Bu hafta açıklanan ABD enflasyonu, FED’in agresif sıkılaşma döngüsünü sürdüreceğine işaret ederken Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) resesyon açıklaması geldi. Enflasyonu düşürmek için para politikasının kullanılması gerektiğini savunan ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, Avrupa Merkez Bankası’nın teknik bir resesyona hazır olduğunu sinyalini verdi.
Guindos’un “ECB’nin Eylül ayında yüzde 10’a ulaşan rekor yüksek enflasyonu frenleyebileceğinden ve orta vadede yüzde 2’lik hedefine geri getireceğinden emin misiniz?” sorusuna verdiği yanıt, enflasyonla birlikte resesyon endişelerini gündeme getirdi.
Bugün ECB’nin sitesinde yayımlanan röportajda Guindos, ECB’nin enflasyonu orta vadede yüzde 2 hedefine geri getirmek için ne gerekiyorsa yapacağını belirtti. Piyasa katılımcılarının merkez bankasının güvenilirliğine inanmaları gerektiğinin altını çizdi.
Guindos, Euro Bölgesi ekonomisinin mevcut durumu hakkındaki soruya verdiği yanıtla karamsarlığını ortaya serdi:
“Teknik bir resesyon olasılığı ve yüksek enflasyon dahil olmak üzere düşük ekonomik büyümenin çok zor bir kombinasyonuyla karşı karşıya kalacağımızı düşünüyorum. Eylül tahminlerimize göre enflasyon bu yılın sonuna kadar yüzde 10 civarında seyredecek ve 2023’te kademeli olarak düşmeye başlayacak.”
Bu bağlamda para politikasının enflasyonun gelişimine odaklanması gerektiğini vurguladı. Ancak ortamın çok zorlu ve belirsiz olacağı konusunda da uyardı. Eylül ayında tarihin en büyük faiz artırımını yapan ve mevduat faizi yüzde 0,75 olan Avrupa Merkez Bankası’nın oranları nereye kadar yükseltebileceğini söylemenin çok zor olduğunu ekledi.
Savaşın nasıl gelişeceğini ve enerji fiyatlarına ne gibi etkileri olacağını bilmediklerini, tüm bu faktörlerin terminal oran seviyesini belirlemeyi çok zorlaştırdığını aktardı.
Rusya’nın da içinde bulunduğu OPEC ve müttefiklerinin, kısa süre önce üretimde 2 yılın en büyük kesintisini yapmasının ECB’nin enflasyon mücadelesini nasıl etkilediği sorusuna şöyle kapalı yanıt verdi:
“Petrol fiyatları, üreticilere ve dünya ekonomik görünümüne bağlı olduğundan küresel fiyatlardır. Ekonomik açıdan bakıldığında, düşük petrol fiyatları enflasyonu düşürmeye yardımcı olabilir ve aynı zamanda ekonomik toparlanmayı destekleyerek politika yapıcıların kararlarını kolaylaştırabilir.”