Amerikalı gazeteci Lara Seligman Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Biden yönetiminin Tayvan’a silah satışı için Kongre’den onay beklediğini duyurdu. Gazeteci, kulis bilgisini kongre ile ilişkili 3 kaynaktan edindiğini belirterek, “Biden yönetimi, Kongre’den Tayvan’a 60 gemisavar füzesi ve 100 havadan havaya füze içeren tahmini 1,1 milyar dolarlık silah satışını onaylamasını resmen istemeyi planlıyor” dedi.
Seligman’ın duyurduğu haber, ABD tarafının bir ayda üç kez Tayvan’ı ziyaret ettikten sonra Çin’in askeri misillemeye yönelmesinin ardından geldi.
Pekin’in Tayvan çevresinde art arta askeri tatbikatlar düzenlemesi endişeleri artırdı. Gerilim fişeğini ateşleyen ABD tarafının bulduğu çözüm ise Tayvan’a silah satmak oldu.
Politico’da yer alan habere göre Biden yönetimi Tayvan için askeri bir paket hazırlığında. Henüz olgunlaşmamış bu paketin içeriğinde 355 milyon dolar karşılığında 60 AGM-84L Harpoon Block II füzesi, 85,6 milyon dolar karşılığında 100 AIM-9X Block II Sidewinder taktik havadan havaya füze ve 655,4 milyon dolar karşılığında bir gözetleme radarı yer alıyor.
Söz konusu paket için Biden yönetimin bildirimi resmiyet kazandıktan sonra Senato Dış İlişkiler Komitesi ve Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından onay alınması gerekiyor.
Milletvekillerinin verdiği onayla birlikte Tayvan’a silah satışı kesinlik kazanacak. Şu anda tatilde olan Kongre’nin kararı ise dünya kamuoyunda merak konusu oldu. Her iki komiteden temsilcilerin henüz yorum taleplerine yanıt vermedikleri öğrenildi.
İlk Tepki Çin Büyükelçiliğinden Geldi: Çin İlkesi İhlal Ediliyor
Dünya kamuoyuna servis edilen habere ilk tepki Çin Büyükelçiliğinden geldi. Sputnik’e konuşan Çin’in Washington Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu, Biden yönetiminin aldığı karara tepki göstererek, ABD’nin ‘tek Çin’ ilkesini ihlal ettiğini söyledi.
Söz konusu kararın uygulamaya konulmaması için Tayvan’a silah satışının durdurulmasını talep edeceklerini açıkladı. Pengyu’nın açıklaması şöyle:
“ABD tarafının Tayvan’a silah satışını ve askeri teması derhal durdurması, Tayvan Boğazı’nda gerginliğe yol açabilecek faktörler yaratmaya son vermesi ve ABD hükümetinin Tayvan bağımsızlığını desteklememe açıklamasına riayet etmesi gerekiyor.”