Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) 26 Ekim’deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantının ardından 500 baz puanlık faiz artışına ilişkin 10Haber ekonomi yazarı Erdal Sağlam açıklamalarda bulundu. Sağlam, politika faizindeki 5 puanlık artışın kredi faizlerine ya hiç yansımayacağını ya da çok az etkileyeceğini ileri sürdü.
kolayca yatırım yapın
Merkez Bankası’nın politika faizini 5 puan artırarak yüzde 35’e çıkarmasını değerlendiren Sağlam, bankanın politika faiz artışının yanı sıra sadeleştirme adımları da attığını vurguladı.
Bu hedefle Merkez Bankası’nın, politika faizi artışın yükünün kredi faizleri yerine Hazine tarafından üstlenmesi olarak düzenlediğini anımsattı.
Faizdeki Artış Yükünü Hazine Üstlenecek
Yeni düzenlemeye göre faizdeki artışın yükünü daha çok Hazine’nin üstleneceğine işaret ederek, bankaların hazine kağıdı tutma zorunluluğu azalırken bunun tahvil-bono faiz oranlarını yükseltebileceğini söyledi.
Faiz artışlarının ardından gelen söz konusu önlemlerin, ekonomi yönetiminin “reel sektörü de düşünüyoruz” mesajı olduğunu ileri sürdü.
Son dönemde krediler için Hazine kağıdı alma zorunluluğu sebebiyle kredi maliyetlerinin arttığına dikkat çekerek, bankaların da bu nedenle mevduat ve kredi faizleri arasındaki makası açmak zorunda kaldığını belirtti.
Faiz Artışı Fonlama Faizini de Artıracak
Faizin 5 puan artmasının hemen hemen aynı oranda fonlama faizlerini de artıracağın öngören Sağlam, “Bankaların kredi maliyeti üzerindeki ek yükü azaltıp, faiz artışının aynen kredi faizlerine yansımasını engellemeye çalışan ekonomi yönetimi, ek maliyet unsurlarını temizlemek için bu kararı aldı.” dedi.
Sadeleştirme adımları kapsamında Merkez Bankası’nın, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından TL hesaplarına dönüşün TL hesapların toplam içindeki payının artırılmasına dönük kararlar da aldığını hatırlattı.
Mevduat Faiz Oranları Artacak
Bankaların kredi talebindeki daralma sebebiyle mevduat faiz oranlarını son dönemde düşürmeye başladığını söyleyen Sağlam, gelecek haftadan itibaren bir ara yüzde 40’lara çıkıp daha sonra yüzde 37-38’lere inen TL mevduat faizleri ortalamasının artışa geçeceğini tahmin etti.
TL mevduat faizlerinin artmasında politika faizinin 5 puan artmasının çok etkili olacağını vurgulayarak, “Böylece yüzde 50’nin üzerine çıkan kredi faiz oranları, şimdilik bu seviyede tutmaya çalışılırken, öte yandan TL mevduat faizlerinin de yüzde 40’ın altına inmesi önlenmeye çalışılacak.” ifadelerini kullandı.
Hazine tahvillerinin faiz oranlarının artmasının yüksek getiri sebebiyle yabancı yatırımcıların bu alana girişini özendirebileceğini dile getirerek, “Yani alınan sadeleştirme önlemleri sayesinde Hazine kağıtlarının faiz oranları yükseltilerek, yabancıların bu alana girmesinin de önü açılmış olacak.” dedi.
Bütçeye Daha Fazla Yük Yolda!
Politika faizindeki artış yükünün Hazine’nin üstlenmesi ne anlama geldiğini de açıklayan Sağlam, şöyle devam etti;
“Hazine bütçenin finansmanı için borçlanma yapıyor ve normal olarak faiz oranı piyasalarda belirleniyordu. Ancak son 2 yıllarda Hazine kağıdını bankalara zorla sattıkları için, otoritenin belirlediği faiz oranlarından bankalar almak zorunda kalıyordu. İşte alınan sadeleştirme önlemleri piyasa koşullarının yeniden oturtulması adına olumlu bir adım olarak görülmeli.”
Buna karşılık piyasa koşullarına göre Hazine’nin faiz oranlarının da yukarı çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan Sağlam, politika faiziyle yakın bir orandan Hazine borçlanmasının yapılmasının normal olduğunu söyledi.
Yüksek faizle yapılan borçlanmanın da vade bitiminde bütçeye daha fazla yük demek olduğunun altını çizen Sağlam, sonunda bütçe gelirlerinin geniş halk kesimlerinin ağırlıklı ödediği vergilerden oluştuğuna işaret etti.
Erdal Sağlam açıklamasında; “Özetle; yanlış politika faturasını daha yeni ödemeye başladık, gerisi gelecek.” dedi.
