmesine izin verme önerisinin farkında olduğunu söyledi.
ABD’nin Küresel Ekonomideki Liderliği Baltalanabilir
Amerika’nın borcunu ödememe fikrinin, ABD ve küresel ekonomiyi çok kötü bir şekilde baltalayacağı konusunda uyarıda bulundu. Yellen, söz konusu duruma izin verilmesinin herkes tarafından kabul edilemez görülmesi gerektiğini öngörerek şöyle konuştu;
“ABD’nin küresel ekonomik liderliğini baltalama riskini de beraberinde getirerek ulusal güvenlik çıkarlarımızı, savunma becerimize ilişkin soruları gündeme getirecek.”
Amerika’nın asla temerrüde düşmemesi gerektiğine dikkat çekerek, milletvekillerinin borç tavanını yükseltmesi gerektiğine vurguda bulundu.
Borç Limiti Çıkmazından Kurtulmanın İyi Bir Alternatifi Yok!
ABD’yi borç limiti çıkmazından kurtaracak iyi bir alternatifin olmadığını paylaşan Yellen, “Hangi kötü alternatifin diğerlerinden daha iyi olduğunu sıralamak istemiyorum ancak makul olan tek şey borç tavanını yükseltmek ve ortaya çıkacak korkunç sonuçlardan kaçınmak.” dedi.
Borç limiti krizi için ABD Kongresi’ne limiti artırma çağrısında bulunarak, 1960’tan bu yana Kongre’nin borç limitini neredeyse 80 kez artırdığını veya askıya aldığını anımsattı.
Gelecek hafta 19 Mayıs günü ABD Kongresi’nin başka bir toplantı yapacağına işaret eden Yellen, personelin borç limiti sorununa ilişkin çalıştığını bildirdi. Bu sebeple farklılıkların ortadan kaldırılarak borç tavanının yükseltileceğini umduğunu ileri sürdü.