İmalat sanayiye hem şimdiye kadar yapılan hem de yapılacak yatırımlar geçen yıla göre artacak. Beklenti, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından bugün yayımlanan 2022 yılı Güz dönemi Yatırım Eğilimi İstatistikleri’ne dayanıyor.
İmalat sanayinde faaliyet gösteren 1734 işyerinin yanıtlarından oluşturulan anket, 2022 yılında şimdiye kadar yapılan ve yılın son döneminde yapılması planlanan yatırımların geçen yıla göre artacağına işaret etti.
2022’de yapılması öngörülen yatırımların yıllık değişimi işyerlerinin büyüklük grupları itibarıyla değerlendirildiğinde en yüksek artışın, üretimde çalışan sayısı 500 ve üzerindeki işyerlerinde olacağı tahmin edildi.
Bununla birlikte tüm büyüklük gruplarında artış öngörüldüğü gözlemlendi. 500 ve üzeri çalışan sayısına sahip işyerleri için yüzde 45,1, 250-499 çalışan sayısına sahip işyerleri için yüzde 30,2 ve 50-2549 çalışan sayısına sahip işyerleri için brüt yatırım harcamalarında yüzde 17,3 artış bekleniyor.
Yatırımlar amaçlarına göre değerlendirildiğinde, 2022’de imalat sanayi genelinde yatırımların daha çok yıpranmış tesis ve ekipmanların değiştirilmesine yönelik olduğu görüldü. Ardından üretimde verimliliğin artırılması, üretim kapasitesinin artırılması ve diğer yatırım hedefleri geldi.
İşyerlerinin büyüklük gruplarına göre yapılan değerlendirmeye göre, 2022 yılındaki yatırımların tüm büyüklük gruplarında daha çok yıpranmış tesis ve ekipmanların değiştirilmesi amacına yönelik olduğu ve onu üretimde verimliliğin artırılması amacının izlediği görüldü.
İmalat sanayi genelinde, 2023 yılında yapılması öngörülen yatırımların da 2022’ye göre artacağı bekleniyor.
Güz dönemlerinde derlenen bir sonraki yıl için brüt yatırım harcaması beklentilerinin gelişimi incelendiğinde ise 2023 yılı beklentilerinin önceki dönemlerden daha düşük seviyede olduğu görüldü.
Yatırımları artıran unsurlar 2022 ve 2023 yılları için değerlendirildiğinde, imalat sanayi genelinde talep faktörünün yatırımları artırıcı yönde etkileyen en önemli unsur olduğu ortaya çıktı.
Yatırımları artıran faktörlerin uzun dönem ortalamaları incelendiğinde ise her iki yıl için de talep ve finansman kaynakları faktörlerinin payının azaldığı, diğer faktörlerin payının ise belirgin şekilde arttığı gözlemlendi.