Ağustos ayında enflasyon artışı yüzde 75’e dayanan İstanbul’da konut fiyatları barınma krizini büyütmeye devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, şehirde konut fiyatı artışlarının enflasyonun hızını geçtiğini ortaya koydu.
kolayca yatırım yapın
Daha önce yaptığı açıklamalarda kentte kira artışlarının yüzde 500’ü geçtiği ve sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kiraların yüzde 654 arttığı bilgisini veren Gökce, yeni paylaşımında Ağustos ayındaki fiyat hareketlerini derledi.
Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunan İBB Genel Sekreter Yardımcısı, Ağustos ayında İstanbul genelinde toplam 17 bin 408 konut satıldığını, konut satışının en çok yapıldığı ilçenin Esenyurt olduğunu açıkladı.
Esenyurt’un ardından Küçükçekmece ve Beylikdüzü’nün geldiğini ekleyerek şöyle konuştu:
“2022 yılı Ağustos ayında İstanbul’da 18 bin 485 konut satılmıştı. Bu yıl aynı ay 17 bin 408 konut satıldı. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6’lık bir düşüş gözüküyor. İstanbul’da ortalama konut fiyatı Ağustos ayında 4 milyon 677 bine çıktı. Ortalama konut fiyatının en yüksek olduğu ilçemiz Sarıyer. Sarıyer’i Beykoz ve Kadıköy takip ediyor. En düşük ilçemiz ise Esenyurt. 27 ilçemizde konut satış fiyatı İstanbul ortalamasının altında.”
Konut Fiyatları Ortalama Yüzde 68 Arttı
İstanbul’da konut fiyatlarının 1 yılda ortalama yüzde 68 arttığını söyleyen Gökce, “Artış oranı enflasyonun üstünde. Ücretlilerin maaş ve gelirlerinin çok daha düşük oranda artması nedeniyle bugün çalışanların konuta erişmesi geçen yıla göre daha zor” dedi.
Konut fiyatlarındaki artışın konuta erişim sorununu pekiştirdiğine dikkat çekerek, “Yabancılara konut satışının sürmesi ve makroekonomik koşullar nedeniyle de konuta yönelik talep, doğal dengenin üzerinde devam ediyor” diye ekledi.
İstanbul’da beklenen Marmara depremi için de meselenin kritik olduğunun altını çizen İBB Genel Sekreter Yardımcısı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sosyal konut üretiminin yetersiz olması ve kamunun sosyal konut ya da kiralık sosyal konut kullanımını da içeren bütünlüklü bir konut politikası olmaması nedeniyle barınma krizi daha da derinleşiyor, vatandaşlarımızın konuta erişimi azalmaya, çalışanların, emekçilerin İstanbul’da barınma imkanı da yok olmaya devam ediyor. Ne yazık ki emlak piyasasını kamucu politikalar değil rant odaklı uygulamalar domine ediyor. Bu uygulamaların değişmesini bekliyoruz.”