Ekonomist ve İyi Parti Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın gerçekleştirdiği yılın üçüncü enflasyon raporuna ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.
Erkan dün yaptığı sunumda, parasal sıkılaştırma sürecinin başladığı ve kısa vadede enflasyonda artış görülebileceğini söyledi. Yıl sonu enflasyon hedefinin ise yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkarıldığını belirtti.
Açıklamalara ilişkin değerlendirmede bulunan Bilge Yılmaz, Erkan’ın selefi Kavcıoğlu’na göre gerçekçi ve konuya daha hakim olduğunu belirterek, bunun dışında ortada elle tutulur bir şey olmadığını söyledi.
Yılmaz açıklamalarının devamında, “Hedefimiz fiyat istikrarı” denmesine karşın ortada hala bir istikrar programı ve bunu uygulayacak kadrolar yok. Kervan yolda düzülür anlayışı ile hareket ederek, ödemeler dengesi krizinin kapısından dönen, makro göstergeleri bozulmuş ve yapısal sorunları kronikleşmiş bir ekonomiyi düzlüğe çıkaramazsınız.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz: Kavcıoğlu’ndan Bile Daha Gevşek Politika
Enflasyon yüzde 60’a doğru ilerlerken politika faizinin yüzde 17,5 olduğuna dikkat çeken Yılmaz, bunun Kavcıoğlu’nun son döneminden bile daha gevşek bir para politikası anlamına geldiğini söyledi.
Faizi doğru seviyeye getirmeden yürürlükte olan regülasyonları kaldırmak ve politikalarda kalıcı bir sadeleşme yapmanın mümkün olmadığını belirten Yılmaz, “Böyle bir ortamda ataletin kırılması ve enflasyon beklentilerinin hedefe yaklaştırılması büyük bir mucize olur.” diye konuştu.
‘Enkazı Kaldırmak için Daha Fazlası Yapılmalı’
AK Parti iktidarının neden olduğu ekonomik enkazı kaldırmak için küçük iyileşmelerden çok daha fazlasının gerektiğini ifade eden Yılmaz, mevcut ekonomi yönetiminin Türkiye’ye zaman kazandırmadığını, sorunların derinleşmesine ve kronikleşmesine yol açtığını vurguladı.
Yılmaz, başarısız olacağı aşikar politikaların bir kenara bırakıp hızlıca doğruların yapılmasının şart olduğunu söyledi. TCMB geçen hafta Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantısında, 250 baz puanlık artırım gerçekleştirmiş ve politika faizini yüzde 15’ten yüzde 17,50’ye yükseltmişti. Bu artırım pek çok uzman ve ekonomist tarafından yetersiz bir adım olarak görülmüştü.
