Rusya Devlet Başkanı Putin, BRICS toplantısı ile Ukrayna’ya açtığı savaşın ardından ilk büyük çok taraflı toplantısına katılmaya hazırlanıyor.
kolayca yatırım yapın
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nden oluşan gruplaşmanın kısaltması olan BRICS, 2006’da tasarlanırken ilk zirve toplantısını 2009’da Rusya’da gerçekleştirdi.
BRICS çatısı altında yer alan ülkelerin hiçbirinin Rusya’nın işgalini kınamadığı biliniyor. Hatta, özellikle Çin ve Hindistan, Moskova’ya yönelik uluslararası yaptırımlara rağmen Rusya ile ticaret hacmini artırmış durumda.
BRICS 14. Kez Toplanıyor
Grubun yaklaşmakta olan 14. yıllık olağan toplantısında Putin’in BRICS’e ortak petrol ve gaz arıtma tesisleri kurma çağrısında bulunacağı belirtiliyor. Rusya Sanayi Bakanı Denis Manturov geçtiğimiz ay konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu durumun bloğun “güvenilmez ortaklardan” gelen enerji kaynaklarına bağımlılığını azaltmaya yardımcı olacağını söylemişti.
SWIFT uluslararası banka havalesi sisteminin dışına atılan Rusya ayrıca ABD egemenliğinin aracı olarak gördüğü dolardan uzaklaşmaya hevesli. BRICS ülkeleri önceki toplantılarında böyle bir hamleyi tartışmıştı.
Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov bu ayın başlarında, yaptırımların “küresel stagflasyona” ve gıda krizine neden olabileceği konusunda uyarı yapmış ve BRICS’i ekonomik durumu istikrara kavuşturmak için birlikte çalışmaya çağırmıştı.
Rus haber dergisi Russia Briefing’e göre, Siluanov, Nisan ayı içinde yaptığı açıklamada BRICS’i, kendi para birimlerinde ticaret anlaşmaları düzenleme ve ABD doları kullanımından kaçınma konusunda uyarmıştı.
Çin Devlet Başkanı Alternatif Küresel Düzen Önerebilir
Bu arada Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Nisan ayında bir forumda imzaladığı Küresel Güvenlik Girişimi olarak tanıttığı alternatif bir dünya düzeni vizyonu için BRICS’ten destek isteyecek gibi görünüyor. “Mutlak güvenlik” arayışının ters etki yarattığını öne süren bu girişimin destekçilerinden birisi de Putin olabilir.
Putin, 24 Şubat’ta Ukrayna işgalini başlatmadan haftalar önce Pekin’de bulunmuş; o sırada Çin ve Rusya, “küresel hegemonyaya” meydan okumayı amaçlayan “sınırsız bir ortaklık” ilan etmişlerdi.
Hindistan – Çin Denklemi Soru İşareti Yaratıyor
Ancak Hindistan, Çin liderliğindeki bir güvenlik çerçevesine karşı gelebilir. Ukrayna savaşı konusundaki politikaları benzer olsa da Hindistan ve Çin günümüzde çok farklı dünya görüşlerine sahip.
Hindistan, Himalayalar’daki kara sınırında Çin ile bir anlaşmazlığa kilitlenirken, her iki taraftan binlerce asker, dünyanın en yüksek savaş alanlarında ve engebeli arazilerinde konuşlanmış durumda. İki ülke, dünyanın en uzun tartışmalı sınırını paylaşıyor.
Hindistan’ın Rusya tarafından temin edilen silahlara bağımlı olması meseleleri daha karmaşık hale getiriyor. Tahminler değişse de Hindistan’ın eski savunma teçhizatının yaklaşık yüzde 60 ila yüzde 85’inin Rus yapımı olduğu öne sürülüyor.
Ancak Hindistan aynı zamanda, Asya-Pasifik’te giderek daha iddialı bir Çin’e karşı ABD’nin Hint-Pasifik stratejisinin mihenk taşı durumunda. Çin-Rusya ilişkisi ivme kazanırken, Hindistan’ın Rusya ile ilişkisinin bu durumdan olumlu etkilenmediği görülüyor. Hindistan ayrıca ABD, Avustralya ve Japonya’yı içeren gayri resmi güvenlik grubu Quad’ın önemli bir üyesi. Pekin, grubu “Asya NATO’su” olarak nitelendirerek eleştiriyor.
Yeni Delhi merkezli bir düşünce kuruluşu olan ORF’de araştırma ve dış politikadan sorumlu başkan yardımcısı olan Pant konuyla ilgili “Rusya’nın Çin ile ilişkisi büyümeye devam edecek ve sonuç olarak Hindistan’ın Rusya ile ilişkisi zayıflamaya devam edecek. Ancak kısa vadede Hindistan, Rusya’yı idare etmek zorunda” dedi.