Çin ekonomisine dair son verilerin durgun büyümeye dair daha fazla kanıt sunmasının ve daha anlamlı politika müdahalesi çağrılarını yenilemesinin ardından, ülkenin deflasyonun eşiğine geldiğine dair korkular artıyor.
Dün yapılan açıklamada, ikinci çeyrek için GSYİH’nın bir yıl öncesine göre yüzde 6,3 büyüdüğü ve yüzde 7,3′lük piyasa beklentisinin karşılanmadığı duyuruldu. Bu aynı zamanda, yılın ilk üç ayında kaydedilen yüzde 2,2′lik büyüme hızından daha yavaş, ilk çeyreğe göre yüzde 0,8′lik bir büyümeyi ortaya koydu.
Grow Investment Group’un baş ekonomisti Hong Hao, “Deflasyon ilan etmeden önce geniş ve sürekli fiyat baskısı görmemiz gerekiyor. Bu, yukarı akış sektörlerinde oluyor ve normalde geçmesi iki ila dört çeyrek sürüyor.” açıklamasında bulundu.
Hao değerlendirmesini, “Sanırım deflasyonun eşiğindeyiz. Şimdi deflasyonist baskıyı durdurmak için harekete geçme zamanı” ifadeleri ile sürdürdü.
Çin Halk Bankası Başkan Yardımcısı Liu Guoqiang, geçen hafta yaptığı açıklamasında, şu anda deflasyon olmadığını ve yılın ikinci yarısında da böyle bir risk olmayacağını savundu. Bunun için Çin’in ekonomik toparlanması ve para arzındaki büyüme gibi faktörlere işaret etti.
Çinli bankalar, Haziran ayında Mayıs ayına göre yüzde 22 artışla 1,81 trilyon yuan kredi verdi. Yine de bazı ekonomistler başka göstergelere işaret ediyor.
Pinpoint Asset Management’ın başkanı ve baş ekonomisti Zhang Zhiwei, nominal büyümenin, 2016’nın son çeyreği ile karşılaştırılabilir olmasından bu yana, ilk kez 2. çeyrekte gerçek büyümeden daha düşük çıktığını belirtti. Bunun deflasyon riskinin ciddi olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Nominal gayri safi yurtiçi hasıla, ekonomik aktiviteyi enflasyon düzeltmesi olmadan ölçen bir metriktir. Citi ve Macquarie’deki ekonomistler, büyüme rakamlarının ardından ekonomide fiyatların düşme riskinine dikkat çekti.
Beklenti altında kalan büyüme rakamları, aralarında Barclays, Citi, Morgan Stanley ve JP Morgan’ın da bulunduğu Wall Street bankalarının bir dizi not indirimini tetikledi. Ekonomistler, Çin’in geçen yılın sonlarında katı sıfır Kovid kısıtlamalarından çıktığında ekonomik toparlanmasına atıfta bulunarak, Çin’in yıllık büyümesine ilişkin tahminlerini düşürdüler.