Küresel pay piyasalarının merakla beklediği faiz kararı açıklandı. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (FED) 14 Haziran’da yapılan toplantı sonucunda faiz oranının yüzde 5 – 5,25 aralığında sabit bırakılmasına karar verdi. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de 13 Haziran tarihinde açıklanan enflasyon verisi FED’in kararında etkili oldu.
Piyasalardaki beklenti de FED’in politika faizini sabit bırakacağı yönündeydi. 15 aydır sıkı para politikası uygulayan FED, her toplantı sonrasında yüzde 2 olan enflasyon hedefine vurgu yaparak bu çerçevede adımlar atılacağını ifade ediyor. ABD’de açıklanan son enflasyon verisi yıllık bazda yüzde 4 olarak açıklandı ve hedef seviye olan yüzde 2 ile arasındaki mesafeyi koruyor.
Powell’ın Açıklamaları
ABD Başkanı Jerome Powell, yaptığı açıklamada kararın oy birliği ile alındığını belirtti. FED’in yüzde 2 enflasyon hedefinden sapmadığını, bu çerçevede faaliyetlere devam edip ellerindeki araçları kullanmaya devam edeceklerini vurguladı.
Powell, komitenin enflasyonu zaman içinde yüzde 2’ye indirmek için uygun olabilecek ek sıkılaştırmanın boyutunu belirleme aşamasında, para politikasındaki kümülatif sıkılaştırmayı ve enflasyona etkilerindeki gecikmeleri, ekonomik ve finansal durumu dikkate alacağını kaydetti.
Faiz Artırımı Olacak mı?
FED Başkanı, yapılan sıkılaştırmanın tam etkilerinin henüz hissedilmediğini, yüzde 2 enflasyon hedefine güçlü şekilde bağlı olduklarını belirtti.
Neredeyse tüm politika yapıcıların 2023’te faiz artırımı yapılmasına sıcak baktığını aktardı. Enflasyonun yüzde 2 hedefinin hala çok üzerinde olduğunu, fakat bir miktar yavaşladığını savundu. Bu kapsamda hedefe ulaşabilmek için hala uzun bir yol olduğunu vurguladı.
Temmuz Toplantısında Ne Olacak?
Powell, toplantıdan toplantıya verileri değerlendirerek karar vermeye devam edeceklerini, ana konunun ek sıkılaştırmanın boyutunu belirlemek olduğunu ifade etti.
Temmuz’da yapılacak toplantının canlı olacağını, şimdiden herhangi bir kararlarının olmadığını duyurdu.
Yüzde 5,6 olan medyan faiz beklentisinin Mart ayındaki bankacılık krizi öncesinde bulunan seviyeler ile tutarlı olduğunu belirtti.
“Tüm Verilere Bakılacak”
Bankacılık sektöründe yaşanan problemleri hatırlatan FED Başkanı, bunun tam etkisinin nasıl bir sonuç çıkaracağını henüz bilmediklerini aktardı.
Daha yavaş faiz artırımlarının ekonomiye uyum sağlama konusunda imkan verdiğini, bu işi hatasız bir şekilde tamamlamaya çalıştıklarını dile getirdi.
Temmuz toplantısında 3 aylık veri olacağını, bunları değerlendirerek bir karar alacaklarını açıkladı.
Banka tarafından yapılan açıklamada son aylarda açıklanan verilerin güçlü olduğu ve işsizlik oranının düştüğü belirtildi. ABD bankacılık sisteminin sağlam ve esnek olduğuna dikkat çekildi.
ABD Başkanı Joe Biden, 13 Haziran’da son 2 yılın en düşük seviyesinde olan enflasyon verilerini değerlendirmişti. Biden, son verileri çalışkan aileler için iyi bir haber olarak ele aldı ve ülkede yaşam maliyetini düşürmek için yapılacak daha çok iş olduğunu vurguladı.
“Hedefe Yaklaştık”
Powell, faizlerde sıkılaştırıcı olma konusunda ciddi yol kat ettiklerini, faiz artırımında gidilecek nihai seviyeye çok daha fazla yaklaştıklarını savundu.
Enflasyonun yataya döndüğünü, gevşediğini anladıklarında sıkılaştırmanın başarılı olduğunu anlayacaklarını paylaştı.
Piyasaların Tepkisi Ne Oldu?
FED faiz kararı öncesinde 1956 dolardan işlem gören ons altın, faiz açıklamasının hemen ardından 1947 dolara geriledi.
Bitcoin (BTC) 25 bin 931 dolardan, Ethereum (ETH) ise 1735 dolardan işlem görmeye devam ederek faiz kararına ciddi bir tepki vermedi.
ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,77 düzeyinden yüzde 3,84’e çıktı. ABD 2 yıllık tahvil faizi ise yüzde 4,62’den yüzde 4,78’e yükseldi.
Dolar endeksine bakıldığında ise yüzde 0,15 düşüşle 103,20 düzeyinde olduğu görülüyor.
FED’in Faiz Kararları Ne Anlam Taşıyor?
ABD Merkez Bankası, ülkedeki ekonomik istikrarı sağlamak, işsizlik oranını ve enflasyonu minimum seviyeye indirmeyi amaçlıyor. Ekonomilerin hızlı bir şekilde büyümesi ya da küçülmesi ülkeler için beklenmedik riskler taşıdığı için FED de ekonomideki bu dengeyi sağlama sorumluluğunu taşıyor.
Ülkenin, dünyanın en büyük ekonomik gücüne sahip olmasından dolayı FED’in aldığı kararlar küresel pay piyasalarında altın, gümüş, petrol ve kripto paralar gibi emtiaları doğrudan etkiliyor.
FED’in aldığı kararlar piyasalardaki belirsizliği ortadan kaldırıyor ve ekonominin daha öngörülebilir bir ortamda işlemesini sağlıyor.
