Her para politikası toplantısından iki hafta sonra yayımladığı bülteninde, enflasyonun uzun süre çok yüksek kalacağı yönünde beklentisini paylaşan ECB, şahin tavrını sürdürürken bankacılık sistemine ilişkin güven mesajlarına devam ediyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinden gelen mesajlar da bu yönde. ECB Yönetim Kurulu Üyesi Frank Elderson bugün yayımlanan bir röportajda, “Enflasyon çok yüksek ve onu düşürmemiz gerekiyor” derken kriz hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Üye, diğer yetkililerle benzer şekilde Euro Bölgesi bankacılık sisteminin sağlam olduğu konusunda emin konuştu.
Elderson, finansal krizin yayılmasına karşı tüm kanalların kapanıp kapanmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Euro Bölgesi bankacılık sistemi sağlam ve dayanıklıdır: sağlam sermaye ve likidite seviyelerine sahiptir. Ve kriz sonrası düzenleyici rejimi sıkı bir denetimle hayata geçirdik. Ayrıca ECB, gerektiğinde sisteme likidite sağlamak için hazırdır ve gerekli araçlara sahiptir. Faiz oranlarını 50 baz puan artırma kararımızın da gösterdiği gibi çok zor bir yer arasında sıkışıp kalmadık.”
Elderson, konuşmasında Silikon Vadisi Bankası (SVB) krizi ile 2008’deki Bear Stearns krizi (ABD’li banka-2008 ekonomik krizi nedeniyle JPMorgan Chase’a satıldı ve 2010 yılında tamamen kapandı) arasında kurulan benzerliğe katılmadığını söyledi.
Mevcut kargaşanın, 2008’deki krizden çok farklı olduğunu savunan Elderson, büyük mali krizin ardından Avrupa’da güçlü bir düzenleyici reform gündemi olduğunu ekledi.
Aşırı düşük faiz döneminden ani sıkılaşma dönemine geçişin bankacılık krizinin ardındaki neden olduğu yönünde görüşe de değindi.
SVB’nin özel durumunda, bankanın faiz oranı ayarlamalarına aşırı derecede maruz kaldığını ve ana faaliyet alanının yüksek oranda yoğunlaştığını belirterek bu özelliklerin Euro Bölgesi bankalarında o kadar belirgin değildir.
“Faiz oranlarını dokuz ayda altı kez yüzde eksi 0,5’ten yüzde 3’e yükselttiniz. Ekonomiye zarar vermekten korkmuyor musunuz?” sorusunu da enflasyonla mücadelenin altını çizerek yanıtladı.
Enflasyonun kalıcı olması durumunda ekonomiye önemli zararlar vereceğini ve esas olarak en dezavantajlı kesimleri etkileyeceğini belirtti. Dolayısıyla enflasyonla mücadelede birincil aracı faiz oranları olan ECB’nin artırımları sürdüreceğine işaret etti.
“Kısıtlayıcı para politikası, fazla toplam talebi ortadan kaldırarak enflasyonu düşürür. Bu, kısa vadede bir miktar ekonomik yavaşlamaya yol açar, ancak orta ve uzun vadede, enflasyon düştüğünde toplum bir bütün olarak fayda sağlar. Fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyümenin ön koşuludur.” dedi.
Para politikasının ne kadar daha kısıtlayıcı bölgede kalacağı hakkında ise enflasyonun yüksek kalması durumunda faiz oranlarını daha da artırmak zorunda kalacakları konusunda uyardı.
