Mart toplantısında 25 baz puanla 2018 yılından bu yana ilk kez faiz artıran FED’in bu haftaki kararı için nefesler tutuldu.
ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell, 3-4 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan toplantı için 50 baz puanlık faiz artışı sinyali verirken uzmanlar kurumun potansiyel hareketleri için uyarılarda bulundu.
Bugün gelen yeni bir yorum Federal Rezerv’in enflasyonla mücadelesinin sıcak işgücü piyasasını soğutarak stagflasyon riskini artırabileceğini gösterdi.
Federal Rezerv, tırmanan fiyat enflasyonlarını dizginlemek için faiz oranlarını yükseltirken küresel güçlerin, para politikasındaki bu sıkılaştırmanın etkilerini azaltabileceği ve enflasyonu yüksek tutabileceği söylendi.
Bazı gözlemciler, ABD hükümetinin yaklaşan enflasyon tehdidini yanlış anlamış olabileceğine inanıyor.
Pandemi sırasında ABD, ekonomik zararı köreltmek için tarihi nakit miktarları dağıttı. Analistlere göre bu teşvikin güçlü hane halkı tasarrufları ürettiğini söylerken bu durum dayanıklı mallara yönelik talep patlamasına yol açtı.
Talepteki bu artış da küresel tedarik zincirlerinin durmasıyla geldi ve ardından kalıcı bir enflasyon dalgası geldi.
Mart ayında enflasyon yıllık bazda yüzde 8,5 ile tarihi seviyelere yükseldi.
Bununla birlikte yatırımcılar New York Federal Rezerv anketine göre fiyat artışlarının henüz bitmediğini söyledi.
Dallas Federal Rezerv Bankası eski başkanı olan Richard Fisher, konuyla ilgili verdiği bir demeçte “Kontrolden çıkmakta olan enflasyonun belini kırmanın tek yolu çok sıkı para politikasıdır, bu işleri yavaşlatır çünkü her şey pahalı hale gelir” dedi.
Ancak mevcut enflasyon yakın geçmişte olduğu gibi bir spiral çizmiyor. 1965’ten 1982’ye kadar enflasyon yükselirken zaman zaman çift haneli oranlara ulaştı. 1979’da, Paul Volcker başkanlığındaki merkez bankası, yaklaşık yüzde 20’lik faiz oranlarıyla sonuçlanan bir sıkılaştırma döngüsü başlattı.
Güçlü para politikaları enflasyonu bitirse de aynı zamanda şirketleri denizaşırı işgücü maliyetlerine yönlendirdi. Sonuç olarak, Amerikalı işçiler, kırk yıl boyunca emek gelirlerinin üretkenliğe göre durgun olduğunu gördüler.
ABD tarihindeki bu dönem, durgun büyüme ve kalıcı enflasyonun ikili tehdidini tanımlayan stagflasyon ile işaretlendi.
Bugünün FED liderleri böyle dramatik bir olaydan kaçınmayı umarken enflasyonun temel nedenleri çoğu bankanın kontrolü dışında olduğu için planların geri tepebileceği söyleniyor.
FED’in ABD ekonomisinde büyük bir kriz yaratabileceğine yönelik korkular artarken açıklanan üç aylık ABD büyüme verisi karamsarlığı daha da artırdı. Geçen hafta açıklanan veri, ABD’de gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) 2022’nin ilk üç ayında daraldığını ortaya serdi.
