2024 yılına girmeye hazırlanırken Türkiye ekonomisi ve küresel ekonomiyi yeni yılda etkileyebilecek önemli gelişmeler, kritik tarihler takip ediliyor. Uzmanlar, yeni yılda ülke ekonomilerini etkileyebilecek önemli gelişmeleri ve olası sonuçlarını analiz etmeye başladı.
Dünya ekonomi yazarı Şevket Sayılgan bugünkü “2023 yılı biterken 2024 yılında Türkiye ve dünya ekonomisinde beklentiler” başlıklı yazısında olası yeni yıl senaryolarını mercek altına aldı.
Türkiye ve dünya ekonomisindeki durumun, ekonomik gelişmeler, politik kararlar, uluslararası ilişkiler ve teknolojik ilerlemelere bağlı olarak değişkenlik gösterebileceğini söyleyen Sayılgan, mevcut veriler ve eğilimlerin bazı olası senaryoları işaret ettiğini belirtti.
Öncelikle Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerinden bahsederken yeni yılda ülke ekonomisinde büyüme beklentilerinin oldukça iyimser olduğunu, özellikle inşaat, turizm, sanayi ve teknoloji alanlarında yapılacak yatırımların etkisiyle ekonomik büyümenin bir durgunluğa düşmesinin engelleneceğini düşündüğünü ifade etti.
Yeni yılın ilk yarısında yavaşlayan bir ekonomi beklentisine sahip olan ekonomist, yılın ikinci yarısının ise olumlu beklentiler çerçevesinde iyimser bir piyasa ortamını sunmasını beklediğini dile getirdi.
Mart 2024 sonrası ekonomi politikalarının ve kadrosunun devam edip etmeyeceğinin gidişatı etkileyebilecek önemli bir dönem olduğunu belirtirken bu konuda bir kırılma yaşanmadığı durumda yılın ikinci yarısında daha iyimser ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşacağını söyledi.
Mali yönetimin sıkı para politikaları uygulaması ve mali disiplini koruması halinde enflasyon oranının kontrol altında tutulmasını beklediğinin altını çizdi.
Küresel Ekonomi Beklentileri
Küresel ekonomi açısından bakıldığında Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri gibi dünyanın dev ekonomilerinin büyümesinin, küresel ekonominin genel büyüme eğilimini etkileyeceğini ve ABD gibi ülkelerdeki faiz kararlarının yavaşlayan bir global ticareti ortaya çıkarabileceğini belirtti.
Dünya çağında dijital ekonominin gelişimine değinirken yapay zeka (AI), blok zinciri, nesnelerin interneti gibi gelecek teknolojilerinin gelişiminin, iş modellerinin değişmesine ve yeni pazar fırsatlarının ortaya çıkmasına yol açabileceğine dikkat çekti.
Sayılgan, küresel ekonomiyi etkileyecek riskleri ise ticaret savaşları, politik belirsizlikler, doğal afetler gibi faktörler ve uluslararası ilişkilerdeki gerilimler olarak sıraladı.
Bu unsurları göz önünde bulundurarak işletmelere bazı tavsiyeler de sunan ekonomist, dış ve iç talepteki yavaşlama olasılığının artmasına bağlı olarak sipariş esaslı üretim ve satışın önceliklendirilmesi ve riskli görülen satışlardan kaçınılması gerektiğini ifade etti.
Nakit ihtiyacının yeni yılın ortalarına kadar artarak devam etmesini beklediğini söylerken faizlerin de Mart ayına kadar yükseleceğini düşündüğünü belirtti. Öz kaynak ağırlıklı yatırımların önceliklendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
