Küresel piyasalar yeni yıla hareketli başladı. İkinci dönemi için 20 Ocak’ta yemin eden ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı tarifeler, Orta Doğu gelişmeleri, küresel merkez bankalarının hamleleri ve dizginlenemeyen enflasyon başta olmak üzere piyasalar pek çok olayla sarsıldı.
Hafta sonu açıklanan Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik ABD tarifeleri sonrasında piyasalar Şubat ayına sert volatilite ile başladı. Dolar rekor kırarken küresel hisseler sert düştü, kriptolar ve emtia piyasalarında da büyük kayıplar oldu.
Bir sonraki gün Donald Trump, yine sürpriz bir hamleyle Kanada ve Meksika tarifelerini 30 günlüğüne askıya aldı. Ancak Çin için herhangi bir erteleme yapmadı ve Çin’den ABD’ye misilleme tarifeler açıklandı.
Aynı gün Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı basın toplantısında ABD’nin Gazze’de yönetimi devralacağını, burada yaşayanların başka bir yere yerleşmesi gerektiği yönünde açıklamalarıyla ses getirdi.
Gelişmeler piyasalarda endişeyle izlenirken ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, yayımladığı raporda House of Cards yorumuyla dikkat çekti.
İlk sezonuyla 9 Emmy Ödülü adaylığı kazanan politik drama türündeki Netflix dizisi House of Cards’a atıfla şu ifadeleri kullandı:
“Yıl daha yeni başladı ve Donald Trump’ın ikinci döneminin piyasalar, analistler ve küresel politika yapıcılar için ne anlama geldiğini zor yoldan öğreniyoruz. Siyasi gerilim filmi House of Cards’ın bir bölümünü yaşamak gibi.”
İkinci Trump döneminin öngörülemezlik, belirsizlik ve yüksek oynaklık anlamına geliyor gibi göründüğünü belirten ekonomist, “Her yeni hareket stratejik bir güç oyunu gibi hissettiriyor, dünyayı gerilimde ve sürekli diken üstünde bırakıyor. Bir an, siyasi bir fırtınanın ortasındasınız ve bir sonraki an, her şeyi değiştiren şaşırtıcı bir gelişme var. Dünyanın geri kalanı öngörülemez olay örgüsüne ayak uydurmaya çalışıyor.” ifadeleriyle durumu açıkladı.
Yine de durumun tamamen öngörülemez olmadığını çünkü bu hafta ortaya çıkan modelin 2018 civarında karşılaştığımız ticaret savaşı modeline çok benzediğini aktardı.
Son birkaç günün Donald Trump’ın ticaret politikalarının yalnızca birinci aşamasını işaret ettiğini belirten Carsten Brzeski, İkinci aşamaya, ticaret politikalarının iç vergi kesintilerini finanse etmek için kullanılacağı gelirler ve ekonomi aşaması denebileceğini belirterek şu ifadelerle sürdürdü:
“İşte bu yüzden, Nisan ayında ABD yönetiminin Avrupa’yı da gümrük vergileriyle tehdit edeceği yönündeki temel varsayımımıza bağlı kalıyoruz.”
Diğer tarafta Avrupa hükümetlerinden bahsederken, dünyada Trump ve gümrük vergilerinden daha fazlası olduğunu unutmamak gerektiğinin altını çizdi ve Almanya seçimlerine atıfla iki hafta içinde Avrupa kritik bir oylamaya tanık olacağını anımsattı.
Uzun zamandır Alman siyasetinin Avrupa’da istikrarın bir işareti olduğunu ancak durumun değiştiğini kaydeden ekonomist, “Yani bu seçimler ve Washington ve ötesindeki duruşlar hızla yeni bir dünya düzenini şekillendiriyor ve bu sadece Almanya’nın geleceğini değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin geleceğini de belirleyecek.” dedi.
