Ripple CTO’su David Schwartz, ABD’nin düzenleyici kurumlarının kriptoya yönelik yaklaşımına ilişkin konuştu. Schwartz, federal bir yargıcın XRP’nin kripto para birimi borsalarında programlı olarak satıldığında bir menkul kıymet olmadığına karar vermesiyle ortaya çıkan potansiyel emsali değerlendirdi.
Rippe CTO’su, SEC davasının Ripple’ın masadaki iş anlaşmalarına mal olduğunu kabul etti, ancak XRP‘nin bazı önde gelen borsalarda listeden çıkarılmasıyla toplulukta daha büyük bir kaybın hissedildiğini vurguladı.
O zamandan bu yana bu durumun XRP lehine verilen son kararla değiştiğini belirten Schwartz, “Şu ana kadar aldığımız karar, borsaların XRP’yi yeniden listelemelerine izin vermek için yeterliydi ve bence bu, tüm ekosistem için büyük bir karardı.” açıklamasında bulundu.
Schwartz, kripto katılımcılarının düzenleyici belirsizlik ortamından uzakta faaliyet göstermeye devam etmek için farklı yetki alanlarına taşınmayı düşünmeye başladıkları ABD’de gidişatın olumsuz göründüğünü söyledi.
Daha geniş endüstrinin, Ripple’ın ilk kez 2020’de SEC tarafından maruz kaldığı incelemeyi artık hissettiğini, Solana, Cardano ve Polygon gibi büyük kripto para blok zincirlerinin SEC’in açtığı davalarda kendi tokenlarının diğerlerinin yanında kayıtsız menkul kıymetler olarak etiketlendiğini gördüğünü belirtti.
Ripple CTO’su ayrıca ABD’li yargıçların SEC tarafından öne sürülen davalara daha şüpheci yaklaştığına ve kaynaklara sahip şirketlerin daha geniş endüstriye fayda sağlayacak bir tavır aldıklarını ifade etti.
