Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda 2024 yılı bütçesinin tümü üzerinde hükümet adına konuşma gerçekleştirdi. KKM’den (Kur Korumalı Mevduat) herhangi bir istikrarsızlığa yol açmadan aşamalı olarak çıkılacağını belirtti.
kolayca yatırım yapın
KKM hesaplarının Ağustos ayı ortası itibarıyla rekor seviyesi olan 3 trilyon 408 milyar lira seviyesinden 15 Aralık 2023 itibarıyla 2 trilyon 682 milyar lira seviyesine gerilediği bilgisini verdi.
Yaklaşık 700 milyar lira civarında önemli oranda bir gerilemenin söz konusu olduğunu söylerken KKM’nin uygulamaya konulduğundan itibaren geçici bir mekanizma olarak kurgulandığına dikkat çekti.
“Yapılan bir yasal düzenlemeyle bu mekanizma başladı, bulunduğu dönemde görevini icra etti ve şimdi bu mekanizmadan finansal piyasalarımızda bir istikrarsızlığa yol açmadan aşamalı, sağlıklı bir şekilde çıkış sürecini devam ettiriyoruz” diyen Yılmaz, önümüzdeki yıl boyunca bu çıkış sürecinin aşamalı bir şekilde devam edeceğini ifade etti.
Kurdaki oynaklığın çok ciddi anlamda azaldığına da değinen isim, son dönemde uygulanan politikaların etkisinin Türkiye’nin kredi risk primine de yansıdığını ve ülkenin 5 yıllık CDS priminin belirgin bir şekilde gerilemeye başlayıp 285 baz puan seviyesine kadar düşmüş olduğunu belirtti.
Bütçe açığının olumlu bir çerçevede seyrettiğini söylerken bu yıl için düşünülen açığın, öngörülenden daha düşük gerçekleşecek gibi göründüğünün altını çizdi.
“Büyüme ve gelir performansımız tahminlerimizden daha iyi gidiyor. 6,4 olarak tahmin ettiğimiz bütçe açığının, 5,5’ler seviyesinde gerçekleşme ihtimali var” diyen Yılmaz, Mayıs ayı sonrası yakalanan siyasi istikrar ortamı ve izlenen politikalarla bütçedeki deprem, EYT gibi politika tedbirlerine rağmen gayet iyi bir performans sergilendiğini kaydetti.
Yılmaz, yatırım ve ihracatı desteklemek için finansman maliyetinin düşürülmesinin, ekonominin dezenflasyonist ve büyüyebilen bir patikada olmasını sağlayacağını da belirtti.
Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’de 2002 yılında mutlak yoksulluk sınırı içerisinde yaşayanların toplam nüfusa oranının yüzde 38,8 olduğunu, bu oranın son hesabın yapıldığı 2019 yılında ise yüzde 12,6’ya düştüğünü söyleyen Yılmaz, göreli yoksulluk oranı hakkında da bilgi verdi.
TÜİK’in yaptığı gelir ve yaşam koşulları araştırmasına göre 2006 yılında yüzde 20,6 olan göreli yoksulluk oranının 2022 yılında yüzde 14,4’e gerilemesinin atılan adımların bir sonucu olduğunu ifade etti.
Ayrıca, Birleşmiş Milletlerin insani kalkınma endeksinde Türkiye’nin oldukça iyi duruma geldiğini söyledi.
“Cari Açığı Düşürürken Yatırımlar da Sürecek”
Ekonomideki büyümeyi, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyerek sürdüreceklerini vurgulayan Yılmaz, enerji alanında dışa bağımlılığı azaltıcı yönde atılan adımları gelecek dönemde daha da güçlendirerek devam ettireceklerinin altını çizdi.
Turizm gelirinde Türkiye’nin 55 milyar doları yakalayacağı, 2026’larda 70 milyar doları hedeflediklerinden de bahseden Yılmaz, ihracatı arttırarak, ithalatı daha kontrollü bir şekilde geliştirerek cari açığı düşüreceklerini vurguladı.
Bu yıl itibariyla yüzde 4 civarında bir cari açık beklediklerini, cari açığı düşürürken yatırımları sürdüreceklerini ve büyümeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.