Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un (S&P) Global Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye’nin kredi notu görünümüne ilişkin takvim dışı değerlendirme yapmalarının nedenlerini açıkladı. Ayrıca kredi notunun yükseltilmesine ilişkin bir beklenti olup olmadığını da değerlendirdi.
S&P, Türkiye’de son dönemde gerçekleşen çeşitli politika düzenlemelerine bağlı olarak ülkenin kredi notu görünümüne ilişkin takvim dışı değerlendirmeye gitmiş ve kredi notunu “B” olarak teyit ettiği Türkiye’nin not görünümünü durağandan pozitife revize ettiğini açıklamıştı.
“Türkiye’nin Ekonomik Politikası Pek Çok Alanda Değişti”
Bloomberg HT’ye konuk olan Gill, cevabı merak edilen konulara değinirken Türkiye’de yeni ekonomi ekibiyle birlikte ekonomi politikasının pek çok alanda değişip işlerin oldukça hızlı bir şekilde düzelmeye başladığını belirtti.
Ekonominin yeniden dengelendiğini, enflasyon hala çok yüksek olsa da en azından istikrar sağlandığını gördüklerine dikkat çekti.
Ülkenin kredi notu görünümünün pozitife revize edilmesinin ardından bu kez kredi notunun yükseltilmesine dair bir beklenti olup olmadığını da değerlendirdi.
Yakın gelecek içinde izleyecekleri önemli gelişmenin net rezervler olduğunu, önümüzdeki 6 ayda ödemeler dengesinin nasıl bir performans sergileyeceğine dikkat edeceklerini belirtti.
Tüketimin çok keskin bir şekilde yavaşlayacağını tahmin ettiklerini söylerken tüketimin zayıflaması durumunda, önemli hükümet gelirlerinin çoğunun da potansiyel olarak zayıflayacağını ifade etti.
Hükümetin yaz döneminden bu yana ek dolaylı vergiler uygulamaya koymasının, endüstriyel amaçlı elektriğe verilen sübvansiyonların bir kısmının kaldırılmasının gelirleri artırıyor gibi göründüğünü ve tüm bunların Hazine’nin mali açıklarının kademeli olarak daraltılmasını sağlayacağını düşündüklerini vurguladı.
Türkiye’de önümüzdeki birkaç yıl için hala çift haneli enflasyon oranları beklediklerini söyleyen Gill, Merkez Bankası’nın, seçimlerden bu yana enflasyon tahminlerini önemli ölçüde yukarı yönlü revize ettiğini ve enflasyonu düşürmenin ne kadar zor olacağı konusunda çok daha gerçekçi davrandığını da belirtti.
“Faiz İndirimlerinden Bahsetmek için Çok Erken”
Türkiye bağlamında TCMB’nin faiz indirimlerine başlamasından bahsetmek için çok erken olduğunu düşündüğünü söyleyen isim, enflasyonun 2024’te hala yüzde 50 civarında olacağını öngördüklerini dile getirdi.
ABD Merkez Bankası’nın (FED) 2024’ün sonlarında bir miktar gevşemeye gitmesi olasılığıyla doların TL’yi destekleyebileceğini sözlerine ekledi.
Gill, ayrıca 2024 yılı boyunca Türk Lirası üzerinde yeni bir baskı dalgası beklediklerini ve bu süreçte Türkiye’de parasal genişleme için çok fazla alan görmediklerini ifade etti.
